Efsane

Truva (Troy) filmi, İlyada destanını konu alarak Eski Yunan'da geçen bir savaşı anlatır. Filmin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Truva Prensi Paris ve Sparta Kraliçesi Helen arasındaki aşk, iki ülke arasında savaşa yol açar. Helena'nın kocası Kral Menelaus, bu duruma çok kızar ve kardeşi Mikene Kralı Agamemnon'un yardımıyla Truva'ya savaş açar. Agamemnon'un asıl amacı Ege denizini ele geçirmektir. Truva kolay lokma değildir; tarih boyunca hiçbir ordu Truva duvarlarını aşamamıştır. Truva kralı Priam ve Prens Hector, şehri korumak için her şeyi yapar. Truva savaşının anahtarı, kimseden emir almayan ve sadece kendi onuru için savaşan efsanevi savaşçı Aşil'dir. Film, bu mücadeleyi ve kaderin çizilme sürecini anlatır.

The Myth (Efsane) filmi, arkeolog Jack'in yerçekimini ortadan kaldıran bir taşın peşine düşmesini konu alır. Filmin hikayesi şu şekilde devam eder: Jack, rüyalarındaki prensesin gösterdiği şelaleyi bulur ve orada yaptığı araştırmada, prensese ve rüyalarındaki dünyaya ulaşır. Ancak, onu zor bir durum bekler; çünkü geçmişte yaşadığı bu dünyaya döndüğünde, ölümsüz olmuş ve bir mabette sonsuz bir cezaya mahkum edilmiştir. Günümüzde yeniden doğmuş olan Jack, arkadaşı William ile birlikte sıfır yerçekimi yaratabilecek bir malzeme bulmak için Hindistan'a gider. Jack, Ok-Soo ve Nangong Yan ile karşılaşır, ancak Ok-Soo, Jack'in Meng-yi olmadığını anlayınca onunla gitmeyi reddeder. Profesör Koo ve adamları elixiri ele geçirmeye çalışınca, bir hava savaşı başlar.

Hua Mulan'ın hikayesi, Çin'in eski hanedanlık döneminde geçmektedir. Mulan, askeri eğitimde başarılı olur ve cesurca savaşır. Savaş bittiğinde, imparator ona yüksek bir rütbe ve birçok ödül teklif eder, ancak Mulan tüm bu ödülleri reddeder ve sadece ailesinin yanına dönmek istediğini belirtir. Hua Mulan'ın hikayesi, nesiller boyu anlatılmış ve Çin kültüründe ebedi bir yere sahip olmuştur. Hua Mulan'ın gerçek bir kişi olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir.

Efsane kelimesinin doğru yazımı, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "efsane" şeklindedir. "Evsane" yazımı yanlış olarak kabul edilir.

Ondine filmi, ağına güzel ve gizemli bir kadın takılınca hayatı değişen İrlandalı balıkçı Syracuse'un hikayesini anlatıyor. Filmin bazı temaları: Aşk ve umut. Gerçeklik ve masal. Lanetler ve mitoloji. Film, Neil Jordan tarafından yazılmış ve yönetilmiş olup, başrollerde Colin Farrell ve Alicja Bachleda yer almaktadır.

"The X-Files" dizisinin 1. sezonunun 5. bölümü "The Jersey Devil" olarak adlandırılır ve şu olayları içerir: Evsiz bir adamın cinayeti, 1947'de yaşanan bir cinayete benzemektedir.

Diyarbakır'a ait en eski efsane olarak kabul edilebilecek bir hikaye bulunamamıştır. Ancak, Diyarbakır ile ilgili bazı efsaneler şunlardır: Dicle Nehri Efsanesi. Kırk Elma ve Kırk Kız Efsanesi. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri Efsanesi. Şirinvareli Pehlivan Efsanesi.

Cibali Baba'nın hikayesi, İstanbul'un fethi sırasında yaşanan bir kıssaya dayanır. Bu kıssaya göre, Cibali Baba, Bizans tarafında bulunan ve keramet sahibi bir meczup velidir. Bu durumu fark eden Akşemseddin, kendi manevi mertebesinde Cibali Baba'ya yetiştiğine kanaat getirdikten sonra, Allah'a dua ederek onun bu engelleyici duasının sona ermesini sağlar. Bu hikaye, Risâle-i Nur'da da yer alır ve benzer faaliyetlerde bulunan kişilerin varlığına dikkat çekilir. Cibali Baba'nın gerçek bir kişi olup olmadığı ve hikayedeki olayların doğruluğu kesin olarak bilinmemektedir.

Umaykut Efsanesi, Türk mitolojisinde geçen ve Umaykut adlı bir tanrıçanın hikayesini anlatır. Umaykut, cennet ve bereket tanrıçasıdır. Umaykut'un sembolleri arasında, doğurganlığı ve bolluğu temsil eden boynuzlu başlık ve bereketi simgeleyen bereket boynuzu yer alır. Ayrıca, "Anadolu'nun Bereketli Anası" ve "Göklerin Hanımı" gibi unvanlar da verilir. Umaykut Online, Türk mitolojisine dayanan bir çevrimiçi rol yapma oyunuydu.

Amblemler kitabı, genellikle sembollerin, motiflerin ve çizimlerin anlamlarını ve tarihsel, mitolojik veya dini öyküleri ele alır. Örneğin, Carlo Ginzburg'un "Efsaneler, Amblemler, İzler" adlı kitabı, farklı kültürel ortamlardan kaynaklanan efsaneler ve inanışları inceler ve biçimsel yakınlıklara dayanarak bu anlatılardaki derin benzerlikleri ortaya çıkarır. Ayrıca, Andrea Alciato'nun "Emblemata" adlı eseri, her bir amblemin bir motto (özsöz), simgesel bir çizim ve bir epigram (özsöz ile çizimi açıklayan dizeler) içerdiğini anlatır.

Kar tanesinin hikayelerinden biri şöyledir: Bir zamanlar gökyüzünde yaşayan küçük kar taneleri varmış. Bir kar tanesi, geçen kış yeryüzüne düşerken genç bir adama aşık olmuş. Kar tanesi, meleklere sevdiği adamın olduğu yere düşmek için yalvarmış. Genç adam, kar tanesinin haline gülmüş, "Saçmalıyorsun." deyip onu elinin tersiyle itmiş ve kar tanesinin buharlaşmasına bile izin vermeden akan suyu ayaklarının altında ezmiş. Bunun üzerine tüm kar taneleri, adamın kaçmasını sağlamak için deli gibi yağmaya başlamış ancak küçük kar tanesini kurtaramamışlar. Kar tanesinin bir diğer hikayesi ise şöyledir: Bir gün çölde bir rüzgâr çıkmış. Yükselmiş, yükselmiş, yükselmiş ve kocaman bembeyaz bir bulutun içinde bulmuşum kendimi. Bulut, gökyüzünde hızla yol alırken denizler, dağlar, ormanlar ve şehirler geçmişim. Kısa bir süre sonra, etrafımda eşsiz güzellikte buzdan bir çiçek oluşmuş. Sağıma soluma baktığımda, benimle birlikte gelen sayısız toz zer

Salur Kazan, ejderhanın başını giymiştir çünkü ejderhanın derisinden kendine korkusuz bir bedene giysi diktirmek istemiştir. Ayrıca, ejderhanın başını giyerek hem kendini daha güçlü kılmayı hem de Öteki ile uzlaşmayı amaçlamıştır. Salur Kazan'ın ejderhanın başını giymesiyle ilgili bir diğer yorum ise eril ve dişil unsurların tam olarak uyumlu bir şekilde bütünleşmesini simgelediğidir. Bu olayın anlatıldığı metin, Dede Korkut Kitabı'nda yer alır.

"Aşk ve Savaş" filmlerinin farklı versiyonlarında farklı sonuçlar olabilir: "Aşk ve Savaş" (Traumfabrik, Dreamfactory). "Aşk ve Savaş" (On the Milky Road, Emir Kusturica). "Aşkta ve Savaşta" (In Love and War, Richard Attenborough). Film, Hemingway'in aşk hayatını konu alır ve belirli bir sonuca dair bilgi verilmez.

"Rafadan Tayfa: Kapadokya" filmi, Rafadan Tayfa ekibinin Kapadokya'da katıldığı "Kapadokya Bilmece Avı" etkinliğini ve bu süreçte yaşadıklarını anlatıyor. Ekip, bağ bozumu festivalindeki bu etkinliğe katılmak için Nevşehir'e gider.

"Yıldız Yarışçının Efsanesi", Timmi Tobbson ve arkadaşlarının, Lilli'nin aile geçmişindeki gizemleri çözmeye çalışırken yaşadıkları macerayı anlatır. Bir asırlık aile geçmişinde saklı olan ipuçlarını izleyen çocuklar, çok sevdikleri bir arkadaşlarını kurtarmak için şehrin derinliklerinde gömülü olan ve uzun zamandır kayıp olan bir korsan gemisinin efsanesini çözmeye çalışırlar. Bu güç, bir zamanlar çok ünlü olan Yıldız Yarışçı'nın içinde gizlenmiş olanı korumak için yemin etmiştir.

Zulûmât ve âb-ı hayât kavramları farklı anlamlara sahiptir: Zulûmât, "karanlıklar ülkesi" veya "karanlık" anlamına gelir. Âb-ı hayât ise, Farsça "hayat suyu" demektir ve içene ölümsüzlük veya sonsuz yaşam kazandırdığına inanılan efsanevi bir su olarak tanımlanır. Bu kavramlar, genellikle mitolojik ve efsanevi anlatılarda yer alır, örneğin İskender-i Zülkarneyn ve Hızır'ın âb-ı hayâtı arayışları gibi.

Deli Dumrul'un karısı, Azrail'e canını vermeyi kabul ettiği için ölmemiştir. Deli Dumrul, Azrail'in canını almaya gelmesinden sonra Tanrı'nın ne kadar büyük bir güç sahibi olduğunu anlar ve Tanrı'ya, kendisi yerine başkasının canını bulmasını söyler. Bunun üzerine Deli Dumrul, Tanrı'ya yalvarır ve sonuç olarak Tanrı, Deli Dumrul ve karısını bağışlar. Deli Dumrul ve karısı, Tanrı'nın onlara verdiği 140 yıllık hayatı mutlu bir şekilde yaşarlar.

Sinbad'ın devlerle savaşı, insanların ve devlerin barış içinde yaşadığı bir ülkede, insanların prensesinin kaçırılmasını ve bunun ardından genç bir çiftçinin prensesi kurtarmak için devlerin ülkesine doğru tehlikelerle dolu bir kurtarma görevini üstlenmesini anlatır. Bu hikaye, cesaret, macera arzusu ve zorluklar karşısında zekâ ve kararlılığı vurgular.

Kong: Kafatası Adası filminde, Kafatası Adası olarak adlandırılan hayali bir ada bulunmaktadır. Filmin çekimleri ise Hawaii, Avustralya'nın Gold Coast bölgesi ve Vietnam'da gerçekleştirilmiştir.

Feridüddin Genc-i Şeker'e "şeker genç" denmesinin birkaç nedeni vardır: Ağzına kaçan çamur şeker olmuştur. Taşlar şeker olmuştur. Deve kervanı olayı.