Kirlilik

Fosil yakıtlar arasında en zararlı olanı olarak kömür ve petrol kabul edilir. Bu yakıtların yakılması, çevreye ve insan sağlığına zararlı gazlar salarak aşağıdaki sorunlara yol açar: - Küresel ısınma: Karbondioksit, kükürt dioksit ve azot oksit gibi sera gazlarının atmosfere salınımı. - Asit yağmurları: Bacalardan çıkan gazların neden olduğu. - Hava ve su kirliliği: Kül ve partikül maddelerin çevre kirliliğine neden olması.

Denizleri kirleten gemiler iki ana yöntemle tespit edilir: 1. Uydu Görüntüleri ve Clean Sea Net Hizmeti: Denizcilik Müsteşarlığı, Avrupa Çevre Güvenliği Ajansı'nın "Clean Sea Net" hizmetine dahil olarak, uydu görüntüleri ile kirlilik yapan gemileri belirler. 2. Parmak İzi Analizi: Gebze'deki Deniz Araştırmaları ve Teknolojileri Laboratuvarı'nda uygulanan bu yöntemle, denizden ve gemiden alınan numunelerin analiz sonuçları karşılaştırılarak kirliliğin kaynağı tespit edilir.

Petrol kirliliği çeşitli yöntemlerle temizlenebilir: 1. Mekanik Toplama: Petrol sızıntılarının fiziksel olarak toplanması ve kaldırılması. 2. Kimyasal Dispersantlar: Sızıntının daha küçük parçalara ayrılmasını sağlayarak doğal parçalanma sürecini hızlandırır. 3. Biyo-remediasyon: Petrolü parçalayabilen mikroorganizmaların kullanımı. 4. Sorbent Malzemeler: Petrol emme kapasitesine sahip doğal lifler, turba yosunu ve hindistan cevizi kabuğu gibi malzemelerin kullanımı. 5. Otonom Dronlar ve Robotik Sistemler: Dökülme alanlarının izlenmesi ve hassas temizleme görevleri için kullanılması. Ayrıca, önleyici adımlar olarak daha güvenli petrol taşımacılığı yöntemlerinin benimsenmesi ve acil durum müdahale planlarının geliştirilmesi önemlidir.

Okullarda en çok görülen kirlilik türleri şunlardır: 1. Kötü Hava Sirkülasyonu: Sınıfların, koridorların ve yemekhanelerin havalandırılmaması, iç mekan hava durağanlığına ve sağlıksız bir mikroklimaya yol açar. 2. Mobilya ve Bina Malzemeleri: Eski ve bakımı yapılmayan malzemeler, küf oluşumu ve Uçucu Organik Bileşiklerin (VOC) salınımına neden olabilir. 3. Temizlik Ürünleri: Kimyasal temizleyiciler, yüksek miktarda VOC içerir ve uzun vadede solunum yollarına zarar verebilir. 4. İnce Partiküller: Dışarıdan gelen ve dış ortam hava kirliliği nedeniyle okullara giren partiküller. 5. Gürültü Kirliliği: Öğrencilerin bağırış çağırışları, koşmaları, kapı çarpmaları ve yüksek sesli okul zilleri gibi faktörler.

Melet Irmağı'nın hikayesi, Ordu'nun en büyük ırmağı olması ve zaman zaman yaşadığı kirlilik sorunlarıyla anılmasıyla ilgilidir. Öne çıkan olaylar: - Zehirli Atık İddiaları: Sivas'ın Koyulhisar ilçesinde bulunan bir maden işletmesinin, Melet Irmağı'na zehirli atıklar bıraktığı ve bu atıkların ırmağın rengini değiştirdiği iddia edilmiştir. - Akaryakıt Tabakası: 2009 yılında, ırmak akaryakıt tabakasıyla kaplanmış ve bu durum balıkların ölümüne ve çevre kirliliğine yol açmıştır. - Örnek Alma: 2024 yılında, ırmağın kirliliğini tespit etmek amacıyla su numuneleri alınmıştır. Melet Irmağı, Mesudiye'den başlayarak Ordu şehir merkezinden geçip Karadeniz'e dökülmektedir.

Kırklareli çöplüğünün kötü olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Kontrolsüz Atık Dökümü: Çöplükte endüstriyel atıkların yoğun olarak dökülmesi ve bu atıkların uygun yöntemlerle depolanmaması, çevre kirliliğine yol açmaktadır. 2. Yeraltı Sularının Kirlenmesi: Çöplüklerden sızan asitleşmiş ve ağır metaller, zararlı organik bileşikler yeraltı sularını kirletmektedir. Bu durum, insan, hayvan ve bitki sağlığına zarar vermektedir. 3. Yangın Riski: Çöplüklerde anaerobik ayrışmalar sonucu oluşan metan gazı, çöplüğün yanmasına neden olmakta ve bu da yangın riskini artırmaktadır. 4. Çevreye Kötü Koku ve Duman Yayılması: Çöplüğün dumanı ve kötü kokusu, özellikle yakın çevredeki yerleşim yerlerinde yaşayan insanların yaşamını olumsuz etkilemektedir.

İzmir'de deniz marulunun (Ulva lactuca) çoğalmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Kirlilik: Denizdeki azot ve fosfor miktarının artması, deniz marullarının beslenmesi için gerekli elementleri sağlar ve bu da onların hızla çoğalmasına yol açar. 2. Hava ve su sıcaklıkları: Hava ve su sıcaklıklarının yükselmesi, deniz marullarının üremesini hızlandırır. Bu faktörler, İzmir Körfezi'nde ekolojik dengeyi bozarak olumsuz etkilere neden olabilir.

Beyşehir Gölü'nde balık olmamasının birkaç nedeni vardır: 1. Av Yasağı: Beyşehir Gölü'nde her yıl 15 Mart - 15 Haziran tarihleri arasında su ürünleri av yasağı uygulanmaktadır. 2. İstilacı Türler: Göle sonradan aşılanan etçil balık türleri, yerli balık türlerinin neslini tüketmektedir. 3. Su Kirliliği ve Diğer Tehditler: Elektroşokla avlanma, fabrika ve kanalizasyon atıkları, gölün su seviyesinin düşmesi gibi faktörler de balık popülasyonunu olumsuz etkilemektedir.

İstanbul'da ölü balıkların kıyıya vurmasının iki ana nedeni olabilir: 1. Atık Su ve Kirlilik: Alibeyköy Barajı'nda ve Varan Gölü'nde yaşanan balık ölümleri, göle bırakılan atık sular ve kanalizasyon nedeniyle suyun kirlenmesi sonucu gerçekleşmiştir. 2. Doğal Nedenler: Balık ölümlerinin doğal faktörler, örneğin çöpler veya tehlikeli madde atıkları gibi diğer nedenler de olabileceği belirtilmiştir.

Deniz tavşanlarının yok olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Su Kirliliği: Denizlerdeki plastik kirliliği ve kimyasal atıklar, deniz tavşanlarının yaşam alanlarını doğrudan etkiler. 2. Habitat Kaybı: Deniz yosunları ve deniz çayırlarının tahrip edilmesi, deniz tavşanlarının habitatlarını azaltır. 3. İklim Değişikliği: Okyanusların ısınması ve deniz seviyesindeki değişiklikler, deniz tavşanlarının yaşadığı bölgeleri olumsuz etkiler. 4. Aşırı Avlanma: Bazı deniz tavşanı türleri, egzotik evcil hayvan pazarında yakalanıp satılmaktadır.

Evet, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir Körfezi'ndeki kirlilik nedeniyle İZSU'ya soruşturma başlattı.

Karamık Gölü, çeşitli nedenlerle tehlikeli olarak değerlendirilebilir: 1. Kirlilik: Göl, Seka Kağıt Fabrikası'nın kimyasal atıklarıyla kirlenmektedir. 2. Bitki ve Hayvan Türlerinin Yok Olması: Kirlilik nedeniyle kerevit gibi bazı su türlerinin nesli tükenmiştir. 3. Su Seviyesi Değişimleri: Mevsimlere göre su seviyesinin değişmesi, göl alanının genişlemesine veya daralmasına yol açarak biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir. 4. İnsan Sağlığı Riski: Göl çevresindeki köylerin kanalizasyon atıklarının göle deşarj edilmesi, insan sağlığı açısından risk oluşturmaktadır.

Doğal dengenin bozulmasına neden olan insan faaliyetleri şunlardır: 1. Aşırı Avlanma ve Tür Kaybı: Belirli türlerin aşırı avlanması veya habitat kaybı, ekosistemlerdeki besin zincirlerini ve doğal dengeyi bozar. 2. Habitat Tahribatı: Ormanların yok edilmesi, sulak alanların kurutulması ve tarım alanlarının genişlemesi gibi insan etkinlikleri, birçok türün doğal yaşam alanlarını kaybetmesine yol açar. 3. İklim Değişikliği: Küresel ısınma ve iklim değişikliği, türlerin dağılımını değiştirerek ve besin zincirlerini etkileyerek ekolojik dengeyi büyük ölçüde etkileyebilir. 4. Kirlilik: Su, hava ve toprak kirliliği, ekosistemleri ve içindeki türleri doğrudan etkiler. 5. Yabancı Türler: İnsanlar tarafından bilinçsizce veya kazara taşınan yabancı türler, yerel ekosistemlerde dengesizliklere neden olabilir. 6. Aşırı Nüfus Artışı ve Kaynak Tüketimi: Hızla artan insan nüfusu, doğal kaynakların aşırı kullanımına ve tükenmesine yol açabilir.

Körfez sahillerinde yüzülüp yüzülemeyeceği, o bölgenin kirlilik durumuna bağlıdır. Örneğin, İzmit Körfezi'ndeki Derince Plajı gibi bazı sahil bölgeleri, temiz kumları ve yumuşak dalgalarıyla yüzmek için uygundur. Yüzülebilir bir Körfez için, derelerden gelen organik kirliliğin arıtılması gerekmektedir.

Hacıkadın Deresi'nin kirli olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Kanalizasyon Suları: Dere, kanalizasyon sularının karışması nedeniyle kirlenmiştir. 2. Çevre Kirliliği: Bölgede yaşanan çevre kirliliği ve atık suların arıtılmadan dereye verilmesi, suyun kalitesini düşürmüştür. 3. Alüminyum Sülfat: Elmalı Barajı'ndan beslenen Göksu Deresi'ne, barajdaki dinlendirme havuzlarında kullanılan alüminyum sülfatın arıtılmadan bırakılması da derenin kirlenmesine yol açmıştır.

Adana Ecord hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, ECORD adında iki farklı kurum bulunmaktadır: ECORD (Environmental Services Company). ECORD (European Consortium for Ocean Research and Development).

Hava kirliliğinin en büyük nedenleri arasında insan faaliyetleri yer almaktadır. Bunlar arasında: Fosil yakıt kullanımı. Sanayi faaliyetleri. Ulaşım. Tarım. Ayrıca, orman yangınları ve doğal afetler de hava kirliliğine katkıda bulunur.

Noise kirliliği veya gürültü kirliliği, insan veya hayvan yaşamını olumsuz etkileyen, dengesini bozan her türlü insan, hayvan ya da makine kaynaklı ses oluşumudur.

Guanabara Körfezi, birkaç nedenden dolayı kirlidir: 1. Kentleşme ve sanayileşme: Körfez, yoğun kentleşme ve sanayileşme süreçleri sonucu ağır kirlilik yaşamaktadır. 2. Petrol sızıntıları: Geçmişte yaşanan petrol sızıntıları, özellikle 1975 ve 2000 yıllarındaki sızıntılar, körfezi kirletmiştir. 3. Atık su deşarjı: Günlük yaklaşık 640 milyon litre arıtılmamış lağım suyunun körfeze boşaltılması, kirliliğin devam etmesine neden olmaktadır. 4. Endüstriyel atıklar: Çevredeki 17.000 endüstriden gelen atık sular da körfezi kirleten faktörler arasındadır.

Altınçay Deresi'nin kirli olmasının bazı nedenleri: Kanalizasyon atıkları: Dereye kanalizasyon atıklarının boşaltılması, özellikle patlamış kanalizasyon borularından kaynaklanan kirlilik. Kuraklık ve deprem etkileri: Yağışların az olması ve deprem sonrası yapılan çalışmalar nedeniyle dere yatağının tıkanması. Atık sular: Modern yaşamın etkisiyle bazı bölgelerde atık suların dereye karışması. Hatay Büyükşehir Belediyesi, dere yatağında temizlik çalışmaları yaparak görüntü kirliliğini ve kötü kokuları gidermeye çalışmaktadır.