Deyimler

Beylik laflar etmek, daha önce birçok kişi tarafından söylenmiş, etkisi kalmamış, sıradan ve klişe sözler söylemek anlamına gelir. Örnek cümleler: "Bu beylik laflarla ne şiir ne de roman yazılır." "Bırak artık şu beylik sözleri, kimseyi etkileyemiyorsun." "Bunca beylik söze hiç gerek yoktu, direk 'seni istemiyorum' deseydin daha iyi olurdu."

Şirazeden çıkmak ve şirazesi kaymak deyimleri, genellikle bir kişinin akıl dengesini kaybetmesi veya kontrolünü yitirmesi anlamına gelir. Şirazeden çıkmak: Bir durumun içinden çıkılmaz hale gelmesi ve olaylar üzerindeki kontrolün kaybedilmesi. Şirazesi kaymak: Bir kişinin ya da fikrin yanlış noktaları temel alması nedeniyle çıkarımlarının da yanlış olacağını belirtmek. Ayrıca, bu deyimler, bir kişinin başıboş veya dengesini yitirmiş olduğunu ifade etmek için de kullanılır. Şiraze, ciltçilikte kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit veya pehlivan kispetinin paçası anlamına gelir.

Başının etini yemek deyimi, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre şu anlamlara gelir: karşısındakini bezdirinceye, bıktırıncaya kadar sürekli konuşmak veya söylenmek; birisinden ısrarla, bıkkınlık verecek ölçüde bir şeyler istemek. Ayrıca, bir kişinin aynı konuda durup durup sürekli rahatsız edecek derecede konuşması durumunda da bu deyim kullanılır.

Nevrim şaştı deyimi, beklenmedik bir olay karşısında ne diyeceğini veya nasıl davranacağını bilememek anlamına gelir. Bu deyim, "küçük dilini yutmak", "ağzı bir karış açık kalmak" ve "sudan çıkmış balığa dönmek" gibi ifadelerle eş anlamlıdır.

İki seçenek arasında kalmak, bir karar verme durumunda, kişinin hangi yolun daha doğru veya uygun olduğuna karar verememesi anlamına gelir. Bu durum, genellikle sorumluluk yükü fazla olan, mükemmeliyetçiliğe ve aşırı düşünmeye yatkın bireylerde görülür. İki seçenek arasında kalmak, kararsızlık ve stres yaratabileceği gibi, doğru bir kararla durumu kabullenmeye de yol açabilir.

Aşikâr olmak, "ortaya çıkmak", "belli olmak" ve "belirginleşmek" anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Gerçekler aşikâr oldu". Bu ifade, bir sorunun kolayca tanımlandığı ve çözümünün daha yakın olduğu anlamına da gelebilir. Örnek cümle: "Sorunlar aşikâr".

Sabunu düşürmek ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Amerikan deyimi. Rüya tabiri. Günlük yaşam.

Gem vurmak deyimi iki farklı şekilde kullanılabilir: 1. Hayvanın ağzına gem takmak. 2. Her türlü taşkınlığı, isteği, hevesi vb.ni engellemek. Ayrıca, "gem vurmak" deyimi, "gem almak", "gem almamak", "gem almayan atın ölümü yakındır" ve "gemi azıya almak" gibi deyimlerle birlikte de kullanılabilir.

"Kapına kadar" ifadesinin anlamına dair bilgi bulunamadı. Ancak "kapı kadar" ifadesinin anlamı şu şekilde açıklanabilir: Kapı kadar deyimi, TDK'ye göre "çok enli ve uzun olan" anlamına gelir.

Küplere binmek deyiminin hikayesi şu şekildedir: Bir köy camisinde, vaiz efendi cemaate kurban Bayramı'nda kurbanlarını keseceklerini ve bu kurbanların Sırat Köprüsü'nde binek olacağını anlatır. Bu deyim, zamanla "çok öfkelenmek" anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca, batı kültüründe cadıların süpürgeye binmesi gibi, doğu kültüründe de kızgın cadıların öfke anında küpe bindikleri hayali bir hikaye de bu deyimin kökeni olarak anlatılır.

İç sıkıntısı için kullanılan bazı deyimler: Can sıkıntısı: Yapılacak iş ve bir şeyle oyalanma imkanı bulamamaktan duyulan tedirginlik, içine düşülen bunalım. Sıkıntı basmak: Çok daralmak, sıkılmak, can sıkıntısı duymak, ruhen boşlukta olmak. Sıkıntı çekmek: Zorluk, darlık ya da yoksulluk içinde yaşamak veya ruhen tedirginlik duymak.

Tadında bırakmak deyimi, iki farklı anlama sahiptir: 1. Ölçülü olup aşırılığa kaçmamak. 2. Güzel giden bir şeyi tatsız bir duruma sokacak ölçüsüzlüğe vardırmamak. Örnek cümle: "Yeter artık! Her şeyi tadında bırakmalı."

"İki ayağı bir pabuçta olmak" ifadesinin çizimi bulunamadı. Ancak, "iki ayağını bir pabuca sokmak" deyiminin çizimlerini içeren bazı kaynaklar şunlardır: YouTube. Pinterest. Bu kaynaklarda deyimin eğlenceli çizimlerle anlatımı yer almaktadır.

Birine teklif etmek, TDK'ye göre üç farklı anlama gelir: 1. Öne sürmek. 2. Evlenme veya arkadaşlık isteğinde bulunmak. 3. Önermek, öneride bulunmak.

Twitter'da "fındık kadar" ifadesinin özel bir anlamı bulunmamaktadır. Bu ifade, genellikle günlük dilde kullanılan bir deyimdir ve Twitter jargonuyla doğrudan bir bağlantısı yoktur. Twitter'da yaygın olarak kullanılan terimler arasında TT (Trend Topic), FF (Friday Follow), RT (Retweet) ve FAV (Favoriye Almak) gibi ifadeler yer alır. Eğer bu ifade belirli bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

"Mercimek kadar ağzı olmak" ifadesinin anlamı bulunamadı. Ancak, "mercimek kadar" deyimi, çok küçük ve yuvarlak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Kolunun alt kısmında, mercimek kadar bir ben var." "Mercimek kadar beyninle, bana akıl vermeye kalkma."

Nane Molla deyimi, Arapça "na’nā" (nane) ve "mavlā" (efendi, sahip, mal sahibi) kelimelerinden türemiştir. Deyim, güçsüz, dayanıksız, çok sık hastalanan ve bir iş yapmaktan kaçınan kişiler için kullanılır.

"Yel üfürdü, sel (veya su) götürdü" deyimi, malın birdenbire ve sebepsiz ortadan yok olması anlamına gelir. Örnek cümle: "Sabah bisiklet kapını önündeydi, yel üfürdü, sel götürdü herhalde."

Ağızdan laf çalmak deyimi, bir kişinin bildiği şeyleri ustalıklı konuşmalarda ona sezdirmeden öğrenmek anlamına gelir. Örnek cümle: "Boşuna uğraşma, onun ağzından laf çalamazsın."

Eline su dökmek deyimi, "iki kişiyi karşılaştırırken, daha önemsiz, değersiz, yeteneksiz görülen kişi için kullanılır". Türk Dil Kurumu'na göre ise "eline su dökemez" deyimi, "değerce ondan çok geride" anlamında kullanılan bir sözdür. Örnek cümle: "Hiçbiri bu çocukların eline su dökemez." - Ahmet Ümit.