MemeKanseri

Mamografi cihazı, 40 yaş ve üzeri kadınlarda meme kanserinin erken teşhisi için kullanılır. Aile geçmişinde meme kanseri durumu varsa, mamografi çekiminin daha sık yaptırılması önerilir.

Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. NYDR meme kanseri ifadesi, spesifik bir kanser türünü belirtmemektedir. Ancak, meme kanserinin evreleri ve belirtileri genel olarak şunlardır: Belirtiler: - Memede veya koltuk altında sertlik ya da kitleler. - Meme ucunda içe çekilme veya şekil bozukluğu. - Meme başından gelen kanlı veya berrak akıntı. - Göğüs derisinde kızarıklık, yara veya döküntü. Evreler: - Kanserin yayılımına ve tümör boyutuna göre 0'dan 4'e kadar evreleri vardır. Teşhis ve tedavi: - Teşhis için doktor muayenesi, meme ultrasonu, mamografi ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır. - Tedavi, cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve hormon terapi gibi yöntemleri içerebilir.

İnvaziv grade 2 meme karsinomu, meme kanserinin bir sınıflandırmasıdır ve şu özellikleri içerir: 1. Tümör Boyutu: Tümör 2-5 cm arasında olabilir. 2. Lenf Nodlarına Yayılım: Tümör, lenf nodlarına yayılmış olabilir. 3. Kanser Tipi: Bu, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ve çevre dokulara yayılması anlamına gelen invaziv duktal karsinom türüdür. Bu evre, kanserin orta derecede agresif olduğunu ve tedavi sürecinin daha kapsamlı olması gerektiğini gösterir.

Meme kanserinde 1. evre tümörün 2 cm'den küçük olduğu ve lenf bezlerine yayılmadığı durumu ifade eder.

Annede meme kanseri olması, kızının da meme kanserine yakalanma ihtimalini arttırır. Eğer annenin meme kanseri genç yaşta (37 yaş altı) teşhis edilmişse, kızının meme kanserine yakalanma riski 3 kat artar. Ayrıca, birden fazla birinci derece akrabada (anne, kız kardeş, kız evlat) meme kanseri görülmesi de riski artırır. Kesin risk değerlendirmesi ve gerekli tedbirler için bir uzmana danışılması önerilir.

Ki-67 yüzde değeri, meme kanseri gibi durumlarda genellikle şu şekilde yorumlanır: - %10'dan düşük değerler düşük olarak değerlendirilir. - %10-20 arası değerler sınırda kabul edilir. - %20 ve üzeri değerler ise yüksek olarak kabul edilir ve daha agresif bir tümör tipini işaret edebilir. Ancak, Ki-67 testinin sonuçları, diğer testlerle birlikte değerlendirilmeli ve tedavi planı buna göre yapılmalıdır.

Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği, meme kanseri başta olmak üzere tüm kadın kanserleri konusunda toplumu bilinçlendirme ve maddi yetersizliği olan hastalara teşhis ve tedavide destek verme amacıyla faaliyet gösterir. Derneğin yaptığı bazı işler şunlardır: Farkındalık projeleri: Sosyal medya ve web sitesi içerikleri üreterek kanser konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapar. Psikolojik destek: Hastalara ve hasta yakınlarına online psikoterapi desteği sağlar. Maddi yardım: Tedavi sürecinde olan kadınlara maddi veya sosyal anlamda destek olur. Eğitim programları: Uzmanlarla işbirliği yaparak meme kanseri alanında eğitim programları düzenler.

Meme kanserinin tedavi süresi, uygulanan tedavi yöntemine, hastalığın evresine ve kişinin genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir. Onkolojik süreçlerin tamamlanma süresi genellikle geniş bir zaman dilimini (birkaç ay veya birkaç yıl) içerir. Tedavinin ardından, düzenli takip randevuları alınması ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına devam edilmesi önemlidir.

Meme kanseri muayenesi için 40-69 yaş arası kadınlar 2 yılda bir klinik meme muayenesi ve mamografi yaptırmalıdır. Diğer öneriler: - 25-40 yaş arası kadınlar 1-3 yılda bir meme muayenesi olmalıdır. - Risk faktörleri bulunan kadınlar için muayene sıklığı doktor tarafından belirlenir.

Lenfödem, meme kanserinin bir belirtisi olabilir. Meme kanseri tedavisi sırasında lenf düğümlerinin çıkarılması veya radyoterapi gibi nedenlerle lenfatik sistem hasar görebilir ve bu durum lenfödem oluşumuna yol açabilir. Lenfödemin diğer belirtileri arasında kol veya elde şişlik, ağrı, deri değişiklikleri ve hareket kısıtlılığı bulunur. Bu tür belirtiler fark edildiğinde bir doktora başvurulması önemlidir.

Meme kanserini ayna karşısında anlamak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Aydınlık bir ortamda, üst beden çıplak olacak şekilde ayna karşısına geçilmelidir. 2. Her iki kol yanlarda, omuzlar dik pozisyonda iken memelerin büyüklüğüne, simetrisine, derinin rengine ve şekline, meme başlarına ve koltukaltlarına bakılmalıdır. 3. Kollar yukarı kaldırıldıktan sonra aynı gözlem tekrarlanmalıdır; bu sırada koltukaltında kabarıklık olup olmadığına dikkat edilmelidir. 4. Eller bele konularak öne doğru eğilinmeli ve göğüste deride çekinti veya çökme olup olmadığı kontrol edilmelidir. Bu kontroller, adet sonrası dönemde yapılmalıdır.

Meme kanseri (MK) teşhisinde kullanılan görüntüleme yöntemleri şunlardır: 1. Mammografi: Düşük dozda radyasyon kullanarak meme dokusunun iç yapısını röntgenle görüntüler. 2. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Güçlü manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanarak ayrıntılı 3D görüntüler oluşturur. 3. Ultrasonografi (Ultrason): Ses dalgaları kullanarak meme dokusunu görüntüler, özellikle meme yoğunluğu yüksek olan kadınlarda kullanılır. 4. Bilgisayarlı Tomografi (BT): Röntgen ışınları ile vücudun farklı açılardan taranması sonucu kesitsel görüntüler oluşturur. 5. Biyopsi: Görüntüleme yöntemleri ile tespit edilen anormal lezyonların doğasını belirlemek için meme dokusundan örnek alınmasını içerir. Bu yöntemler, MK'nın erken teşhisini ve tedaviye başlamayı sağlar.

Hormonal duyarlı meme kanseri, tümör hücrelerinin yüzeyinde östrojen ve progesteron reseptörlerinin (ER, PR) pozitif bulunması anlamına gelir. Hormonal tedavi, bu tür kanserlerin tedavisinde kullanılır ve östrojenin etkisini bloke eden veya hormon üretimini durduran ilaçlar içerir.

Yapay zeka ile meme kanseri tespiti, oldukça yüksek bir doğruluk oranına sahiptir. İsveç'te yapılan bir araştırmada, yapay zekanın meme kanseri tespit başarı oranının, iki radyologla birlikte yapılan normal teşhis süreciyle aynı olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın yapay zeka destekli mamografi sistemi de meme kanserinde %90'a yakın doğrulukla erken teşhis sağlamaktadır.

C-erbB-2 pozitif olması, meme kanseri hücrelerinin yüzeyinde bulunan ve ayırıcı tanıda kullanılan bir molekülün varlığını ifade eder. Ayrıca, C-erbB-2 pozitifliği, tümörün daha büyük, lenf bezi pozitifliği ve metastaz riskinin daha yüksek olduğu anlamına da gelir.

Meme kanseri, 4. evrede metastaz yapar.

Dr. Harness adında iki farklı anlam bulunmaktadır: 1. Dr. Jay Harness: Kaliforniya'da bulunan bir cerrah olup, meme kanseri cerrahisi ve onkoplastik rekonstrüksiyon konularında uzmanlaşmıştır. 2. Dr.Harness: Hong Kong merkezli bir markadır ve deri iç çamaşırı, harness ve aksesuar gibi ürünler sunmaktadır.

İnvaziv meme karsinomunun evrelemesi, kanserin ne kadar yayıldığını ve hangi aşamada olduğunu belirlemek için çeşitli yöntemler kullanılarak yapılır. Bu yöntemler şunlardır: 1. Klinik Muayene: Doktor, memede hissedilen sertlik veya kitleyi değerlendirmek için elle muayene yapar. 2. Görüntüleme Testleri: Mamografi, ultrason, manyetik rezonans görüntüleme (MR), bilgisayarlı tomografi (BT) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi testler kullanılır. 3. Biyopsi: Şüpheli bölgeden alınan doku örneği, laboratuvarda mikroskop altında incelenir. Evreleme sonucunda, meme kanseri genellikle 0’dan IV’e kadar olan beş ana aşamada sınıflandırılır: 1. Evre 0: Kanser hücreleri sadece süt kanalları veya lobüllerle sınırlıdır. 2. Evre I: Tümör meme dokusunun dışına çıkmış ancak henüz yayılmamıştır. 3. Evre II: Tümör 2-5 cm arasında olabilir veya küçük olmasına rağmen lenf düğümlerine yayılım başlamıştır. 4. Evre III: Tümör daha büyük olabilir veya kanser meme dışındaki bölgelere yayılmaya başlamıştır. 5. Evre IV: Kanser vücudun diğer bölgelerine, örneğin kemik, karaciğer, akciğer veya beyin gibi organlara yayılmıştır.

İnvaziv karsinom, meme kanserinin çevre meme dokusuna yayılarak istila etmesi ve uzak organlara yayılma riski taşıyan türünü ifade eder.

ER (östrojen reseptörü) ve PR (progesteron reseptörü), meme kanserinde tümör hücrelerinin östrojen ve progesteron hormonlarına duyarlı olup olmadığını belirleyen proteinlerdir. ER (+) ve PR (+) ifadesi, kanser hücrelerinin bu hormon reseptörlerini taşıdığını gösterir. Bu reseptörlerin varlığı, hastanın tedavisinin planlanmasında da önem taşır.