HücreBiyolojisi

Mezozomun diğer adı "mesosome" olarak da bilinir.

rRNA (ribozomal RNA) ve protein birlikte ribozomu oluşturur.

Ökaryot hücrelerdeki hücre zarının özellikleri şunlardır: 1. Çift Katlı Fosfolipit Yapısı: Hücre zarı, içinde proteinler gömülü olan çift katlı fosfolipit bir yapıdan oluşur. 2. Seçici Geçirgenlik: Zar, bazı maddelerin hücreye geçişini sağlarken, bazı maddelerin geçişini engeller. 3. Yüzey Alanı Artışı: Emme fonksiyonu için özelleşmiş hücrelerin zarları, mikrovillus adı verilen yapılar oluşturmak üzere katlanır ve bu sayede yüzey alanı artırılır. 4. Elektrokimyasal Potansiyel: Dış ve iç zar yapıları arasında iyon seçiciliği sayesinde elektrokimyasal zar potansiyeli oluşur. 5. Porlar: Zar üzerinde, iyon, molekül ve RNA'ların geçişini kontrol eden porlar bulunur.

Microglia, merkezi sinir sisteminde (MSS) bulunan ve çeşitli işlevler üstlenen özelleşmiş bağışıklık hücreleridir. Başlıca görevleri şunlardır: 1. Bağışıklık Tepkisi: MSS'nin ilk ve ana savunma hattını oluştururlar, patojenleri ve yabancı maddeleri tanıyıp yok ederler. 2. Fagositoz: Hücresel debris, ölü hücreler ve hasarlı dokuları yutarak MSS'nin temizliğini sağlarlar. 3. Antijen Sunumu: Lenfositlere antijenleri sunarak bağışıklık tepkisini tetiklerler. 4. Nöronal Destek: Nöronların aktivitesini düzenler, nörotrofik faktörler salgılayarak nöronların hayatta kalmasını desteklerler. 5. Gelişim ve Onarım: Gelişim sırasında nöral ve glial progenitör hücreleri, nöronları ve oligodendrositleri yutarak devre oluşumunu ve aksonal miyelinasyonu sağlarlar.

Çekirdeğin sıvısına "nükleoplazma" veya "çekirdek sıvısı" denir.

Histon proteini, ökaryot hücre yapısına sahip canlılarda bulunur. Ayrıca, bazı prokaryotlarda da (özellikle Arkelerde) histon benzeri proteinler tespit edilmiştir.

Mezotelyum, seröz membranları kaplayan ve çeşitli önemli işlevler üstlenen tek katmanlı bir epiteldir: 1. Koruyucu bariyer: İç organları hasardan ve enfeksiyondan korur. 2. Sıvı salgılanması: Sıvıların salgılanması ve vücudun iç ve dış ortamı arasındaki gaz değişimi gibi metabolizmada rol oynar. 3. Hareket ve nefes alma: Organların hareketini ve nefes alma sürecini kolaylaştırmak için kaygan, yapışkan olmayan bir yüzey sağlar. 4. Bağışıklık fonksiyonu: Mezotelyal hücreler, antijen sunumu, iltihaplanma ve doku onarımı gibi bağışıklık yanıtlarına katılır. Ayrıca, mezotelyum, mezotelyoma gibi seröz tümörlerin gelişiminde de önemli bir rol oynar.

Prokaryot hücrelerde zarlı organeller yoktur çünkü bu tür hücreler daha basit ve ilkel bir yapıya sahiptir.

Mikrovillus, çeşitli hücrelerin yüzeyinde bulunan küçük parmak benzeri çıkıntılardır ve işlevleri şunlardır: 1. Emilim ve Salgılama: Hücrenin apikal yüzeyinin yüzey alanını artırarak maddelerin daha etkili bir şekilde emilmesini veya salgılanmasını sağlar. 2. Besin Emilimi: Özellikle ince bağırsakta, besinlerin sindirilmiş gıdalardan taşınmasını ve emilimini önemli ölçüde artırır. 3. Duyusal Algı: İç kulaktaki tüy hücreleri gibi bazı özel hücrelerde, mekanik uyaranları tespit etmeye yardımcı olur.

Hayvan hücre modelleri dört ana gruba ayrılır: 1. İlk Hücre Hatları: Belirli bir türden alınan hücrelerin laboratuvar ortamında çoğaltılması ile elde edilir. 2. Hücre Kültürü Sistemleri: Hücrelerin laboratuvar ortamında büyütülmesini sağlayan tekniklerdir. 3. Transgenik Hücre Modelleri: Genetik mühendislik teknikleri kullanılarak belirli genlerin hücrelere eklenmesi veya değiştirilmesi ile oluşturulur. 4. Kanser Hücre Hatları: Kanser araştırmalarında kullanılan modellerdir.

Mezozom ve mezokondrioid terimleri farklı anlamlara sahiptir. Mezozom, bakterilerin üremesi sırasında bakteri zarının kıvrımlar yapmasıyla meydana gelen, mitokondri benzeri yapıdır ve oksijenli solunum yapan bakterilerde bulunur. Mezokondrioid terimi ise belgelerde rastlanmayan, bilinmeyen bir terimdir.

Hücrelerin farklılaşarak özel görevler yapması, hücresel farklılaşma olarak adlandırılır. Bu süreç, hücrelerin yapı ve işlev bakımından değişerek ömür boyu sürdürecekleri görevleri yerine getirecek özellikleri kazanmaları anlamına gelir.

Lipofuksin, rengi sarıdan kahverengiye değişen, düzensiz şekilli pigment granülleridir. Bu granüller, metabolizma sonucu oluşan maddelerin primer lizozomlar ile bir araya gelerek oluşturduğu yapılar olup, sayıları yaşa bağlı olarak artar. Özellikle sinir, kalp kası ve karaciğer hücrelerinde birikerek, hücrenin yaşlanmasına ve "yaşlılık pigmenti" olarak da bilinen lipofuksin pigmentinin oluşmasına neden olur.

Reaktif hücresel değişiklikler genellikle tehlikeli değildir, çünkü hücrelerin çevresel uyarıcılara yanıt olarak gösterdiği adaptif değişikliklerdir. Ancak, uzun süreli ve kontrolsüz reaktif hücresel değişiklikler patolojik durumlara yol açabilir. Tıbbi raporlarda reaktif hücresel değişiklikler görüldüğünde, kesin bir değerlendirme ve gerekli tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Kaveolin, biyolojide plazma zarının invajinasyonlarına (hücre içine doğru girinti) verilen isimdir ve çeşitli işlevlere sahiptir: 1. Sinyal İletimi: Kaveolalar, sinyal iletiminde önemli rol oynar. 2. Kolesterol Taşınması: Kaveolin, kolesterol transportunda görev alır. 3. Kanser ve Hastalıklarla İlişki: Kaveolin, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı nöromüsküler hastalıklarda farklı roller üstlenir. Ayrıca, kaveolin, G proteininin ve bazı kinaz reseptörlerinin yoğun olarak bulunduğu yapılarda yer alır.

Evet, "Golgi aygıtı" ve "Golgi kompleksi" aynı şeyi ifade eder.

Ribozom, hem bakterilerin hem de arkelerin sitoplazmalarında bulunan ve protein sentezleyen yapıdır.

Yağ sentezi, karaciğer ve yağ dokusu hücrelerinde gerçekleşir.

Koful, hücre içinde bulunan ve sıvı dolu kesecikler olarak tanımlanır. Onu diğer hücre organellerinden ayırt etmek için şu özelliklere dikkat edilebilir: 1. Yapı: Kofullar, tek katlı zarla çevrilidir. 2. Üretim: Golgi aygıtı, endoplazmik retikulum, hücre zarı ve çekirdek zarı tarafından üretilir. 3. Görevler: Depolama, sindirim, boşaltım gibi farklı görevler üstlenir. 4. Hücre Türlerine Göre Farklılık: Bitki hücrelerinde koful az sayıda ve büyükken, hayvan hücrelerinde çok sayıda ve küçüktür.

Piknotik hücre, hücre çekirdeğinin büzüşüp küçülmesi anlamına gelir. Piknotik çekirdekler, yüksek bazofili ve yoğunluk ile karakterize edilir ve mikroskop altında kolayca tanınabilir.