Karaciğer

Hepatosteatoz (karaciğer yağlanması), çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir, bunlar arasında: Obezite ve tip 2 diyabet. Yüksek trigliserid ve kolesterol seviyeleri. Hareketsiz yaşam. Aşırı alkol tüketimi. Hipotiroid. Bazı ilaçların kullanımı. Hepatosteatoz, ayrıca gebelik sırasında da görülebilir ve bu durum akut karaciğer yağlanması olarak adlandırılır. Karaciğer yağlanması, ciddi karaciğer hastalıklarına yol açabileceğinden, belirtiler fark edildiğinde bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Soya fasulyesinin en çok hangi organa iyi geldiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, soyanın çeşitli sağlık faydaları olduğu bilinmektedir: Kalp sağlığı: Soya fasulyesi, doymamış yağ asitleri ve lif içeriği sayesinde kalp sağlığını destekler. Kemik sağlığı: Yüksek kalsiyum ve magnezyum içeriği ile kemik gelişimini destekler ve osteoporoz riskini azaltır. Sindirim sağlığı: Lif açısından zengin olması, sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olur. Menopoz belirtileri: İzoflavonlar sayesinde menopoz semptomlarını hafifletir. Diyabet: İnsülin reseptörlerini artırarak diyabet riskini azaltabilir. Soya tüketmeden önce, özellikle tiroid veya hormonal kanser gibi sağlık sorunları varsa, bir uzmana danışılması önerilir.

Sarılığa neden olan bazı hastalıklar şunlardır: Karaciğer hastalıkları: Hepatit A, B, C, siroz, karaciğer yağlanması, karaciğer kanseri. Safra yolu hastalıkları: Safra taşları, safra kanalı tıkanıklıkları, kolanjit. Kırmızı kan hücresi yıkımı: Hemolitik anemi, talasemi gibi kan hastalıkları. Doğumsal metabolizma hastalıkları: Gilbert sendromu, Crigler-Najjar sendromu. İlaç ve toksinler: Bazı antibiyotikler, kemoterapi ilaçları. Enfeksiyonlar: Mononükleoz, tüberküloz gibi sistemik hastalıklar. Yenidoğan nedenleri: Anne-bebek kan grubu uyuşmazlığı, erken doğum, enzim eksiklikleri. Sarılık, bu hastalıkların yanı sıra stres gibi nedenlerle de ortaya çıkabilir. Sarılık belirtileri fark edildiğinde, doğru tanı ve tedavi için bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Bilirubin yüksekliğinde görülebilecek bazı hastalıklar şunlardır: Karaciğer hastalıkları. Safra yolu tıkanıklıkları. Hemolitik anemi. Enfeksiyonlar. Bebek ile anne arasında kan grubu uyuşmazlığı. Erken doğum ve bebeğin anne sütüne karşı reaksiyon göstermesi. Safra kesesi taşları ve safra kesesi iltihabı. Bilirubin yüksekliği durumunda bir doktora danışılması önerilir.

Karaciğer naklinde ölüm riski hem alıcı hem de verici için oldukça düşüktür. Alıcı için risk: Başarılı bir karaciğer nakli sonrasında, hastaların yaklaşık %88'i nakilden sonra en az bir yıl yaşamakta ve %73'ü en az 5 yıl yaşamaktadır. Verici için risk: Karaciğer naklinde vericinin yaşam kaybı riski %0,5 ve altındadır. Her iki durumda da, komplikasyon olasılığı bulunmaktadır ve bu komplikasyonlar arasında enfeksiyonlar, kanamalar ve organ reddi yer alır.

Demir yüksekliğinde yapılan tahliller şunlardır: Serum demir testi. Ferritin kan testi. Ayrıca, demir yüksekliğinin nedenini tespit etmek için hemokromatozis testi, inflamatuar hastalık testleri, karaciğer fonksiyon testleri ve kan nakli öyküsü incelemesi de yapılabilir. Tahlillerin doğru yorumlanması ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Enginarın iyi geldiği bazı hastalıklar ve sağlık sorunları şunlardır: Karaciğer hastalıkları: Enginar, karaciğerin temizlenmesine ve hücre yenilenmesine yardımcı olan silymarin ve sinarin gibi maddeler içerir. Sindirim sistemi sorunları: Hazımsızlık, mide bulantısı, spazm ve gaz problemlerini hafifletir. Yüksek kolesterol: Enginar, kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. Kalp ve damar hastalıkları: Potasyum ve antioksidanlar sayesinde kan basıncını düzenler ve kalp sağlığını destekler. Kemik hastalıkları: Kalsiyum, magnezyum ve K vitamini gibi minerallerle kemik sağlığını korur. Diyabet: Kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. Kanser: Antioksidanlar sayesinde kanser riskini azaltabilir. Enginarın, herhangi bir sağlık sorunu için tüketilmeden önce bir uzmana danışılması önerilir.

Periportal alan, karaciğerdeki portal venin çevresinde yer alan bölgeyi ifade eder. Portal alan, hepatik arter, portal ven ve safra kanallarının bulunduğu bölgedir. Özellikle karaciğerle ilgili hastalıklarda kullanılan bir terimdir. Periportal alan aynı zamanda karaciğer hastalıklarının çeşitli belirtilerini de gösterebilir. Periportal teriminin kullanıldığı bazı durumlar şunlardır: Periportal fibrozis. Periportal inflamasyon. Periportal hipertansiyon. Periportal ven trombozu.

AST (Aspartat Aminotransferaz) seviyesinin yükselmesine neden olan bazı durumlar şunlardır: Karaciğer hastalıkları: Viral hepatit (Hepatit A, B, C), alkolik karaciğer hastalığı, karaciğer kanseri, siroz ve safra yolu tıkanıklığı. Kalp hastalıkları: Kalp yetmezliği, kalp krizi ve perikardit (kalp zarı iltihabı). Kas hastalıkları: Kas distrofisi, polimiyozit ve rabdomiyoliz (kas yıkımı). Diğer nedenler: Pankreatit, yanıklar, travma, bazı ilaçların kullanımı (ağrı kesiciler, kolesterol düşürücü ilaçlar, antibiyotikler), yoğun egzersiz, gebelik ve sepsis (kan zehirlenmesi). AST seviyesinin yükselmesi, tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmez; karaciğer, kalp veya kaslarda hasar olduğunu gösterebilir. AST testi sonuçlarının doğru yorumlanması için bir doktora başvurulması önerilir.

Caroli hastalığı, intrahepatik safra yollarının konjenital (doğumsal), nonobstrüktif (tıkanıklık olmadan), multifokal (pek çok yerde), segmental, sakküler dilatasyonudur (genişleme). İki çeşidi vardır: 1. Basit (izole) form: Safra kanallarının genişlemesi ile karakterizedir. 2. Kompleks form: Karaciğerdeki fibröz doku bantlarının varlığı (konjenital hepatik fibrozis) ve portal arterde yüksek tansiyon (portal hipertansiyon) ile ilişkilidir. Belirtileri: Karın ağrısı; Karaciğer içi safra yollarında kistik genişlemeler; Safra taşları; Safra stazı ve enfeksiyonlar; Nadiren sarılık. Tanı, ultrason, röntgen ve MR gibi görüntüleme yöntemleriyle konur.

BUN (Kan Üre Azotu) testi, kandaki üre miktarını ölçerek böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. BUN seviyesinin yüksek olması, genellikle böbreklerin yeterince çalışmadığına veya vücudun susuz kaldığına işaret edebilir. Düşük BUN seviyeleri ise bazen karaciğer sorunları veya yetersiz protein alımıyla ilişkili olabilir. BUN testi tek başına değerlendirilmez, diğer testlerle birlikte yorumlanır.

Wilson hastalığı tedavi edilmezse tehlikeli olabilir. Olası komplikasyonlar: Karaciğer hasarı ve yetmezliği. Nörolojik sorunlar. Psikolojik problemler. Hemolitik anemi. Erken teşhis ve tedavi, komplikasyon riskini büyük ölçüde azaltabilir.

Karaciğer nakli sonrası yaşam süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, hastaların yaklaşık %88'i nakilden sonra en az bir yıl, %73'ü ise en az beş yıl yaşar. İlk yıl için başarı oranı %85 ila %90 arasında değişir. Beş yıl hayatta kalma oranı, başarılı bir nakil sonrası %70'in üzerindedir. Bu oranlar, uygun nakil adaylarının seçimi, nakil sonrası bakımın kalitesi, alıcı ve donör uygunlukları gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Aspartat aminotransferaz (AST) yüksekliğinin bazı anlamları: Karaciğer hastalıkları. Kalp ve kas hastalıkları. Diğer nedenler. AST seviyesinin yüksek olması, bu hastalıkların tek başına belirtisi değildir ve doğru tanı için ek tıbbi testler gereklidir. Normal AST değeri, laboratuvarlara göre değişebilmekle birlikte, genellikle 8 ila 33 U/L aralığındadır.

Hepazec, etken maddesi rifaksimin olan bir antibiyotik ilaçtır. İki ana kullanım alanı vardır: 1. Hepatik ensefalopati: Karaciğer yetmezliği durumlarında, karaciğerin temizleyemediği zararlı maddelerin kan yoluyla beyne taşınmasını önleyerek ruhsal gerilim, saldırganlık, bilinç bulanıklığı gibi bozuklukları azaltır. 2. İshal ağırlıklı irritabl bağırsak sendromu: Kronik mide-bağırsak bozukluklarının tedavisinde kullanılır. Ayrıca, Hepazec tek başına veya laktuloz içeren bağırsak yumuşatıcı ilaçlarla birlikte kullanılabilir. İlacın kullanımı ve dozu doktor tarafından belirlenmelidir.

Karaciğer yağlanmasının en hızlı nasıl anlaşılacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak karaciğer yağlanmasının anlaşılabileceği bazı yöntemler şunlardır: Kan tahlili. Radyolojik görüntüleme. Fizik muayene. Karaciğer yağlanması şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

AST (Aspartat Aminotransferaz), vücudun çeşitli dokularında, özellikle karaciğer, kalp ve kaslarda bulunan bir enzimdir. AST testinin bazı kullanım amaçları: Karaciğer sağlığını değerlendirmek. Kalp hastalıklarını değerlendirmek. Kas hastalıklarını değerlendirmek. AST normal değerleri, laboratuvarlar arasında ve kişinin yaşına, cinsiyetine göre değişiklik gösterebilir.

Safra kesesinde sorun olması durumunda yapılan bazı tahliller şunlardır: Kan Testleri: ALT, AST, GGT, ALP gibi enzimlerin yüksek olması, karaciğer fonksiyonlarını gösterir ve diğer bulgularla birlikte değerlendirilir. Ultrasonografi: Safra kesesi ve çevresindeki organları detaylı bir şekilde görüntülemek için kullanılır. Bilgisayarlı Tomografi (BT): Safra kesesi hastalıklarının teşhisi ve derecesini belirlemekte yardımcı olur. HIDA Taraması: Safra kesesinin boşalma fonksiyonunu ölçmek için radyoaktif bir madde enjekte edilir. Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi (ERCP): Safra ve pankreas kanallarının görüntülenmesi ve tedavi edilmesi için kullanılır. Tanı için ilk olarak karaciğer fonksiyon testleri uygulanır ve bazı durumlarda direkt karın grafisi, MR kolanjiyopankreatografi (MRKP) gibi ileri görüntüleme yöntemlerine de ihtiyaç duyulabilir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

INR düşüklüğü, kanın olması gerekenden daha hızlı pıhtılaşması anlamına gelir. INR düşüklüğünün bazı nedenleri: Pankreas ve kolon kanseri gibi bazı kanser türleri. K vitamini fazlalığı veya K vitamini içeren tablet ve yiyeceklerin aşırı tüketimi. Doğum kontrol hapları. Kılcal damarlarda aşırı pıhtılaşma. Enfeksiyon hastalıkları. INR yüksekliği, kanın normalden yavaş pıhtılaşması durumudur. INR yüksekliğinin bazı nedenleri: K vitamini eksikliği. Kan kaybı. Protein eksikliği. Kan sulandırıcı ilaçların hatalı kullanımı. Kan kanseri (lösemi). INR değerinin normalin dışında olması, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, bir uzmana danışılması önerilir.

Veno-venöz bypass, karaciğer nakli prosedürleri sırasında hemodinamik stabiliteyi korumak ve abdominal organ perfüzyonunu iyileştirmek için kullanılan bir tekniktir. Veno-venöz bypass'ın bazı avantajları: Hemodinamik stabilite: İşlem, istikrarlı kan akışını sürdürür. Komplikasyon riskinin azalması: Kalp ritim bozuklukları, akciğer hipertansiyonu ve sağ ventrikül disfonksiyonu gibi komplikasyon riskini düşürür. Ameliyat süresinin kısalması: Anhepatik fazı kısaltarak iskemi-reperfüzyon yaralanması riskini azaltır. Veno-venöz bypass, uzmanlık gerektirmesi, heparinizasyon ve büyük kanama riskleri nedeniyle küresel ölçekte kullanım düşüşü yaşamıştır. Veno-venöz bypass, böbrek kanseri tedavisi ve venöz yetmezlik gibi farklı tıbbi alanlarda da uygulanabilir.