Osmanlı

Osmanlı'nın ilk sarayı olan Bey Sarayı, Bursa'da bulunmaktadır.

Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı padişahları arasında en güzel yüzlü olarak kabul edilir.

"İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi" 6 cilt olarak yayımlanmıştır.

Mutasarrıf kelimesi, kendinde kullanım hakkı olan, elinde bulunduran anlamına gelir. Ayrıca, Osmanlı yönetim teşkilatında sancakların yöneticisine verilen ad olarak da kullanılır.

Eski Saray'da (Sarây-ı Atîk-i Âmire) yaşamış kişiler: Padişah annesi. Gözden düşmüş cariyeler. Ölen veya tahttan indirilen padişahın cariye ve kadınları.

Askıda ekmek uygulaması, ilk olarak İstanbul'da görülmüştür. Ancak, bu uygulamanın kökeni Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanmaktadır. Günümüzde, uygulamanın başlatıcısı olarak öne çıkan bazı isimler şunlardır: Zeynel Sabahattin Özgür: 10 yıl önce bir öğrenci grubunun ödevi olarak uygulamayı başlatmış ve sürdürmüştür. Mustafa Güzel: 5 yıl önce kardeşleriyle birlikte açtığı fırında uygulamayı belediye ile ortaklaşa yürütmektedir. Ahmed Alsayed Ali: Suriye'den Türkiye'ye ticaret yapmaya gelen bir fırıncı, dükkanında ücretsiz ekmek sepeti bulundurarak uygulamayı devam ettirmektedir.

Ankara'daki en eski hamam, İnebey Hamamı olarak da bilinen Eynebey Hamamı'dır. Ankara'daki diğer tarihi hamamlar arasında Karacabey Hamamı (1427) ve Şengül Hamamı (15. yüzyıl ikinci yarısı) da bulunmaktadır.

Mahmut Paşa, II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmet) döneminde yaşamıştır.

Ferhat Paşa, farklı dönemlerde iki farklı nedenden dolayı sürgün edilmiştir: 1. I. Selim döneminde: Suriye'ye düzenlenen seferin serdarı olarak atandıktan sonra, Canberdi Gazâlî'nin isyanını bastırmadaki yöntemleri nedeniyle şikayetlere yol açmış ve bu nedenle görevinden alınarak Semendire'ye sancakbeyi olarak gönderilmiştir. 2. I. Süleyman döneminde: Pargalı İbrahim Paşa'nın sadrazamlık görevine yükselmesi ve Ferhat Paşa'nın İbrahim Paşa'ya karşı olması nedeniyle sürgün edilmiştir.

Raziye Sultan, Türk asıllı kumandan ve beylerin onu çekememeleri nedeniyle 1240 yılında tahttan indirildi.

Tatar Ramazan karakteri gerçek bir kişiye dayanmaktadır. Bu kişi, Kerim Korcan'ın hikayesinde anlattığı gibi, Osmanlı'nın son dönemleri ile Cumhuriyetin ilk dönemlerinde Polatlı'da doğmuş ve yaşamış bir gençtir. Ayrıca, Mecit Çoksu adında bir kişinin de Tatar Ramazan karakterine ilham verdiği belirtilmektedir.

Yayla Kalesi'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: - Roma Dönemi: Yayla Kalesi, muhtemelen M.Ö. 2. yüzyılda Roma döneminde kurulmuştur. - Bizans İmparatorluğu: Kale, M.S. 11. yüzyıldan itibaren Bizans İmparatorluğu'na geçmiş ve surlarında tamiratlar yapılmıştır. - Katalanların Ele Geçirmesi: 14. yüzyılda kale, Katalanların eline geçmiştir. - Osmanlı Fethi: 15. yüzyıl ortalarında Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiştir. Ayrıca, Kız Kalesi olarak da bilinen başka bir kale hikayesi de vardır: - Kralın Dileği: Bir zamanlar Korykos adında bir şehirde hüküm süren bir kralın en büyük dileği bir evlat sahibi olmakmış. - Prensesin Ölümü: Kralın kızı büyüdükçe güzelliği dillere destan olmuş ve bir gün sevdiği üzümden tatmak isterken içindeki yılanın sokması sonucu hayatını kaybetmiştir. - Anı Kalesi: Kral, kızının anısına kaleyi "Kızkalesi" olarak adlandırmış ve bu hikaye nesilden nesile aktarılarak sevginin ve kaderin gücü hakkında dersler vermeye devam etmiştir.

Tosun Paşa'nın gerçek hikayesi, 1976 yapımı aynı adlı filmden ziyade, tarihi bir şahsiyete dayanmaktadır. Ahmed Tosun Paşa, Osmanlı döneminde Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın oğludur ve 1794-1816 yılları arasında yaşamıştır. Gerçek Tosun Paşa'nın hikayesi şu şekildedir: - Vehhabi İsyanı: 1813 yılında, babası tarafından Vehhabi isyanını bastırmak üzere Hicaz'a gönderildi ve bu isyanı başarıyla sonlandırdı. - Mekke'nin Kurtarılması: Mekke'yi isyancılardan alarak Hicaz'ı yeniden güvenli hale getirdi. - Ölümü: Bu seferden hemen sonra veba hastalığına yakalanarak öldü. Filmde ise, Tosun Paşa karakteri, bu tarihi şahsiyetten esinlenerek yaratılmıştır.

Osmanlı minyatürleri, genellikle el yazması kitaplarda metni açıklayıcı ve görselleştirici amaçla yapılan küçük boyutlu resimlerdir: 1. Olayları hikaye eden minyatürler: Klasik İslam ve Osmanlı edebiyatının ürünlerini süsleyenler. 2. Peyzajlar: Manzara tasvirleri. 3. Portreler: Padişah, vezir ve şehzade portreleri. 4. Bilimsel konulu minyatürler: Tıp, zooloji, astroloji gibi konuları işleyen yazmaları süsleyenler. Önemli Osmanlı minyatür eserleri arasında şunlar yer alır: Selimname: Kürt Şükrü Bey'in yazdığı, Sultan Selim'in hayatını anlatan eser. Süleymanname: Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını konu alan Farsça yazma. Surname-i Hümayun: III. Murad'ın şehzadelerinin sünnet düğününü anlatan eser. Kıyafetü'l-İnsaniyye fi Şemâilü'l-Osmaniyye: Osman Gazi'den III. Murad'a kadar olan padişahların özelliklerini anlatan minyatür.

Romanos Kapısı, Bizans döneminde İstanbul'un fethi sırasında stratejik bir öneme sahipti. İşte bu kapının önemli olmasının bazı nedenleri: 1. Kuşatma Merkezi: 1453 yılındaki kuşatma sırasında, Osmanlı ordusu tarafından ana hücumların yapıldığı noktalardan biriydi. 2. Top Atışları: Macar mühendis Urban'ın yerleştirdiği büyük top sayesinde, duvarda açılan gediklerden içeri girilmiş ve fetih gerçekleştirilmiştir. 3. Son Direniş: Son Bizans imparatoru Konstantin Dragases'in şehirde öldüğü yer olarak kabul edilir.

Osmanlı'da aşar vergisinin kaldırılmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Mali Kriz ve Gerileme Dönemi: Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde bulunduğu mali krizden kurtulmak için vergi toplama yöntemlerini değiştirmesi ve aşar vergisini peşin olarak alması, çiftçilerin daha hasat zamanı gelmeden ödeme yapmasına neden olmuştur. 2. Kanuna Aykırı Uygulamalar: Aşar vergisi alınırken yapılan usulsüzlükler ve kanuna aykırı uygulamalar, bazı yerlerde isyanların çıkmasına yol açmıştır. 3. Yeni Devlet Anlayışı: 1925 yılında gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi'nde, liberal bir ekonomi ve özel mülkiyet anlayışına ters düştüğü için aşar vergisinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

Osmanlı döneminde kahvehaneler dört farklı dönemde kapatılmıştır: 1. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi. 2. II. Selim Dönemi. 3. III. Murad Dönemi. 4. IV. Murad Dönemi.

Osmanlı Devleti'nde II. Mahmut padişahlığı döneminde devlet memurlarına fes giyme zorunluluğu getirmiştir. Dolayısıyla, II. Mahmut fes giyen padişahlardan biridir.

Kethüda, Osmanlı Devleti'nde çeşitli görevlerde bulunan bir unvan olup, genel olarak şu işleri yapardı: 1. Yönetimde Yardımcılık: Paşalar, valiler veya diğer yüksek rütbeli kişilerin işlerini kolaylaştırır ve onlara yardımcı olurdu. 2. Temsil Etme: Yöneticilerini toplantılarda, görüşmelerde veya resmi etkinliklerde temsil ederdi. 3. İdari İşler: Yönetimle ilgili yazışmaları yapar, emirleri yerine getirir ve kayıtları tutardı. 4. Halkla İlişkiler: Halkın sorunlarını dinler, şikayetlerini çözer ve yönetici ile halk arasında köprü görevi görürdü. Ayrıca, kethüda unvanı, saray hizmetinde çalışan belirli esnaf gruplarının başı veya büyük hanlarda yemeklerin düzenlenmesinden sorumlu kişi gibi farklı bağlamlarda da kullanılırdı.

2024-2025 eğitim-öğretim yılı müfredatına göre, 10. sınıf tarih dersinde işlenen bazı konular: 1. dönem konuları: Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiye'si. Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti (1302-1453). Devletleşme Sürecinde Savaşçılar ve Askerler. 2. dönem konuları: Dünya Gücü Osmanlı (1453-1520). Sultan ve Osmanlı Merkez Teşkilatı. Klasik Çağda Osmanlı Toplum Düzeni.