Miras

Evet, tapu iptal ve tescil davası devam ederken tereke temsilcisi atanabilir. Bu durum, miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etme ilkesinin zarar görmesi halinde söz konusu olabilir. Terekeye temsilci atanması talebi, mahkemeye başvuran kişinin yanı sıra tüm mirasçıları temsil etmek üzere yapılır.

Mirasın reddine karşı cevap dilekçesinde aşağıdaki unsurların yer alması gerekmektedir: 1. Mahkemenin Adı: Dilekçenin başında mahkemenin adı belirtilmelidir. 2. Davalı ve Vekili: Davalının adı, soyadı ve vekili varsa vekilin bilgileri yazılmalıdır. 3. Davacılar: Davacıların adı, soyadı ve varsa vekillerinin bilgileri yer almalıdır. 4. Dava Değeri: Davanın değeri açıkça yazılmalıdır. 5. Konu: Dilekçenin konusu "mirasın hükmen reddine cevap dilekçesi" olarak belirtilmelidir. 6. Açıklamalar: Mirasın reddi davasının reddi gerektiği, yasal dayanaklar ve delillerle birlikte açıklanmalıdır. 7. Hukuki Sebepler: Türk Medeni Kanunu ve ilgili yönetmelik maddeleri gibi hukuki sebepler sıralanmalıdır. 8. Deliller: Yemin, isticvap, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesi gibi deliller listelenmelidir. 9. Netice-i Talep: Davanın reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi talepleri yer almalıdır.

Vasiyetnameye itiraz edilmezse, vasiyetname hukuken geçerli kabul edilir ve vasiyetnamenin içeriğinde belirtilen hükümler, mirasçılar arasında yasal olarak uygulanır. Bu durumda: - Miras paylaşımı, vasiyetnameye göre yapılır. - Saklı paylı mirasçılar, saklı payları ihlal edilmiş olsa bile, yasal süre içinde tenkis davası açmadıkça vasiyetnamenin hükümlerine uymak zorundadır. - Vasiyet alacaklıları, kendilerine bırakılan mal üzerinde tasarrufta bulunabilirler.

Bağışlanan tapunun bozulmaması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir: 1. Bağış Sözleşmesinin Geçerliliği: Bağış sözleşmesinin Türk Borçlar Kanunu'na uygun olarak düzenlenmesi ve tarafların iradelerinin serbestçe açıklanması gerekmektedir. 2. Hukuka Aykırılık Olmaması: Bağışın hukuka veya ahlaka aykırı olmaması önemlidir. 3. Saklı Payların İhlal Edilmemesi: Mirasbırakanın ölümü sonrası yapılan incelemelerde, bağışın muris muvazaası kapsamında olduğu tespit edilirse, bağış işlemi geçersiz sayılabilir. 4. Tapu Sicilinde Kayıt: Bağış işleminin tapu siciline doğru ve eksiksiz olarak kaydedilmesi gerekmektedir. Eğer bu şartlardan biri ihlal edilirse, bağışlanan tapu mahkeme kararı ile iptal edilebilir. Bu nedenle, tapu devri sürecinde bir hukuk danışmanından destek almak faydalı olacaktır.

Tereke tasfiyesini aşağıdaki kişiler talep edebilir: 1. Mirasçılar: Miras bırakanın ölümü sonrasında mirası reddetmedikleri takdirde. 2. Alacaklılar: Mirasçıların terekedeki malları yok etme veya kaçırma tehlikesi doğuracak şekilde davrandıklarını iddia ettiklerinde. 3. Kamu kurumları: Devlete olan borçlar nedeniyle vergi dairesi gibi kurumlar başvurabilir. 4. Atanmış mirasçılar: Sulh hukuk mahkemesine başvurarak terekenin tespiti ve tasfiyesi davasını açabilirler.

Ferdi Tayfur'un kızı Tuğçe Tayfur, vasiyete iki ana nedenden dolayı itiraz etti: 1. Mirastan Pay Alamama: Vasiyette, Tuğçe Tayfur ve diğer kardeşi Timur Turanbayburt'a mirastan pay verilmemesi. 2. Fikri ve Sınai Haklar: Tuğçe Tayfur, babasının beste, müzik ve telif haklarına tedbir konulmasını talep ederek, bu eserlerin ticari gelir elde etmek üzere satılmasını engellemek istedi.

Ölen babanın yerine bakacak kişiler, kanuni mirasçılar olarak belirlenir. Bu mirasçılar şunlardır: 1. Çocuklar ve torunlar: Eğer ölen kişinin çocuğu varsa, miras onlara kalır. 2. Anne ve baba: Eğer çocuklar yoksa, miras anne ve babaya geçer. 3. Kardeşler: Anne, baba ve çocuklar da hayatta değilse, miras kardeşlere kalır. Ayrıca, atanmış mirasçılar da mirasçı olabilir; bu kişiler, miras bırakanın vasiyetiyle belirlenen kişilerdir.

Miras hisselerinin bedelsiz devri nedeniyle tapu iptali davası, miras bırakanın ölümünden sonra herhangi bir zaman aşımı süresine tabi olmaksızın açılabilir.

Ölen bir kişinin iki çocuğu olması durumunda miras, kanuni mirasçılık kurallarına göre paylaşılır. Paylaşım şu şekilde gerçekleşir: 1. Eşin Payı: Eğer ölen kişinin eşi sağ ise, mirasın dörtte biri eşe kalır. 2. Çocukların Payı: Kalan mirasın dörtte üçü çocuklar arasında eşit olarak paylaştırılır. Dolayısıyla, ölen kişinin tüm malları 100 birim değerindeyse, her bir çocuk 50 birimin yarısını (25 birim) alır ve geriye kalan 25 birim doğrudan eşe geçer.

Evet, reddi miras için özel yetki gereklidir. Avukata verilecek vekaletnamede, mirasın reddi işlemlerine istinaden özel yetki verildiğine ilişkin bir kaydın bulunması zorunludur.

Vasiyetin tenfizinde yetkili mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesi'dir.

E-devlet üzerinden reddi miras işlemi yapılamaz.

Ölen babanın eşi (üvey anne), doğrudan miras alamaz, çünkü üvey çocuklar ve üvey ebeveynler, Türk Medeni Kanunu'na göre yasal mirasçı değildir. Ancak, üvey anne, eğer ölen eşin yasal mirasçıları arasında yer alıyorsa (örneğin, eşin altsoyu yoksa ve anne-babası ölmüşse), mirasın tamamına sahip olabilir.

Mirasa kayyum atanması, mirasın korunması, yönetilmesi veya paylaşımının sağlıklı şekilde yapılabilmesi amacıyla gerçekleştirilir. Kayyumun görevleri arasında: - Miras mallarını korumak; - Vergi, borç ve giderleri ödemek; - Kiralama veya bakım onarım işleriyle ilgilenmek; - Gerekli durumlarda mahkemeden izin alarak satış yapmak yer alır. Yapamayacağı işler ise mirası paylaşmak, mirastan feragat etmek, mirasçılar adına beyanda bulunmak ve mirasçı yerine geçmektir. Kayyumun atanması ve görevleri, mahkeme kararıyla sınırlıdır.

Vasiyetnameyi kabul etmemek, vasiyetnamenin içerdiği tasarrufları ve istekleri reddetmek anlamına gelir. Bu durum, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir: - Vasiyetçinin ehliyetsizliği: Vasiyetnameyi yapan kişinin akıl sağlığı yerinde değilse veya vasiyetnameyi düzenlerken sınırlı ehliyete sahipse, vasiyetname geçerli olmayabilir. - Yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama: Vasiyetname, vasiyetçinin gerçek iradesini yansıtmayan bir şekilde yapılmışsa, geçersiz sayılabilir. - Hukuka ve ahlaka aykırılık: Vasiyetnamenin içeriği, bağlandığı koşullar veya yükümlülükler hukuka ve ahlaka aykırı ise, iptal edilebilir. - Şekil şartlarına aykırılık: Vasiyetnamenin kanunda belirtilen şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmemiş olması, vasiyetnamenin geçersiz olmasına yol açar. Vasiyetnamenin iptali davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati olan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir.

Ketmi verese nedenine dayalı tapu iptali davası zamanaşımı süresine tabi değildir. Bu dava, mirasbırakanın ölümünden sonra mirasçıların kasten gizlenmesi ve haksız tescil işlemi yapılması durumunda açılır.

Redd-i miras (mirasın hükmen reddi), iki durumda gerçekleşir: 1. Mirasbırakanın ölüm tarihinde açıkça belli olan ödemeden aczi: Mirasbırakanın borçları, mal varlığından fazla ise miras hükmen reddedilmiş sayılır. 2. Resmen tespit edilmiş olan ödemeden aczi: Mirasçıların bir irade açıklaması yapmak zorunda olmadan, miras kanunen reddedilmiş kabul edilir. Süreye bağlı değildir, yani herhangi bir zaman diliminde başvurulabilir.

Mirasta kardeşler arası yazılı miras hukuku, kardeşlerin miras paylaşımını yazılı bir sözleşme ile belirlemelerini ifade eder. Bu tür bir sözleşme, miras paylaşım anlaşması olarak adlandırılır ve aşağıdaki özellikleri içerir: - Noter Onayı: Sözleşmenin geçerliliği için noter onayı gereklidir. - İçeriği: Sözleşmede, mirasçıların alacakları paylar, paylaşım şekli ve malvarlığının bölüşümü detaylandırılır. - Amaç: Bu tür bir sözleşme, mirasçıların haklarını korur ve yasal düzenlemelerle uyumlu olarak paylaşım yapılmasını sağlar. Eğer kardeşler arasında anlaşma sağlanamazsa, miras paylaşımı mahkeme tarafından yapılır ve yasal düzenlemelere göre bir paylaşım kararı verilir.

4. derece akrabanın kaç yıl miras alabileceğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, miras hukukunda zümre sistemi uygulandığı için miras paylaşımı, miras bırakanın sağ kalan eşinin olup olmamasına ve mirasçıların hangi zümreye dahil olduğuna göre belirlenir. Birinci zümre (altsoy). İkinci zümre (anne ve baba). Üçüncü zümre (büyükanne ve büyükbaba). Dördüncü zümre (devlet hazinesi). Sağ kalan eş, herhangi bir zümreye dahil değildir ve miras payı, birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişkenlik gösterir.

Miras bırakanın Kızılay bağışı, irade sakatlığı olarak değerlendirilebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 504. maddesine göre, mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruflar geçersizdir. Dolayısıyla, mirasbırakanın Kızılay bağışı yaparken bu tür bir irade sakatlığı yaşaması durumunda, bağışın geçersiz sayılabileceği söylenebilir.