Metafor

"Kirlendi Nevresimler" ifadesi, Şehinşah'ın "KIRMIZI" şarkısında, fiziksel ve duygusal izleri ima eder. Şarkının sözlerinde, "silmesi zordu, kirlendi koltuk / kirlendi nevresimler, olsun, iğrenmiyorduk" dizeleri, açık karşılaşmaları ve bu karşılaşmaların bıraktığı izleri simgeler. Şarkı sözleri, aşk, tutku ve bu tutkunun getirdiği kaos temalarını işler.

"Hyena" kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Film: 2014 yapımı, Gerrard Johnson'ın yönettiği bir İngiliz suç-dram filmi, göçmen çeteleri ve polis yolsuzluklarını konu alır. Dizi: 2020 Güney Kore yapımı, 16 bölümden oluşan bir suç-hukuk dizisi, üst sınıf müşterilere sahip iki rakip avukatı ve onların hayatta kalma mücadelesini anlatır. Bilimsel terim: Çizgili sırtlan (Hyaena hyaena), Afrika'da yaşayan bir memeli türüdür. Sanat eseri: İsviçreli oyun yazarı Friedrich Dürrenmatt'ın "The Visit" adlı eserinden uyarlanan ve Djibril Diop Mambety tarafından yönetilen "Hyenas" adlı bir film, sömürge sonrası yaşamı ve açgözlülüğü eleştirir.

"Yaprak da yukarıdan bakıyordu toprağa" ifadesi, Mevlana'ya atfedilen bir sözden bir kesittir. Bu söz, kabullenme gücünün önemini vurgular. Ayrıca, benzer bir ifade, Necip Fazıl Kısakürek'e atfedilerek de kullanılmaktadır.

"Satranç, bazı insanlar böyle yaşar" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Ekşisözlük'teki bir entry'de, "satranç, bazı insanlar böyle yaşar" sözü, "Birçok insan hayatı satranç gibi yaşar ve ileriye dönük planlar yapar. Fakat hayat tetris gibidir. Anı yaşa ve mümkün olduğunca uzun süre ölmemeye çalış" şeklinde bir söz olarak aktarılmıştır. Stefan Zweig'in "Satranç" adlı eserinde, satranç oyunu üzerinden savaş döneminde bireylerin tüm olumsuzluklara rağmen ayakta kalma ve var olma mücadeleleri anlatılır. Ayrıca, "satranç bazı insanlar böyle yaşar" ifadesi, Kahraman Olgaç'ın, kimliği yanında olmadığı için turnuva salonuna alınmayan Kasparov'a kendi basın kimliğini vermesi ve bu sayede Kasparov'un salona girmesini sağlayan olayı anlatan bir karikatürde de kullanılmıştır.

Tiyatroda metafor ve sembol şu şekilde tanımlanabilir: Metafor, bir şeyin, başka bir şeyle karşılaştırılmadan doğrudan bir şey olarak kabul edilmesidir. Sembol, nesnelerin gerçek anlamının ötesinde bir anlam taşımasıdır. Bazı tiyatro eserlerinde metafor ve sembol kullanımına örnek olarak şunlar verilebilir: Hamlet. Üç Kız Kardeş. Macbeth.

Yonca Evcimik'in "In & Out" şarkısında geçen "in & out" ifadesi, modaya uygun ve popüler olanın sürekli değişimini ifade eder. Şarkının tam sözlerine ve analizine Genius Lyrics sitesinden ulaşılabilir.

"Sen benim evimsin" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Metaforik kullanım: Sia'nın "Snowman" şarkısında, sevilen kişiye karşı duyulan derin sevgiyi ifade eden bir metafor olarak kullanılır. Sözlü ifade: Talmud'da, Haham Yosi'nin eşine olan sevgisini "evim" diyerek ifade etmesi, bu sözün bilinen en eski örneği olarak kabul edilir. Şarkı sözü: Françoise Hardy'nin "You're My Home" şarkısında, özlem ve bağlılığı anlatan bir sözdür.

Görünmez kafesler, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Kübra Ahsen Durukan'ın "Görünmez Kafes" kitabı, bir katille ilişki içinde olan bir kadının duygularını ve yaşadığı zorlukları anlatır. Neslihanizm blog yazısında görünmez kafesler, bireyin toplum normları ve kişisel sınırlar arasında sıkışıp kalmasını ve bu durumdan kurtulma yollarını ifade eder. Medya Günlüğü'ndeki yazı, modern yaşamın getirdiği başarı ve kabul görme kaygısı gibi baskıların insanları nasıl sanal kafeslere hapsettiğini ve bu durumun birey üzerindeki etkilerini ele alır. Neva Çiftçioğlu Banes'in yazısı, insanların küçük yaşlardan itibaren aile ve toplum tarafından belirlenen kurallara uyarak bir ömür geçirdiğini ve bu süreçte kendilerini nasıl görünmez kafeslere hapsettiğini tartışır. İstiraki blog yazısında ise görünmez kafesler, otoriter bir sistemin insanları nasıl kontrol ettiğini ve bu durumun toplum üzerindeki etkilerini simgeler.

Kralın yolun ortasına koyduğu kaya, engelleri temsil etmektedir. Bu engel, aynı zamanda değişim fırsatlarını ve yaşam koşullarını iyileştirme şansını da simgeler. Bu hikaye, "Her engel, yaşam koşullarınızı iyileştirecek bir fırsattır" mesajını verir.

"Tabutta Rövaşata" filminin adı, kahramanı Mahsun'un çaresizliğini ve sıkışmışlığını ifade etmek için kullanılmıştır. Film, Rumelihisarı'nda yaşayan evsiz Mahsun'un gerçek hikayesine dayanmaktadır. Yönetmen Derviş Zaim, Mahsun'un hikayesini klasik Hollywood anlatı yapısına göre şekillendirmemiş, karakterin bir amacı veya mücadelesi yoktur.

Şahsiyet dizisinin neden animasyon olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, dizinin jenerik animasyonunun ve sahne dekorlarının başarılı olduğu belirtilmiştir. Şahsiyet dizisi, 2018 çıkışlı, polisiye ve dram türündeki bir Türk internet dizisidir.

"Göster cemâlin şem'ini" ifadesi, Şemseddin-i Sivâsî'ye ait bir deyiştir. Sözlerinin anlamı şu şekilde açıklanabilir: "Yansın od'a pervaneler" (mum alevi karşısında dönen kelebekler yansın). "Devlet değil mi âşıka şem'ine karşu yâneler" (Âşık için, sevgilisinin ışığına karşı yanmak bir saadettir). Şem, "şamdan" veya "mum" anlamına gelir; cemal ise "güzellik" veya "yüz" demektir. Bu deyiş, mutasavvıfların bir şeyi anlatmak için çevrelerindeki hayattan örnekler vermeleri şeklinde sembolik bir anlatımdır.

Ahmet Kaya'nın "Saçlarına Yıldız Düşmüş" ifadesi, şair Nevzat Çelik'in "Şafak Türküsü" şiirinden bir dizedir. Bu şiir, 1983 yılında Metris Cezaevi'nde başlamış, Bayrampaşa Özel Tip Cezaevi'nde tamamlanmıştır. "Saçlarına Yıldız Düşmüş" dizesi, annesine yönelik bir itiraz ve gelecek güzel günlere olan inancı temsil eder.

"Aynadaki Güzellik" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Aynadaki Güzellik (kuaför ve kozmetik satış mağazası). Aynadaki yüz ve güzellik. Sanat ve ayna.

Bilmecenin yapısı, genellikle şu beş öğeden oluşur: 1. Başlangıç formülü. 2. Konuya verilen ad. 3. Konuyu betimleyen bir cümle. 4. Konuyu betimleyen ama cevap arayanı yanıltan bir cümle. 5. Bitiş formülü. Bu öğelerden bazıları her bilmecede bulunmayabilir. Bilmeceler, söyleyiş şekillerine göre de gruplandırılabilir: Başlangıçları kalıp sözlerden oluşanlar; "Benim bir oğlum veya kızım var" diye başlayanlar; "Bir acayip nesne gördüm" diye başlayanlar; "Karşıdan baktım... dam üstünde, yer altında, yer üstünde" vb. ile başlayanlar. Bilmeceler, sordukları sorunun cevaplarına göre de somut veya soyut konulu olarak sınıflandırılabilir. Bilmeceler, genellikle manzum bir düzenekte sorulur ve anonim halk edebiyatı ürünü olarak kabul edilir.

Didem Madak'ın "Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Metafor: "Kağıttan gemiler yaptım kalbimden / Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı" dizelerinde kağıttan gemiler, şairin hassas duygularını; ulaşmamaları ise bu duyguların sonuçsuz kaldığını simgeler. İroni: "Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!" dizesinde, güvenli bir yer anlamına gelen liman kelimesi kullanılarak, aşkın belirsizlik ve yorgunluk getirdiği vurgulanır. Sembolizm: "Doksan dokuz tane yalnızlık" ifadesi, sembolik bir anlam taşır. İçsel Keşif: Şair, acının ortasında kendi iç dünyasında bir keşif sürecine girer. Ayrıca, şiirde anne ve ölüm temaları da işlenmiştir.

"Solid Ground" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Müzik: "Solid Ground" ifadesi, Break of Reality, Sena Şener ve Michael Kiwanuka gibi sanatçıların şarkılarında geçmektedir. Konut Hakkı Kampanyası: Habitat for Humanity tarafından 2016-2020 yılları arasında yürütülen küresel bir savunuculuk kampanyası olup, 40'tan fazla ülkede 12,4 milyon insanın güvenli ve güvenli arazi erişimini iyileştirmeyi amaçlamıştır. Kitap: T.W. Lewis tarafından yazılan ve iş hayatında ve kişisel yaşamda başarı için dürüstlük, disiplin ve ilişkilerin önemini anlatan bir eserdir.

Gelincik filminde gelincik, birkaç farklı şeyi temsil etmektedir: Metafor. Polis Ayhan’ın geçmişi. Ayrıca, filmin sonunda Karadayı, gelincik üzerinden bir benzetme yaparak sorularımıza cevap verir. Gelincik filminin tam olarak neyi temsil ettiğine dair kesin bir bilgi vermek mümkün değildir; çünkü bu, izleyicinin yorumuna açık bir konudur.

Orhan Veli Kanık'ın "Anlatamıyorum" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar: Tezat. Mecaz. Lirizm. Benzetme. Kişileştirme. İstiare. Ayrıca şiirde, imge ve semboller de yoğun olarak kullanılmıştır.

İlker Canikligil'in kullandığı bazı metaforlar şunlardır: Bomba metaforu. Taksici metaforu. Ayrıca, Canikligil, Star Wars filmindeki "Execute Order 66" (Emir 66) ifadesine atıfta bulunarak toplumsal bir kalkışmaya ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Canikligil'in metaforlarının genel olarak keskin ve net bir gerçeklik algısını yansıttığı belirtilmektedir.