Kavramlar

Sanat tarihinin temel kavramlarından bazıları şunlardır: Çizgiselden gölgesele geçiş. Düzlemsilikten derinsiliğe geçiş. Çokluktan birliğe geçiş. Tarihsel bağlam. Kültürel etki. Estetik anlayış. Sanat akımları. Sanatçı profilleri. Toplumsal eleştiriler.

Evet, "bakan" ve "minister" aynı anlama gelir. "Bakan" kelimesi Türkçe'de, "minister" terimi ise İngilizce'de bir bakanlığın başında bulunan ve politika kararlarını alıp uygulayan siyasetçi için kullanılır.

Özdeşlik ve kimlik aynı şey değildir, ancak bu kavramlar birbiriyle ilişkilidir. Özdeşlik, bir şeyin kendisiyle aynı olması anlamına gelir. Kimlik ise, bir kişinin veya grubun kendini bir şeyle özdeşleştirerek algılayıp tanımlamasıdır. Felsefi kimlik kavramı, psikoloji ve sosyal bilimlerde kullanılan kimlik kavramından farklıdır.

Tam girişimlilik ve eksik girişimlilik, mantıkta kavramlar arası ilişkilerdir. Tam girişimlilik. Eksik girişimlilik. Örnekler: Tam girişimlilik. Eksik girişimlilik.

Özdeşlik, bir bireyin veya nesnenin bir kümenin tamamıyla bütünleşmesi ve onun özelliklerini özümsemesi anlamına gelir. Özdeşleşme ise, bireyin diğerinin bir yönünü, özelliğini veya niteliğini özümsediği ve diğerinin sağladığı model tarafından tamamen veya kısmen dönüştürüldüğü psikolojik bir süreçtir. Özdeşleşmenin türleri şunlardır: Pozitif özdeşleşme: Gelişim sürecindeki bireyin belli bir seviyeye gelene kadar, içinde bulunduğu alanın ana tesiri tarafından eğitime tabi tutulması. Negatif özdeşleşme: Kişinin kendi iradesini başka bir üstün gücün iradesine koşulsuz teslim etmesi.

Düşünme ve akıl yürütmeye ilişkin bazı kavramlar: Önerme: Doğru ya da yanlış değeri alabilen, yargı bildiren cümle. Akıl Yürütme: Doğru kabul edilen yargılardan yola çıkarak yeni sonuçlar elde etme süreci. Tümdengelim (Dedüksiyon): Genel bir önermeden özel bir sonuca ulaşma. Tümevarım (Endüksiyon): Örnekler veya tikel durumlar üzerinden genel bir ilkeye varma. Analoji (Benzeşim): İki nesne veya önerme arasındaki benzerliklere dayanarak çıkarım yapma. Görüş: Bir fikir sahibi olma, bu süreçte yaşamı, toplumun koşullarını, kültürü ve inançları dikkate alma. Eleştirel Düşünme: İddiaların ve argümanların test edildiği, değerli ve değersiz ayrımının yapıldığı düşünme süreci. Temellendirme: Düşüncenin veya görüşün dayanaklarını gösterme, gerekçelerini ortaya koyma.

Evet, Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) filminde ana karakter Phil Connors, sürekli aynı günü yaşamaktadır. Bir sabah uyandığında bir önceki günü yaşadığını fark eden Phil, gün içinde neler olacağını bildiği için önce bu durumun keyfini çıkarmaya başlar.

Düşünce, soyut bir nesnenin zihinde oluşturduğu faaliyettir. Ancak, düşünce elektro-kimyasal iletiler olduğu için algılanabilir ve gözlemlenebilir.

Ölçüt ve ölçü aynı şey değildir. Ölçü, bir niceliğin, kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlanarak değerlendirilmesidir. Ölçüt ise, bir yargıya varmak veya değer belirlemek için kullanılan ilke, kıstas veya kriter anlamına gelir.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Ben ve Ötesi" adlı şiir kitabında yer alan bazı konular: Yalnızlık; Korku; Zaman; Acı bir aşk duygusu; Tabiat. Ayrıca, "Ben ve Ötesi" başlığı altında, epistemolojik, ontolojik, psikolojik ve felsefi açılardan "ben" ve "ötesi" kavramları da ele alınabilir. Gulamhuseyn İbrahim-i Dînânî'nin "Ben ve Ötesi" adlı eserinde ise bu kavramlar bilgi, farkındalık ve insan bağlamında derinlemesine incelenmektedir.

Ümmet ve millet aynı şey değildir. Millet, ortak bir geçmişi olan ve birlikte yaşama arzusu gösteren insan topluluğudur. Sosyolojik anlamda ümmet, milletten daha geniş bir kavramdır; ümmet, evrensel bir din veya ideoloji içindeki birçok cemaat veya topluluğun manevi ve maddi anlamda bir üst sistemdeki birliğini ifade eder.

Tarihsel bağlam, bir olayın veya durumun meydana geldiği zaman ve yerdeki sosyal, dini, ekonomik, politik ve benzeri koşulları ifade eder. Tarihsel bağlam, şu alanlarda önemlidir: Edebiyat: Eserlerin yaratıldığı dönemin anlaşılması, anlatının daha iyi yorumlanmasını sağlar. Mimari: Bir yapının tasarım kararlarını ve çevresiyle etkileşimini şekillendirir. Hukuk: Hakimlerin kanunları yorumlamasına yardımcı olur. Tarihçilik: Geçmişin daha doğru anlaşılmasını sağlar.

Düşünce ve fikir arasındaki temel farklar şunlardır: Köken: Fikirler, zihnin doğal ürünleridir ve genellikle hızlı ve özgürce ortaya çıkarlar. Aşamalar: Bir fikir, düşünce olmadan var olabilir, ancak düşünce için bir fikir gereklidir. Amaç: Düşünce, fikirleri daha derinlemesine anlamayı ve değerlendirmeyi amaçlar. Kullanım: "Fikir" kelimesi Farsça, "düşünce" kelimesi ise Türkçe kökenlidir. Özetle, fikirler düşüncelerin başlangıç noktası olup, düşünce bu fikirlerin işlenmesi ve değerlendirilmesidir.

Sürekli, kalıcı ve ebedi kavramları arasında bazı farklar vardır: Sürekli: Durmak bilmeyen, sonsuz, daimi anlamına gelir. Kalıcı: Değişmez, kalıcı demektir. Ebedi: Başlangıç veya bitiş olmaksızın daima var olan, sonsuza dek süren olarak tanımlanır. Bu kavramlar aynı değildir; "ebedi" daha geniş bir anlam taşır ve "sürekli" ile "kalıcı"yı kapsar. Örnekler: Sürekli: "Hayatını kurtarmak için itfaiyeciye sonsuza dek minnettar". Kalıcı: "Onun ebedi ilkeleri onu harika bir adam yaptı". Ebedi: "Hindular ebedi bir ruha inanırlar. Ruh ne yaratılır ne de yok edilir".

Evet, kendini gerçekleştiren kehanet ve Pygmalion etkisi aynıdır. Pygmalion etkisi, 1948 yılında sosyolog Robert Merton'un "kendini gerçekleştiren kehanet" terimiyle tanımladığı, bir durum gerçek olarak algılandığında o durumun sonuçlarının kişiyi gerçeğe dönüştürebileceği olgudur. Bu kavram, 1913'te George Bernard Shaw'un "Pygmalion" adlı tiyatro eserinden adını almıştır. Günümüzde genellikle liderlerin takipçilerinin performansına ilişkin beklentilerinin gerçeğe dönüştüğü durumlar için kullanılır.

Hayali ve gerçek dışı olan şeyler şu şekilde tanımlanabilir: Kurgusal ifadeler. Fantezi ve bilim kurgu. Psikoz. Derealizasyon. Deepfake.

Metrik, bir hedefi ölçmek için kullanılan somut ve sayılabilir bir değerdir. Metrik kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Metrik sistem. Ölçümlü. Pazarlamadan satışa, ürün geliştirmeden müşteri ilişkilerine kadar hayatın her alanında kullanılan metrikler, ne yapıldığını, ne kadar iyi yapıldığını ve nereye doğru gidildiğini anlamaya yardımcı olur. Başlıca metrik türleri ve anlamları şu şekildedir: Etkinlik metrikleri. Verimlilik metrikleri. Kullanıcı metrikleri.

İrade ve iradi arasındaki fark şu şekildedir: - İrade: Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç, istek, dilek anlamına gelir. - İradi: İrade ile ilgili, iradeye ait, istençli bir şekilde yapılan anlamına gelir. Özetle, irade genel bir kavramken, iradi bu kavramla ilgili spesifik durumları ifade eder.

Hayır, sınıflanabilme ve sınıflandırabilme aynı şey değildir. Sınıflanabilme, varlıkların belirli özelliklere göre gruplara ayrılabilme yeteneğini ifade eder. Sınıflandırabilme ise, varlıkları benzer özelliklerine göre ayırma ve sistematik bir şekilde gruplara dahil etme işlemini yapma becerisini ifade eder.

Emek ve gayret aynı şey değildir, ancak birbiriyle yakından ilişkili kavramlardır. Emek, mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağını, üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarını ifade eder. Gayret ise bir amaca ulaşmak için gösterilen çaba ve özveriyi ifade eder. Eski Türkçe kelimelerden biri olan emek kelimesi, "çabalamak" ve "gayret göstermek" anlamlarına gelir.