KelimeKökeni

Sevl kelimesi, Türkçe ve Osmanlıca dillerinde kullanılmaktadır. Türkçe'de "karnı göbeğinden aşağıya sarkmak" anlamına gelir. Osmanlıca'da ise "bal arısı", "karnı sarkık kadın" ve "sürüye uymayıp otlakta dönüp duran hasta veya delirmiş koyun" anlamlarına gelir.

"Bio" kelimesi, Yunanca "bios" (βίος) kelimesinden türetilmiştir ve "hayat" anlamına gelir. Kelime kökeni ve kullanım alanları: Biyoloji: Canlıların fiziksel özelliklerini inceleyen bilim dalı. Biyografi: Bir kişinin yaşam öyküsünü anlatan yazılı belge. Sosyal medya: Kullanıcıların kendilerini veya faaliyetlerini kısa bir paragrafla tanıttıkları metin (genellikle profillerde). Ayrıca, "bio" öneki, canlı organizmalar veya süreçlerle ilgili terimleri oluşturmak için de kullanılır (örneğin, biyofizik, biyoçeşitlilik).

Vaizlik kelimesi Türkçe bir kelimedir. Arapça karşılığı "عبادة" olarak çevrilebilir, ancak kelimenin kökeni ve kullanımı Türkçe'dir.

"Hubble" kelimesi, Amerikan astronom Edwin Hubble'ın soyadından türetilmiştir.

Öncü kelimesi, Türkçe "ön" kelimesine eklenen "-cü" yapım ekiyle oluşmuştur. Türk Dil Kurumu'na göre kelimenin diğer anlamları ve kökenleri şu şekildedir: Önde gidip haber ulaştıran kimse. Bir sanat ve düşünce akımını, çağına göre yeni bir görüşü başlatan kimse veya eser, müjdeci, avangart. Yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, pişdar, artçı karşıtı. Önder, kılavuz.

Eğitim kelimesi Türkçe değildir. "Eğitim" kelimesi, İngilizce ve diğer Avrupa dillerinde "education" olarak adlandırılır ve semantik açıdan Latince "educare" fiilinden gelir. Türkçede ise "eğitim" kavramı, eski Türkçede "igi", "igid", "igid-mek" gibi kelime köklerine dayanır ve "hayvan veya köle beslemek, yetiştirmek" anlamlarına gelir.

Hayır, manolya ve Manisa aynı değildir. Manolya, bir bitki türünün adıdır ve kökeni 18. yüzyılda Fransız botanikçi Pierre Magnol’un soyadından türetilmiştir. Özetle: - Manolya: Bitki adı, Pierre Magnol'un soyadından türetilmiş, Manisa ile doğrudan bağlantılı değil. - Manisa: Antik Magnesia'nın zamanla Türkçeye geçmiş hali, mıknatıs kelimesiyle etimolojik bağlantısı var.

Kamyon kelimesinin kökeni Fransızcadır. Kelimenin kökeni olan "camion" sözcüğü, "bir tür at arabası" ve "motorlu yük aracı" anlamlarına gelir. Nihai kökeni belirsiz olan kelimenin, Provansal "caminar" (yürümek, yol almak) fiilinden veya Kelt dillerinden bir sözcükten türetilmiş olabileceği düşünülmektedir.

Araştırma kelimesinin kökeni Arapçadır. "Araştırmak" kelimesi, Arapçadaki "بحث" (bahs) kelimesinden etkilenerek şekillenmiştir. "Ara-" kelimesi ise Türkçede iki farklı anlamda kullanılır: Bir şeyin bulunması amacıyla yapılan eylemi ifade eder. Bir şeyin ortasında olmak, bir şeyler arasında olmak gibi bir anlam taşır. "Araştırmak" kelimesinde kullanılan anlam, ilk anlamdan türetilmiştir; yani bir şeyi arayarak bulmak, onun peşinden gitmek, ona dair bilgi edinmek.

Aş kelimesi, Eski Türkçe "āş" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük, Farsça ve Orta Farsça'da aynı anlama gelen "āş" ile eş kökenlidir. "Yemek, özellikle haşlama yemek" anlamına gelen "āş" kelimesi, Türkçede zamanla uzun ünlülük durumunu yitirmiş ve "aş" hâlini almıştır.

İzonominin kökeni, Antik Yunan'da, özellikle İyonya'da, M.Ö. 6. ve 5. yüzyıllarda ortaya çıkan bir yönetim anlayışına dayanır. İzonomi, "hükmetmenin olmaması" anlamına gelir ve vatandaşların eşit haklara sahip olduğu bir düzeni ifade eder. İzonominin kökeni ile ilgili bazı görüşler: Kojin Karatani. Hannah Arendt. İzonomi, İyonya'da köleliğin olmadığı, ekonomik eşitliğin sağlandığı ve herkesin kendi toprağını işlediği bir düzen olarak tanımlanır.

Güzel sözcüğü, Ana Türkçe'de yazılı örneği bulunmayan köŕ- fiilinden +Al sonekiyle türetilmiştir. Bu fiilin anlamı hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, Türkçede –el ekiyle oluşturulan başka sözcük örnekleri olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, yazar Macit Şayin, Güzel Sözcüğünün Kökeni Nedir? adlı kitabında, Kutadgu Bilig'den alıntıladığı beyitlerle destekleyerek, "güzel sözcüğünün kök olarak göz sözcüğünden geldiğini" ileri sürmektedir. Ancak, TDK'ye göre göz sözcüğünün birçok farklı anlamı vardır ve "güzel" sözcüğüyle doğrudan bir bağlantısı kesin olarak kanıtlanmamıştır.

Densiz kelimesi, Eski Türkçe "teŋsiz" sözcüğünden evrilmiştir.

Metaf, Arapça "tavaf" kökünden türetilmiş bir kelime olup, tavaf yapılacak yer anlamına gelir. Kâbe'nin çevresinde, tavaf yapılırken yedi defa dönülen alan olarak tanımlanır. Metaf'ın kökeni, İslam'ın kutsal mekanı Kâbe'nin etrafında yapılan tavaf ritüellerine dayanır.

Zambak kelimesi Arapça kökenlidir. Arapça "zanbaḳ" (زنبق) sözcüğünden, Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen "zanbak" sözcüğünden alıntıdır. Ayrıca, Antik İbranice "Shoshannah" kelimesinden türemiş olabileceği ve "saflık" anlamına geldiği de belirtilmektedir.

"Yurt" kelimesinin eş kökeni Eski Türkçe'dir. "Yurt" kelimesi, Türkçede "çadır, oba, konut, mesken" gibi anlamlarda kullanılmıştır.

Büyü kavramı Türkçe kökenli değildir, kökeni Arapça'ya dayanmaktadır. "Büyü" kelimesi, Arapça "sihir" kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Ancak, büyücülük ve büyü ile ilgili terimler, farklı dillerde ve kültürlerde çeşitli şekillerde ifade edilmektedir. Örneğin, Almanca ve Fransızca "Magie", İngilizce "Magi, Magic" kelimelerinin kökeni Yunanca "Magos" kelimesine dayanır.

Tannan kelimesi Arapça kökenlidir. Arapça'daki karşılığı ṭannān şeklindedir.

"Parlak" kelimesinin kökeni Türkçe dilidir. Ancak, kelimenin tarihsel olarak Arapçadan geçmiş olan "baraqa" (parlamak, ışıldamak) kökünden türemiş olabileceği de düşünülmektedir. "Parlak" kelimesi, "parla-" fiil köküne "-k" sıfat yapım ekinin eklenmesiyle türetilmiştir.

"Kolonya" kelimesinin kökeni, Almanya'nın Köln şehrinden gelmektedir. Bu kelime, 1709 yılında İtalyan parfümcü Johann Maria Farina tarafından üretilen ve "Eau de Cologne" (Köln Suyu) olarak adlandırılan alkollü esans için kullanılmıştır.