Deyimler

"Orman gibi çekim" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "orman gibi" deyimi, gür ve çok (saç, kaş vb.) anlamına gelir. Dış çekim ise, açık mekanlarda yapılan fotoğraf çekimlerini ifade eder.

"Boynun altına almak" deyimi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir deyim değildir. Ancak, "boyunduruk altına girmek" deyimi, başkasının baskısı veya egemenliği altında kalmak, tutsak olmak, emir ve baskı altında yaşamak anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Türk milleti için boyunduruk altına girmek, ölüm demektir". "Onun boyunduruğu altına girmiş, sözünden dışarı çıkmıyor".

Avucunu açmak deyimi, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Dilenmek, para istemek. 2. Yardım istemek.

Evet, "ses getirmek" bir deyimdir. TDK'ye göre, "ses getirmek" deyimi, "yaptığı işle, söylediği sözle dikkatleri çekmek ve kitleleri harekete geçirmek" anlamına gelir. Örnek cümle: "Kanserle ilgili araştırmaları dünya çapınca ses getiriyor."

"Altından Çapanoğlu Çıkmak" deyimi, Yozgat'ı kuran Ahmet Paşa'nın oğlu Süleyman Bey döneminde ortaya çıkmıştır. Bir devlet memuru, yolsuzluk iddialarını araştırırken Çapanoğullarının da bu işlere karıştığını ortaya çıkarır. Günümüzde ise bu deyim, bir işte şüpheye düşüldüğünde veya tehlike ile karşılaşıldığında kullanılan bir ifade olarak devam etmektedir.

"İcat çıkarmayın" ifadesi, bazı isteklere verilen bir tepki olup, "eski köye yeni adet getirmek", "iş çıkarmak" veya "şimşekleri üzerine çekmek" gibi anlamlara gelebilir. Ayrıca, TDK'ye göre "icat çıkarmak" deyimi, aşağıdaki anlamlara da gelebilir: hoş görülmeyen yeni bir huy, davranış göstermek; yadırganan bir yol tutmak; ortaya gereği olmayan bir sorun atmak.

Evet, "köşe olmak" bir deyimdir. Deyimin anlamları: Hiçbir çaba göstermeden kısa sürede zengin olmak. Kısa yoldan ve büyük bir emek harcamadan sosyal ve ekonomik güç edinmek. Örnek cümleler: "Dolar fırladı, doları olan köşe oldu." "Bir reklam filmiyle köşe oldu." "Partinin adamı olunca, kısa sürede köşe oldu."

Havadan sudan konuşmak, "öylesine, gelişigüzel, rastgele konuşmak" anlamına gelir. Örnek cümle: "Parkta oturup havadan sudan konuştuk."

Atasözleri ve deyimlerin çıkış hikayelerinden bazıları şunlardır: "Akılsız başın cezasını ayaklar çeker". "Damlaya damlaya göl olur". "Gülme komşuna, gelir başına". "Her horoz kendi çöplüğünde öter". "Çivi çıkar, yarası kalır". "Pabucu dama atılmak". "Etekleri zil çalmak". "Kaş yapayım derken göz çıkarmak". "Bıçak kemiğe dayanmak". Atasözleri ve deyimlerin çıkış hikayelerine şu sitelerden de ulaşılabilir: kiralacar.com; onedio.com; popartistic.com.

"Göze alamamak" deyimi, cesaret gösterememek, kendine güvenememek anlamına gelir. Örnek cümle: "Bir işi becerebileceğine inanmamak".

Paşa çayında paşa, bir kişi değil, bir tabirdir. Paşa çayı, çocuklara verilen ılık ve şekerli çay olarak nitelendirilmektedir. Bu tabirin ortaya çıkışıyla ilgili birkaç rivayet bulunmaktadır: Bir rivayete göre, paşalar çok meşgul oldukları için çaylarını sıcak içemiyor, içebildikleri zaman ise soğumuş oluyordu. Başka bir rivayete göre ise, Osmanlı döneminde paşalar iş yoğunluğu nedeniyle çaylarını hemen içemedikleri için çayı soğuk tüketiyorlardı. Paşa çayının aslı, Fransızca "pas chaud" (sıcak değil) tabirinden gelmektedir.

"Eline Sağlık" ifadesi, Türk pop şarkıcısı, besteci ve söz yazarı Yalın'a aittir. Yalın, bu isimle 2004 yılında çıkardığı ilk albümünün de adını vermiştir.

"Haykıra haykıra koşmak" ifadesinin anlamına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "haykırmak" kelimesinin anlamları şu şekildedir: telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak; çağırmak, seslenmek; bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek.

"Alnı beş karış havada" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "aklı beş karış yukarıda (havada) olmak" deyimi, değişik sebeplerden dolayı dengeli düşünememek ve olgun davranış gösterememek anlamına gelir. Örnek cümleler: "Onun aklı beş karış havada, söylediklerini unutur." "Senin yaşındayken, aklım beş karış havada olduğu için çevremi umursamadım." "Aklı beş karış havada olan ve her söylenene hemen inanan zavallı biri."

"Evirip çeviriyorum lafı nereye getiriyorum?" ifadesi, "lafı evirip çevirmek" deyimiyle ilgili olabilir. Bu deyim, kelimelerle lastik gibi oynamak veya konuyu istenilen yere getirmek anlamına gelir. Eğer bu ifade bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi vererek yardımcı olabiliriz.

Ayak dikmek deyimi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: İnatçılık: Bir konuda görüşlerini değiştirmemek, ısrar etmek, karşı koymak, kendi kararından vazgeçmemek. Başarı ve özgüven: Kişinin kendi başarısını sağlaması ve özgüvenini artırması. Dinlenme: Ayakları havaya dikmek, kan dolaşımını artırarak vücuda rahatlama ve stres azaltma sağlar. Rüya tabirlerinde ise ayak dikmek, genellikle yeni başlangıçlar, ilerleme, güç ve kararlılık ile ilişkilendirilir. Rüya yorumları bilimsel temellere dayanmaz.

"İlk göz ağrım" ifadesi, kişinin ilk aşık olduğu ve üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin bir türlü unutamadığı sevgili anlamına gelir. "Göz ağrısı" ifadesi ise tıbbi bağlamda gözde veya göz çevresinde yanma, zonklama gibi rahatsızlık hissine denir. Bu nedenle, "ilk göz ağrım" ifadesinin tıbbi bir anlamı yoktur.

Hoşgörü ile ilgili bazı deyimler ve atasözleri: Deyimler: Hoş görmek (karşılamak). Anlayış göstermek. Göz yummak. Atasözleri: Sana taşla vurana, sen aşla vur (dokun). İnsan beşer, kuldur şaşar. Yüzü güzel olanın huyu (da) güzel olur. Hatun ele girince halayığı hoşgörmek gerek. Dünyada rahat yaşamak isteyen her şeyi hoşgörmeli.

Yüzüne kan gelmek deyimi, TDK'ye göre "sağlığı yerine gelmek, benzinin solgunluğu geçmek" anlamlarına gelir. Örnek cümle: "İki şişe serum verdiler, sonunda yüzüne kan geldi."

"Bileğinin hakkıyla" deyimi, kendi gücü ve kendi çalışması ile anlamına gelir. Bu deyim, bir kişinin işi veya başarıyı herhangi bir kimsenin yardımı olmaksızın elde etmesi durumunu ifade eder.