Osmanlı

Nilüfer Hatun'un üç çocuğu vardır: 1. Gazi Süleyman Paşa. 2. I. Murad. 3. Şehzade Kasım.

Uzun Hasan'ın Fatih Sultan Mehmet'in düşmanı olmasının başlıca nedenleri şunlardır: Trabzon Meselesi: Uzun Hasan, Trabzon'u yöneten Komnenos Hanedanı'ndan Despina Hatun ile evliydi ve Osmanlı'nın Trabzon'u fethetmesine karşı çıktı. Toprak İddiaları: Uzun Hasan, Anadolu'nun doğu bölgelerini, İran'ın batı parçalarını ve Azerbaycan'ı hükmü altına alıp geniş bir devlet kurmuş ve kendini Timur'un mirasçısı olarak görmeye başlamıştı. Siyasi Rakip: Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra Anadolu'yu kendi yönetimi altında birleştirmek istiyordu. Bu nedenler, Uzun Hasan ve Fatih Sultan Mehmet arasında ciddi bir rekabete ve nihayetinde çatışmalara yol açtı.

Mithat Cemal Kuntay'ın "Üç İstanbul" romanı, bir imparatorluğun yıkılışının toplumsal yaşamdaki yansımalarını anlatır. Eserde, İstanbul'un üç dönemi (II. Abdülhamid, İkinci Meşrutiyet, Mütareke) ele alınarak bu dönemlerde yaşanan siyasi değişimler, sosyal hayat, seçkinler, aydınlar ve iktidar ile alt tabaka arasındaki ilişkiler incelenir. Romanın temel amaçları arasında şunlar yer alır: Adnan'ın kişisel yaşamını anlatmaktan çok bir topluma, iktidarın toplumu biçimlendirmesine ve iktidarla yakın ilişkiler kuran tabaklara, yozlaşan çevrelere, çöken bir imparatorluğa, insan ilişkilerinin düzeyine ayna tutmak. Çürüyen İstanbul'un üç ayrı dönemini, bu dönemin sosyolojik gerçekliğine dayanarak açıklamak. Rejimlerin değişebileceğini, ancak insanın güç karşısındaki zaaflarının değişmeyeceğini göstermek. Roman, yalnızca tarihsel bir dönemleme değil, aynı zamanda İstanbul'un üç ayrı zihniyet rejimine büründüğü üç farklı çehreye de atıfla adını alır.

I. Gülbahar Hatun, Fatih Sultan Mehmed'in (II. Mehmed) annesidir. Ayrıca, Gülbahar Hatun'un oğlu II. Bayezid, Osmanlı padişahı olduğu için Gülbahar Hatun, dolaylı olarak II. Bayezid'in de annesi olarak kabul edilebilir.

En değerli Osmanlı parası, nadirliği, kondisyonu ve tarihi önemi gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak, bazı örnekler arasında öne çıkanlar şunlardır: Sultan Abdülmecid döneminde basılan ilk kağıt para olan Kaime-i Nakdiye. 1876 tarihli, resimli filigran kullanılan 50 kuruşluk Osmanlı Kaimesi. 2. Mahmud dönemine ait 1223 tarihli altın para. 5. Mehmed dönemine ait 1327 tarihli 10 para. Altın lira. Osmanlı paralarının değerini belirlemek için uzmanlara danışılması önerilir.

Karamanoğulları'nın Osmanlı'ya isyan etmesinin bazı nedenleri: Toprak anlaşmazlıkları. Osmanlı'nın genişlemesi. Osmanlı'nın düşmanlarıyla ittifak. Hırs ve intikam.

Malkoçoğlu, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş döneminde faaliyet göstermiş bir akıncı ailesidir. Malkoçoğlu Bali Bey, ailenin en tanınmış üyelerinden biridir. Malkoçoğlu karakteri, Türk sinemasında Cüneyt Arkın'ın filmleriyle de tanınmıştır.

Çorum Saat Kulesi, Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa tarafından 1894 yılında yaptırılmıştır. Kulenin yapımında, sekizgen kaideden Türk üçgeni motifli bir pabuçla geçilen gövde ve üzeri kurşun kubbeyle örtülü dört bir tarafında saat kadranı bulunan bir tasarım kullanılmıştır. Kule, güneye açılan yuvarlak kemerli kapısı üzerinde yer alan ve 1312 tarihli mermer kitabede, II. Abdülhamit'in desteği ve Hasan Paşa'nın çabalarıyla şehrin ihya edildiği anlatılmaktadır. Saat kulesinin çanı da Hasan Paşa tarafından özenle seçilerek İstanbul'dan gönderilmiştir.

Osmanlı Devleti'nde vezirlerin (vezir-i azam, sadrazam) bazı görevleri: İdari işler: İdare içerisinde birliği sağlamak ve temsil etmek. Askeri işler: Savaşla ilgili hazırlıkları yapmak ve ordunun başında sefere çıkmak (serdar-ı ekrem unvanı ile). Yönetim işleri: Baş vezir olarak tüm yönetim işlerini padişahın adına onaylamak. Merkez yönetimi: Padişah sefere çıktığında merkez yönetimine vekalet ederek devlet işleyişini sağlamak. Adalet: Kazaskerler ile birlikte davaları dinlemek. Ekonomi: Hazinenin gelir ve giderlerini düzenlemek, vergi miktarlarını belirlemek. Dış ilişkiler: Halifeler ve yabancı hükümdarlarla olan ilişkileri düzenlemek. Asayiş: İstanbul'un güvenliği ve esnafın kontrolü ile ilgilenmek.

Şah İsmail'in soyu, Safevî Tarikatı'nın şeyh ailesine dayanmaktadır. Baba tarafı: Babası Şeyh Haydar, tarikatın kurucusu Safiyüddin Erdebilî'nin (1252-1334) doğrudan soyundandır. Anne tarafı: Annesi, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın kızı Alemşah Halime Begüm'dür.

Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'dir.

Subaşı, farklı dönemlerde ve farklı toplumlarda çeşitli görevler üstlenmiştir: Osmanlı Devleti'nde: Şehir muhafızı olarak, bir şehrin fethinden sonra kadı ve dizdar ile birlikte görevlendirilirdi. Asayişin sağlanmasından sorumluydu. Vergi toplama görevi vardı. Devşirme tespiti yapar ve kale-köprü inşaatında çalışan konar göçer grupları denetlerdi. Karahanlılar, Gazneliler ve Selçuklular'da: Kumandan olarak, orduyu sevk ve idare ederdi. Subaşının, mahallî konularda kanun ve nizamların uygulanmasında söz sahibi olduğu ve ehl-i örf taifesinden kabul edildiği belirtilmiştir.

Subaşı, farklı dönemlerde ve farklı toplumlarda çeşitli görevler üstlenmiştir: Osmanlı Devleti'nde: Şehir muhafızı olarak, bir şehrin fethinden sonra kadı ve dizdar ile birlikte görevlendirilirdi. Asayişin sağlanmasından sorumluydu. Vergi toplama görevi vardı. Devşirme tespiti yapar ve kale-köprü inşaatında çalışan konar göçer grupları denetlerdi. Karahanlılar, Gazneliler ve Selçuklular'da: Kumandan olarak, orduyu sevk ve idare ederdi. Subaşının, mahallî konularda kanun ve nizamların uygulanmasında söz sahibi olduğu ve ehl-i örf taifesinden kabul edildiği belirtilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda hadım edilme nedenleri arasında saray hizmetlerinde güvenilir ve itaatkar personel ihtiyacı bulunmaktaydı. Ayrıca, Osmanlılar kendileri hadım yapmamış, önceden hadım edilmiş köleleri satın almışlardır.

Savcı Bey, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Ertuğrul Gazi'nin oğludur. Ertuğrul Gazi'nin üç oğlundan ikincisidir.

Savcı Bey, Osmanlı'da Bizans İmparatorluğu'ndaki taht kavgalarına dahil olduğu için isyan etmiştir. Savcı Bey, babası I. Murad'ın yokluğunu fırsat bilerek, Bizans İmparatoru V. İoannis Paleologos'un oğlu IV. Andronikos ile işbirliği yapmış ve babalarına karşı bir isyan başlatmışlardır. Savcı Bey, bu isyan kapsamında adına para bastırmış ve Bursa'da hükümdarlığını ilan etmiştir.

Osmanlı kültür, sanat ve estetik anlayışına bazı örnekler: Mimari: Süleymaniye Camii, Selimiye Camii, Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı gibi yapılar, Osmanlı mimarisinin örnekleridir. El Sanatları: Çini ve Seramik: İznik çinileri, Osmanlı camilerini ve saraylarını süslemiştir. Minyatür: Kitap süsleme ve resimleme amacıyla geliştirilmiş, tarihsel olayları ve saray hayatını tasvir etmiştir. Hat: İslam harflerinin estetik bir şekilde yazılması üzerine kurulu bir sanattır. Tezhip: Kur’an-ı Kerim ve önemli eserlerin kenarlarını süslemek için kullanılmıştır. Ebru: Su üzerinde oluşturulan desenlerin kâğıda aktarılmasıyla yapılan bir sanattır. Dokumacılık: Halı ve seramik işçiliği gibi el sanatları da gelişmiştir. Edebiyat ve Şiir: Divan edebiyatı, Baki, Fuzuli, Nedim ve Yahya Kemal Beyatlı gibi şairlerin eserleriyle zenginleşmiştir. Müzik ve Halk Dansları: Klasik Türk müziği, Mevlevi müziği ve zeybek, halay, kaşık oyunları gibi halk dansları bu dönemde gelişmiştir. Hoşgörü ve Çok Kültürlülük: Farklı dinlere ve etnik kökenlere mensup insanların bir arada yaşadığı bir toplum oluşmuştur.

Nef'i, I. Ahmet, II. Osman ve IV. Murad dönemlerinde yaşamıştır. I. Ahmet döneminde devlet hizmetine girmiş ve padişahın takdirini kazanmıştır. II. Osman döneminde sarayla yakın bir ilişki kurmuştur. IV. Murad döneminde ise şöhretinin zirvesine ulaşmış, ancak daha sonra bu padişahın emriyle idam edilmiştir.

Kadınhanı halkı, tarih boyunca farklı dönemlerde bölgeye yerleşen çeşitli topluluklardan oluşmaktadır. Oğuz Türkleri: 1077 yılında Büyük Selçuklu Hükümdarı Kutalmışoğlu Süleyman Bey'in Konya ile birlikte Kadınhanı topraklarını Romalılardan almasıyla bu bölgeye yerleşmişlerdir. Azeri Türkmenleri: Kolukısa, Meydanlı ve Karahisarlı köylerine yerleşmişlerdir. Diğer Topluluklar: 1721 yılında çevredeki Bozulus Türkmen aşiretlerinden Sarılı, Dirinli, Abdurrahmanlı, Karahisarlı ve Hacılı obaları da Kadınhanı'na yerleştirilmiştir. Ayrıca, bazı köyler adını ünlü kişilerden almaktadır, örneğin Karakurtlu köyü, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Rüknettin Süleyman’ın başkomutanı Karakurt'tan; Kökez köyü ise Karamanoğlu büyüklerinden Kökez Han'dan adını almıştır. Eskiden Kadınhanı'nın adı Saideli idi ve savaşta üstün başarılar gösteren Said ismindeki bir beye arpalık olarak verildiği için bu adı almıştır.

Eşme, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli idari yapılara bağlı kalmıştır: Osmanlı Dönemi: 1865 yılında Denizli'nin mutasarrıflık olması ile birlikte, Güre, İnay, Sirge nahiyeleri ile birleştirilerek merkezi Takmak olan Eşme Kazası adıyla Denizli'ye bağlanmıştır. Kurtuluş Savaşı Sonrası: 1934 yılında Takmak'tan Elvanlar'a taşınmış ve yerleşim Eşme adını almıştır. 1953 Sonrası: 1953 yılında Uşak'ın il olması ile Manisa ilinden ayrılarak Uşak'a bağlanmıştır.