Osmanlı

Ayşe Hafsa Sultan, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi olup, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk valide sultanıdır. Bazı özellikleri: Köken: Kırım Hanı Mengli Giray'ın kızı olduğu düşünülmektedir, ancak bu konuda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Karakter: Güçlü, zeki ve iyi ahlaklı bir kadın olarak tanımlanır. Etkisi: Oğlu Kanuni Sultan Süleyman üzerinde etkili olmuş ve devlet yönetiminde rol oynamıştır. Hayır İşleri: Manisa'da ünlü Darüşşifa'nın da içinde bulunduğu bir külliye inşa ettirmiştir. Vefatı: 19 Mart 1534 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetmiştir.

Ayşe Hümaşah Sultan, Osmanlı Padişahı I. Süleyman (Kanuni) ve Hürrem Sultan'ın kızıdır. Ayrıca, Ayşe Hümaşah Sultan, annesi Mihrimah Sultan ile babası Sadrazam Rüstem Paşa’nın ilk çocuklarıdır.

Osmanlı'nın Avrupa'ya uyum sağlamak için yaptığı bazı yenilikler şunlardır: Askeri ve teknik yenilikler: 1593-1606 yılları arasındaki Avusturya savaşlarından sonra, Osmanlı Devleti batı askeri teknolojisini ve taktiklerini gördü. Diplomatik yenilikler: Avrupa'ya elçiler gönderilmeye başlandı. Eğitim yenilikleri: Modern okullar ve üniversiteler kuruldu. Ekonomik yenilikler: Yeni ticari kurumlar kuruldu ve uluslararası ticaret geliştirildi. Toplumsal yenilikler: Toplumsal sınıfların ayrımı azaldı ve kadınların eğitimine önem verildi. Kültürel yenilikler: Batı tarzı giyim ve mimari tarzlar benimsendi.

Cağaloğlu'nun meşhur olan bazı özellikleri: Tarihi ve kültürel yapılar: Osmanlı döneminden kalan Cağaloğlu Hamamı ve Yeni Cami gibi önemli yapılar bulunur. Basım ve yayıncılık: 1870'lerden sonra Türk basının merkezi haline gelmiştir. Yokuşu ve küçük dükkanları: Semt, yokuşuyla ve kitapçılar, matbaalar, küçük büfe ve kafeteryalar gibi küçük işletmeleriyle ünlüdür. Turistik mekanlar: Şerefiye Sarnıcı ve İstanbul Erkek Lisesi gibi turistik yerlere ev sahipliği yapar. Yerel lezzetler: Semtin sokaklarında deniz ürünleriyle dolu menüler sunan klasik lokantalar bulunur.

Beyhan Sultan'ın bir çocuğu vardır: Hatice Hanımsultan.

Osmanlı tarihindeki en güçlü sultan konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı kaynaklara göre en güçlü sultanlar arasında yer alan isimler şunlardır: Hürrem Sultan. Kösem Sultan. Hatice Turhan Sultan. En güçlü sultan konusunda kesin bir yargıya varmak mümkün değildir.

Serik halkının kökeniyle ilgili birkaç farklı görüş bulunmaktadır: Serik Türk Cemaati: Bazı kaynaklara göre, Serik adı, bölgeye yerleşen "Cemaat-ı Etrak-ı Serik" (Serik Türk Cemaati)nden gelmektedir. Antik Yerleşim Zerk: Bir diğer görüşe göre ise Serik adı, antik bir yerleşim olan Zerk’ten gelmektedir. Türkistan Kökenli Serik Türkleri: Tarihçi Mustafa Oral, Serik adının, Serik kazasına yerleşen Türkistan/Serika kökenli Serik Türkleri adından geldiğini belirtmektedir. Ayrıca, Osmanlı belgelerinde "Yörükân-ı Serik" ve "Etrâk-ı Serik" kayıtlarına yer verildiği ve Serik ilçesinin, bahsedilen Serika bölgesi ile Serik Türklerinin ahfadı sayılabileceği ifade edilmektedir. Serik'te ilk yerleşim yerinin ise M.S. II. yüzyılda Bergama Krallığına bağlı olarak bugünkü Yanköy Köyü yakınlarında bulunan "SILLYON" (Koçhisar tepesinde) ve Belkıs köyünde "ASPENDOS" olarak iki yerde kurulduğu bilinmektedir.

"Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan" ilahisinin güftesi, Sultan III. Murad Han'a (1546-1595) aittir. Ancak, şiirin bestecisi aslen Polonyalı saray tercümanı Ali Ufkî Bey'dir (1610-1675, Wojciech Bobowski).

Osmanlı fetihleri, fetih politikası, iskan politikası ve istimalet politikası gibi çeşitli politikalara dayanır. Fetih politikası: İslam dininin adalet ve hoşgörü kavramlarını yaymayı amaçlar. İskan politikası: Fethedilen toprakların Osmanlı Devleti'ne entegrasyonunu sağlamak için uygulanır. İstimalet politikası: Fethedilen bölgelerdeki halkın Osmanlı yönetimine bağlı kalmasını sağlamak için hoşgörü ve adaletle yaklaşmayı içerir.

Gemlik, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli devlet ve yönetimlere bağlı kalmıştır: MÖ 74'ten itibaren Bitinya Krallığı ve Roma Cumhuriyeti'ne (sonradan imparatorluk) bağlıydı. 1087'de Selçuklu kumandanı Ebul Kasım'ın burayı ele geçirmesinden sonra "gemilerin yanaştığı ve üretildiği yer" anlamına gelen "Gemilik" adını almış, bu isim zamanla Gemlik'e dönüşmüştür. 1336'da Osmanlı Devleti'nin eline geçmiştir. 1995'e kadar Yalova'ya bağlıydı. Günümüzde Gemlik, Bursa iline bağlı bir ilçedir.

Osmanlı'da saltanat, padişahın mutlak egemenliğine dayanıyordu. Saltanatın bazı alametleri: Hutbe: 1516'dan itibaren padişahın adından önce başka isimler anılmadı. Sikke: Osmanlı sikkelerinde padişahın adından başka isim yer almazdı. Bayrak ve sancak: Bayrak, devleti ve hanedanı temsil ederdi. Tuğ: Padişah, 9 tuğ ile temsil edilirdi. Saltanatın sınırlanması, 1876'da II. Abdülhamid tarafından ilan edilen Birinci Meşrutiyet ile başladı. Saltanatın kaldırılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 1922'de kabul ettiği kararla gerçekleşti.

Süleyman Paşa, 1357 yılında Bolayır ile Seydikavağı arasında avlanırken atının sürçmesi sonucu düşerek vefat etmiştir. Bazı kaynaklarda, ölümünün Bizans tarafından düzenlenen bir suikasta kurban gitme ihtimali olduğu yönünde zayıf ve spekülatif iddialar da bulunmaktadır.

İskân politikası, Osmanlı Devleti'nin fethettiği gayrimüslim bölgelerde kalıcılığı sağlamak amacıyla uyguladığı bir sistemdir. İskân politikasının amaçları: Fetih bölgesinin Türkleşmesini sağlamak. Fetih bölgesinde İslamiyeti yaymak. Yörük ve Türkmenlerin kalıcı yerleşimini sağlamak. İsyan ihtimallerini azaltmak. Kavgalı aile ve aşiretlerin arasını düzeltmek. İstimalet politikası ise Osmanlı'nın fethedilen bölgelerdeki gayrimüslim halkın yerlerini terk etmesinin önüne geçmek için uyguladığı hoşgörü politikasıdır.

İstibdat dönemi, tek bir yöneticinin toplumu baskı altında yönettiği düzen anlamına gelir. Osmanlı'da istibdat dönemi, II. Abdülhamid Han'ın padişahlık yaptığı 1878-1908 yıllarını kapsar. Bu dönemde: Modernleşme adımları atılırken, aynı zamanda baskı ve sansür politikası uygulanmıştır. Panislamizm (ümmetçilik) akımı desteklenmiştir. Hafiye ordusu (jurnalciler) kurulmuş, eleştiri yapmak yasaklanmıştır. Eğitim, ekonomi ve sağlık alanlarında bazı yenilikler gerçekleştirilmiştir. 24 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet'in ilan edilmesiyle istibdat dönemi sona ermiştir.

1453 yılında Osmanlı'nın başında Fatih Sultan Mehmed (II. Mehmed) vardı. Fatih Sultan Mehmed, 3 Şubat 1451'den 3 Mayıs 1481'e kadar hüküm sürmüştür.

Adem-i merkeziyetçi yönetim anlayışının hangi padişah döneminde olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Osmanlı Devleti'nde adem-i merkeziyetçilik düşüncesinin savunucuları arasında Prens Sabahattin ve onun liderliğini yaptığı Ahrar Fırkası bulunmaktadır. Prens Sabahattin, 1906'da kurduğu Teşebbüs-i Şahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti'nin programında, siyasi ıslahatların bütün tebaaya yaygın merkeziyetçilik esasına göre uygulanacağını savunmuştur. Adem-i merkeziyetçilik tartışmaları, I. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte tekrar gündeme gelmiş ve II. Meşrutiyet sonrası, Prens Sabahattin’in temsil ettiği “adem-i merkeziyetçilik” ile Hüseyin Cahid (Yalçın)’ın temsil ettiği “merkeziyetçilik” etrafında şekillenmiştir.

Yıldırım Bayezid, "Yıldırım" lakabını Frenk Yazısı Savaşı'nda gösterdiği cesaret ve atılganlıktan dolayı almıştır. Bu savaş, 1386 yılında babasının Karamanoğlu Alâeddin Bey'e karşı düzenlediği sefere katılımı sırasında gerçekleşmiştir. Ayrıca, Niğbolu Savaşı'nda Haçlı ordusunu yenmesi de "Niğbolu Fatihi" olarak anılmasına ve bu ünvanı hak etmesine yol açmıştır.

Yemen'e ağıt yakılmasının birkaç nedeni vardır: Tarihsel çatışmalar ve kayıplar. Güncel çatışmalar ve insani krizler. Ayrıca, Yemen'e ağıt yakan Kürtçe bir Koçgîrî ağıdı da bulunmaktadır.

Yıldız Sarayı'nın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: İlk yapım: Yıldız Sarayı, ilk kez Sultan III. Selim'in (1789-1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmıştır. II. Abdülhamid dönemi: Sultan II. Abdülhamid, 1876'da tahta çıktıktan sonra Yıldız Sarayı'nı ana ikametgahı ve yönetim merkezi olarak kullanmış, buraya "Yıldız Saray-ı Hümâyunu" adını vermiştir. İmar faaliyetleri: II. Abdülhamid, saraya tiyatro, müze, kütüphane, eczane, hayvanat bahçesi gibi yapılar eklemiş ve çevreyi kalın duvarlarla çevirerek güvenliği sağlamıştır. Tarihi olaylar: Yıldız Sarayı, önemli tarihi olaylara ev sahipliği yapmıştır; örneğin, 1882'de Mithat Paşa ve Mahmud Celaleddin Paşa'nın idamına karar verilen saray mahkemesi burada gerçekleşmiştir. Son dönem: II. Abdülhamid'den sonra farklı padişahlar tarafından kullanılmış, Sultan Vahdeddin döneminde İstanbul’un işgaline şahitlik etmiştir. Günümüz: 1978'de Kültür Bakanlığı'na devredilmiş, günümüzde müze ve tarihi mekanlar barındırmaktadır.

Çinili Köşk'ün önemli olmasının bazı nedenleri: İlk Osmanlı sivil mimarlık örneği: Fatih Sultan Mehmet tarafından 1472 yılında yaptırılan Çinili Köşk, İstanbul'daki en eski Osmanlı sivil mimarlık örneklerinden biridir. Müze olarak kullanımı: 1875-1891 yılları arasında Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak hizmet vermiştir. Sanat eserleri: Koleksiyonunda, 11. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 2000 civarında çini ve seramik eser bulunmaktadır. Tarihi ve sembolik önemi: Osmanlı Devleti'nin ilk müzesi olması ve Osmanlı yöneticileri için çeşitli sembolik anlamlar taşıması açısından Türk müzecilik tarihinde önemli bir rol oynamıştır.