Kemik

ALP (Alkalen Fosfataz) yüksekliğinde yapılan tahliller, altta yatan nedeni belirlemek için çeşitli biyokimyasal ve görüntüleme testlerini içerir: 1. Karaciğer Fonksiyon Testleri: AST, ALT, GGT ve albümin gibi enzimlerin ölçümü yapılır. 2. Kemik Metabolizmasına İlişkin Tahliller: Kalsiyum, fosfor ve parathormon gibi maddelerin düzeyleri incelenir. 3. Batın Ultrasonografi: Safra yollarının ve karaciğerin görüntülenmesi için kullanılır. 4. Direkt Kemik Grafileri veya Tomografi: Kemik kaynaklı hastalıklarda başvurulan yöntemlerdir. Bu tahliller, ALP yüksekliğinin karaciğer, safra yolları veya kemiklerle ilgili bir sorunu işaret edip etmediğini belirlemeye yardımcı olur. Kesin tanı ve tedavi için bir uzman hekime danışılması gereklidir.

Dislokasyon, kemik eklem yüzeylerinin rahatsız bir şekilde eklemlenmesi durumudur. Başlıca türleri: - Tam ve eksik: Eklem uçlarının tamamen ayrılması veya kısmen temas etmesi. - Travmatik ve doğuştan: Genellikle yaralanma veya düşme sonucu oluşan travmatik dislokasyonlar, doğuştan ise intrauterin gelişimin ihlali nedeniyle ortaya çıkar. Yaygın dislokasyon bölgeleri: omuz, parmaklar, önkol, alt çene ve kalçadır. Belirtileri: şiddetli ağrı, eklemin hareketsizliği, şişlik ve morarma olabilir. Tedavisi: genellikle acil tıbbi müdahale gerektirir ve kapalı redüksiyon, cerrahi müdahale, immobilizasyon, fizik tedavi ve dinlenme gibi yöntemleri içerir.

Alın kemiğinin neden şiş veya ensiz olduğuna dair çeşitli nedenler olabilir: 1. Genetik Yatkınlık: Ailede benzer durumların varlığı, bireyin bu tür çıkıntılara eğilimli olabileceğini gösterir. 2. Hormonal Değişiklikler: Ergenlik dönemi ve yaşlılık gibi dönemlerde hormonal değişiklikler kemik yapısında değişimlere yol açabilir. 3. Travma: Alın bölgesine alınan darbeler, kemik yapısında deformasyona neden olabilir. 4. Enfeksiyonlar: Kemik enfeksiyonları, iltihaplanma ve şişliklere yol açarak çıkıntıların oluşumuna zemin hazırlayabilir. 5. Osteoma: İyi huylu tümörler, kemik dokusunda anormal bir büyümeye neden olabilir. 6. Paget Hastalığı: Kemiklerin anormal şekilde büyümesine neden olan bir hastalıktır. Bu tür durumlar için kesin teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Kemik iliği, kemiklerin içindeki yumuşak ve süngerimsi dokudur. İki ana işlevi vardır: 1. Kan Hücresi Üretimi: Kırmızı kemik iliği, kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositleri üretir. 2. Yağ Deposu: Sarı kemik iliği, yağ hücrelerini depolar ve gerektiğinde bu yağları enerji kaynağı olarak kullanır. Kemik iliği, ayrıca bağışıklık sisteminin gelişiminde ve hastalıkların teşhisinde de önemli bir rol oynar.

Talusta kistik dejeneratif değişiklikler, talus kemiğinde (ayak bileği eklemini oluşturan kemik) kıkırdak ve kemik dokusunun yıpranması, aşınması veya hasar görmesi anlamına gelir. Bu durum, genellikle yaşlanma, yaralanmalar, hastalıklar veya beslenme yetersizlikleri gibi faktörlerin sonucunda ortaya çıkar. Teşhis için röntgen, MR gibi görüntüleme yöntemleri ve fizik muayene kullanılır.

Haversian ve Volkmann kanalları, kemik dokusunda bulunan iki farklı kanal türüdür. Haversian kanalları (osteonik kanallar olarak da bilinir): - kemiklerin uzun eksenine paralel olarak uzanır ve kompakt kemiklerin merkezinde yer alır; - kan damarları, sinirler ve lenfatik damarları içerir; - kemik hücrelerine besin ve oksijen sağlar, atık ürünleri uzaklaştırır. Volkmann kanalları (delici kanallar olarak da bilinir): - kemiklerin kenarlarında bulunur ve Haversian kanallarını birbirine ve kemiğin yüzeyine bağlar; - kan damarları ve sinirleri içerir; - kemik büyümesine katılmanın yanı sıra ağrı sinyallerini iletmede de rol oynar.

Ridge line tıpta "kemikte kasların yapıştığı sahah" anlamına gelir.

Olekranon, dirseğin arka tarafındaki kemik çıkıntısıdır ve iki önemli işlevi vardır: 1. Lever (Kaldıraç): Dirsek ekleminin düzleşmesi için ekstansör kasların kaldıraç noktası olarak görev yapar. 2. Koruma: Dirsek eklemini darbelere karşı korur ve bursa kesesi ile birlikte sürtünmeyi azaltır.

Kirschner telleri çıkarıldıktan sonra aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Yara Bakımı: Kesi yeri temizlenir ve enfeksiyonu önlemek için pansuman yapılır. 2. Ameliyat Sonrası Talimatlar: Hastaya, yaranın temiz ve kuru tutulması ve enfeksiyon belirtilerine dikkat edilmesi dahil olmak üzere evde yara bakımının nasıl yapılacağı konusunda talimat verilir. 3. Ağrı Yönetimi: İşlem sonrası hafif ağrı veya rahatsızlık hissedilebilir, bu genellikle reçetesiz satılan ağrı kesici ilaçlarla giderilebilir. 4. Takip Randevuları: Kemiklerin yeterince iyileştiğinden emin olmak için düzenli takip randevuları ve röntgen çekimleri planlanır. Bu süreçte, komplikasyon riskini en aza indirmek için ortopedi cerrahının tavsiyelerine uymak önemlidir.

Kıkırdağın kemiğe dönüşmesine "kemikleşme" veya "ossifikasyon" denir.

Büyüme kıkırdağı, kemiğin boyuna uzamasını sağlar çünkü bu kıkırdak, uzun kemiklerin baş kısmı ile gövdesi arasında yer alır. Bu kıkırdak yapı, kemikleşme süreci ile zamanla kemikleşir ve kemiğin uzaması durur.

Emarda kemik yüzeylerinde flulaşma, genellikle protrüzyon olarak adlandırılan bir durumu ifade eder. Bu durum, kemiklerin yapısında bozulmalara yol açan ve yaşla birlikte ortaya çıkan dejeneratif değişiklikler kapsamında değerlendirilebilir.

Kıkırdaklı kemik, kemikten daha yumuşak bir yapıya sahiptir.

Dislokasyon (tıpta) — kemiklerin eklem yüzeylerinin fizyolojik normların ötesinde tam ve kalıcı yer değiştirmesi durumudur. Dislokasyon türleri: - Travmatik — eklemde şiddetli mekanik travma sonucu oluşur. - Alışılmış — sık görülen eklem çıkıkları ile kendini gösterir. - Patolojik — konjenital eklem anormallikleri, romatoid artrit, osteoartrit gibi hastalıklardan kaynaklanabilir. Dislokasyonun belirtileri: eklemde ağrı, hareket yetersizliği ve konfigürasyon bozukluğu. Tedavi genellikle cerrahi müdahale gerektirir ve acil tıbbi müdahale önemlidir.

Diafizin içinde uzun kemiklerin iki ucu arasında yer alan bölgede kemik iliği ve yağ dokusu bulunur.

Süngerimsi kemik doku, kısa ve yassı kemiklerin iç kısmında ve uzun kemiklerin uçlarında bulunur.

Sarı ve kırmızı kemik iliğinin farkları şunlardır: 1. Renk ve İçerik: Sarı kemik iliği, yağ hücreleri açısından zengin olup sarı renktedir. 2. Bulundukları Yerler: Sarı kemik iliği, genellikle uzun kemiklerin ortasında bulunur. 3. Fonksiyon: Sarı kemik iliği enerji depolama işlevi görürken, kırmızı kemik iliği hematopoez (kan hücresi üretimi) sürecinde aktif rol oynar. 4. Yaşla Değişim: Yaş ilerledikçe sarı kemik iliği artarken, kırmızı kemik iliği miktarı azalır.

Köprücük kemiği ağrısı için ortopedi ve travmatoloji bölümüne başvurulmalıdır.

Browridge, ayrıca supraorbital sırt olarak da bilinir, göz çukurlarının üzerindeki kemik çıkıntısıdır. İşlevleri: - Yapısal destek: Alnı destekler ve yüz kaslarının bağlanması için bir temel oluşturur. - Göz koruması: Gözleri darbe ve yaralanmalardan korur. - Yüz ifadesi: Kaşların hareketi ve çatma gibi yüz ifadelerinde rol oynar. Cinsiyet ve popülasyon farklılıkları: Erkeklerde ve bazı insan popülasyonlarında daha belirgin olabilir.

İlikte sarı renk, kemik iliğinin içeriğinde çok sayıda yağ hücresi bulunmasından kaynaklanır. Bu nedenle, sarı kemik iliği adını bu yapıdaki yağ hücrelerinden alır.