Kalkınma

Üçüncü dünya ülkelerinin fakir olmasının bazı nedenleri: Doğal kaynak eksikliği ve kötü yönetim. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği. Borç yükü, siyasi istikrarsızlık ve iklim değişikliği. Ticaret politikalarının aleyhte olması.

Doğu Anadolu Bölgesi'nin ekonomik gelişmesi ve kalkınmasına yönelik politikaların ve yatırımların olumlu sonuçları şunlardır: 1. Tarım ve Hayvancılık: Küçük ölçekli sulama projeleri ve hayvancılık altyapısının iyileştirilmesi ile bitkisel ve hayvansal üretimde artış sağlanmıştır. 2. Turizm: Tarihi ve doğal güzelliklerin turizme kazandırılması, bölge ekonomisine yeni bir ivme kazandırmış, turizm sektörüne önemli bir katkı sağlanmıştır. 3. İstihdam ve Sosyal Kalkınma: İstihdam ve mesleki eğitim imkânlarının artırılması, dezavantajlı grupların toplumsal hayata katılımlarının desteklenmesi, bölgedeki yaşam standartlarını yükseltmiştir. 4. Sanayi ve Üretim: Tarıma dayalı sanayi altyapısının desteklenmesi ve sanayi ekosisteminin güçlendirilmesi, bölgenin ekonomik potansiyelini artırmıştır.

Az gelişmiş ülkelerin az gelişmiş olmasının bazı nedenleri: Siyasi yolsuzluklar. Tek ürüne bağımlılık. Siyasi istikrarsızlık. Sömürgeciliğin etkileri. Burjuvazinin zayıflığı. Gelir dağılımındaki eşitsizlik.

CEDA kısaltmasının iki farklı anlamı bulunmaktadır: 1. Council of Economic and Development Affairs (CEDA), Suudi Arabistan'da ekonomik ve kalkınma işleriyle ilgilenen bir konseydir. 2015 yılında kurulmuş olup, görevleri arasında: - Devlete destek olmak ve ekonomi ile ilgili tüm konularda yönleri birleştirmek. - Hükümet taslak yasalarını ve düzenlemelerini incelemek ve onay için Bakanlar Kuruluna öneriler sunmak. - Ekonomik manzarayı etkileyebilecek yeni düzenlemeleri yasaklamak veya iptal etmek. 2. Ceda Yazılım Danışmanlık ve Otomasyon Sistemleri, İzmir merkezli bir yazılım danışmanlık ve otomasyon sistemleri şirketidir.

SDG danışmanlığı, Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDGs) doğrultusunda kuruluşlara özel stratejiler geliştirmelerinde yardımcı olur. SDG danışmanlığının yaptığı işler arasında şunlar yer alır: Durum analizi: Kuruluşun mevcut sürdürülebilirlik performansının ve SDG'lerle uyumunun değerlendirilmesi. Strateji geliştirme: Öncelikli SDG'ler doğrultusunda uygulanabilir ve ölçülebilir hedeflerin belirlenmesi. Uygulama: Stratejinin kurumsal politika ve operasyonlara entegre edilmesi. İzleme ve raporlama: İlerlemenin izlenmesi ve SDG'lere katkının raporlanması. Ayrıca, SDG danışmanlığı, şirketlerin rekabet avantajı kazanmalarına, yasal düzenlemelere uyum sağlamalarına ve risklerini yönetmelerine de yardımcı olur.

Ekonomik kalkınmanın en önemli göstergesi genellikle kişi başına düşen milli gelir olarak kabul edilir. Bunun yanı sıra, ekonomik kalkınmanın diğer önemli göstergeleri arasında gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) büyümesi, işsizlik oranları, enflasyon ve insani gelişim indeksi (HDI) gibi faktörler de yer alır.

Kalkınma ve yatırım bankaları, genellikle güvenilir finansal kuruluşlar olarak kabul edilir. Kalkınma bankaları, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla faaliyet gösterir ve genellikle kamu yararına projeler finanse ederler. Yatırım bankaları ise, sermaye piyasasında aracılık yaparak tasarrufları kullanıcılara aktaran ve sertifika ve lisanslara sahip olan kuruluşlardır. Ancak, her finansal kuruluşta olduğu gibi, riskler de mevcuttur ve bu risklerin yönetimi bankaların kredi politikaları ve düzenleyici otoritelerin denetimleriyle sağlanır.

Yozgatlı girişimciler arasında öne çıkan bazı isimler şunlardır: 1. Kazım Erdoğan: Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun (TKDK) desteğiyle Çayıralan ilçesine bağlı Yukarıyahyasaray köyünde pelet üretim tesisi kuran girişimci. 2. Haydar Demirer: Nohuttan kahve üreterek Yozgat'a özgü bir ürün sunan girişimci. 3. Murat Alparslan: Sarıkaya ilçesinde TKDK'nin yüzde 65 hibe desteğiyle otel açan girişimci.

Girişimcilik ve ekonomi arasındaki ilişki, birbirini karşılıklı besleyen bir etkileşimdir. Girişimciliğin ekonomiye katkıları şunlardır: İstihdam ve gelir artışı. Yenilik ve teknolojik gelişim. Bölgesel kalkınma. Sermayenin hareketlenmesi. Kültürel dönüşüm. Sonuç olarak, girişimciler sadece kendi şirketlerini değil, aynı zamanda ülkenin kalkınma dinamiklerini de değiştirirler.

Açlığa Son kampanyası, Birleşmiş Milletler tarafından 2015 yılında ortaya konan 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nden ikincisidir. Hedefleri: 2030 yılına kadar açlığı sona erdirmek ve herkesin, özellikle yoksul ve savunmasız durumdaki insanların, güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya yıl boyunca erişimini sağlamak. 2025 yılına kadar, 5 yaş altı çocuklarda bodurluk ve zayıflık gibi tüm biçimlerdeki yetersiz beslenmeyi sona erdirmek. Küçük ölçekli gıda üreticilerinin, özellikle kadınların, yerli halkların, aile çiftçilerinin, çobanların ve balıkçıların üretim kaynaklarına, bilgiye, finansal hizmetlere, pazarlara ve fırsatlara erişimini artırmak. Gıda üretim sistemlerinin dayanıklılığını artırmak ve aşırı hava olayları, iklim değişikliği, kuraklık, sel ve diğer afetlere karşı uyum sağlamak. Ayrıca, Change.org'da da "Açlığa Son" adında bir kampanya bulunmaktadır.

Sovyetler Birliği'nde kolhozlar, sosyalizmi daha etkili kılmak ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak amacıyla kuruldu. Özel nedenler arasında: - Devlet başkanı Lenin'in ekonominin güçlenmesi için ilan ettiği Yeni Ekonomi Politikası'nın (NEP) bir parçası olması; - Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile Rusya'nın öz kaynaklarıyla büyümesi gerektiği düşüncesinin uygulanması; - Köylülerin kar veya zarar durumunda ortak olduğu, emeği kullanan ancak hiçbir zaman kar etmeyen bir sistem oluşturulması.

Teşvik yasasının devamı, Elazığ için hayati bir konudur çünkü bu yasa, şehrin ekonomik kalkınması ve istihdamın artırılması için önemli avantajlar sağlamaktadır. Bazı nedenler: - Yatırımların artışı: 2017'den beri uygulanan 6. Bölge teşvikleri sayesinde çok sayıda yatırımcı fabrika açmış ve ildeki işsizlik oranları düşmüştür. - Yeni projelerin cazibesi: TEKNOVA ve Karma OSB gibi büyük projelerin devamı için teşviklerin sürmesi gereklidir. - Kalkınma geriliği riski: Teşviklerin sona ermesi, Elazığ'ın Diyarbakır, Mardin ve Şırnak gibi illerin gerisinde kalmasına ve yatırımcıların bu bölgelere yönelmesine neden olabilir.

FKA (Fırat Kalkınma Ajansı), Türkiye'nin doğu bölgelerindeki kalkınma hedeflerini desteklemek ve bölgenin sosyo-ekonomik gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş bir kamu kurumudur. FKA'nın yaptığı işler arasında şunlar yer alır: Kalkınma planları oluşturmak: Bölgenin ihtiyaçlarına ve önceliklerine odaklanarak ekonomik ve sosyal kalkınmayı desteklemek. Proje geliştirmek ve uygulamak: Tarım, turizm, sanayi, eğitim, sağlık gibi farklı sektörlerde projeler yürütmek. Finansman sağlamak: Projelerin finansmanı için çeşitli kaynaklardan fon temin etmek. Kapasite artırımı yapmak: Eğitim, danışmanlık ve teknik destek hizmetleri sunarak yerel kuruluşların yeteneklerini geliştirmek. Bölgesel işbirliklerini teşvik etmek: Yerel ve ulusal paydaşlar arasında işbirliği ağları oluşturmak.

Sürdürülebilir kalkınma göstergelerinin hesaplanması için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Net Hedefler ve Sonuçlar Belirleme: Çevresel veya sosyal alanlarda spesifik ve ölçülebilir hedefler koymak gereklidir. 2. İlgili KPI'ların Seçimi: Projeyle doğrudan uyumlu ve sonuçları açıkça gösterebilen anahtar performans göstergeleri (KPI) seçilmelidir. 3. Temel Oluşturma ve Hedef Belirleme: Mevcut koşullara ilişkin başlangıç verilerini toplayarak bir temel oluşturmak ve gerçekçi kısa ve uzun vadeli hedefler belirlemek önemlidir. 4. Veri Toplama ve İzleme: IoT cihazları, blockchain, proje yönetim yazılımı gibi dijital araçlar kullanılarak veri toplama ve izleme işlemleri gerçekleştirilmelidir. 5. Değerlendirme ve Raporlama: İlerleme düzenli olarak değerlendirilmeli ve sonuçlar paydaşlara görsel özetlerle raporlanmalıdır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) ile KPI'ların hizalanması, projenin etkisini artırır ve küresel geçerlilik kazandırır.

Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin kapsayıcılığı, ekonomik, çevresel ve sosyal alanlarda dengeyi sağlayarak tüm bireylerin ve toplumların kalkınmaya dahil edilmesini ifade eder. Bu kapsamda, sürdürülebilir kalkınma hedefleri şu unsurları içerir: - Toplumsal cinsiyet eşitliği: Toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın sona erdirilmesi. - Eşitsizliklerin azaltılması: Yaş, cinsiyet, engel durumu, ırk gibi faktörlere dayalı eşitsizliklerin ortadan kaldırılması. - Kapsayıcı şehirler: Herkesin uygun fiyatlı konutlara ve temel hizmetlere erişebildiği sürdürülebilir şehirlerin inşa edilmesi. - Sorumlu üretim ve tüketim: Doğal kaynakların kullanımının düzenlenmesi ve etkin atık yönetimi.

Celal Bayar Üniversitesi, 1992 yılında Manisa'da yükseköğretim ihtiyaçlarını karşılamak ve bilimsel araştırmalar yapmak amacıyla kurulmuştur. Üniversitenin kurulmasında etkili olan bazı faktörler şunlardır: - Mevcut yükseköğretim kurumlarının entegrasyonu: Manisa'daki yerleşik yükseköğretim kurumlarını bünyesinde toplayarak eğitim ve öğretim faaliyetlerine sağlam bir zemin oluşturmak. - Bilimsel ve teknolojik gelişmelere uyum: İleri ve yüksek teknolojinin gelişimine paralel olarak, eğitimde kalite ve yenilikçilik hedeflerine ulaşmak. - Bölgesel kalkınma: Ege Bölgesi'nin sosyal, kültürel ve ekonomik gereksinimlerine cevap verecek araştırma merkezleri açmak.

Kalkınma sürecinin hangi yerleşim biriminden başlaması gerektiği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. 1. Şehirler: Bazı kaynaklar, kalkınmanın şehirlerden başlaması gerektiğini savunur. 2. Kırsal Bölgeler: Diğer bir görüş ise kalkınmanın kırsal bölgelerden başlaması gerektiğidir. Sonuç olarak, kalkınma sürecinin hem şehirler hem de kırsal bölgeler dikkate alınarak eş zamanlı olarak yürütülmesi önerilir.

Eşit Adımlar Platformu, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) tarafından kurulmuştur.

Kalkınma kentten başlar konusu, savunma sanayisi açısından da değerlendirilebilir. Kentlerin kalkınmanın önemli bir parçası olduğu ve hizmet alanlarının gelişmesinin hayatı kolaylaştırdığı görüşü, savunma sanayisi için de geçerlidir. Ayrıca, savunma sanayisinde yerlilik oranının artırılması hedefi de, kalkınmanın kentten başlamasıyla uyumludur. Bu hedef doğrultusunda, yerli teknolojilerin ve yeteneklerin azami ölçüde kullanılması ve dışa bağımlılığın azaltılması amaçlanır.

Evet, Kalkınma Yolu Projesi'nin geleceği var. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, projenin 2030-2031 yıllarında tamamlanmasını hedeflediklerini belirtmiştir. Projenin bitme noktasına geldiği ve gelecek yıl içerisinde yapımına başlanabileceği de vurgulanmıştır.