İcraveİflas

İcra ve İflas Kanunu'nun 111. maddesi, icra borcunun taksitle ödenmesini düzenler. Bu maddeye göre, borçlu, alacaklının satış talebinden önce borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüt ederse icra takibi durur. Bunun için: Borçlunun yeterli miktarda malı haczedilmiş olmalıdır. Her taksit, borcun dörtte biri miktarından az olmamalı ve aydan aya verilmelidir. Taksit süresi üç ayı geçmemelidir. Ayrıca, borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) 40/2. maddesi, iflas kararının bozulması halinde aşağıdaki durumların ortaya çıkacağını belirtir: 1. İcra İşlemlerinin Durdurulması: İflas kararının bozulması, iflas dairesinde yürütülen icra işlemlerini olduğu yerde durdurur. 2. İcranın İadesi: Bozulma sonucunda borçlunun hiç borcu olmadığı veya daha az bir borcu olduğu kesinleşirse, icra tamamen veya kısmen eski haline iade edilir. 3. Üçüncü Şahısların Hakları: İcranın iadesi sürecinde, üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez.

İcra ve İflas Kanunu'nun 5/1. maddesi gereğince tazminat davası, icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından dolayı sadece idareye (Devlete) karşı açılır.

Sulh hukuk mahkemeleri satış memurluğu, ortaklığın giderilmesi davalarında satış işlemlerini yürütmekle görevlidir. Bu memurluğun yaptığı işler şunlardır: 1. Satış Kararının Verilmesi: Mahkeme, aynen taksimin mümkün olmadığına kanaat getirdiğinde satış kararı verir ve bu karar, satış memurluğuna gönderilir. 2. Kıymet Takdiri: Taşınmazın veya taşınırın değerinin belirlenmesi için kıymet takdiri işlemlerini gerçekleştirir. 3. Keşif Yapma: Gerekli durumlarda keşif yaparak artırma hazırlıklarına başlar. 4. Arttırmanın Yapılması: Artırmanın yapılmasını sağlar ve ihaleyi tamamlar. 5. Paraların Dağıtımı: Satış sonucunda elde edilen paraları hak sahiplerine paylaştırır. Satış memuru, bu görevleri yerine getirirken İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili hükümlerine ve usul kurallarına uymak zorundadır.

Evet, tasarrufun iptali davasında aciz vesikası şarttır. İcra ve İflas Kanunu'nun 277. maddesine göre, bu dava açılabilmesi için alacaklının elinde kesin veya geçici aciz vesikası bulunması gerekmektedir.

Ortak hesaba haciz gelmesi durumunda, sadece borçlu hissedarın hissesi satışa çıkarılır ve diğer ortakların hisselerinde veya mülkiyetlerinde herhangi bir müdahale olmaz. Haciz işlemi, hisseli gayrimenkullerin tapularında İcra ve İflas Hukuku kurallarına göre uygulanır.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatını takip borçlusu (davalı) talep edebilir. Kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için gerekli şartlar şunlardır: 1. Geçerli bir ilamsız icra takibi yapılmış olmalıdır. 2. Borçlu, süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır. 3. Süresi içinde açılan bir itirazın iptali davası bulunmalıdır. 4. İcra inkâr tazminatı talep olunmalıdır. 5. Mahkemece borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.

İcra ve iflas hukuku ders kitaplarını PDF formatında indirmek için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: 1. "pdfara.com.tr" sitesinde, Temsil Kitap tarafından hazırlanan "İcra ve İflas Hukuku" kitabını PDF olarak indirebilirsiniz. 2. "pdfkitap.gen.tr" sitesinde, Alfa Yayınları tarafından yayımlanan "İcra ve İflas Hukuk I" kitabını PDF, EPUB, MOBI gibi formatlarda indirebilirsiniz. 3. "kitap.name" sitesinde de aynı kitabı PDF formatında bulabilirsiniz.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 100. maddesi, aynı mal üzerine birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması durumunda, bu alacaklıların hangi sıra ile ve ne oranda tatmin edileceğini düzenler. Bu maddeye göre: 1. İlk haciz üzerine satılan malın tutarı icra veznesine girinceye kadar, aynı derecede başka hacizler de yapılabilir ve bu alacaklılar da satış tutarından pay alırlar. 2. Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse, icra memuru alacaklıların bir sıra cetvelini yapar ve bu cetvele göre ödeme yapılır. 3. İmtiyazlı alacaklar da bu madde kapsamında değerlendirilir ve belirli belgelere dayanan bu alacaklar, önceki hacze katılarak onlara karşı imtiyazlı duruma gelirler.

"İcra ve İflas Hukukuna İlişkin Makale ve İnceleme Yazıları, Hukuki Mütalaalar ve Yüksek Mahkemenin Önemli İçtihatları" kitabı 3 cilt olarak yayımlanmıştır.

İcra ve İflas Kanunu Uyarınca Yapılacak Satışların İlanlarına İlişkin Parasal Limitlerin Güncellenmesi Hakkında Tebliğ, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddelerinde yer alan parasal limitlerin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranları esas alınarak güncellenmesini düzenler. Bu tebliğ kapsamında belirlenen bazı parasal limitler şunlardır: - Gazete veya internet haber sitesi ilanı: Muhammen bedeli 500.000 TL'ye kadar olanlar için. - Yerel gazete ilanı: Muhammen bedeli 500.000 TL'nin üzerinde ve 2.000.000 TL'nin altında olanlar için. - Geniş kapsamlı ilan: Muhammen bedeli 2.000.000 TL ve üzerinde olanlar için. Tebliğ, 1 Şubat tarihinde yürürlüğe girmiştir.

ATID 341 ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılmaktadır: 1. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) Madde 341: Bu madde, çocuk tesliminden kaçınma suçunu düzenler ve takibi şahsi dava ikamesine bağlı suçlardandır. 2. Vergi Usul Kanunu (VUK) Madde 341: Bu madde, vergi ziyaı kavramını tanımlar ve mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.

Rehin hakkı, rehin sözleşmesi ile kurulur.

İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 282. ve 283. maddeleri tasarrufun iptali davalarıyla ilgilidir. 282. madde gereğince: - İptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. - Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. 283. madde gereğince: - İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkardığı mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazminata mahkum edilir (davacının alacağından fazla olmamak üzere). - Üçüncü şahıs da, mamelekinde hasıl olacak eksikliğin borçludan tahsilini aynı davada isteyebilir.

Konkordato mühleti içinde rehinli malın paraya çevrilmesi yasağı, İcra ve İflas Kanunu'nun 295. maddesinde düzenlenmiştir.

Şikayette karşı taraf, icra ve iflas hukukuna özgü bir terim olan "şikayet olunan" olarak gösterilir. Bu, icra veya iflas dairesinin kendisi değil, bu dairelerin işlemlerini gerçekleştiren memur veya ilgili kişidir.

"Yedinde hıfzettirilir" ifadesi, icra ve iflas kanununda bir malın emniyetli bir yerde saklanması anlamına gelir.

İcra ve İflas Kanunu (İİK) kapsamında hapsen tazyik süresi, en fazla üç aydır.

İcra ve İflas Kanunu'nun 216 ve 217. maddeleri şunlardır: Madde 216: Kendisine ayrıca müsaade edilmiyen müflis, tasfiyenin devamı müddetince iflas idaresinin emri altında bulunmakla mükelleftir ve icabında zabıta kuvvetleriyle getirilir. Madde 217: Masaya ait hiç bir mal bulunmazsa iflas dairesi, tasfiyenin tatiline karar verir ve ilan eder.

Kıymet takdiri tebliğ edilmezse satış ihalesi düşebilir. Çünkü kıymet takdiri, satışa hazırlık işleminin bir parçasıdır ve bu işlemin usulüne uygun şekilde yapılması gereklidir. İcra ve İflas Kanunu'nun 128. maddesine göre, kesinleşen kıymet takdirinden sonra iki yıl geçmedikçe, değeri belirlenen mal için yeniden kıymet takdiri yapılamaz.