Öğreti

"Her kuşa bir tuzak var" atasözü, "gözü tanede olan kuşun, ayağı tuzaktan kurtulmaz" anlamına gelir. Bu atasözü, her zaman çıkar peşinde koşan ve tehlikelerden kaçınmayan bir kişinin başına türlü belâlar geleceğini ifade eder.

"Taş yerinde ağırdır" atasözünün hikayesi şu şekilde anlatılmaktadır: Bir gün, köyde bir taş bir yere yuvarlanmış ve köylüler bu taşı zor kaldırabildikleri için ona "ağır" demişlerdir. Bu durum, insanların bazen önyargılarla hareket ettiğini ve gerçek değerlerin başka yerlerde bulunabileceğini öğretmiştir.

"El elden üstündür" atasözü, bir kimsenin kendisinden daha üstün ve yetenekli başkalarının da olabileceğini bilmesi gerektiğini ifade eder. Bu söz, "hiç kimse bu işi benden daha iyi yapamaz" diyerek büyük konuşmamayı ve her zaman daha iyi olanların bulunabileceğini anlam taşır.

"Ben O'yum" kitabı, Sri Nisargadatta Maharaj'ın öğretilerini içeren bir eserdir ve şu konuları anlatır: 1. Varoluşun Gerçeği: Kitap, varoluşun gerçeğiyle ilgili tüm düşünce ve inançları sarsarak, okuyucuyu gerçek, sınırsız ve ebedi varlığını, özünü idrak etmeye çağırır. 2. Özgürlük Yolu: Maharaj, bağımlı olduğumuz her şeyi elimizden alıp, karşılığında ilahi gerçeği ve hayatın sırrını vererek, asıl özgürlüğe giden en kısa yolu gösterir. 3. Sevgi ve Sadelik: Öğretisi, bir güzellik, sevgi ve sadelik örneği olarak tanımlanır. Kitap, insanlık tarihinin en büyük bilgelerinden birinin öğretilerini sunarak, aydınlanma ve iç huzura ulaşma yolunda rehberlik eder.

"Kusursuz dost arayan dostsuz kalır" atasözü, mükemmel insanı aramanın, dost edinmeyi zorlaştıracağını ifade eder. Çünkü hiç kimse kusursuz değildir ve herkesin az ya da çok kusuru vardır.

"Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür" atasözü, hiçbir desteğin sürekli olmadığını ve insanın yapacağı işlerde başkalarının desteğine güvenmemesi, kendi gücüne dayanması gerektiğini ifade eder.

"Boğaz dokuz boğumdur" atasözü, bir sözü iyice düşünmeden söylememek gerektiğini ifade eder.

"Acele yola çıkar" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "acele yürüyen yolda kalır" atasözü, acele ile yapılan işlerin düzgün bir şekilde yapılamayacağı, acele hareket edildiğinde doğru işlerin ince ayrıntısına kadar düşünülemeyeceği ve hata yapılacağı anlamına gelir. Bu atasözü, işin sağlıklı şekilde yapılması için ihtiyaç duyulan bir sürenin olduğunu ve bu süreyi kısaltarak işi bitirmeye çalışmanın eksikliklerin ve hataların ortaya çıkmasına, işin yarıda kalmasına sebep olacağını ifade eder.

"Çivi çıkar ama yeri kalır" atasözü, başkasına yaptığın bir fenalığı kaldırıp gidersen bile kötü izini, anısını gideremeyeceğini ifade eder.

"Geçmişine sahip çıkmayanın geleceğine de sahip çıkamaz" ifadesi, insanların tarihlerini bilmeden ve geçmişlerini anlamadan geleceklerine yön veremeyeceklerini ifade eder. Bu söz, aynı zamanda geçmişteki deneyimlerden ders almanın ve bu dersleri geleceğe taşımanın önemini vurgular.

"Deliye taş atma, başını yarar" atasözü, akılsız ve dengesiz insanlara sataşmanın, onlardan gelebilecek zararlara yol açabileceğini ifade etmek için kullanılır. Örnek cümle: "Deliye taş atma, başına taş yağar; bu tür insanlara karışmamak en iyisi".

"Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz" atasözü, kurtun yediği kazığı kışın unutmayacağı anlamına gelmez.

Boşluk ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Boş laf karın doyurmaz". 2. "Boş eşek yorga gider". 3. "Boş fıçı çok langırdar". 4. "Boş samanlık kiremit istemez". 5. "Boş durana şeytan iş bulur".

En kısa atasözleri ve hikayeleri: 1. "Ağaç yaşken eğilir". 2. "Damlaya damlaya göl olur". 3. "Bir elin nesi var, iki elin sesi var". 4. "Azıcık aşım, kaygısız başım". 5. "Hatasız kul olmaz".

"Eğilen baş kesilmez" atasözü, kusurunu anlayıp özür dileyen ve büyüklüğünüze sığınan kişinin bağışlanması gerektiğini ifade eder.

"Besle Kargayı, Oysun Gözünü" atasözünün hikayesi, bir çiftçinin yaşadığı olaya dayanır. Çiftçinin tarlasında her gün mahsullerini kontrol ederken, bir karga gelip tarlaya dadanır ve çiftçinin ekinlerini yemeye başlar. Zaman geçtikçe, tarlada sadece bir karga değil, bir sürü karga toplanır ve çiftçinin tarlası kargaların istilasına uğrar. Çiftçinin arkadaşları ona, "Besle kargayı, oysun gözünü" derler.

Evet, "inak" ve "dogma" aynı şeyi ifade eder. Her iki terim de, otorite tarafından belirlenen ve herkesin uymak zorunda olduğu öğretileri tanımlamak için kullanılır.

"Yılanın başı küçükken ezilir" atasözüdür.

“Ye Kürküm Ye” hikayesi, Nasreddin Hoca’nın yaşadığı bir olayı anlatır: Hoca, bir gün çağrıldığı bir ziyafete eski giysileriyle gider. Eve gidip bayramlık kürkünü giyer ve kasıla kasıla ziyafet yerine geri döner. Sıra yemeğe gelince Hoca, kürkünün ucunu tabağa doğru uzatarak “Ye kürküm ye!” der.

"Pişirirsen aş olur, pişirmezsen kuş olur" atasözü, bir işin ya da bir şeyin düzgün, özenli ve sabırlı bir şekilde yapılması gerektiğini anlatır. Eğer çaba gösterilir, gereken özen ve dikkatle üzerine düşülürse değerli bir sonuç elde edilir.