İltihap

Sünnet sonrası iltihaplanma 7 gün kadar sürebilir.

Dış kulak iltihabı belirtileri şunlardır: 1. Kulak ağrısı: Şiddetli ve zonklayıcı bir ağrı, kulağa dokunulduğunda veya çekildiğinde artar. 2. Kulakta kaşıntı: Erken aşamalarda yaygın olarak görülür. 3. Kulaktan akıntı: Sarı, beyaz veya yeşilimsi bir akıntı olabilir. 4. İşitme kaybı: Şişlik ve akıntı nedeniyle geçici işitme kaybı yaşanabilir. 5. Kötü koku: İltihaplanma nedeniyle kötü koku oluşabilir. 6. Kulakta dolgunluk hissi: Kulakta tıkanıklık veya basınç hissi. 7. Ateş: Nadir durumlarda, özellikle enfeksiyon şiddetliyse ateş görülebilir. 8. Lenf bezlerinde şişlik: Kulak çevresindeki lenf bezlerinde şişlik olabilir. Bu belirtiler fark edildiğinde bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması önemlidir.

Paranazal sinüslerde inflamasyon, sinüzit olarak da bilinir, bu bölgelerin mukoza zarının iltihaplanması anlamına gelir. Bu durum, genellikle viral bir enfeksiyon (soğuk algınlığı gibi) sonucu ortaya çıkar ve sinüslerin içindeki mukusun drenajını engeller. Belirtileri arasında burun tıkanıklığı, yüz ağrısı veya basıncı, kalın burun akıntısı, öksürük ve ateş bulunur. Tedavisi, antibiyotikler, kortikosteroidler, dekonjestanlar ve antihistaminikleri içerebilir.

Evet, "iltihap" ve "yangı" aynı şeyi ifade eder. Tıp dilinde "inflamasyon" olarak adlandırılan bu durum, vücudun mikropları, zararlı maddeleri ve ölü hücreleri ortadan kaldırmak için kullandığı bir savunma mekanizmasıdır.

Evet, kalp zarı iltihabı (perikardit) tehlikeli olabilir. Tehlikeli durumlar arasında: - Kardiyak tamponad: Perikardın iki tabakası arasında sıvı birikmesi, kalbi sıkıştırarak düzgün çalışmasını engelleyebilir. - Konstriktif perikardit: İltihap nedeniyle perikardın birbirine yapışması ve esnekliğini kaybetmesi, kalbin kan pompalamasını zorlaştırır. - Kalp yetmezliği: Kalbin vücuda yeterli kanı pompalayamaması durumu. Belirtiler ortaya çıktığında derhal tıbbi yardım alınmalıdır.

Otitis eksterna, dış kulağınız ile kulak zarınız arasındaki tüp olan dış kulak kanalının iltihabı anlamına gelir. Bu durum, genellikle "yüzücü kulağı" olarak adlandırılır, çünkü tekrar tekrar suya maruz kalmak kulak yolunu iltihaplanmaya karşı daha savunmasız hale getirebilir.

Solerat krem, alerjik reaksiyonlar, iltihap ve kaşıntıyı gidermek için kullanılan bir topikal preparattır. Kullanım alanları: - Güneş yanıkları; - Böcek sokmaları; - Kurdeşen (ürtiker); - Birinci derece hafif yanıklar. Dikkat edilmesi gerekenler: - Açık yaralarda kullanılmamalıdır; - Vajinal problemler için önerilmez; - Hamilelerde ve emziren annelerde mecbur kalınmadıkça kullanılmamalıdır. Kullanım şekli: Cilt temizken, ince bir tabaka halinde lezyonlu bölgeye günde 1-3 kez uygulanır ve 7 günden fazla kullanılmamalıdır. Her durumda, Solerat krem kullanmadan önce bir doktora danışmak önemlidir.

İltihaba (enflamasyona) neden olan durumlar şunlardır: 1. Bakteriyel, viral veya mantar enfeksiyonları. 2. Yaralanmalar. 3. Otoimmün hastalıklar. 4. Alerjiler. 5. Kronik hastalıklar. 6. Yaşam tarzı faktörleri. İltihabın kesin nedenini belirlemek ve uygun tedaviyi almak için bir doktora başvurulması önerilir.

Miyokardit (kalp kası iltihabı) çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir, bunlar arasında: 1. Viral enfeksiyonlar: Grip, soğuk algınlığı, COVID-19 gibi virüsler miyokardite yol açabilir. 2. Bakteriyel ve funsal enfeksiyonlar: Tüberküloz, Lyme hastalığı, stafilokok ve mantar enfeksiyonları miyokardite neden olabilir. 3. Bağışıklık sistemi hastalıkları: Lupus, romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklar miyokarditi tetikleyebilir. 4. Toksinler ve ilaçlar: Alkol, kokain gibi toksik maddeler ve bazı ilaçlar (kemoterapi ilaçları) kalp kasına zarar vererek miyokardite neden olabilir. 5. Parazitler: Chagas hastalığına neden olan Trypanosoma cruzi gibi parazitler de miyokardite yol açabilir. Miyokardit teşhisi ve tedavisi için bir kardiyoloğa başvurmak gereklidir.

Alveolün iltihaplanması (alveolit), genellikle diş çekimi sonrası iyileşme sürecinde meydana gelen bir komplikasyondur ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Kan Pıhtısının Yerinden Çıkması: Çekim bölgesinde oluşan kan pıhtısının erken kaybı veya tamamen oluşmaması, kemik yüzeyinin açığa çıkmasına ve iltihaplanmaya yol açar. 2. Bakteriyel Enfeksiyon: Diş çekimi sırasında veya sonrasında mikrobiyal kontaminasyon, enfeksiyon riskini artırır. 3. Travma: Diş çekimi sırasında veya sonrasında meydana gelen travma, çevre dokularda hasara neden olarak iltihaplanmayı tetikleyebilir. 4. Sigara İçmek: Sigara içmek, kan akışını azaltarak ve yara iyileşmesini olumsuz etkileyerek alveolit riskini artırır. 5. Yetersiz Ağız Hijyeni: Ağız bakımına dikkat edilmemesi, bakteriyel enfeksiyona ve iltihaplanmaya neden olabilir. Alveolit belirtileri ortaya çıkarsa, bir diş hekimine başvurulması önerilir.

Orşit ve epididimit aynı hastalığın farklı ifadeleridir. Orşit, bir veya her iki testisin iltihaplanmasıdır. Epididimit ise testisin arkasında bulunan ve spermlerin depolanmasını sağlayan tüp şeklindeki epididimisin iltihaplanmasıdır.

Hiperemik ve ödemli mukoza ifadesi, genellikle bir dokunun (mukoza) iltihaplanması veya tahriş olması sonucu ortaya çıkan bir durumu tanımlar. - Hiperemi: Mukozadaki kan damarlarının genişlemesi ve bu bölgeye normalden daha fazla kan akması durumudur. - Ödem: Mukozadaki dokular arasında anormal miktarda sıvı birikmesi durumudur. Bu tür bir bulgu tespit edildiğinde, bir doktora başvurmak önemlidir.

Mast hücreleri, bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır ve çeşitli işlevlere sahiptir: 1. Alerjik Reaksiyonlar: Mast hücreleri, alerjik reaksiyonların başlamasında anahtar rol oynar; alerjenlerle karşılaştıklarında histamin ve diğer kimyasalları serbest bırakarak kaşınma, kızarıklık ve bronş spazmı gibi belirtilere neden olurlar. 2. İltihaplanma: Mast hücreleri, iltihaplanma sürecinin başlatılmasında ve sürdürülmesinde önemli bir rol oynar; kan damarlarının genişlemesine ve daha fazla bağışıklık hücresinin iltihaplanma bölgesine gelmesine neden olurlar. 3. Yara İyileşmesi: Mast hücreleri, yara iyileşme sürecinde aktif rol alır ve yara bölgesine kan akışını artırarak dokunun yenilenmesini teşvik ederler. 4. Paraziter Enfeksiyonlar: Mast hücreleri, paraziter enfeksiyonlara karşı koruyucu etkiler gösterir ve parazitlerin yok edilmesine yardımcı olurlar. 5. Diğer Fonksiyonlar: Ayrıca, mast hücreleri anjiyogenez, doku tamiri ve pıhtılaşma gibi durumlarda da rol alırlar.

Romatizma, kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birleştiren bağların yanı sıra aşağıdaki organları da etkileyebilir: Kalp: İltihaplı romatizma kalp hastalıklarını tetikleyebilir. Akciğerler: Romatizmal hastalıklar akciğerleri de etkileyebilir. Böbrekler: Romatizma, böbrek fonksiyonlarını bozabilir. Gözler: Bazı romatizmal hastalıklar gözlerde iltihaplanmaya neden olabilir. Romatizmanın etkilediği organlar, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Kesin tanı ve tedavi için bir romatoloji uzmanına başvurmak önemlidir.

Akut konjonktivit, gözün beyaz kısmını kaplayan şeffaf tabaka olan konjonktivanın ani bir şekilde iltihaplanması durumudur. Belirtileri arasında gözlerde kızarıklık, yanma, kaşıntı, sulanma, hassasiyet ve göz kapaklarının çevresinde kabuklanma veya akıntı yer alır. Nedenleri arasında bakteriyel enfeksiyonlar, viral enfeksiyonlar, alerjiler ve kimyasal irritanlar bulunur. Tedavisi, enfeksiyonun nedenine bağlı olarak değişir ve genellikle göz damlaları, pomatlar ve sıcak veya soğuk kompres gibi yöntemlerle gerçekleştirilir. Akut konjonktivit teşhisi ve tedavisi için bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Fleksör hallucis longus tendonu etrafında sıvı intensiteleri, bu tendonun kılıfında iltihaplanma veya aşırı kullanım sonucu oluşan bir sıvı birikimini ifade eder. Bu durum, tenosinovit olarak adlandırılır ve tendon kılıfında şişlik, kalınlaşma ve sinyal intensitesinde artış ile karakterizedir.

Nefrit, böbreklerin iltihaplanması durumunu ifade eder. İki ana türü vardır: 1. Akut Nefrit: Ani başlayan ve genellikle bir enfeksiyon sonrasında ortaya çıkan böbrek iltihabıdır. 2. Kronik Nefrit: Uzun süreli ve ilerleyici bir iltihaplanmadır. Nefritin diğer belirtileri arasında yüksek ateş, bulantı, kusma ve iştah kaybı da bulunabilir. Nefrit şüphesi durumunda bir uzmana başvurmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak önemlidir.

Testiste sertlik ve nodül oluşumunun birkaç olası nedeni vardır: 1. Testis Kanseri: Testiste sert, ağrısız bir kitle genellikle testis kanserinin bir belirtisi olabilir. 2. Epididimit: Epididimin iltihaplanması ve şişmesi, testiste sert ve ağrılı bir nodüle yol açabilir. 3. Varikosel: Testislerdeki toplardamarların genişlemesi, testiste sert, ağrısız bir nodül oluşumuna neden olabilir. 4. Hidrosel: Testis etrafındaki sıvının birikmesi sonucu oluşan hidrosel, testiste sert bir şişlik yapabilir. 5. Travma veya Enfeksiyon: Testise gelen bir travma veya testiste meydana gelen enfeksiyonlar da sertlik ve nodül oluşumuna katkıda bulunabilir. Kesin teşhis ve uygun tedavi için bir üroloji uzmanına başvurulması önerilir.

BCG aşısı yerinde oluşan iltihap, genellikle 6 hafta içinde en büyük çapına ulaşır (10-20 mm). Eğer iltihaplanma uzun süreli veya şiddetli olursa, bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Kulak içindeki iltihaplı sivilce için Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına başvurulmalıdır.