MemeKanseri

Meme kanserinde ölüm riski, hastalığın ileri evrelerinde artar. Özellikle evre 4 yani metastatik meme kanseri aşamasında, kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılması nedeniyle ölüm riski belirgin şekilde yükselir. Ayrıca, aşağıdaki faktörler de meme kanserinde ölüm riskini artırabilir: - Yaş: 50-60 yaş arası hastalarda görülme sıklığı daha yüksektir. - Genetik faktörler: Ailede birinci dereceden akrabalarda genç yaşta meme kanseri olması risk artırır. - Uzun süreli hormon tedavisi: Menopoz sonrası uzun süreli ve yüksek dozlarda östrojen tedavisi riski yükseltir. - Obezite: Vücutta yağ oranının fazla olması, östrojen hormonunun daha fazla salgılanmasına ve meme kanserine yakalanma olasılığının artmasına neden olabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri, meme kanserinde ölüm riskini azaltmada kritik öneme sahiptir.

Meme kanserinde NTS, "lenf düğümlerinin durumunu" belirten N (Node) kategorisinin bir parçasıdır. Bu kategoride, lenf düğümlerinin metastaz açısından değerlendirilmesi yapılır ve NX, N0, N1, N2 ve N3 gibi alt başlıklar kullanılır.

Mastektomi, genellikle meme kanseri tedavisinde veya riskini azaltmak amacıyla yapılan cerrahi bir işlemdir. Mastektominin yapıldığı diğer durumlar şunlardır: - Paget hastalığı: Meme ucunda görülen ve ilerledikçe cilde ve meme dokusuna yayılabilen bir hastalık. - Birden fazla tümör: Memede birden fazla noktada tümör saptandığında. - Daha önce radyoterapi almış olup tekrar tümör gelişmesi: Özellikle meme dokusu güçsüzleşen hastalarda, yeniden radyoterapi yerine cerrahi tercih edilebilir. - Genetik yatkınlık: BRCA1, BRCA2 gibi gen mutasyonları taşıyan kadınlar, meme kanseri riskini en aza indirmek için mastektomiye yönelebilir.

CA 15-3 ve CA 19-9 yüksekliklerinin farklı anlamları vardır: 1. CA 15-3: Bu test, genellikle meme kanseri tanısı konmuş hastalarda tedavinin etkinliğini izlemek ve nüks olup olmadığını kontrol etmek için kullanılır. 2. CA 19-9: Bu test, pankreas, kolon, mide veya safra kanalındaki kanserler gibi sağlık sorunlarının bir göstergesi olabilir.

Meme kanseri ameliyatından sonra hastanede yatış süresi, ameliyatın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. - Lumpektomi (tümör ve çevresindeki sağlıklı dokunun bir kısmının çıkarılması) sonrası genellikle 1-2 gün hastanede kalınır. - Mastektomi (meme dokusunun tamamının çıkarılması) sonrası ise 2-3 gün hastanede yatmak gerekebilir. Ameliyat sonrası dönemde doktorun önerilerine uymak, hızlı ve sorunsuz bir iyileşme için önemlidir.

Sütyende "elek" ifadesi, elektronik sütyen anlamına gelebilir. Elektronik sütyenler, meme kanserini erken teşhis etmek için kullanılan giyilebilir ultrason tarama cihazlarıdır.

Aromasin (eksemestan), menopoz sonrası kadınlarda östrojen seviyelerini düşürerek vücutta büyümek için östrojene ihtiyaç duyan bazı meme tümörlerinin büyümesini yavaşlatmak için kullanılır. Kullanım alanları: - Erken ve ileri evre meme kanseri tedavisi. - Tamoksifen tedavisinin ardından veya tamoksifen işe yaramazsa. Aromasin kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler: - İlaca veya içeriğindeki maddelere karşı alerjisi varsa kullanılmamalıdır. - Hamile veya emzirme döneminde kullanılmamalıdır. - Karaciğer veya böbrek hastalığı varsa doktora danışılmalıdır. Yan etkiler arasında sıcak basmaları, eklem ve kas ağrıları, yorgunluk, bulantı gibi durumlar yer alabilir. İlaç, sadece doktor reçetesi ve gözetiminde kullanılmalıdır.

Meme kanseri sonrası kemoterapi, ameliyattan sonra en kısa zamanda başlanması gereken bir tedavi yöntemidir. Eğer bir engel yoksa, kemoterapi ameliyat tarihinden itibaren yaklaşık 3-6 hafta sonra uygulanabilir.

Meme kanseri türleri başlıca şu şekilde sınıflandırılabilir: 1. Duktal Karsinoma in Situ (DCIS): Meme kanallarında başlayan ve çevre dokulara yayılmamış erken evre bir meme kanseri türüdür. 2. İnvaziv Duktal Karsinom (IDC): En yaygın meme kanseri türüdür, meme kanallarında başlar ve çevredeki meme dokusuna yayılabilir. 3. Lobüler Karsinoma in Situ (LCIS): Süt üreten lobüllerde gelişen ancak çevre dokulara yayılmayan anormal hücre büyümesiyle karakterizedir. 4. İnvaziv Lobüler Karsinom (ILC): Meme lobüllerinde başlar ve çevre dokulara yayılabilir, memede yaygın doku değişikliklerine yol açabilir. 5. İnflamatuar Meme Kanseri: Meme cildinin kırmızı, sıcak ve şiş görünmesine neden olan agresif bir meme kanseri türüdür. 6. Metastatik Meme Kanseri: Primer meme kanserinin lenf düğümleri, kemikler, akciğerler, karaciğer veya beyin gibi uzak organlara yayılmasıyla oluşur. Diğer nadir görülen meme kanseri türleri arasında Üçlü Negatif Meme Kanseri ve Meme Ucunun Paget Hastalığı da yer alır.

Meme kanseri ışın tedavisi genellikle 5-6 hafta sürer.

Aromataz inhibitörleri, östrojen hormonunun sentezini inhibe eden ilaçlardır. Başlıca kullanım alanları: 1. Meme Kanseri Tedavisi: Menopoz sonrası kadınlarda östrojen bağımlı meme kanserinin tedavisinde kullanılır. 2. Endometriozis ve Uterin Leiomyomlar: Bu durumların endokrin tedavisinde etkilidir. 3. Bozulmuş Sperm Üretimi: Sperm üretiminin düzeltilmesi için kullanılır. 4. Ovulasyon İndüksiyonu: Yumurtlamanın uyarılması amacıyla uygulanır. Aromataz inhibitörleri, aromataz enzimi ile etkileşime girerek testosteronun östradiole dönüşümünü azaltır ve bu sayede östrojen seviyelerini düşürür.

Meme kanserinin ilk cerrahi müdahalesi, kanserli dokunun ameliyatla çıkarılması işlemidir. Cerrahi müdahale yöntemleri şunlardır: 1. Lumpektomi: Kanserli tümörün ve çevresindeki sağlıklı dokunun çıkarıldığı operasyondur. 2. Mastektomi: Tüm memenin çıkarıldığı cerrahi işlemdir. 3. Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi: Kanser hücrelerinin ilk yayıldığı lenf düğümünü belirlemek için kullanılır. Ameliyat sonrası cilt, dikey ve yatay şekilde yeniden birleştirilir.

Europa Donna Türkiye, meme kanseri konusunda farkındalığın artırılması, erken tanı ve tedavi olanaklarının yaygınlaştırılması için çalışan bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir organizasyondur. Bu amaçlar doğrultusunda Europa Donna Türkiye: - Konferanslar ve seminerler düzenler. - Diğer kuruluşlarla işbirliği yaparak ortak projelerde yer alır. - Üyelerini eğitir ve çeşitli faaliyetlerde bulunur. - Yerel ve ulusal otoritelere meme kanseri konusunda Avrupalı kadınların ilgi ve desteğini temsil eder.

Sağ meme üst kadranda bulunan bir nodül, tehlikeli olabilir çünkü bu durum meme kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Nodülün değerlendirilmesi ve gerekli tedavinin planlanması için bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir. Doktor, fiziksel muayene ve aşağıdaki görüntüleme yöntemlerini kullanabilir: Ultrasonografi: Nodülün boyutunu, şeklini ve iç yapısını değerlendirmek için. Biyopsi: Şüpheli nodüllerden örnek alınarak, kanser hücrelerinin varlığını araştırmak için. MR ve BT taramaları: Daha detaylı görüntüleme yöntemleri ile nodülün durumunu incelemek için.

C-erb B2 negatif ifadesi, meme kanseri hücrelerinde bu genin ekspresyonunun düşük veya hiç olmadığını ifade eder. Bu durum, bağımsız bir negatif prognostik faktör olarak kabul edilir ve endokrin tedaviye yanıtın düşük olabileceğini gösterir.

Pembe kurdelenin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: 1. Başlangıç: Pembe kurdele, 1973 yılında popüler olan "Tie a Yellow Ribbon Round the Ole Oak Tree" şarkısıyla tekrar gündeme geldi. 2. Kırmızı Kurdele: 1991 yılında AIDS aktivistleri, kırmızı kurdeleyi AIDS farkındalığının sembolü olarak kabul etti. 3. Pembe Kurdele: 1992 yılında, Susan G. Komen Breast Cancer Foundation, meme kanseri farkındalığı için koşu düzenledi ve katılımcıların yakasına pembe kurdele takıldı. 4. Ticari Kullanım: Estée Lauder'ın başkan vekili Evelyn Lauder, pembe kurdeleyi ticari bir girişim olarak benimsedi ve 1992 yılında mağazalarında pembe kurdele dağıttı.

Meme kanserinde 3. ve 4. evre arasındaki temel fark, hastalığın yayılımı ve tümör boyutudur: - 3. evre: Tümör 5 cm'den büyük olabilir veya lenf düğümlerine yayılmıştır, ancak uzak organ metastazı yoktur. - 4. evre: Herhangi bir boyuttaki tümör lenf düğümlerine yayılmış olabilir ve kanser kemik, akciğer, karaciğer gibi organlara metastaz yapmıştır.

40 yaşında meme kanseri riski, genel olarak tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %17'sini oluşturmaktadır. Ancak, meme kanseri riski yaşla birlikte artar ve 40 yaşından sonra her on yılda bir %1,2 ile %2,2 arasında yükselir.

Pembe renk, kanser amblemi olarak özellikle meme kanseri farkındalığını temsil etmek için seçilmiştir. Bu amblem, Charlotte Haley adlı bir meme kanseri sağ kurtulanının girişimiyle ortaya çıkmıştır. Ayrıca, pembe renk, modern Batı ülkelerinde feminenlikle ilişkilendirilir ve bu da amblemin seçilmesinde etkili olmuştur.

Meme ultrasonunda aşağıdaki hastalıkların teşhisi yapılabilir: Meme kanseri: Mamografi ile birlikte kullanılarak kanserin erken evrede tespit edilmesini sağlar. Kistik lezyonlar: Meme dokusunda oluşan sıvı dolu keseciklerin (kistlerin) teşhisinde ve takibinde kullanılır. Fibrokistik değişiklikler: Meme dokusunda yaygın olarak görülen ağrı ve hassasiyetin kaynağını belirlemeye yardımcı olur. Meme enfeksiyonları ve apseler: Enfeksiyonun yayılımını ve apse oluşumunu değerlendirmeye yardımcı olur. Meme implantlarının değerlendirilmesi: Yırtılma veya sızıntı gibi sorunları tespit etmek için kullanılır. Biyopsi ve drenaj işlemleri: Şüpheli kitlelerden biyopsi alınması veya apselerin boşaltılması gibi işlemlerde rehber olarak kullanılır. Meme ultrasonu, genel olarak meme sağlığı değerlendirmesinde önemli bir araçtır ve rutin takiplerde de kullanılır.