KadınSağlığı

Regl döneminde kadınlar en çok şu istekleri dile getirirler: 1. Dinlenmek: Hem hiçbir şey yapmadan uzanmak hem de sevdikleriyle sakin aktiviteler yapmak isterler. 2. Tatlı Yemek: Hafif tatlılar, örneğin meyveli yoğurt, sütlaç veya bitter çikolata gibi. 3. Anlaşılmak: Yakın çevrelerinden anlayış ve destek beklerler. 4. Sevişmek: Libidoları yükseldiği için bunu istemeleri normaldir. 5. Israr Edilmemesini İstemek: Şakalar, hareketli sosyal ortamlar ve enerji gerektiren şeylerden kaçınmak isterler. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak ve yeterli su tüketmek de regl dönemini daha rahat atlatmak için önemlidir.

Evli kadınlarda kalça büyümesi genellikle evlendikten sonra kilo alımı ile başlar. Ayrıca, hormonal değişiklikler ve doğum da kalça büyümesine katkıda bulunabilir.

Kadın genital sistem anatomisi iki ana bölüme ayrılır: dış genital organlar ve iç genital organlar.

AMH değerinin 0,1 olması, yumurtalık rezervinin çok düşük olduğunu gösterir. AMH (Anti-Müllerian Hormon) değeri, kadınların yumurtalık rezervini ve doğurganlık potansiyelini değerlendirmek için yapılan bir kan testinin sonucunu ifade eder. AMH değerleri genel olarak şu şekilde değerlendirilir: 1,0 - 4,0 ng/mL: Normal yumurtalık rezervine sahip. 4,0 ng/mL ve üzeri: Yüksek yumurtalık rezervine sahip. 0,5 - 1,0 ng/mL: Yumurtalık rezervinde azalma var. 0,5 ng/mL altı: Yumurtalık rezervi çok düşük. AMH düşüklüğü, her zaman kısırlık anlamına gelmez. En doğru bilgi için bir doktora danışılması önerilir.

AMH (Anti-Müllerian Hormon) seviyesi, kadınların 20’li yaşlarının ortalarında en yüksek seviyededir. Genel olarak yaşa göre AMH değerleri şu şekildedir: 20-30 yaş arası: 2-4 ng/mL. 30-40 yaş arası: 1-2 ng/mL. 40 yaş ve üzeri: 1 ng/mL'nin altı düşük yumurtalık rezervini gösterebilir. Menopoz dönemine yaklaşıldığında (45-50 yaş): 0,1-0,5 ng/mL gibi çok düşük seviyelere ulaşır ve menopoz sonrası tespit edilemez hale gelir. Bu değerler kişiden kişiye büyük farklılık gösterebilir; bazı kadınlar genetik olarak yaşıtlarına göre daha yüksek veya daha düşük AMH düzeyine sahip olabilir.

Kadınlarda en sık görülen hormon bozuklukları arasında şunlar yer alır: 1. Polikistik Over Sendromu (PCOS): Yumurtlama fonksiyonlarının düzenli olmadığı, aşırı tüylenme ve adet düzensizliğine yol açan bir durumdur. 2. Prolaktin Hormonu Yüksekliği: Adet düzensizliği ve göğüslerden süt gelmesine neden olabilir. 3. Tiroit Hormonu Dengesizliği: Üreme fonksiyonlarında bozuklukların yanı sıra aşırı tüylenmeye de yol açar. 4. Östrojen Hormonu Bozukluğu: Memelerde küçülme, vajinada kuruluk, cinsel ilişki esnasında ağrı gibi sorunlara neden olabilir. 5. Progesteron Hormonu Bozukluğu: Yumurtalıklarda yeterli oranda yumurta üretilmemesine yol açar.

Rahim ve vajina, kadın üreme sisteminin önemli yapılarıdır. Rahim (uterus), armut şeklinde, kas dokusundan oluşan bir organdır. Üç bölümden oluşur: 1. Fundus: Rahmin en üst kısmı, fallop tüplerinin ağızlarının hemen üzerinde yer alır. 2. Korpus: Rahmin ana kısmını oluşturur. 3. Serviks: Rahmin alt kısmı olup vajinaya doğru uzanır. Vajina, rahim ağzına açılan, boru şeklinde bir yapıdır.

Kadın doğum doktoru, hamile bir kadına gebeliği tespit ettiği andan itibaren bakmaya başlar. Bu süreçte doktor, gebeliğin normal rahim içi gebelik mi yoksa dış gebelik mi olduğunu, düşük tehlikesi olup olmadığını ve gerekli testleri yaparak takip eder.

"Sağlıkta Yarınlar Aydınlık" projesi kapsamında yayınlanan "Kadına Sağlık" podcast serisi, 26 Şubat 2024 tarihinde başlamıştır.

"Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği" kitabı, kadın sağlığı ve hastalıkları konusunda eğitim alacak hemşire ve ebelik öğrencilerine yönelik temel bilgi ve becerileri anlatmaktadır. Kitapta yer alan bazı konular şunlardır: Kadın sağlığına giriş; Cinsel sağlık/üreme sağlığı; Üreme sisteminin anatomisi/fizyolojisi; Gebelik, doğum, doğum sonu dönem; Doğurganlığın düzenlenmesi; Yenidoğanın fizyolojisi, emzirme; Jinekolojide tanı/tedavi yöntemleri; Üreme sistemi enfeksiyonları; Üreme siklus anomalileri; Bening jinekolojik tümörler, jinekolojik kanserler.

Hijyenik ped takarken, pedin yapışkan yüzeyi iç çamaşırına gelecek şekilde yerleştirilmesi gerekmektedir.

AMH (Anti-Müllerian Hormon) testi, adet döngüsünün herhangi bir gününde, günün herhangi bir saatinde ve aç veya tok karnına yapılabilir. Bu test için adet döneminin başlamasını beklemeye gerek yoktur.

Dış gebelik, aktif bir cinsel yaşamı olan tüm kadınlarda görülebilir. Ancak bazı faktörler dış gebelik riskini artırır: 35 yaş ve üzeri kadınlar; Daha önce pelvik ve abdominal cerrahi operasyonları geçirmiş olanlar; Birden fazla kürtaj geçirmiş olanlar; Endometriozis hastaları; Doğum kontrol yöntemi olarak tüp ligasyonu veya rahim içi araç (RIA) uygulamasına rağmen gebe kalanlar; Önceki enfeksiyonlardan kalma skar (yara) dokularının varlığı; Doğurganlık artırıcı ilaç ve tedaviler ile desteklenmiş gebelikler. Dış gebelik şüphesi durumunda, kesin tanı ve uygun tedavi için bir kadın doğum uzmanına başvurulması önerilir.

Skene bezi, kadınlarda vajina üst duvarında yer alan ve cinsel uyarılma sırasında mukus üreten bir salgı bezidir.

Kadınlarda DHT (dihidrotestosteron) hormonu seviyeleri genellikle 24-450 ng/dL arasında olmalıdır. Ancak, bu değerler yaş, genetik faktörler ve hormonal durum gibi birçok değişkene bağlı olarak değişebilir. Kesin sonuçlar için bir doktora danışmak önemlidir.

Atretik folikül, folikül atrezisi anlamına gelir ve bu durum, kadın yumurtalıklarındaki ovoistlerin gelişme evresinde işlevini kaybetmesi anlamına gelir. Atretik folikülün olası sonuçları: Folikül kisti oluşumu: Çatlamayan foliküller içi sıvı ile dolar ve kist haline gelir. Kısırlık: Folikül atrezisi, kısırlığa yol açabilir. Doğal süreç: Atretik folikül, memelilerde normal bir süreç olan apoptozis (programlı hücre ölümü) ile de ilişkili olabilir. Folikül atrezisi durumunda bir uzmana danışılması önerilir.

Bir kadının bağımlılığı konusu, kadınların madde kullanımı ve bağımlılık sorunlarıyla ilgili çeşitli yönleri kapsar. Başlıca noktalar: 1. Biyolojik duyarlılık: Kadınlar, biyolojik olarak maddelerin etkilerine daha duyarlıdır ve daha düşük dozlarda bile bağımlılık geliştirebilirler. 2. Sosyal ve psikolojik faktörler: Kadınlar, stres, kaygı, üzüntü gibi duygularla başa çıkmak için alkol ve madde kullanımına yönelebilirler. 3. Tedaviye başvuru: Kadınlar, tedaviye başvuruda damgalanma korkusu ve utanç gibi engellerle karşılaşabilirler. Bu nedenle, tedaviye daha az başvurma eğilimindedirler. 4. Özel müdahale programları: Kadınlara yönelik bağımlılık tedavi merkezlerinde, kadınların sosyal ve duygusal ihtiyaçlarına yönelik özel programlar uygulanır.

Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa bölgesinde kadın sağlığı için belirlediği hedefler şunlardır: 1. Sağlık Dayanışması: 2020 yılı itibariyle sağlık statüsü açısından ülkeler arasındaki yoksulluk temelli farklılıkların azaltılması. 2. Sağlıkta Hakkaniyet: Dezavantajlı grupların sağlığının iyileştirilmesi yoluyla farklı sosyo-ekonomik gruplar arasındaki sağlık uçurumunun azaltılması. 3. Gençlerin Sağlığı: Genç kadınların sağlık sorunlarının iyileştirilmesi, cinsel sağlık eğitimi ve erişilebilir sağlık hizmetlerinin sunulması. 4. Sağlıklı Yaşlanma: 65 yaş üzerindeki insanların sağlıklı olmanın olanaklarından yararlanmaları ve toplumda aktif roller üstlenmeleri. 5. "Güvemli Annelik": Anne ölümlerinin azaltılması, doğum öncesi bakım ve yeterli beslenme olanaklarının sağlanması.

Kadın üroloji doktoruna aşağıdaki durumlarda gidilmesi önerilir: 1. İdrar Yolu Enfeksiyonları: Sık sık idrara çıkma, idrarda yanma veya kanama gibi belirtiler varsa. 2. İdrar Kaçırma: Ani ve kontrol edilemeyen idrar kaçırma durumu yaşanıyorsa. 3. Aşırı Aktif Mesane: Mesanenin sık sık boşaltılması gerekliliği hissi varsa. 4. Böbrek veya Mesane Taşları: Böbrek veya mesane taşı şüphesi varsa. 5. Pelvik Organ Prolapsusu: Pelvik organların sarkması gibi sorunlar yaşanıyorsa. Bu belirtiler ciddi bir sağlık sorununun işareti olabilir, bu yüzden bir uzmana başvurmak önemlidir.

Kadınlarda "deve tırnağı" olarak adlandırılan durum, genital bölgedeki iç dudakların dışarı taşması ve bu bölgenin bir devenin toynağına benzemesi nedeniyle bu şekilde adlandırılmasından kaynaklanır. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır: - Sıkı giysiler: Dar pantolonlar, şortlar, taytlar ve mayolar gibi sıkı kıyafetler. - Genetik faktörler: Bazı kadınlarda iç dudakların uzun olması. "Deve tırnağı" terimi, tıbbi bir teşhis değil, argo bir ifadedir.