İngilizce

Tool kelimesi, İngilizce'de "alet" anlamına gelir. Ayrıca, İngilizce dışında bazı dillerde de benzer anlamlara sahiptir: Fransızca: outil; İspanyolca: herramienta; Portekizce: ferramenta.

7. sınıf İngilizce Appearance and Personality konusu, kişinin dış görünüşünden ve kişilik özelliklerinden bahsetmeyi içerir. Fiziksel görünüş. Kişilik özelliği. Bu konu, genellikle 7. sınıf İngilizce dersinin ilk ünitesi olarak işlenir.

9. sınıf İngilizce yazılı sınavlarında genellikle 10-15 soru bulunmaktadır. Ancak, sınav senaryosu ve kapsamına göre bu sayı değişebilir. Örneğin, bazı senaryolarda 20 soruya kadar çıkabilir. Örnek Senaryo 1: 1. dönem 1. yazılı sınavında genellikle 1-2 soru açık uçlu, 1-2 soru kısa cevaplı ve 1-2 soru çoktan seçmeli olabilir. Örnek Senaryo 2: 2. dönem 1. yazılı sınavında ise 1-2 soru okuma anlama, 1-2 soru yazma ve 1-2 soru dinleme anlama olabilir. Bu bilgiler, genel bir kılavuz niteliğindedir ve okul veya il/ilçe bazında değişiklik gösterebilir.

Intrusion kelimesi, Türkçede şu anlamlara gelir: zorla girme, izinsiz giriş; müdahale, tecavüz; araya girme (bilgisayar terimi); tabakalar arasına giren kaya (jeoloji terimi); önceden işgal edilmemiş alana giriş. Ayrıca, "elektromagnetic intrusion" (elektromanyetik engelleme) ve "level of intrusion" (sızma seviyesi) gibi askeri terimler de vardır.

Kaplumbağa kelimesi İngilizce'de "turtle", "tortoise" ve "terrapin" olarak adlandırılır. Turtle: Genellikle hem kara hem de deniz kaplumbağalarını ifade eder. Tortoise: Özellikle kara kaplumbağaları için kullanılır. Terrapin: Özellikle su kaplumbağaları için kullanılır.

"Lead your partner" ifadesinin Türkçe karşılığı, bağlama göre şu şekillerde çevrilebilir: Baş ortak olmak. Pilot firma olmak. Ortağınızın teklifine liderlik etmek. "Lead partner" terimi, iki veya daha fazla şirketten oluşan bir ortaklıkta en önemli ortak anlamına gelir.

"Left" kelimesi, İngilizce dilinde "sol" anlamına gelir.

Özellik kelimesi İngilizce'de aşağıdaki terimlerle ifade edilir: Feature; Characteristic; Property.

"Cheap" ve "cheaper" arasındaki fark şu şekildedir: "Cheap", bir şeyi veya birini tanımlamak için kullanılabilir. "Cheaper", iki maddeyi karşılaştırmak için kullanılır ve "A, B'den daha ucuz" anlamına gelir. Örnek cümleler: "This shirt is cheaper than that one" (Bu gömlek bundan daha ucuz). "Those countries are invariably poorer and would benefit from these cheaper medicines" (Bu ülkeler her zaman daha fakirdir ve bu ucuz ilaçlardan faydalanacaklardır).

İngilizce CV, genellikle uluslararası iş fırsatları için veya yabancı şirketlerde çalışmak amacıyla hazırlanır. İngilizce CV hazırlanması gereken bazı iş pozisyonları: Satış temsilcisi. Proje yöneticisi. Ayrıca, iş ilanının yayınlandığı dilin İngilizce olması durumunda da İngilizce CV hazırlanması önerilir.

"Me, myself, and I" ifadesi, İngilizce'de "ben" ve "benim" ile ilgili farklı alt vurguları ifade eden üç terimi içerir: Me: "Beni" ya da "ben" anlamında kullanılır; nesne durumundaki zamirdir. Myself: "Kendim" anlamında ve öznenin kendi üzerine vurgu yaptığı zaman kullanılır. I: "Ben" anlamında ve özne durumundaki zamirdir. Bu ifade, alışılmadık bir şekilde bireyselliği vurgulamak için kullanılır ve genellikle kişinin yalnız olduğunu veya kendi başına bir şeyler yaptığını belirtmek için kullanılır. Üç kelimenin de aynı anlama geldiği ve örtük bir anlamlarının olduğu belirtilmemiştir.

"Him", İngilizce'de üçüncü tekil şahıs erkek nesne zamiridir. Kullanım alanları: Cinsiyet belirtme. Fiil nesnesi. İyelik zamiri olarak. Zıt cinsiyet için kullanım. Ayrıca, "him" kelimesinin dönüşlü şekli olarak "he" (o) zamirinin "kendisi" veya "kendi" anlamında kullanımı da vardır.

Mane kelimesi İngilizce'de "yele" anlamına gelir. Ayrıca, şu anlamlara da gelebilir: Uzun ve gür insan saçı. Aslan yelesi. Her sabah (q.m.) kısaltması. Aslan yelesi mantarı (botanik). Pösteki mantarı (botanik). At yelesi (hayvancılık). Yeleli (maned) ifadesi, yeleli anlamına gelir.

"On hold" ifadesi, İngilizce'de çeşitli bağlamlarda kullanılabilir: Beklemede, askıda. Telefonda beklemeye almak. Telefona bağlanmayı beklemek. Ayrıca, "on hold" ifadesi, "put on hold" (bekletmeye almak) şeklinde de kullanılabilir.

"Same" ve "the same" arasındaki temel fark, kullanım bağlamlarıdır: "Same", genellikle gündelik konuşmalarda, iki şeyin aynı veya benzer olduğunu belirtmek için kullanılır. "The same", daha yaygın olarak, daha önce bahsedilen bir şeye atıfta bulunmak veya benzerliği vurgulamak için kullanılır.

"I do my homework" ifadesi, geniş zaman (simple present tense) cümlelerinde kullanılır. Bu ifade, aşağıdaki durumlarda kullanılabilir: Aktiviteler ve günlük işler: "Do the dishes" (bulaşıkları yıkamak), "Do housework" (ev işi yapmak) gibi ifadelerle birlikte. Belirli bir zaman belirtmeyen, günlük olarak tekrarlanan durumlar: "I do my best in school" (Okulda elimden gelenin en iyisini yaparım) gibi cümlelerde. Ayrıca, soru sormak ve olumsuz cümleler kurmak için "do" yardımcı fiili kullanılır.

Oxford 3000 kelime listesini ezberlemek için bazı öneriler: Bağlam içinde öğrenme: Kelimeleri bir cümle ile birlikte öğrenmek, bağlamlarını anlamayı kolaylaştırır. Tekrar: Kelimeleri düzenli olarak tekrar etmek önemlidir. Telaffuz: Kelimelerin telaffuzunu öğrenmek, doğru telaffuz etmeye yardımcı olur. Görsel destek: Kelimelerin anlamlarını pekiştirmek için görsellerden yararlanılabilir. Yöntem çeşitliliği: Flash kartlarla çalışma, online platformlardan yararlanma gibi farklı yöntemleri bir arada kullanmak faydalı olabilir. Oxford 3000 kelime listesine şu sitelerden ulaşılabilir: oxfordlearnersdictionaries.com; quizlet.com.

Evet, "public" bir kelimedir. İngilizce'de "halka ait", "umuma ait", "açık", "aleni" gibi anlamlara gelen bir sıfat ve isimdir.

"Bacak bacak üstüne atmak" ifadesinin İngilizce karşılığı "to cross one's legs" veya "to cross your legs" olarak çevrilebilir.

"Particularly" ve "particularly" arasındaki fark, yazım hatasından kaynaklanmaktadır. Doğru yazım şekli "particularly"dır. "Particularly" kelimesi, "özellikle", "bilhassa" veya "olağanüstü derecede" anlamlarına gelir ve bir sıfat, zarf veya başka bir zarfı değiştirmek için kullanılır. "Particularily" ise İngilizce'de geçerli bir kelime değildir. Örnek cümleler: - Particularly: "The food was particularly delicious" (Yemek özellikle lezzetliydi). - Particularily: "This is not a correct usage" (Bu doğru bir kullanım değil).