Lakap

Yıldırım Beyazıt'ın lakabı "Yıldırım" olarak anılmasının birkaç nedeni vardır: 1. Savaşlardaki Hızı ve Cesareti: Yıldırım Beyazıt, girdiği savaşlarda gösterdiği cesaret ve hızlı hareket etmesinden dolayı bu lakabı almıştır. 2. Niğbolu Savaşı: Tarihçilerden birine göre, Niğbolu Savaşı'nda hiç beklenmeyecek bir süratle savaş alanına ulaşması nedeniyle "Yıldırım" olarak adlandırılmıştır. 3. Genel Manevra Kabiliyeti: Ordusu ile çok hızlı hareket etmesi ve savaş meydanlarında manevra yapabilmesiyle öne çıkması bu lakabın verilmesine sebep olmuştur.

Aykut Kocaman'a "kocaman" lakabının neden verildiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, "haşortmanlı" olarak anılmasının, futbolculuk ve teknik direktörlük kariyerinde hücum futboluna karşı oluşu ve çift ön libero ile maçlara çıkması nedeniyle taraftarda ters tepki yapmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Fatih Terim'in lakabı "sinyör" değildir. Terim'in futbolculuk yıllarındaki lakabı "Samantha" olarak bilinmektedir.

Japonların lakabı olarak "Mukakin-ojiisan" ifadesi kullanılmaktadır.

"İsmi ile müsemma olmak" edebi sanat olarak lakap ve mahlas kullanımı kapsamında değerlendirilir.

Michy Batshuayi'nin lakabı "Batsman" olarak belirlenmiştir, çünkü bu isim süper kahraman Batman'e göndermedir.

"Minik Serçe" lakabı, Sezen Aksu'ya müzik dünyasındaki zarif duruşu, samimiyeti ve hayranlarıyla kurduğu güçlü bağ nedeniyle verilmiştir.

Yusuf'un lakabı, Sabahattin Ali'nin romanında, doğduğu yer olan Kuyucak'tan gelmektedir.

Mustafa Topaloğlu'na "Uzaylı" lakabı, 1980'li yıllarda verilmiştir.

Sütçü İmam'a "Sütçü" lakabı, süt satarak geçimini sağladığı için verilmiştir.

"Gök Sultan" lakabı, Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. padişahı II. Abdülhamid'e aittir.

Cezzar Ahmed Paşa'ya "deve kasabı" lakabı, Cidde yöresinde ayaklanan Bedevilere karşı yaptığı savaşlarda birçok isyancıyı develeriyle birlikte öldürmesi nedeniyle verilmiştir.

Haydar ismi, Hz. Ali'ye yiğitlik ve cesaretinden dolayı lakap olarak verilmiştir.

Arkadaşa takılan lakaplara "takma ad" veya "lakap" denir.

Chelsea'nin lakabı "Blues" (Maviler) olarak bilinir, çünkü bu lakap kulübün mavi renkteki formalarından gelmektedir.

"Zembilli" lakabı, Osmanlı Devleti'nin sekizinci şeyhülislâmı olan Zembilli Ali Efendi 'ye aittir.

Galatasaray'ın lakabı "Cim Bom" olarak bilinmektedir.

Tsubasa animesinde en iyi lakap Kaptan olarak geçmektedir.

Talisca'nın lakabının "fasulye sırığı" olmasının nedeni, Brezilya'da oynadığı dönemde uzun boyu (1.88) ve çok zayıf olması nedeniyle bu şekilde anılmasıdır.

GS TV'de "aslanlar cimbom diyor" ifadesi, Galatasaray Spor Kulübü'ne taraftarları tarafından verilen "Cimbom" lakabından kaynaklanmaktadır. Bu lakap, iki farklı teoriye göre ortaya çıkmıştır: 1. Sabit Cinol Teorisi: 1920'li yıllarda Galatasaray'da futbol oynayan Mısır prensi "Küçük Hüseyin"in takma adı "Cinol"dan türemiştir. 2. "Cim" ve "Bam" Kelimelerinin Birleşimi: "Cimbom" lakabı, "cim" (Galatasaray'ın ilk harfi) ve "bam" (rakibi yenmek) kelimelerinin birleşimiyle oluşmuştur.