MemeKanseri

Meme kanseri ışın tedavisi (radyoterapi) genellikle haftada 5 gün olmak üzere 3 ila 6 hafta arasında sürer. Tedavinin tam süresi, kanserin tipi, evresi, tümör özellikleri ve tedavi planına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Europa Donna Türkiye, Avrupa Meme Kanseri Koalisyonu'nun Türkiye ayağıdır ve meme kanseri konusunda çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Bu faaliyetler arasında: Farkındalığın artırılması: Meme kanseri hakkında doğru ve güncel bilgilerin yayılmasını ve bilgi alışverişini teşvik eder. Erken tanı ve tedavi: Toplu taramaların ve erken tanının önemini vurgular, uygun tedavi olanaklarının yaygınlaştırılması için çalışır. Eğitim ve destek: Sağlık personelinin iyi eğitim görmesini savunur ve tedavi süresince kaliteli destek ve bakımın sağlanmasını temin eder. Araştırma ve lobicilik: Meme kanseri araştırmalarının ilerlemesini teşvik eder ve yönergelerin uygulanmasını lobi faaliyetleriyle destekler.

Sağ meme üst kadranda bulunan bir nodül, tehlikeli olabilir çünkü bu durum meme kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Nodülün değerlendirilmesi ve gerekli tedavinin planlanması için bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir. Nodülün tehlikeli olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: Nodülün çok sert olması ve düzensiz kenarlara sahip olması; Nodül ile birlikte boyunda başka şüpheli lenf bezlerinin olması; Ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü, boyunda ağrı gibi belirtiler. Nodüllerin büyük çoğunluğu iyi huyludur. Nodüllerin tanısı farklı görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar teknikleriyle konulur: Fizik muayene. Ultrasonografi. Biyopsi.

C-erb B2 negatif, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Kredi puanı: Cerb B2 negatif skor 0, finansal geçmişte borç ödemelerinde bir sorun olmadığını ve kişinin kredi alma potansiyelinin yüksek olduğunu gösterir. Kanser teşhisi: Meme kanserinde C-erbB-2 negatif, HER-2 gen amplifikasyonu veya protein overekspresyonu olmadığını ifade eder. Prognostik faktör: Küçük hücre dışı akciğer karsinomlarında C-erbB2 negatif, kötü prognozla ilişkili olabilir. Ayrıca, immunhistokimyasal incelemelerde C-erbB2 için immünreaktivite negatif, tümöral hücrelerde boyanma olmaması veya belirli bir eşiği aşan boyanmanın olmaması durumunu ifade eder.

Pembe kurdelenin hikayesi, 1991 yılında Susan G. Komen Breast Cancer Foundation'ın meme kanseri farkındalığı için düzenlediği koşu ile başlamıştır. 1992 yılı, The New York Times tarafından “Kurdele Yılı” ilan edilmiştir. Pembe kurdelenin seçilmesinin nedeni, pembenin dişi bir renk olması ve rahatlatıcı, sakinleştirici bir etkisi olduğuna dair inançtır. Pembe kurdelenin diğer anlamları şunlardır: "March of Dimes" ve erken doğumlarla mücadele, bebekleri kurtarma ve doğum kusurlarına tedavi bulma çabaları; anne babaları ve çocukluk çağı kanser farkındalığı. Ayrıca, Türkiye'de Marks & Spencer ve Fibaemeklilik'in meme sağlığı konusunda toplumda bilinç ve farkındalığı artırmak amacıyla hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesi de Pembe Kurdele olarak bilinmektedir.

Meme kanserinde 3. ve 4. evre arasındaki temel farklar şunlardır: Tümör Boyutu ve Yayılım: Evre 3: Tümör 5 cm'den büyük olabilir ve koltuk altı lenf bezlerine veya çevre dokulara yayılmıştır. Evre 4: Kanser, meme dışındaki organlara (kemik, akciğer, karaciğer gibi) metastaz yapmıştır. Lenf Nodlarına Yayılım: Evre 3: Koltuk altı lenf bezlerine yaygın yayılım vardır. Evre 4: Kanser, lenf nodlarına yayılmış olabilir. Belirtiler: Evre 3: Meme cildinde kızarıklık, kalınlaşma veya yara oluşumu gibi belirtiler görülebilir. Evre 4: Kemik ağrısı, nefes darlığı, karaciğer problemleri ve sürekli yorgunluk gibi sistemik belirtiler ortaya çıkar. Tedavi Yaklaşımları: Evre 3: Genellikle kemoterapi ile tümör küçültülür, ardından cerrahi ve radyoterapi uygulanır. Evre 4: Tedavi, hastalığı kontrol altına almak ve semptomları yönetmek üzerine odaklanır.

Pembe kurdele, dünya genelinde meme kanseri farkındalığını artırmak ve bu hastalıkla mücadelede destek olmak amacıyla kullanılan bir semboldür. Bu sembol, 1990'lı yıllarda, aile ve yakın çevresinde meme kanseri ile mücadele etmiş kadınların torunu, kızı ve annesi olan Charlotte Haley'in, pembe kurdeleler yaparak dağıtmasıyla popülerlik kazanmıştır. Ekim ayı, meme kanseri farkındalık ayı olarak kabul edilir ve bu dönemde pembe kurdele kampanyaları düzenlenir.

Meme ultrasonunda belli olan bazı hastalıklar şunlardır: Meme kanseri. Memedeki kitleler. Meme başı akıntısı. Enfeksiyon ve inflamasyon. Meme implantları. Meme ultrasonunun tanı koyabilmek için tek başına yeterli olmayabileceği, diğer tetkiklerin de gerekebileceği unutulmamalıdır.

C-erb B2 hasarı, "insan epidermal büyüme faktörü reseptörü-2 geni" (HER-2 geni) veya c-erbB-2 geninde meydana gelen bir hasar anlamına gelebilir. Bu gen, kromozom 17q21'de bulunur ve transmembran bir reseptör proteinini kodlar. C-erb B2 hasarının bazı sonuçları: Meme kanseri: İnvaziv meme karsinomlarının %10-30'unda HER-2 gen amplifikasyonu veya protein ürününün aşırı ekspresyonu görülür. Kolorektal karsinom: C-erb B2 proteininin aşırı ekspresyonu, kolorektal karsinomların %21,1'inde tespit edilmiştir, ancak prognostik parametrelerle anlamlı bir ilişkisi bulunamamıştır. Mide kanseri: Mide kanserlerinde c-erb B2 ekspresyonu, hedefe yönelik tedavi yaklaşımlarından fayda görebilecek hastaları belirlemede kullanılabilir. C-erb B2 hasarının teşhisi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Mamografi cihazı, genellikle 40 yaş ve üzeri kadınlarda meme kanserinin erken teşhisi için kullanılır. Ancak, mamografi çekiminin ne zaman yapılması gerektiği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır: Amerikan Kanser Derneği, 40 yaşından itibaren yıllık mamografi çekilmesini önerir. Amerikan Doktorlar Koleji, 50 yaşından itibaren her yıl mamografi çekilmesini önerir. Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Koleji, 40 yaşından itibaren yıllık taramaları önerir. Mamografi çekim kararı, kişinin sağlık durumuna ve doktorunun önerilerine göre belirlenmelidir.

NYDR meme kanseri hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, meme kanseri hakkında genel bilgi verilebilir. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesiyle oluşan bir kanser türüdür. Bazı meme kanseri belirtileri: Memede veya koltuk altında kitle; Meme boyutunda veya şeklinde değişiklik; Meme ucundan gelen kanlı veya berrak akıntı; Meme ucunda içe çökme veya şekil bozukluğu; Meme cildinde kızarıklık, yara, kabuklanma veya portakal kabuğu görünümü. Erken teşhis için düzenli mamografi ve ultrason kontrolleri, aylık kendi kendine meme muayenesi yapılması önerilir.

İnvaziv grade 2 meme karsinomu, meme dokusundaki süt kanallarının iç yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan ve "invaziv" olarak adlandırılan, kanser hücrelerinin kanal duvarını aşarak çevre dokulara yayılabildiği bir meme kanseri türüdür. Grade 2 ifadesi, kanser hücrelerinin çoğalma oranını belirtir; grade I en iyi, grade III ise en kötü derece olarak kabul edilir. Bu tür kanserin teşhisi ve tedavisi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Meme kanserinde 1. evre, ortalama 7-8 yıl içinde ilerler. Meme kanseri evreleri: Evre 0: Kanser hücreleri henüz meme dokusuna yayılmamıştır. Evre 1: Kanserli kitle 2 cm'den küçüktür ve lenf bezlerine yayılmamıştır. Erken teşhis, tedavi şansını artırır.

Ki-67 yüzdesi, kanser hücrelerinin büyüme hızını belirlemek için kullanılır. Düşük Ki-67 yüzdesi: %5'ten az olması, tümörün çok yavaş büyüdüğünü gösterir. Normal Ki-67 yüzdesi: %2'den düşük olması, tümörün yavaş büyüdüğünü; %10'dan yüksek olması ise daha hızlı büyüdüğünü düşündürür. Yüksek Ki-67 yüzdesi: %30 veya üzeri değerler, kanser hücrelerinin daha hızlı büyüdüğünü ve tümörün agresif olabileceğini gösterir. Ki-67 yüzdesi, kişinin genel sağlık durumu, yaşı ve kanserin türü gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Annede meme kanseri olması, kızında meme kanseri olma riskini artırır. Birinci derece akrabada (anne, kız kardeş, kız evlat) meme kanseri varlığı, kadının ömür boyu meme kanserine yakalanma riskini %12-14'ten %18-20'ye çıkarır. Annenin genç yaşta (örneğin 37 yaşında) meme kanserine yakalanması, kızında meme kanseri gelişme riskini 3 kat artırır. Meme kanseri riskinin artması durumunda, düzenli sağlık kontrolleri ve genetik danışmanlık alınması önerilir.

Meme kanseri muayenelerinin yapılma sıklığı, kişinin yaşına ve risk faktörlerine bağlı olarak değişir: Kendi kendine meme muayenesi (KKMM): 20 yaştan itibaren her ay yapılmalıdır. Klinik meme muayenesi (KMM): 20 yaştan itibaren 2 yılda bir, 40 yaştan itibaren ise yılda bir yapılmalıdır. Mamografi: 40-69 yaş arasındaki kadınlar için 2 yılda bir yapılır. Meme kanseri taraması ve muayene sıklığı hakkında en doğru bilgiyi, bir sağlık profesyonelinden almak önemlidir.

Meme kanseri tedavi süresi, hastalığın evresi, türü ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Erken evre meme kanseri: Tanı, ikinci görüş alma ve tedavi süreci toplamda 1 yıl sürebilir. Metastatik meme kanseri: Tedavi, tümörün yayılma derecesine göre daha uzun aralıklarla (örneğin 3 haftada bir) verilir; amaç tümörü küçültmek, ağrıyı azaltmak ve yaşam süresini uzatmaktır. Genel olarak, meme kanseri tedavisi birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Tedavi süresi hakkında en doğru bilgiyi, hastayı takip eden doktor verebilir.

Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği, meme ve jinekolojik kanserler konusunda toplumu bilinçlendirme ve maddi yetersizliği olan hastalara teşhis ve tedavide destek verme amacıyla 2014 yılında kurulmuştur. Derneğin bazı faaliyetleri: Farkındalık çalışmaları: Meme ve jinekolojik kanserler hakkında bilgi sağlayan projeler yürütür. Psikolojik destek: "Pinkline" projesi ile kanser hastalarına online psikoterapi desteği sunar. Maddi destek: Hastalara muayene, tetkik ve ameliyat gibi konularda yardım sağlar. Sosyal projeler: HPV farkındalığı için aşı kampanyaları düzenler ve peruk, mastektomi sütyeni gibi ürünler temin eder. Uzman işbirlikleri: Meme kanseri alanında çalışan uzmanlarla tanı ve tedavi süreçlerindeki sorunlara yönelik işbirliği yapar.

Meme kanserini ayna karşısında anlamak için şu adımlar izlenebilir: 1. Boyut ve simetri kontrolü: Memelerin boyutları, simetrisi ve renginde herhangi bir anormallik olup olmadığına bakılır. 2. Cilt kontrolü: Meme derisinde kızarıklık, yara, egzama, kabuklanma veya çatlama olup olmadığı incelenir. 3. Çöküntü kontrolü: Meme başında veya meme derisinde içe doğru çekinti veya çukurlaşma olup olmadığına bakılır. 4. Şekil değişikliği: Meme veya meme ucunda boyut veya şekil değişikliği fark edilir. 5. Akıntı kontrolü: Meme ucundan akıntı gelip gelmediği gözlemlenir. Bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde, vakit kaybetmeden bir uzman doktora başvurulmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi, 20 yaşından itibaren ayda bir kez, adet döneminin hemen ardından yapılmalıdır.

Lenfödem, meme kanserinin bir belirtisi olabilir. Meme kanseri ameliyatı sırasında koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması veya kanser tedavisi için uygulanan radyoterapi, lenfatik dolaşımın bozulmasına ve lenfödeme yol açabilir. Ancak, lenfödem her meme kanseri geçiren kişide görülmez. Lenfödem belirtileri fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.