İcraveİflas

Aciz vesikası ve iflas vesikası aynı şey değildir. Aciz vesikası, borçlunun haczi kabil mallarının satışından elde edilen bedelin alacağı karşılamaması veya hiç malı bulunmaması durumunda, icra dairesi tarafından düzenlenen resmi belgedir. İflas vesikası ise, iflas eden kişinin mal varlığının tasfiyesi sonucunda, alacağını tamamen alamayan her alacaklıya verilen belgedir. Bu belgeler, alacaklıya çeşitli haklar sağlar, ancak içerikleri ve düzenlenme süreçleri farklıdır.

İİK 297'ye aykırı davranılması durumunda alacaklıya rehin ödenmesi söz konusu değildir. İİK 297, borçlunun konkordato mühleti sırasında rehin tesis edememesi, kefil olamaması ve ivazsız tasarruflarda bulunamaması gibi kısıtlamaları düzenler. Borçlu, bu hükme veya komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa, mahkeme borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292. madde çerçevesinde karar verebilir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 100. maddesi, hacze iştirak derecelerinin oluşumunu düzenler. Bu maddeye göre, ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilecek alacaklılar şunlardır: İlamsız takip: Takip talebinden önce yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesikası. İlamlı takip: Davanın açılmasından önce alınan ilam. Senet: Takip talebinden veya dava açılmasından önceki tarihli resmi veya tasdikli senet. Makbuz veya belge: Takip talebinden veya dava açılmasından önceki tarihli resmi dairelerin veya yetkili makamların verdikleri makbuz veya belge. Bu şekilde iştirak halinde icra dairesi, müracaat üzerine aynı derecedeki alacaklıların bütün alacaklarına yetecek nispette ilave suretiyle hacizler yapar.

Konkordato derdestlik itirazı, aynı borçlu tarafından daha önce yapılmış bir konkordato başvurusu hakkında verilen karar kesinleşmeden, yeni bir konkordato talebinde bulunulması durumunda, önceki başvuruya ilişkin yargılamanın devam ediyor olması nedeniyle yapılan itirazdır. Derdestlik itirazının kabul edilmesi halinde, yeni konkordato talebi usulden reddedilir. Konkordato derdestlik itirazının koşulları: Aynı borçlu tarafından daha önce yapılmış bir konkordato başvurusu olmalıdır. Önceki başvuruya ilişkin karar kesinleşmemiş olmalıdır. Yeni konkordato talebi, önceki başvurunun tekrarlanması niteliğinde olmalıdır. Derdestlik itirazı, yalnızca ilk itiraz olarak ileri sürülebilir ve reddine dair karar nihai bir karar olmayıp bir ara kararı olduğundan, sadece bu karara karşı kanun yoluna müracaat edilemez.

İcra hukukunda süresiz şikayet sebepleri şunlardır: Bir hakkın yerine getirilmemesi veya nedensiz sürüncemede bırakılması. Kamu düzenine aykırılık. İlama aykırılık. Yasanın emredici kuralına aykırılık. Süresiz şikayet, icra takibi sona erdikten sonra yapılamaz.

Haline münasip ev, İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesinde düzenlenen ve borçlunun haczedilemeyecek malları arasında yer alan konutunu ifade eder. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Haline münasip ev kavramının belirlenmesinde dikkate alınan kriterler: borçlunun gelir durumu; aile bireylerinin sayısı; sosyal statüsü; ikamet için gerekli asgari koşullar. Hangi tür evler haline münasip ev kapsamına girer: apartman dairesi; müstakil ev; dubleks veya tripleks evler; yalı veya malikane (borçlunun yaşam standartlarına uygunsa); bağ evi, taş ev, kulübe gibi barınma amacı taşıyan yapılar. Lüks ve büyük evler haline münasip ev sayılır mı? Borçlunun ve ailesinin ihtiyacını aşan lüks konutlar, haline münasip ev olarak değerlendirilmeyebilir.

Kamulaştırmasız el atmada faiz hesaplaması, taşınmazın bedeline, dava tarihinden itibaren hüküm tarihine kadar yasal faiz (günümüzde yıllık %9) uygulanarak yapılır. Eğer taşınmazın bedeli idare tarafından ödenmezse, kesinleşen bedele, farkın iadesi talebinin tebliğ tarihine kadar faiz uygulanmaz; tebliğ tarihinden itibaren ise kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır. Anayasa'nın 46/4. maddesindeki hükme göre, bu tür davalarda uygulanacak faiz, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizdir. Güncel faiz hesaplamaları ve yasal değişiklikler için bir avukata danışılması önerilir.

İİK, "İcra ve İflas Kanunu" anlamına gelir. Son kelimesi ise bağlama göre farklı anlamlar taşıyabilir. Örneğin, "İlk ve Son" adlı 2021 yapımı, BluTV'de yayınlanan bir Türk internet dizisidir.

Tasarrufun iptali davasında aynı gün yapılan satışlar, belirli koşullar altında iptal edilebilir. İİK madde 278'e göre, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından geriye doğru iki yıllık süre içerisinde yapılan karşılıksız kazandırmalar iptal edilebilir. Ancak, bu işlemin iptal davası açılabilmesi için genel beş yıllık hak düşürücü sürenin de aşılmamış olması gereklidir. Aynı gün yapılan satışların iptal edilip edilemeyeceği, bu satışların karşılıksız kazandırma kapsamında olup olmadığına ve diğer iptal şartlarının bulunup bulunmadığına bağlıdır. Tasarrufun iptali davaları karmaşık hukuki süreçler içerir; bu nedenle bir avukata danışılması önerilir.

Rehin açığının kesinleşmesi, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, rehinli alacaklının alacağını kısmen veya tamamen alamamış olduğunu gösteren kesin rehin açığı belgesinin verilmesi anlamına gelir. Bu belge, alacaklının borçluya karşı haciz veya iflas yoluyla takip yapmasına olanak tanır. Kesin rehin açığı belgesi, aynı zamanda İcra ve İflas Kanunu'nun 68/1 maddesi uyarınca borç ikrarını içeren bir senet niteliğindedir. Rehin açığının kesinleşmesi için, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılmışsa satışın kesinleşme tarihinden itibaren bir yıl içinde haciz yoluyla takip talebinde bulunulması gerekir.

İkinci satışta alınan malın teminatının iade edilip edilmeyeceği hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, kamu ihalelerinde alınan teminatların iadesi hakkında genel bilgi verilebilir. Teminatların iadesi, ihale mevzuatına göre teminat türüne ve durumuna göre değişiklik gösterir. Geçici teminat: İhale üzerinde kalan istekli ile sözleşme imzalandıktan sonra, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibine ait geçici teminat hemen iade edilir. Kesin teminat: Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve yüklenicinin idareye borcu olmadığı tespit edildikten sonra iade edilir. Teminatların iadesi ile ilgili detaylı bilgi için ilgili mevzuat veya bir hukuk profesyoneline başvurulması önerilir.

UYAP e-Satış, İcra ve İflas Müdürlükleri ile Sulh Hukuk Mahkemeleri Satış Memurluklarınca 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca satışa çıkartılan menkul ve gayrimenkullere ilişkin satış ilanlarının elektronik ortamda yayınlandığı ve bu satış ilanlarının konusu ihalelere elektronik ortamda teminat yatırmak suretiyle teklif verildiği Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine (UYAP) entegre elektronik ortamdır. esatis.uyap.gov.tr internet sitesine e-devlet üzerinden giriş yapılarak UYAP e-Satış portalına ulaşılabilir.

Konkordato davasında geçici mühletin kaldırılması için, mahkemeye komiserin yazılı raporu sunulmalıdır. Bu raporda, borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerektiği, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı, borçlunun alınan tedbirlere aykırı davrandığı veya komiserin talimatlarına uymadığı, borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği veya borca batık bir sermaye şirketi veya kooperatifin konkordato talebinden feragat ettiği belirtilmelidir. Ayrıca, geçici mühletin kaldırılmasına ilişkin kararlar da ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir. Geçici mühletin kaldırılması süreci karmaşık olabileceğinden, bir hukuk profesyonelinden destek alınması önerilir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 111. maddesi, borçlunun alacaklıya olan borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüt etmesi durumunda icra işlemlerinin durmasını düzenler. Bu maddenin bazı koşulları: Borçlunun yeterli miktarda malının haczedilmiş olması. Her taksitin, borcun dörtte biri miktarından az olmaması. Taksitlerin aydan aya ödenmesi. Toplam taksit süresinin üç ayı geçmemesi. Ayrıca, borçlunun taksitle ödeme taahhüdü veya alacaklı ile borçlunun borcun taksitlendirilmesi için yapacakları sözleşme nedeniyle icra dairesinde düzenlenecek tutanak veya kağıt, damga vergisinden istisnadır.

İİK 40/2. maddesi, iflas kararının bozulması halinde şu şekilde uygulanır: İflas kararı Yargıtay tarafından bozulur veya bölge adliye mahkemesince kaldırılırsa, iflas dosyası İİK 40. maddesi gereğince durdurulur. Dosya durdurulduğu için tasfiyede hiçbir işlem yapılmamalıdır. Bozma veya kaldırma kararından sonra yeniden yapılacak iflas yargılaması neticesinde yeniden iflas kararı verilirse, İİK 40/2. maddesi gereğince iflas dairesine icranın iadesi yoluna başvurulabilir. İİK 40/2. maddesinin tam metni şu şekildedir: > “Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez.”

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesine göre, icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları ancak idare (devlet) aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır.

Evet, tasarruf iptali davasında aciz vesikası şarttır. İcra ve İflas Kanunu’nun 277. maddesine göre, tasarrufun iptali davasını ancak “elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan” alacaklılar açabilir. Aciz vesikası, borçlunun borcunu ödeyecek malvarlığının bulunmadığını gösteren resmi belgedir. Hangi belgelerin aciz vesikası yerine geçeceği şu şekildedir: kesin aciz vesikası (İİK m.143); haciz tutanağı (İİK m.105); hacze konu malların borcu karşılamayacağına dair tutanak. Dava açılırken aciz vesikasının bulunması zorunlu olmayıp, yargılamanın her aşamasında ve hatta temyiz aşamasında dahi mahkemeye sunulabilir.

Ortak hesaba haciz gelmesi durumunda, haciz işlemi yalnızca haciz gelen kişinin kullanım oranı kadar gerçekleştirilir. Örneğin, hesaptaki kişilerin pay oranları yarı yarıya ise haciz, sadece ilgili %50’lik kısmı etkiler. Eğer hesap sahiplerinden biri vefat ederse, hesabın sadece vefat eden kişinin oranı kadar olan kısmı bloke olur ve bu oran, hesabın sahibinin mirasçıları tarafından bankadan alınabilir. Ortak hesapla ilgili haciz ve bloke işlemleri hakkında daha fazla bilgi almak için bir avukata danışılması önerilir.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatını talep edebilecek taraflar şunlardır: Borçlu: Alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinin kötü niyetli olduğunu iddia eden borçlu, kötü niyet tazminatı talebinde bulunabilir. Alacaklı: Gerçekte mevcut olmayan veya dayanaktan yoksun bir alacak için kötü niyetli olarak ilamsız takip başlatmış ve bu takibe yapılan itirazın iptali istemi mahkemece haksız ve kötü niyetli bulunduğu için reddedilmişse, alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilir. Kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için, alacaklının takibin kötü niyetle yapıldığını borçlu tarafından kanıtlaması gereklidir.

İcra ve İflas Hukuku ders kitabının PDF formatında indirilebileceği bazı siteler: pdfkitap.gen.tr. kitap.name. Kitapların telif haklarına dikkat edilmesi ve yasal düzenlemelere uyulması önemlidir.