İnfeksiyonlar

Su çiçeğinin en tehlikeli komplikasyonları arasında şunlar yer alır: Zatürre: Özellikle yetişkinlerde ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde görülebilir. Ensefalit (beyin iltihabı): Seyrek görülse de ciddi bir komplikasyondur. Cilt enfeksiyonları: Kaşıma sonucu bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir. Reye sendromu: Aspirin kullanımı ile ilişkili nadir görülen bir hastalıktır. Düşük, doğumsal anomaliler ve erken doğum: Hamilelik sırasında su çiçeği geçirildiğinde ortaya çıkabilir. Su çiçeği genellikle hafif seyreder, ancak komplikasyon riski olduğundan, belirtiler görüldüğünde bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

En tehlikeli bakteri şekilleri arasında Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2024 yılında belirlediği "2024 öncelikli patojenler" listesinde yer alan bakteriler bulunmaktadır. Bu bakteriler arasında: Klebsiella pneumoniae. Escherichia coli (E. coli). Acinetobacter baumannii. Mycobacterium tuberculosis. Salmonella Typhi. Shigella türleri. Enterococcus faecium. Pseudomonas aeruginosa. Ayrıca, Clostridium botulinum, Listeria ve Staphylococcus aureus gibi bakteriler de tehlikeli türler arasında yer alır.

Bağırsakların bozulmasının bazı nedenleri: Enfeksiyonlar. İnflamatuar bağırsak hastalıkları. Tümörler. Beslenme bozuklukları. Bağırsak tıkanıklıkları. Fıtık ve yapışıklıklar. Tansiyon düşmesi. Bağırsak bozulması belirtileri görüldüğünde bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Bacteroides fragilis, genellikle insan kolonunda zararsız bir şekilde yaşayan, ancak mukozal bariyerin bozulması durumunda enfeksiyona yol açabilen bir bakteridir. Bacteroides fragilis'in bazı işlevleri: Sindirim desteği: Bağırsak florasında yer alarak kompleks karbonhidratların parçalanmasına ve fermantasyona yardımcı olur. Metabolizma: Glikoz, sükraz ve fruktoz dahil çeşitli glikanları katabolize eder. Bağışıklık desteği: Kısa zincirli yağ asitleri üretir ve bağışıklık sistemini düzenler. Polimikrobiyal enfeksiyonlar: Genellikle "polimikrobiyal" enfeksiyonlara yol açar, çünkü diğer bakterilerle birlikte steril bölgelere yerleşebilir. Patojenik durumlarda Bacteroides fragilis, sepsis, abse ve peritonit gibi ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.

"İnfilosur" hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "influenza" hakkında bilgi verilebilir. İnfluenza, halk arasında grip olarak da bilinen, influenza virüslerinin neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu enfeksiyonudur. Belirtileri: yüksek ateş; kuru öksürük; boğaz ağrısı; burun akıntısı veya tıkanıklığı; kas ve vücut ağrıları; baş ağrısı; aşırı yorgunluk; titreme ve terleme. Tedavi, semptomları hafifletmeye yönelik olup, istirahat, bol sıvı tüketimi ve doktorun uygun gördüğü durumlarda antiviral ilaçları içerir.

Tularemi hastalığı, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara ve ölüme yol açabilecek kadar tehlikeli bir hastalıktır. Ancak, erken teşhis edilip tedavi edildiğinde tularemi genellikle iyileşmeyle sonuçlanır. Tularemi'nin insandan insana bulaşmadığı, ancak hayvanlardan insanlara geçebilen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır.

Tropikal parazitolojik hastalıklar arasında şunlar bulunur: Sıtma. Şistozomiyaz. Cüzzam. Fil Hastalığı. Afrika Tripanosomiyazı (Afrika Uyku Hastalığı). Layşmanyaz. Entamoeba histolytica. Ayrıca, dengue ateşi, kolera, sarıhumma ve trahom gibi hastalıklar da tropikal bölgelerde sıkça görülür.

A38 ve A39 kağıt boyutları arasında bir fark bulunmamaktadır. A38 ve A39, ISO 216 standardında tanımlanan A serisi kağıt boyutlarından değildir. A serisi kağıt boyutları arasında en yaygın olanlar A0, A1, A2, A3, A4, A5, A6 gibi boyutlardır. Eğer farklı bir konuda bilgi arıyorsanız, lütfen daha fazla detay verin.

Turist hastalığı, bir kişinin evinden uzak bölgelere ya da ülkelere yaptığı seyahat sırasında aldığı bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi mikropların neden olduğu hastalıkların tamamı için kullanılan genel bir terimdir. Turist hastalığının bazı türleri: Hepatit A (bulaşıcı sarılık). Gezgin ishali. Turist hastalığından korunmak için hijyen kurallarına dikkat etmek, özellikle ellerin sık sık yıkanması ve güvenli olmayan yiyecek ve su tüketiminden kaçınmak önemlidir.

Bel soğukluğu, tıpta "gonore" olarak geçer.

Dizanteri, genellikle bakteriyel, viral veya paraziter enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkar. Dizanteriye neden olan bazı etkenler: Bakteriyel enfeksiyonlar: Shigella, E. coli, Salmonella, Campylobacter. Parazit enfeksiyonları: Amip dizanterisine neden olan Entamoeba histolytica. Kirli su ve gıdalar: Kontamine olmuş su veya gıdaların tüketimi. Hijyen eksikliği: Yetersiz el yıkama alışkanlıkları ve kişisel hijyen kurallarına uyulmaması. Kalabalık ve hijyenik olmayan yaşam koşulları: Mülteci kampları, askeri kışlalar gibi yerler. Bağışıklık sisteminin zayıf olması: Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde risk daha yüksektir.

Febril konvülziyon (ateşli nöbet), genellikle yüksek ateşle (38-40°C) ilişkili olup, kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak, bazı hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkabilir, bunlar arasında: Enfeksiyonlar. Genetik faktörler. Gelişme geriliği ve diğer nörolojik bozukluklar. Prematürite ve yenidoğan yoğun bakımda uzun süreli yatış. Bazı genetik hastalıklar. Febril konvülziyon geçiren bir çocuğun, bir sağlık profesyonelinin gözetiminde değerlendirilmesi ve uygun tedavinin sağlanması önemlidir.

Lenfogranüloma inguinale (LGV), Chlamydia trachomatis bakterisinin neden olduğu, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Üç aşamada gelişir: 1. Ülseratif aşama: Genital veya anal bölgede ağrısız yaralar oluşur. 2. Lenfadenit aşaması: Lenf düğümleri şişer, genellikle kasık bölgesinde ağrı ve hassasiyet görülür. 3. Komplikasyonlar aşaması: Tedavi edilmezse rektal kanama, fistüller, kalıcı hasarlar ve diğer komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Belirtiler: Kasık bölgesinde şişlik ve ağrı; Yorgunluk ve ateş; Ciltte kızarma. Tedavi: Antibiyotiklerle yapılır.

HBeAg pozitifliği, genellikle akut enfeksiyonun iyileşmesi sırasında, HBsAg'nin negatifleşmesinden yaklaşık 3 hafta önce kaybolur. Kronik enfeksiyonda, HBeAg'nin serokonversiyonu (HBeAg'nin negatifleşip, Anti-HBe antikorlarının pozitif hale gelmesi) gerçekleşir ve bu, bulaştırıcılık eğiliminin azaldığını gösterir. HBeAg pozitifliğinin ne zaman düzeleceği, enfeksiyonun türüne ve kişinin bağışıklık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kesin süre için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

HIV enfeksiyonunun son evresi olan AIDS, tedavi görmeyen bireylerde genellikle 2-3 yıl sürer. Ancak, bu süre kişiden kişiye değişebilir ve bazı bireylerde HIV pozitif tanısı konulduktan sonra AIDS'in gelişmesi 8-10 yıl sürebilir. Antiretroviral tedavi (ART) alan bireylerde ise bağışıklık sistemi korunabilir ve AIDS evresine geçiş engellenebilir.

Türkiye'de en çok görülen virüs hakkında güncel bilgi bulunamadı. Ancak, 2024 yılında Türkiye'de Batı Nil Virüsü vakalarının görüldüğü bilinmektedir. Daha önceki yıllarda Türkiye'de en sık görülen virüslerden biri domuz gribi (H1N1) olarak belirtilmiştir. Ayrıca, 2023 yılında Türkiye'de Eris (EG 5.1) ve Pirola (BA.2.86) varyantları gibi Covid-19 varyantlarının da görüldüğü bildirilmiştir. En güncel ve doğru bilgi için Sağlık Bakanlığı'nın resmi açıklamalarını takip etmek önerilir.

Makatta kurtçuk oluşumunun başlıca nedenleri şunlardır: Hijyen eksikliği. Enfekte olmuş gıdaların tüketimi. Hayvanlarla temas. Kalabalık yaşam alanları. Bağışıklık sistemi zayıflığı. Makatta kurtçuk oluşumu durumunda bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Uçuk, herkeste görülebilen bir durumdur. Ancak, bazı durumlarda virüse yakalanma riski daha yüksek olabilir: - Birden fazla seks partneri olması; - Genç yaşta seks yapmaya başlanması; - Cinsel yolla bulaşan herhangi bir enfeksiyon öyküsünün bulunması; - Zayıflamış bağışıklık sistemine sahip olunması; - Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılmaması.

Oral irritasyon, ağız mukozasıyla temas eden ürünlerin veya materyallerin tahriş edici etkilerini ifade eder. Oral irritasyonun bazı nedenleri: Kronik travma: Yanak ısırması, sürtünme veya diş protezleri gibi durumlar. Kimyasal maddeler: Fenol ve kapsaisin gibi maddeler. Mekanik, termal ve ışınsal uyaranlar: Ultraviolet ışığı veya iyonlaştırıcı radyasyonlar. Alerjenler: Kontakt dermatit ve mukozal irritasyon. Oral irritasyon testi, ürünlerin ağız dokuları üzerindeki tahriş potansiyelini in vitro ve in vivo yöntemlerle değerlendirir.

Alt solunum yollarını en çok enfekte eden virüsler şunlardır: Grip virüsü; Soğuk algınlığı virüsleri (rinovirüs, koronavirüs, adenovirüs); Solunum sinsityal virüsü (RSV); Parainfluenza virüsü. Bu virüsler bronşit ve pnömoniye yol açabilir.