MemeKanseri

MK'da (multipl miyelom) kullanılan görüntüleme yöntemleri şunlardır: Röntgen (Direkt Grafi). Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR). Bilgisayarlı Tomografi (BT). Bu yöntemler, hastalığın tanısını koymak, evresini belirlemek ve tedavi sürecini şekillendirmek için gereklidir.

Hormonal duyarlı meme kanseri, tümör hücrelerinin östrojen veya progesteron hormonlarına duyarlı olması anlamına gelir. Hormon reseptör pozitif olarak da adlandırılan bu kanser türü, hormon tedavisine yanıt verebilir.

Yapay zekâ ile meme kanseri tespiti, yapılan araştırmalara göre radyologların tespit oranıyla benzer veya daha yüksek doğrulukta sonuçlar vermektedir. İsveç'te 80 binden fazla kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, yapay zekâ destekli meme taramasının, mamogramların iki radyolog tarafından iki kez okunmasına kıyasla yüzde 20 daha fazla kanser tespit ettiği ortaya konmuştur. Almanya'da yapılan bir başka çalışmada ise yapay zekâ grubunun meme kanseri tespit oranı, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha yüksek bulunmuş, ancak aşırı teşhis ve aşırı tedavi endişeleri nedeniyle daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Yapay zekânın meme kanseri tespitindeki doğruluğu, kullanılan yöntem ve algoritmalara göre değişiklik gösterebilir. Yapay zekânın meme kanseri tespitindeki etkinliğinin tam olarak değerlendirilebilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

C-erbB-2 pozitifliği, farklı kanser türlerinde çeşitli sonuçlara yol açabilir: Meme kanseri: C-erbB-2 pozitifliği, daha kötü prognoz ve tedavi direnci ile ilişkilendirilir. Küçük hücre dışı akciğer karsinomu: C-erbB-2 pozitifliğinin, bu tür kanserlerde prognostik veya prediktif bir rolü olduğuna dair kesin kanıtlar henüz yoktur. Gastrik adenokarsinom: C-erbB-2 pozitifliği, intestinal tip tümörlerle ilişkilidir. C-erbB-2 pozitifliği durumunda uygulanacak tedavi ve izlenecek progresyon hakkında yeterli çalışma bulunmamaktadır; bu nedenle ek araştırmalara ihtiyaç vardır.

Meme kanseri, genellikle 4. evre olarak adlandırılan metastatik aşamada metastaz yapar. 4. evre meme kanseri, kanserin meme dokusu ve lenf bezlerinden vücudun diğer bölgelerine, özellikle kemiklere, akciğerlere, karaciğere ve beyne yayıldığını ifade eder.

İnvaziv meme karsinomunun evrelemesi, tümörün boyutuna, lenf nodlarına yayılma durumuna ve metastaz varlığına göre yapılır: T (Tümör). N (Lenf Nodları). M (Metastaz). Evreleme, klinik ve patolojik olarak iki şekilde yapılır: Klinik evreleme. Patolojik evreleme. Evreleme aşamaları: Evre 0. Evre 1. Evre 2. Evre 3. Evre 4. Evreleme, tedavi planının belirlenmesinde kritik rol oynar.

ER (östrojen reseptörü) ve PR (progesteron reseptörü), meme kanserinde hücrelerin yüzeyinde bulunan ve hormonlara yanıt veren proteinlerdir. ER ve PR pozitifliği, kanser hücrelerinin östrojen ve progesteron hormonlarına duyarlı olduğunu gösterir. Hormon reseptörü pozitifliği, tedavi planını etkiler; hormon bloke edici ilaçlar, kanserin tekrarlama riskini azaltmak için kullanılabilir. ER ve PR durumu, immünohistokimya yöntemiyle belirlenir.

Meme kanserinde kitleler en sık memenin üst dış kadranında (%50-60 oranında) görülür. Diğer yaygın yerleşim bölgeleri şunlardır: memenin üst iç kısmı (%15); memenin alt dış kısmı (%10); memenin alt iç kısmı (%5); meme başı ve çevresi (%20). Meme kanserinde kitleler genellikle ağrısızdır ancak kitlenin bulunduğu bölgede hassasiyet veya rahatsızlık hissedilebilir. Meme kanseri şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

HER2 pozitif meme kanserinde neoadjuvan tedavi, cerrahi öncesi tümörün sistemik olarak tedavi edilmesini ifade eder. Neoadjuvan tedavi genellikle trastuzumab içeren bir kemoterapi rejimi ile uygulanır. KATHERINE adlı faz-3 klinik araştırmanın sonuçlarına göre, neoadjuvan tedavi olarak kemoterapi ve trastuzumab almasına rağmen tümörü tam olarak kaybolmayan hastalara, ameliyat sonrası koruyucu amaçlı trastuzumab yerine ado-trastuzumab emtansine (T-DM1; Kadcyla) verilmesi, kanserin tekrarlama veya meme kanserine bağlı yaşam kaybı riskini %50 azaltmaktadır. Neoadjuvan tedavi, HER2 pozitif meme kanserinde patolojik tam yanıt (pCR) oranını artırabilir. Tedavi planı, hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir; bu nedenle, bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.

İnvaziv karsinoma in situ (DCIS) evre 0 olarak sınıflandırılır. Bu, kanser hücrelerinin sadece süt kanallarında bulunduğu ve lenf bezlerine ya da diğer organlara yayılmadığı bir aşamadır.

Patoloji raporlarında yazan ER (+) ve PR (+) ifadeleri, kanser hücrelerinin östrojen ve progesteron reseptörlerini taşıdığını gösterir. Ancak, kanserin iyi huylu olup olmadığını kesin olarak belirlemek için patoloji raporunun ve diğer test sonuçlarının bir uzman tarafından detaylı incelenmesi gereklidir.

KETEM'de meme kanseri testi (taraması) şu şekilde yapılır: 1. Randevu Alma: En yakın KETEM'e telefonla veya şahsen başvuru yaparak randevu alınır. 2. Başvuru ve Kayıt: Randevu gününde kimlik bilgilerini içeren bir başvuru formu doldurulur. 3. Mamografi Çekimi: Radyoloji teknisyeni eşliğinde, üzerindeki kıyafetler çıkarılarak özel bir önlük giyilir ve bir göğsün iki farklı pozisyonda, özel bir cihazın plakaları arasına yerleştirilip sıkıştırılması sağlanır. 4. Raporlama: Çekilen mamografiler, bir radyoloji uzmanı tarafından incelenir ve bir rapor hazırlanır. 5. Sonuçların Değerlendirilmesi: Raporun sonuçları kişiye bildirilir. Tüm KETEM hizmetleri ücretsizdir.

3D tomosentez mamografi, meme dokusunun ince kesitler halinde incelenmesini sağladığı için daha doğru sonuçlar verebilir. Ancak, 3D mamografilerin meme kanserinden ölme riskini standart mamografiden daha fazla azalttığına dair yeterli kanıt bulunmamaktadır. Mamografinin doğruluğu, %85 ila %90 arasında değişmektedir. Mamografi sonuçlarının değerlendirilmesi, uzman bir doktor tarafından yapılmalıdır.

Meme kanserinde lenf bezlerine yayılma, 2. evre veya 3. evre olarak sınıflandırılır. Evre 2: Tümör 2 cm'den büyük, 5 cm'den küçüktür ve koltuk altı lenf bezlerine yayılmamıştır. Evre 3: Tümör 5 cm'den büyüktür ve koltuk altı lenf bezlerine veya çevre dokulara (örneğin, göğüs duvarı veya cilt) yayılmıştır. Meme kanseri evrelemesi, kanserin yayılma derecesine göre yapılır ve tedavi planını etkiler.

Hindistan'da meme kanserinin yaygın olmasının bazı nedenleri: Erken teşhis eksikliği. Yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları. Hormonal faktörler. Hindistan'da meme kanseri vakalarının 2025 yılına kadar %12 artması beklenmektedir.

Meme kanserinde hormonal tedavi süresi, hastanın menopoz durumuna ve kullanılan ilaçlara bağlı olarak değişir: Menopoz öncesi kadınlar: Tamoksifen genellikle 5-10 yıl kullanılır. Menopoz sonrası kadınlar: Aromataz inhibitörleri (anastrozol, letrozol, exemestan) 5 yıl süreyle kullanılır. Tedavi süresi, her bir ilaç için 5 yılı geçmeyecek şekilde uzatılabilir; örneğin, 3 yıl anastrazol ve ardından 2 yıl tamoksifen gibi. Hormonal tedavi, genellikle cerrahiden sonra uygulanır ve kanser nüks ve metastazlarında da kullanılabilir. Tedavi süresi, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre doktor tarafından belirlenir.

Meme kanseri, hormon reseptör durumuna ve HER2 gen ekspresyonuna göre alt tiplere ayrılır. Hormon reseptör durumuna göre sınıflandırmalar: Hormon reseptör pozitif olanlar. Triple negatif olanlar. HER2 gen ekspresyonuna göre sınıflandırmalar: HER2 aşırı eksprese edenler. Luminal A-benzeri ve B-benzeri. Bu sınıflandırmalar, tedavi stratejilerini belirlemede önemli rol oynar.

Meme kanseri 4. evre, metastatik meme kanseri olarak da adlandırılır ve kanserin meme dokusu ve lenf bezlerinden vücudun diğer bölgelerine, özellikle kemiklere, akciğerlere, karaciğere ve beyne yayıldığını ifade eder. 4. evre meme kanserinde yaşam süresi, tedavi ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak, tanı anında metastazı olan ileri evre meme kanserli hastalarda yapılan bir çalışmaya göre, 1990'lı yıllara nazaran daha uzun yaşam süreleri gözlemlenmiştir. 5 yıllık sağkalım oranı, tüm evreler dikkate alındığında %89'a ulaşmıştır. Meme kanseri teşhisi durumunda, doğru bilgi ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Mastektomi, genellikle meme kanserinin erken evrelerinde (1. ve 2. evre), kanserli dokunun tamamen çıkarılması amacıyla yapılır. Ancak, ileri evre kanserlerde (3. ve 4. evre) de, özellikle kanserin lenf bezlerine veya diğer organlara yayıldığı durumlarda uygulanabilir. Koruyucu mastektomi ise, henüz kanser gelişmemiş olsa dahi, yüksek risk taşıyan bireylerde (örneğin BRCA mutasyonları) kanser riskini azaltmak için yapılır. Mastektomi kararının, hastanın genel sağlık durumu ve kanserin özelliklerine göre, multidisipliner bir ekip tarafından verilmesi önemlidir.

ABCC11 geni, insan vücudunda önemli işlevlere sahiptir: Kulak kiri tipi belirleme. Vücut kokusu. İlaç direnci ve bazı hastalıklarla ilişki. ABCC11 geninin başka etkileri de olabilir; örneğin, bazı araştırmalara göre ıslak kulak kiri ile ilişkilendirilen bu gen varyantı, Japon kadınlarda meme kanseri riskini artırabilir.