DiniTerimler

"Ya tija homete" ifadesi, Alevilik inancında kullanılan bir dua olarak bilinmektedir. Tam çevirisi şu şekildedir: > "Ya Hızır, zorda kalanların darına yetişe. Cümlemizin yardımcısı, gözcüsü, bekçisi ola".

Velemen binyaniha ifadesi, Latince kökenli bir cümlede yer almakta olup, Türkçe'de "velemen binyaniha biyedihi lema seevuna vela rizen feramesinehe fenem ala mahidun" şeklinde geçmektedir. Bu cümlenin anlamı, bir kitaba göre, bir kişinin günde bir kez "Velemen binyaniha biyedihi lema seevuna vela rizen feramesinehe fenem ala mahidun" duasını okuması durumunda, ömür boyu büyü tutmayacağı şeklindedir. Bu ifade, aynı zamanda İslam dininde önemli bir yere sahip olan ve "Yüce Allah’ın yardımıyla yapılan yapı" anlamına gelen "Velemen Binyaniha Duası" ile de ilişkilidir.

Put, İslam'da Allah dışında tapınılan her türlü nesne veya varlığı ifade eder. Sanem ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Cüsseli şekil: Ağaçtan yontulmuş, altın, gümüş veya bakırdan dökülmüş, cismi veya belli bir şekli olan put. Cüssisiz şekil: Sadece taştan yapılan, fakat cismi veya belli bir şekli olmayan put. Tapınılacak güzel: Divan şiirinde âşıkların taptığı sevgili anlamında kullanılır.

Piskopos, bazı Hristiyan kiliselerinde, birkaç cemaatten oluşan bir bölgenin başpapazı olan, fetva verme yetkisine sahip üst kademeden din adamıdır. Piskopos kelimesi, Antik Yunanca "ἐπίσκοπος" (episkopos) sözcüğünden gelir ve "yukarıdan izleyen, gözeten" anlamlarına gelir.

Cünüplük, İslam dininde cinsel ilişki sonrası veya şehvetle meninin gelmesi (inzal) sonucunda oluşan hükmî kirlilik halidir. Cünüp kelimesi, aynı zamanda bu durumda olan kişiyi ifade etmek için de kullanılır. Cünüplük durumunda, namaz kılınamaz, oruç tutulamaz ve Kur'an okunamaz.

"Hijab evli" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "hijab" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: başörtüsü, türban; Müslüman kadınların yüz, eller ve ayaklar hariç vücudunun tamamını örttüğü geleneksel giyim tarzı. Ayrıca, "hijab" kelimesi, Arapça kökenli olup "örtü" veya "perde" anlamına gelir ve sadece fiziksel bir örtüyü değil, aynı zamanda bir inancı ve yaşam tarzını da yansıtır.

"Etmiş" kelimesi, Türkçede farklı anlamlara gelebilir: Eylem: "Etmek" fiilinin öğrenilen geçmiş zaman, 3. teklik şahıs, olumlu çekimidir. Gagavuzca: Sayı adıdır. Türkmence: Suç, cürüm, günah anlamına gelir. Ayrıca, "etmiş" kelimesi, bir eylemin gerçekleştirildiğini ifade eden bir fiil olarak da kullanılır ve genellikle bir kişinin belirli bir işi veya görevi tamamladığını belirtmek için geçmiş zaman kipinde kullanılır.

Ucub, kişinin yaptığı ibadet ve iyilikleri beğenerek kendini beğenmesi, başkasından kendini üstün bilmesi anlamına gelir. Ucub, iki farklı şekilde ortaya çıkabilir: 1. Kemâl olan bir vasıf sebebiyle: Kişi, sahip olduğu ilimde, amelde veya malda kemalini bilir. 2. Kemâlin gitmesinden korkmama: Kişi, sahip olduğu kemali Allah'tan gelen bir nimet olarak görmez ve onunla sevinirse ucub ortaya çıkar. Ucub, kibirle sonuçlanabilir.

"Settar senden vazgeçmezem" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "Settar" kelimesinin anlamı hakkında bilgi verilebilir. Settar, Esmaül Hüsna'daki 99 isimden biridir ve "kullarının günahlarını ve kusurlarını örten, saklayan" anlamına gelir.

Îkan ve yakîn aynı anlama gelir ve "şüphe karışmayan, sabit ve durulmuş kesin bilgi" demektir. Yakîn kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelir: "Kalbin kararı"; "Gerçeğe uygun ve herhangi bir şüphe ile ortadan kalkmayacak şekilde şek ve şüpheden uzak, yakın sahibi olma". Îkan kelimesi ise "iyi ve yakînen bilmek", "sağlam bir iş" ve "yakın hasıl etmek ve edilmek suretiyle bilmek" anlamlarına da gelir.

Abat kelimesi, Farsçadan dilimize geçmiş olup iki ana anlama gelir: 1. Bayındır, mamur, rahat, şen. 2. Mutlu, keyifli, neşeli, mesut (mecazi anlam). Ayrıca, "abat etmek" fiili, bir yeri bayındır hale getirmek veya birini mutlu etmek anlamına gelir.

"Halik bilir" ifadesi, "İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir" atasözünde geçer. Bu atasözü iki anlama gelir: 1. Karşılıksız yardım yapmanın önemi. 2. Gösterişten uzak olmak. Halik, Arapça kökenli bir kelime olup "yaratan, yoktan var eden" anlamına gelir ve yalnızca Allah için kullanılır.

ITAT, Income Tax Appellate Tribunal'ın kısaltmasıdır ve Hindistan'da vergi anlaşmazlıklarını çözmek için kurulmuş bir temyiz organıdır. ITAT'ın bazı işlevleri: Anlaşmazlıkların çözümü. Vergi yasalarının yorumlanması. Vergi mükellefi haklarının korunması. Gelecekteki vergi yasası uygulamalarına etki. ITAT, gelir vergisi değerlendirmeleri, sermaye kazançları, ticari gelir ve cezalar gibi konularla ilgili davalarda yetki sahibidir.

Mutarra kelimesi, Farsça ve Arapça kökenli olup şu anlamlara gelir: çok taze, parlak; güzel kokulu; parlak, cilalı. Ayrıca, "Mutarra" ismi, erkek ve kadın adı olarak da kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, "Mutara" kelimesi İspanyolca'da "mutasyon" anlamına da gelebilir. Son olarak, "Mutara" okunduğunda veya üzerinde taşındığında Allah'ın korumasına vesile olan ayetler anlamında da kullanılabilir.

"İnşallah görüşürüz" ifadesi, Allah'ın izniyle görüşürüz anlamına gelir. İnşallah kelimesi, Arapça kökenli olup "Allah da uygun görürse" veya "Allah da uygun görür umarım" anlamlarında kullanılır. Bu ifade, genellikle geleceğe yönelik iyi temennilerde bulunmak için kullanılır.

İsnad, bir düşünceyi belli bir temele dayandırmak anlamına gelir. İsnad zinciri ise, hadislerin kaynağına ulaşmak için kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca, isnat grubu da vardır.

"X kadr" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "kadr" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: değer, onur, itibar, rütbe, derece; haysiyet; miktar, meblağ; takat, güç; rızkı taksim etmek; hüküm, şeref, ihtişam. Ayrıca, Kur'an-ı Kerim'in 97. suresi olan Kadr Suresi ve bu surede geçen "kadr" kelimesinin, "kadir gecesi" anlamında kullanıldığı da bilinmektedir.

"Huuu" kelimesi, Alevilikte ibadet sırasında, kul ile Allah arasındaki ikiliği ortadan kaldırıp birliği sağlamak anlamına gelir. Bu mertebeye erişen bir kişi, kendi varlığını tamamen yok ederek "Huu!" deryasına dalar ve Allah, o kişinin dilinden açığa çıkar. Ayrıca, "huylu" kelimesi, TDK'ya göre "herhangi bir huyu olan", "işkilli, kuşkulu" ve "ürkek, sinirli (binek hayvanı)" anlamlarına gelir.

Halik kelimesi, Arapça kökenli olup "yaratan, yoktan var eden" anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre halik kelimesinin üç anlamı vardır: 1. Helak (yok olmak, tükenmek, ölmek) kökünden türetilmiştir. 2. Ana maddesi ve modeli olmadan nesneleri icat eden. 3. Eşsiz, benzersiz, hiçbir örnek olmadan yaratan. Ayrıca, "hallâk" sıfatı, hâlik kelimesinin mübalâğa ifade eden şeklidir ve "devamlı yaratan, mükemmel bir şekilde yaratan" anlamına gelir.

"Birölü son akika" ifadesi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir terim değildir ve belgelerde bu ifadeye dair bir bilgi bulunmamaktadır. Akika kurbanı, yeni doğan çocuk için şükür amacıyla kesilen bir kurbandır. Ölü kurbanı ise dinimizde mevcut olmayan bir kavramdır. Ancak, sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir. Eğer bu ifade bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.