Karar

"Nakzetmek" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Bozmak. 2. Yargıtay'ın bir mahkemenin kararını yerinde veya yolunda bulmayarak geri çevirmesi.

Hüküm ve karar hukuk alanında farklı anlamlar taşır: 1. Karar: Mahkeme veya karar verme kurulu tarafından davalıya karşı alınan kesin hükümdür. 2. Hüküm: Mahkemenin, konuya ilişkin olarak kanun veya kurallara göre verdiği sonuçtur. Özetle, karar sürecin bir aşamasıyken, hüküm sürecin son ve bağlayıcı sonucudur.

Sulh Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra şu adımlar izlenir: 1. Tebliğ: Karar, taraflara resmi olarak tebliğ edilir. 2. İtiraz ve İstinaf Süreci: Taraflar, kararın tebliğ edilmesinden itibaren belirli bir süre içinde itirazda bulunabilirler. 3. Yargıtay İncelemesi: İtiraz edilmesi durumunda dosya, bölge adliye mahkemesine, ardından Yargıtay’a yönlendirilir. 4. Kesinleşme: Üst mahkeme incelemelerinde itiraz reddedilirse veya temyiz süreci tamamlanırsa, mahkeme kararı kesinleşmiş olur. 5. Uygulama: Kesinleşen karar, ilgili kurumlar ve kişiler tarafından uygulanır.

Karar düzeltmede onanan kararlar, genellikle şu durumları içerir: 1. Bozma kararı sonrası: Yargıtay, bozma kararı verdiğinde dosya yeniden incelenmek üzere ilgili mahkemeye gönderilir ve mahkeme, Danıştay'ın gerekçelerine uyarak yeni bir karar alabilir veya eski kararında ısrar edebilir. 2. Küçük hataların düzeltilmesi: Kararda maddi hatalar veya yazım yanlışları gibi küçük eksiklikler varsa, bu hatalar düzeltilerek karar onanır. 3. Gerekçenin değiştirilmesi: Karar hukuka uygun olmakla birlikte gerekçesi doğru değilse veya eksikse, gerekçe değiştirilerek onama kararı verilir. Bu kararlar, temyiz incelemesi sonucunda verilen genel karar türleridir ve her duruma göre değişiklik gösterebilir.

Gerekçeli kararın yazılması süresi, yargılamanın türüne göre değişiklik gösterir: - Ceza mahkemelerinde: Hükmün açıklanmasından itibaren en geç 15 gün içinde gerekçeli karar yazılmalıdır. - Hukuk mahkemelerinde: Yargılamanın sona erdiği duruşmada (kısa kararın tefhimi) gerekçeli kararın yazılması için bir ay süre tanınır.

Do karar için kısa sap bağlamada aşağıdaki teller kullanılır: 1. Alt tel: Fa. 2. Orta tel: Si Bemol. 3. Üst tel: Do.

İlamın tebliğe çıkarılması, bir mahkeme kararının yazılı hale getirilerek taraflara resmi yollarla bildirilmesi anlamına gelir.

Tebliğnamenin onama kararı vermesi durumunda, yerel mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin verdiği karar hukuka uygun bulunur ve kesinleşir.

Danıştay'ın onama kararı vermesi, bir mahkeme veya idari kurul kararının hukuka uygun bulunduğunu ve bu kararın onaylandığını ifade eder. Yani, onama kararı ile birlikte ilgili karar son halini alır ve herhangi bir başka yargı merciine başvurulamaz.

2003/5753 sayılı karar, "Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonunun Çalışma Esas ve Usulleri ile Bu Komisyon Tarafından Yurtdışında Görevlendirilecek Personelin Nitelikleri ile Hak ve Yükümlülüklerinin Belirlenmesine İlişkin Karar"dır. Bu karar, 5/6/2003 tarihinde Bakanlar Kurulu'nca kabul edilmiş ve 3/7/2003 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kararın amacı, Türk kültürünün yurtdışında tanıtılması, yayılması ve korunması, yurtdışındaki vatandaşlar ve soydaşların kültürel bağlarının güçlendirilmesi ve dini konularda aydınlatılması ile Türk dilinin öğretilmesi amacıyla yurtdışına görevlendirilecek personelin unvan, sayı, nitelik, seçim, görev yeri ve süresi gibi hususları düzenlemektir.

Tüketici hakem heyeti şirket aleyhine karar verdiğinde, bu karar şirketi bağlayıcı hale gelir ve kararın uygulanması gereklidir. Şirket, bu karara uymak zorundadır.

Nihai karar iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Herhangi bir konuda alınan son karar. 2. Yargılama sonunda verilen karar.

"Dosya incelendi, karar verildi" ifadesi, mahkeme hakiminin dava dosyasını incelediği ve duruşma gün ve saatini tespit ettiği anlamına gelir. Bu, tensip tutanağı hazırlanması ve kararın kesinleştirilmesi sürecini ifade eder.

İstinaf başvurusu yapılmazsa, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar kesinleşir ve istinaf yolu kapanır.

2011 14411 sayılı karar, farklı yargı dairelerine ait çeşitli kararlara atıfta bulunabilir. İşte bazı örnekler: Yargıtay 2. Ceza Dairesi Kararı. 12. Hukuk Dairesi Kararı. 6. Hukuk Dairesi Kararı. 15. Ceza Dairesi Kararı. Ayrıca, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne ait 2011/14411 Esas numaralı kararlar da bulunmaktadır.

Gerekçeli kararın hükümden önce yazılması doğru değildir. Çünkü normal şartlarda hakim, kararını yazdırırken ve bildirirken taraflara bunu gerekçeleriyle birlikte sunması gerekmektedir. Ancak, mahkemelerin iş yoğunluğu nedeniyle bu durum mümkün olmayabilir ve bu durumda hakim, sadece hüküm fıkrasını taraflara bildirir.

Tefhim ve tebliğ farklı kavramlardır. Tefhim, mahkeme kararının duruşmada hazır bulunan tarafa sözlü olarak bildirilmesi anlamına gelir. Tebliğ ise, bu kararın daha sonra taraflara yazılı olarak gönderilmesi işlemidir.

Evet, stopaj vergisi yüzde 20'den yüzde 25'e çıktı. Bu değişiklik, 28 Haziran 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile gerçekleştirildi.

Yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararı kesinleşirse, mahkeme kararının kesinleşmesi ve infazın devam etmesi söz konusu olur.

Tedbir kararı, bir davanın açılmasından kesin hükme kadar olan süreçte, bir hakkın elde edilmesinin zorlaşması, imkânsız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle zarar görülecek olması durumunda, mahkeme tarafından davacı lehine hukuki koruma sağlanması anlamına gelir. İhtiyati tedbir ise, bu geçici nitelikteki hukuki korumanın özel bir adıdır ve şu şekillerde olabilir: - Eda amaçlı tedbir: Bir şeyin verilmesi veya yapılmamasına yönelik. - Teminat amaçlı tedbir: Davalı ve davacının ortak malının tedbir altına alınması. - Düzenleme amaçlı tedbir: Hukuki ilişkide geçici de olsa bir barışın sağlanması. Tedbir kararı, kararın verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde uygulanmazsa kendiliğinden kalkar.