KadınSorunları

Dansöz oyunu, hiç kimsenin dönüp bakmadığı bir kız çocuğu olan Meryem'in hikayesini anlatıyor. Bir gün, duyduğu bir müzikle hayatı değişen Meryem, kökleri kadim ritüellere kadar uzanan oryantali keşfeder ve dans ettikçe içindeki ağırlık hafifler. Oyun, bakma ve görme eyleminin temel tartışmaya dönüştüğü bir yapı sunar ve güncel meselelere dair söz söyleme imkanı bulur. Ayrıca, erkek egemen anlayış ve toplumun dans eden bir kadına bakışı da arka planda işlenir.

Yalı Çapkını dizisi, çeşitli nedenlerle tepki almıştır: Hamam sahnesi: Dizide yer alan hamam sahnesi, kadınları aşağılayan bir sahne olduğu gerekçesiyle hem çekimlerin yapıldığı Gaziantep’te hem de sosyal medyada büyük tepkilere yol açmıştır. Senaryo sorunları: Dizinin senaryosunda, özellikle Seyran ve Ferit karakterlerinin bir türlü bir araya getirilmemesi, izleyicilerden tepki çekmiştir. Hikayenin karmaşıklığı: Dizinin hikayesi, zamanla aşırı karmaşık bir hale gelmiştir. Ayrıca, dizinin final yapacağı iddiaları da izleyiciler arasında tepki yaratmıştır.

Hamle Kadın Kooperatifi'nin kuruluş tarihi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Türkiye'deki kadın kooperatifleri ilk olarak 2000'li yılların başında kurulmaya başlanmıştır. 2024 yılı itibarıyla Türkiye'de 900'den fazla kadın kooperatifi bulunmaktadır. Daha fazla bilgi için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifler Genel Müdürlüğü veya ilgili kadın kooperatiflerinin resmi web siteleri ziyaret edilebilir.

Köy kadınının nasıl olması gerektiğine dair bazı özellikler: Güçlü ve becerikli olmalıdır; üstesinden gelemeyeceği iş yoktur. Üretken olup, tarımın her aşamasında çalışır ve aynı zamanda evinin ihtiyaçlarını karşılamak için hayvan besler. Evin direği olarak, aile ve ev işlerini özveriyle yürütür. Eğitim ve gelişime açık olup, kişisel gelişim etkinliklerine katılmalıdır. Dayanıklı olup, zorluklar karşısında yılmadan çalışır. Ayrıca, köy kadınları genellikle hamur işleri konusunda becerikli ve geleneksel pişirme yöntemlerini iyi bilen kişilerdir.

Yılmaz Özdil'in "Kadın" kitabı, Türkiye'de kadın haklarının tarihsel sürecini ve günümüz kadın sorunlarını ele alır. Kitapta ele alınan bazı konular: eşit eğitim ve birey hakları; eşit seçme seçilme hakkı; kadın-erkek eşitliği; kürtaj ve sezaryen konuları; kadınların karşılaştığı toplumsal zorluklar. Ayrıca, kitapta Seda Sayan, Leyla Şahin gibi isimlerin yanı sıra, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan ve Anayasa Mahkemesi önünde adalet nöbeti tutan avukat Şule Nazlıoğlu Erol gibi isimler de yer alır.

Prof. Dr. Gülriz Uygur, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda: Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Bilim Dalı Başkanı'dır. Ankara Üniversitesi Cinsel Taciz ve Saldırıya Karşı Destek Birimi Koordinatörü'dür. Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi üyesidir. Kadın çalışmaları yüksek lisans ve doktora programlarında ders vermektedir. Gülriz Uygur'un başlıca çalışma konuları hukuk ve etik, meslek etiği, adaletsizlik ve toplumsal cinsiyet problemleridir.

Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisinin beğenilmesinin bazı nedenleri: Güçlü oyuncu kadrosu. Gerçekçi hikaye. Duygusal derinlik. Sanat filmi atmosferi.

Refik Erduran'ın "Kavşak: Dünyayı Kadınlar Kurtaracak" kitabı, dünya üzerindeki tehlikelerin insan oğlunun dövüşçülüğü nedeniyle arttığını ve artık "insan kızının" direksiyona geçip erkek egosunun vahşetini frenlemesi gerektiğini anlatır. Kitapta, yaşamı iki süper maço erkeğin yollarıyla kesişen Demet'in serüveni, önce kadınların kendi aralarında barış sağlamaları koşuluyla umut verici bir sonuca ulaşır.

Nepal'de kadınların evlenmeme nedenleri çeşitli sosyal ve kültürel faktörlerden kaynaklanmaktadır: 1. Ataerkil Normlar: Geleneksel ataerkil yapı, kadınların evlendikten sonra kocalarının ebeveynlerine bakmakla yükümlü olmalarını öngörür. Bu durum, kadınların kendi hayatlarını kurmalarını zorlaştırır. 2. Eğitim Eşitsizliği: Genç kızlar, erkek çocuklarına göre daha az eğitim süresi alır ve bu da evlilik hazırlıklarını etkiler. 3. Çocuk Evlilikleri: Nepal'de çocuk evlilikleri yaygındır ve bu durum kadınların eğitim ve iş fırsatlarına erişimini kısıtlar. 4. Ekonomik Bağımlılık: Çeyiz geleneği, kadınların erkeklere finansal olarak bağımlı olmasına yol açar. 5. Toplumsal Baskı: Kırsal bölgelerde kadınlar, regl dönemlerinde tecrit edici uygulamalara (chhaupadi) maruz kalır ve bu da sosyal izolasyona neden olur.

Kadının çalışmasının aile için iyi olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı görüşler kadının çalışmasının aile için olumlu olduğunu savunmaktadır: Çalışan kadının eve daha kaliteli zaman ayırabileceği ve çocuklarına daha iyi bakabileceği düşünülmektedir. Kadının çalışmasının aile ekonomisine katkıda bulunabileceği ve bu durumun aile için hayırlara vesile olabileceği ifade edilmektedir. Kadının iş yaşamına katılmasının sosyal yaşamını da geliştirebileceği, farklı kültürlerden ve sosyal statülerden kişilerle tanışma imkanı bulabileceği belirtilmektedir. Bazı görüşler ise kadının çalışmasının aile için olumsuz olabileceğini savunmaktadır: Kadının çalışmasının, ev ve çocuk sorumlulukları konusunda çiftler arasında beklentilere yol açabileceği ve bu durumun tartışmalara neden olabileceği ifade edilmektedir. Kadının çalışmasının, aile içindeki geleneksel rollerin değişmesine neden olabileceği ve bu durumun aile içinde uyum sorunlarına yol açabileceği belirtilmektedir. Sonuç olarak, kadının çalışmasının aile üzerindeki etkileri, çiftlerin iletişim ve anlayış seviyelerine bağlı olarak değişebilir.

Suzanne filmi, küçük yaşlarda annesiz kalan ve babaları tarafından büyütülen Suzanne ve kardeşinin hikayesini anlatıyor. Ayrıca, Eric Rohmer'in "Ahlak Öyküleri" dizisinin ikinci filmi olan "La Carriere de Suzanne" adlı bir yapım daha bulunmaktadır.

"Dalgalar ve İzler" filmi, kocasının ölümünden sonra hayatta kalma mücadelesi veren Suna ve kızı Funda'nın hikayesini anlatıyor. Suna, varlıklı olduğu dönemde aldığı eşyalarını satarak ayakta kalmaya çalışır. Filmin konusu, dalgaların anne ve kızının yaşadığı kötü izleri silip silemeyeceğine odaklanır. Film, kadına yönelik şiddet ve sonrasında gelen yalnızlık üzerine sosyal sorumluluk temalı bir yapım olarak değerlendirilmektedir.

Toz Bezi, İstanbul'un farklı kutupları arasında hayatı anlamaya çalışıp kendilerine yeni yollar çizmeye çalışan iki kadının hikayesini ele alır. Filmde anlatılan bazı konular: Ev işçisi kadınların sorunları. Kadınlar arasındaki hiyerarşi ve iktidar ilişkileri. Orta sınıf ile alt sınıf arasındaki ilişki. Kentsel dönüşüm. Yönetmen Ahu Öztürk, filmi yazarken teyzesinin başından geçen gerçek bir hikayeden ilham aldığını belirtmiştir.

"Akıl Tutulması" (Eclipse of Reason), Bernard Nathanson tarafından yönetilen ve 1987 yılında yayınlanan bir belgeseldir. Ayrıca, "Akıl Tutulması" (The Eclipse of Mind) adlı, Max Horkheimer'ın bir eseri de bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, "Akıl Tutulması" adlı bir komedi filmi de olabilir.

2018 yılında Litvanya'da yaşanan olaylar ve gelişmeler hakkında bilgi arıyorsanız, aşağıdaki kaynaklar faydalı olabilir: Wikipedia: 2018 yılında Litvanya'da demokrasi, bireysel özgürlükler ve kamu yönetimi üzerine tartışmalar yaşandığını belirtir. Wikimedia Commons: 4 Ocak 2018 tarihli Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nin Litvanya dilinde yayımlanan versiyonunu içerir. Letterboxd: 2018 yapımı "Litvanyalı Swingerlar" (Lietuviški svingeriai) adlı film hakkında bilgi ve yorumlar sunar. Ayrıca, 2018 yapımı "I Want to Live" (Širdys) adlı Litvanya dram filmi de incelenebilir.

"Eğreti Gelin" adlı iki farklı film, farklı hikayelere sahiptir: 1. Eğreti Gelin Ladik (2018): Bu film, Şükran Kozalı'nın "Eğreti Gelinler" kitabından uyarlanmıştır ve günümüzde geçmektedir. 2. Eğreti Gelin (2005): Bu film ise Atıf Yılmaz tarafından yönetilmiş ve başrolde Nurgül Yeşilçay yer almıştır.

Ömer Seyfettin'in "Yüksek Ökçeler" adlı hikayesinde, Batı hayranlığı ve yanlış batılılaşma ele alınır. Hikayenin başkahramanı Hatice Hanım, boyunun kısa olması nedeniyle yüksek ökçeli iskarpinler giymektedir. Hikayede ayrıca, evlilikteki çarpıklık ve sosyal bozulma konuları da işlenir.

EKAM'ın kurucusu, Ege Üniversitesi Senatosu'dur. EKAM (Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi), 12.11.1996 tarihinde Ege Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuştur.

Türk annelerin ev hanımlığı yapmasının birkaç nedeni vardır: Aile ve toplum baskısı: Kadınlar, aile içindeki geleneksel rollere bağlı olarak ev hanımlığını tercih edebilirler. Ekonomik mecburiyet: Kadınların üretime katılma mecburiyetinin olmaması, ev hanımlığını bir statü göstergesi haline getirmiştir. Eğitim ve kariyer: Üniversite mezunu olup da ev hanımı olan kadınlar, çalışma şartlarının zorluğunu ve ev hanımlığının daha cazip gelmesini belirtmektedir. Kişisel tercihler: Bazı kadınlar, çocuklarına iyi bir anne ve eş olabilmek için ev hanımlığını tercih ederler. Ayrıca, Batılı ülkelerde de ev hanımlığını özendiren politikalar ve projeler uygulanmaktadır.

Kadınların işgücüne katılım oranının düşük olmasının bazı nedenleri: Eğitim seviyesinin yetersizliği. Ev işleri ve çocuk bakımı sorumlulukları. Kayıt dışı istihdam ve düşük ücretler. Toplumsal cinsiyet rolleri ve kültürel engeller. Ekonomik krizler ve iş piyasasının durumu. Hane halkı geliri.