Haciz

Yargıtay'a göre meskeniyet şikayetinde süre, haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İcra ve İflas Kanunu'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, 16/1. maddeye göre 7 günlük süreye tabidir.

Hacze takipsiz iştirak, aynı zamanda imtiyazlı iştirak olarak da bilinir. Hacze takipsiz iştirak için gerekli şartlar: Borçlunun malı üzerinde haciz konulmuş olmalıdır. İlk haciz, evlilik, velayet veya vesayet ilişkisinin devamı sırasında ya da bu ilişkilerin son bulmasından itibaren bir yıl içinde konulmalıdır. Hacze takipsiz iştirak edebilecek kişiler: Borçlunun eşi; Borçlunun çocukları; Borçlunun vasisi veya kayyımı olduğu kişiler; Ölünceye kadar bakma alacaklısı; Nafaka verilmesine yönelik ilama dayanan alacaklı.

İcrada araç yakalama işlemi şu şekilde yapılır: 1. Borçlu adına kayıtlı araç tespiti: Aracın, dosyada borçlu adına kayıtlı olduğu tespit edilir. 2. Haciz şerhi: Araç kaydına haciz şerhi konulur. 3. Yakalama talebi: Alacaklı veya vekili tarafından araç yakalama talebi yapılır. 4. Masraf ödemesi: Yakalama işlemi için gerekli masrafların ödenmesi gerekir. 5. Yakalama ve otopark: Yakalama şerhi sonrası araç, kolluk kuvvetleri tarafından bağlanarak en yakın yediemin otoparkına çekilir. Borç ödendiğinde, araç yakalama talebinin iptali için tekrar talepte bulunulur ve kayıt kaldırılır.

Kesin (icrai) haciz ve ihtiyati haciz arasındaki temel farklar şunlardır: Talep Eden Taraf: Kesin haciz, icra dairesinden talep edilirken, ihtiyati haciz mahkeme kararıyla talep edilir. Amaç: Kesin haciz, borçlunun malvarlığında tasarruf imkanı veren bir icra işlemi iken, ihtiyati haciz borçlunun mal kaçırmasını önlemek ve alacağın ödenmesini garanti altına almak için yapılan bir hukuki tedbirdir. Satış Yetkisi: Kesin hacizde alacaklı satış talebinde bulunabilirken, ihtiyati hacizde satış talebinde bulunulamaz. Teminat: İhtiyati haciz için teminat yatırılması gerekirken, kesin hacizde böyle bir durum yoktur. Zamanlama: Kesin hacizde haciz konulduktan bir yıl içinde satışın istenmesi gerekir, ihtiyati hacizde ise kararın icrasının 10 gün içinde yapılması gerekir.

Evet, cezaevindeki borçluya haciz gelebilir. Ancak, bu süreç bazı yasal düzenlemelere tabidir. Örneğin, Hükümlü ve Tutuklulara Ait Paraların Bulundurulması ve Harcanmasına İlişkin Yönetmelik'e göre, tutukluların haftalık harcama limiti vardır ve bu limitin üzerinde kalan paralar ihtiyaç dışı olarak değerlendirilir. Bazı durumlarda haciz işlemi uygulanabilir: Kantin hesabı: Borçlunun cezaevindeki kantin hesabında bulunan paraya haciz konulabilir. Mal varlığı: Borçlu kişiye ait taşınır veya taşınmaz mallar varsa, banka yasal yollardan haciz sürecini başlatabilir. Haciz işlemi sırasında dikkat edilen bazı hususlar: Zorunlu ihtiyaçlar: Tutukluların zorunlu ihtiyaçları ve sağlık giderleri göz önünde bulundurulur. Vekil atama: Borçlu, borçlarını yönetmek ve bankalarla iletişime geçmek için bir vekil atayabilir.

Ceza ihbarnamesine ilişkin ödeme süresi geçerse, mükellef hakkında yasal takip süreci başlatılabilir. Vergi cezalarında, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde ilgili vergi dairesine başvurulup, ceza ve verginin vadesinde veya teminat gösterilerek belirli bir süre içinde ödenmesi gerekmektedir. Vergi hukuku karmaşık bir alan olduğundan, bir vergi avukatından profesyonel yardım almak faydalı olabilir.

Varlık yönetim şirketleri, aşağıdaki durumlarda haciz işlemi başlatabilir: Borçlunun anlaşmaya yanaşmaması. Haciz yoluyla tahsil edilemeyen alacaklar. Emekli maaşına haciz konulması ise belirli şartlara bağlıdır. Haciz işlemleri hakkında daha detaylı bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

Haciz talebi dilekçesi şu şekilde yazılabilir: Başlık: "KÜÇÜKÇEKMECE ... İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE" şeklinde başlar. Dosya numarası: "DOSYA NO: 2025/..." olarak belirtilir. Talepte bulunan (alacaklı): Ad, soyad veya şirket unvanı, T.C. veya VKN, adres yazılır. Konu: "Haciz işlemlerinin başlatılması talebidir" şeklinde ifade edilir. Açıklamalar: Borçluya ödeme emri gönderildiği ve yasal sürede ödeme veya itirazda bulunulmadığı belirtilir. Takibin kesinleştiği ve alacağın tahsili için mallara el konulması gerektiği ifade edilir. Borçlunun ikametinde ve üçüncü kişiler nezdindeki malvarlıklarına haciz uygulanması talep edilir. Hukuki sebepler: İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddeleri ve diğer mevzuat belirtilir. Sonuç ve talep: Borçlunun mal, hak ve alacaklarına haciz konulması ve icra müdürlüğünce işlemin başlatılması talep edilir. Tarih ve imza: Hazırlayan avukatın adı ve soyadı ile imzası eklenir. Örnek bir dilekçe için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: gokhanyagmur.com.tr; tahanci.av.tr; tuncsuditol.av.tr. Haciz talebi, icra takibinin tahsilat aşamasına geçmesi için kritik öneme sahiptir ve doğru hazırlanması için bir avukata danışılması önerilir.

Evet, Ortak Varlık Yönetim A.Ş. haciz işlemi yapabilir. Varlık yönetim şirketleri, haciz işlemi öncesinde borçlu ile uzlaşma veya anlaşma yoluna başvurur.

Sıra cetveline göre garameten paylaşım, alacaklıların birden fazla olması ve elde edilen paranın bütün alacakları karşılamaya yetmemesi durumunda icra dairesi tarafından yapılır. Garameten paylaşım şu şekilde gerçekleşir: Aynı sıradaki alacaklılar alacakları oranında ödeme alır. Bir önceki sıra tüm alacağını almadan, diğer sıradaki alacaklılar pay alamaz. İlk hacze iştirak etmiş alacakların tamamı ödendikten sonra, derecedeki hacze iştirak etmiş alacaklar sırası ile alacağının tamamını alır. Sıra cetveli kesinleşmeden paylaştırma yapılamaz. Örnek bir garameten paylaşım kararı şu şekilde olabilir: > "İhale bedeli olan …………. TL’den …………. TL tebligat giderinin ayrılmasına, bakiye …………. TL’nin 1. sırada yer alan alacaklı ile 2. sırada yer alan alacaklı arasında garameten paylaştırılmasına...". Hukuki konularda doğru bilgi ve yönlendirme için bir avukata danışılması önerilir.

Borçlunun haline münasip evin belirlenmesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 82/12. maddesine göre, şu kriterlere dayanır: Sosyal durum: Borçlunun haciz anındaki ekonomik durumu. Aile ihtiyaçları: Borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan ve bakmakla yükümlü olunan kişilerin ihtiyaçları. Yargıtay kararlarında "aile" terimi geniş yorumlanarak, borçlu ile birlikte yaşayan, bakmakla yükümlü olunan şahıslar, borçlunun ekonomik durumu, sosyal hayatı gibi kavramlar üzerinde durulmaktadır. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, icra mahkemesi tarafından bilirkişi ve keşif delillerine dayanarak belirlenir.

Banka borçlarından dolayı eve haciz gelebilir, ancak bu durum yasal prosedürlerin tamamlanmasına ve borçlunun ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesine bağlıdır. Haciz işleminin gerçekleşmesi için şu şartlar gereklidir: Borçlunun borcunu ödememesi. Yasal tebligatların yapılması. Borçlunun mal varlığının bulunması. Evde haczedilebilecek mallar arasında elektronik cihazlar ve lüks tüketim eşyaları bulunur.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 89. maddesi, haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahısların, belirli durumlarda itirazda bulunma haklarını düzenler. Bu maddeye göre: Üçüncü şahıs, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak, borcun olmadığını veya malın elinde bulunmadığını iddia ederek itirazda bulunabilir. Süresinde itiraz edilmemesi halinde, mal üçüncü şahsın elinde, borç ise zimmetinde sayılır ve hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır. Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi durumunda, üçüncü şahıs, bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açarak, haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır.

Tapu kaydı üzerinde geçmiş tarihli haciz olması durumunda, haciz tarihine göre farklı sonuçlar ortaya çıkabilir: Satış isteme süresi: Haciz tarihi, alacaklılar arasında sıra cetvelinin ve satış sürelerinin belirlenmesinde önemlidir. Haczin geçerliliği: Haciz, tapu siciline işlenmese bile geçerli kabul edilir, ancak 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için tapu siciline işlenmesi gerekir. Yeni malik için sorumluluk: Hacizli bir taşınmaz satın alındığında, yeni malik haczin mevcudiyeti süresince borçtan sorumlu olur. Tapu üzerinde haciz olup olmadığını öğrenmek için, tapu sahibinden izin alarak e-devlet üzerinden veya tapu dairesine giderek sorgulama yapılabilir.

Banka hesaplarına haciz konulduktan sonra şu adımlar gerçekleşir: Borçluya bildirim yapılır ve borcun ödenmesi talep edilir. Hesaplar bloke edilir, hesapta bulunan paranın yalnızca haczedilen kısmına işlem kısıtlaması uygulanır. Haciz müzekkeresi ilgili bankalara gönderilir ve bankalar bu işlemi gerçekleştirir. Haciz işlemi hakkında itiraz ve şikayet hakları kullanılabilir; borçlu, haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa İcra Mahkemesine itiraz edebilir. Borç ödendiğinde veya haciz işleminin dayanağı olan borç geçerli olmadığında, borçlu haczin kaldırılmasını talep edebilir. Haciz işlemi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında düzenlenir.

Banka hesabına bloke konulunca maaş alınması, duruma göre değişiklik gösterebilir: Maaşın bir kısmı bloke altında kalabilir. Maaşın tamamına bloke konulamaz. Maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması için, hesabın maaş hesabı olduğunu belgeleyerek bankaya yazılı başvuruda bulunulabilir.

Ödenen bir icra dosyasının e-Devlet üzerinden düşmesi, genellikle ödemenin ardından 1 ila 3 gün içinde gerçekleşir. Ancak bu süre, icra dairesinin iş yüküne bağlı olarak değişebilir. e-Devlet üzerinden haciz işlemlerinin sorgulanması için, şirket yetkilisi veya bireyin e-devlet şifresi sahibi olması yeterlidir. e-Haciz sorgulaması yapmak için, e-Devlet üzerinden Adalet Bakanlığı – İcra Dosyası Sorgulama ya da Gelir İdaresi Başkanlığı – Vergi Borcu Sorgulama hizmetleri kullanılabilir.

100. madde bilgi toplama talebi, İcra ve İflâs Kanunu'nun 100. maddesi kapsamında, haciz konulmuş bir taşınmaz veya taşınır üzerinde başka hacizlerin devam edip etmediğinin ilgili kişi veya kurumdan sorulmasıdır. Bu talep genellikle şu bilgileri içerir: Alacaklının ve vekilinin adı, soyadı ve adresi. Taşınmazın dosya numarası, haciz tarihi, alacak miktarı gibi detaylar. 100. madde bilgilerine, satış öncesi hak kaybı yaşamamak ve satış sonrası sıra cetveli oluşturarak satış bedelinin doğru şekilde ödenmesini sağlamak için başvurulur.

Birinci haciz ihbarnamesine itiraz, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ilgili icra dairesine yapılır. İtiraz dilekçesi şu şekilde olmalıdır: Başlık: "MERSİN ... İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE" şeklinde başlar. Dosya numarası: İlgili icra dosyasının numarası yazılır. İtiraz eden: Üçüncü şahsın adı ve adresi belirtilir. Borçlu ve alacaklı: İlgili tarafların isimleri yazılır. Konu: "Birinci haciz ihbarnamesine itirazlarımızdan ibarettir" şeklinde belirtilir. Açıklamalar: Borçlunun, üçüncü kişide herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı açıklanır. Sonuç ve talep: İtirazın kabulü ve gerekli işlemlerin yapılması talep edilir. Tarih ve imza: Dilekçenin alt kısmına tarih yazılır ve üçüncü şahıs tarafından imzalanır. İtiraz, üçüncü kişinin UYAP üzerinden elektronik imzalı olarak da yapılabilir. İtiraz edilmezse, haciz ihbarnamesi muhatabı asıl alacak ve ferilerinden sorumlu olur.

103 davetiyesine itiraz süresi geçerse, borçlu haciz işlemine karşı hukuki savunma yapma hakkını kaybeder ve alacaklı haciz işlemlerine başlayabilir. Ayrıca, borçlu faiz ve icra masraflarıyla karşı karşıya kalabilir, bu da borcun artmasına neden olabilir. İtiraz süresinin kaçırılması durumunda, gecikmiş itiraz başvurusu yapılabilir, ancak bu başvuru icra dairesine değil, icra mahkemesine yapılmalıdır.