Hidroloji

Sapanca Gölü'nde su seviyesi, kış ve ilkbahar mevsimlerinde yağışların artmasıyla yükselir. 2025 yılında Sapanca Gölü'nde su seviyesinin yükseldiği gözlemlenmiştir. Ancak, 2025 yılı Ağustos ayının başında yapılan ölçümlerde su seviyesinin 29,80 metreye gerilediği ve kritik seviyeye düştüğü belirtilmiştir. Sapanca Gölü'ndeki su seviyesinin değişimini takip etmek için yerel yetkililerin açıklamalarını ve güncel haberleri incelemek önemlidir.

Delta, genellikle üçgen bir şekil oluşturur çünkü akarsuların denize veya göle ulaşırken tortularını bıraktığı ve suyun hızının düşmesiyle meydana gelir. Delta şekli, suyun akış dinamiklerine, coğrafi koşullara ve taşınan materyalin türüne bağlı olarak değişebilir. Ayrıca, "delta" ismi, Yunan alfabesinin dördüncü harfi olan üçgen sembolüyle aynı olduğu için eski Yunan tüccarlar tarafından kullanılmıştır.

Çöllerde su bulunmamasının başlıca nedenleri şunlardır: Soğuk su akıntıları. Yüksek basınç alanları. Yüzey şekilleri. İklim değişiklikleri ve insan etkisi.

Altınova'nın soğuk olmasının nedeni, bölgenin iklim koşulları ve coğrafi konumudur. Altınova, Türkiye'de yer almakta olup, yazlar ılık ve kurak, kışlar ise uzun, soğuk ve parçalı bulutlu geçmektedir. Ayrıca, don ve buzlanma riski nedeniyle su saatlerinin korunması gerektiği de belirtilmiştir. Bu durum, soğuk hava koşullarının etkili olduğunu ve bölgenin doğal olarak soğuk bir iklime sahip olduğunu göstermektedir. İklim değişikliği etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. İklim değişikliği, bazı bölgelerde sıcaklıkların düşmesine ve daha soğuk hava olaylarının yaşanmasına neden olmaktadır. Bu faktörler, Altınova'nın genel olarak soğuk bir iklime sahip olmasına katkıda bulunmaktadır.

Yeryüzündeki su varlıkları, doğal, yapay ve büyük ölçüde değiştirilmiş olmak üzere üç ana kategoriye ayrılır. Doğal su kaynakları: Göller: Oluşumlarına göre tektonik, karstik, volkanik ve buzul gölleri olarak sınıflandırılır. Akarsular (nehirler, kanallar vb.). Yeraltı suları. Yapay su kaynakları: Sulama göletleri, sulama ve drenaj kanalları gibi insan eliyle oluşturulmuş su kaynakları. Büyük ölçüde değiştirilmiş su kaynakları: Baraj yapıları, taşkın koruma yapıları, rekreasyonel yapılar ve su akışı düzenlemeleri gibi antropojenik etkilerle yapısında değişiklikler meydana gelmiş su kaynakları.

Sahra Çölü'nün altında çeşitli yapılar ve oluşumlar bulunmaktadır: Fosiller ve insan eserleri: Yayın balığı, balina, deniz yılanı, dinozor fosilleri ve insan eserleri keşfedilmiştir. Eski yerleşim yerleri: Mağara duvarlarına çizilen resimler ve insanların su kaynakları yakınında yerleşim yerleri kurmuş olması, Sahra'nın geçmişte yeşil bir cennet ve büyük bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Su rezervleri: Çölün altında bol su rezervlerinin bulunduğu düşünülmektedir. Petrol ve yer altı rezervleri: Araştırmalar, Sahra Çölü'nün altında saklı petrol ve devasa yer altı rezervlerinin olabileceğini göstermektedir. Sahra Çölü'nün derinliği farklı bölgelerde değişiklik göstermekte olup, ortalama 100-150 metre, en derin noktası ise 300 metreye kadar ulaşabilmektedir. Sahra'nın altındaki sırların tamamı henüz çözülememiştir.

Yer altı ve yer üstü suları şu şekilde sınıflandırılabilir: Yer altı suları: Akifer: Yeraltı suyunu tutan ve ileten kayaç ortamı. Serbest akifer: Tünemiş akifer: Tutuklu akifer (artezyen). Yer üstü suları: Akarsular: Nehirler, ırmaklar, çaylar. Durgun sular: Göller, rezervuarlar. Geçiş suları: Nehirlerin kıyıya döküldüğü kısımlardaki sular. Kıyı suları: Deniz ve okyanus kıyılarındaki sular. Doğal ve yapay sular olarak da bir ayrım yapılabilir.

Su buharlaşırken geçtiği aşamalar: 1. Buharlaşma (Evapotranspirasyon). 2. Terleme (Transpirasyon). 3. Yoğunlaşma (Kondenzasyon). 4. Yağış (Presipitasyon). Bu aşamalar sırasında su, defalarca filtrelenir ve arınır.

Kızıldeniz'in bu kadar tuzlu olmasının birkaç nedeni vardır: Yüksek buharlaşma oranı. Az nehir akışı. Sıcak iklim koşulları. Çevresel faktörler ve deniz akıntıları.

Toprak ile su arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Yağışlarla buluşma. Sızma ve akış. Bitki su ihtiyacı. Besin maddesi taşıma. Erozyon riski. Ekolojik hizmetler. Toprak özellikleri.

Arid saha, "kurak bölge" veya "çorak arazi" anlamına gelir. Baraj, karayolu, otoyol gibi yapıların dolguları için malzeme temin edilen alan da arid saha olarak adlandırılabilir.

Akarsularda denge profiline ulaşma süresi, yeryüzü şekillerinin oluşum zamanına bağlıdır. Türkiye'deki akarsular, denge profiline ulaşmamıştır çünkü Türkiye'nin yeryüzü şekilleri yakın bir jeolojik dönemde (IV. Zaman başları) oluşmuştur. Denge profiline ulaşma süresini etkileyen diğer faktörler arasında akarsuyun yatak eğimi, akımı, akış hızı, yük miktarı, yatağı çevresindeki bitki örtüsü ve zeminin özelliği de bulunur.

Akarsuların biriktirme yapabilmesi için aşağıdaki koşulların sağlanması gerekir: Eğimin azalması. Akış hızının azalması. Yük miktarının artması. Akımın düşmesi. Bu faktörler, akarsuyun gücünün azaldığını gösterir ve biriktirme süreci başlar.

Akarsu geriye aşındırmaya, yatağın kazılması en fazla su miktarının fazla olduğu ağız kısmında başlar. Geriye aşındırma, akarsuyun yukarı (kaynak) kesiminde veya akarsu boyuna profilinin dik olduğu yerlerde, örneğin nikpointlerde (knickpoints) görülür. Ayrıca, karstik arazilerdeki akarsulara katılan karstik kaynakların ağız kısımlarında da geriye doğru aşındırma meydana gelir. Bir diğer geriye aşındırma ise dikleşmiş vadi kesiminde ya da boyuna profildeki eğim kırıklığında, hızlı akan suyun erozyonun hızlanmasına yol açması ve nikpoint'in yukarı doğru göç etmesiyle oluşur.

Akarsuların yatak sabitliği, yatak eğiminin azalması durumunda bozulur. Akarsuların yatak eğiminin azalmasına ve dolayısıyla yatak sabitliğinin bozulmasına neden olan bazı durumlar şunlardır: Taban seviyesinin alçalması. İklim değişiklikleri. Tektonik hareketler.

Yer altı su kaynakları aşağıdaki yöntemlerle tespit edilebilir: Kuyu kazma. Jeofizik yöntemler. Kuyu deneme sondajı. İzotop yöntemi. Yer altı suyu tespiti, profesyonel ve tecrübeli kişiler tarafından yapılmalıdır. Ayrıca, yer altı su tespiti için aşağıdaki web siteleri de ziyaret edilebilir: bizimsondaj.com; enermak.com; bursahakimiyet.com.tr; azcamuhendislik.com; moldavitmuhendislik.com.

Ekstrem doğa olayları, oluşum kökenlerine göre üç ana gruba ayrılır: 1. Astronomi kökenli ekstrem olaylar: Meteor düşmesi. 2. Meteoroloji ve hidrometeoroloji kökenli ekstrem olaylar: Ekstrem sıcaklıklar (aşırı sıcaklar ve soğuklar); Fırtınalar ve tropikal rüzgarlar; Şiddetli yağışlar, sel ve taşkın; Kuraklık. 3. Jeoloji ve jeomorfoloji kökenli ekstrem olaylar: Depremler; Tsunamiler; Volkanik patlamalar; Kütle hareketleri (heyelan).

Dünya üzerindeki su dağılımı şu şekildedir: Tuzlu su. Tatlı su. Tatlı suyun dağılımı ise şu şekildedir: Yer altı suyu. Ekosistemler. Ulaşılabilir tatlı su. Dünya üzerindeki suyun tamamı 5 litrelik bir şişeye doldurulursa, insanların kullanabileceği tatlı su miktarı, yalnızca 1 yemek kaşığı kadar olacaktır.

Doğal afetlerin nedenleri gazete haberlerinde genellikle şu başlıklar altında ele alınır: Jeolojik nedenler. Meteorolojik nedenler. Hidrolojik nedenler. Biyolojik nedenler. Doğal afetlerin gazete haberlerinde nedenlerine dair daha fazla bilgiye ulaşılamadı. Doğal afetlerle ilgili güncel haberlere aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: AFAD. Gazete Yenigün. TÜBİTAK.

Kar tüpü, karlı yamaçlardan içi boş lastik tüplerin içinde kaymak için kullanılan bir kış sporudur. Kar tüpünün iki ana kullanım amacı: 1. Eğlence: Hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli bir kış aktivitesidir. 2. Kar örneği alma: Bir ucu kapalı silindir şeklinde olan kar tüpü, kar örneği almak için de kullanılır.