Deyimler

"Kaya gibi sert olmak" ifadesi, sert mizaçlı, dürüst, namuslu ve omurgalı bir insanı tarif etmek için kullanılabilir. Ayrıca, "kaya gibi sert" deyimi İngilizce'de "rock-hard", "hard as a rock" veya "steady as a rock" gibi ifadelerle eşdeğerdir ve genellikle bir şeyin çok sert veya sağlam olduğunu belirtmek için kullanılır.

"Ayağı yere düşmek" ifadesi, Türkçede yaygın olarak kullanılan "ayağı düşmek" deyiminin yanlış yazılmış hali olabilir. Ayağı düşmek deyimi, bir yere uğramak, o yer yolu üzerinde bulunmak, yolu düşmek anlamına gelir. Örnek cümleler: - "Bu rezillikten sonra onun ayağının buralara düşeceğini sanmam artık". - "Ayağım düşerse size de uğrarım". "Ayağı yere düşmek" ifadesinin spesifik bir anlamı veya kullanımı hakkında bilgi bulunmamaktadır.

"Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak" deyimi, daha fazla kazanç elde etme umuduyla sahip olduğu imkanları kaybetme durumunu anlatmak için kullanılır. Deyimin ortaya çıkışıyla ilgili iki farklı hikaye bulunmaktadır: 1. Tüccar Hikayesi: Osmanlı döneminde, bir İstanbullu tüccar Dimyat'tan pirinç getirmek için yola çıkar ancak gemisi korsanlar tarafından yağmalanır ve tüccar beş parasız kalır. 2. Çiftçi Hikayesi: Bir çiftçi, buğday tarlasını satıp Dimyat'tan pirinç almayı planlar ancak gemisi yine korsanlar tarafından soyulur ve çiftçi tüm parasını kaybeder. Bu hikayeler zamanla mecazlaşmış ve "elindekiyle yetinmeyip daha fazlasını isterken her şeyini kaybetme durumu" için kullanılmaya başlanmıştır.

Evet, "at başı gitmek" bir deyimdir. Türk Dil Kurumuna göre "at başı gitmek" deyimi, iki ya da daha fazla sayıda kişinin eşit seviyede başarılı olduğunu anlatmak için kullanılır. Deyimin diğer anlamları ise şunlardır: Denklik, birinin diğerinden üstünlüğünün olmaması; Başarıda ortak payda. Örnek cümleler: "Çocuklarım o kadar çalışkan ki ikisi de sınavlarda at başı gidiyor." "İkisi de bu konuda at başı gittiği için biri diğerinden üstün diyemeyiz." "Bu yarışmada ikimiz de at başı gidiyoruz."

Ders kırmak, "ders asmak" veya "okulu kırmak" olarak da bilinir ve derslere gitmemek, okuldan kaçmak anlamına gelir. Bu deyim, İngiliz argosunda "wag off" veya "wag it" gibi ifadelerle de karşılanır.

Canını acıtmak deyimi, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Fiziksel acı vermek." 2. Zarara veya sıkıntıya sokmak, üzmek, kaygılandırmak."

Dudak bükmek deyimi, üç farklı anlamda kullanılabilir: 1. Küçümsemek. 2. Beğenmemek. 3. Umursamamak. Örnek cümleler: "Bir zamanlar hayranlık duyduğu şeylere şimdi dudak büküyor." "Özenerek ona aldığım hediyeye dudak kıvırdı." "Yeni alınan elbiseye şöyle bir dudak büküp geçti."

"Zevki esir" ifadesi, keyif ve eğlenceye esir olmak anlamına gelir. Bu deyim, kişinin kötü alışkanlıklarını kontrol edemeyip onların kölesi olması durumunu ifade etmek için de kullanılır.

"Ağzını kilitlemek" deyimi, geçmişte sır saklamanın ve ketum olmanın değerli bir özellik sayılması nedeniyle ortaya çıkmıştır. "Kilit" kelimesi burada güvenlik, sır ve gizlilik anlamlarını çağrıştırır. Örnek cümle: "Baban geliyor, herkes ağzını kilitlesin."

"Kaçımak fırsatınız olmakta olmuyodur" ifadesinin anlamı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "fırsatı kaçırmak" deyimi, elverişli durumdan yararlanmamak anlamına gelir. Örnek cümleler: "İndirim fırsatını kaçırmak istemiyorsan, yarın erken gel." "Fırsatı kaçırdın, tüm ürünler tükendi."

Temiz çevre ile ilgili bazı atasözleri ve deyimler: Atasözleri: "Temiz çevre istiyorsan, önce kendi kapının önünü süpür". "Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun". "Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur". "Bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun". Deyimler: "Bal dök yala" (bir yerin çok temiz olması durumu). "Toz bırakmamak" (çok detaylı temizlemek). "Temize havale etmek" (bir şeyi yok etmek).

Melel etmek, "bıkmak", "uslanmak" veya "bezmek" anlamlarına gelir. Bu kelime, Osmanlıca kökenli olup, "usanç" veya "melal" (sebepsiz hüzün) ile de ilişkilidir.

Yağmura plajda yakalanmak, genellikle beklenmedik ve kontrol edilemeyen durumlarla karşılaşma anlamına gelir. Ancak rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

"Bağdaş kurmak" ifadesi, Türkçe bir deyimdir. Ayrıca, Kürtçe'ye "çoç bûn" olarak çevrilmektedir.

Ökseye basmak deyimi, TDK'ya göre iki farklı anlama sahiptir: 1. Dikkatsizlik ederek zarara uğramak veya yanılmak. 2. Yakalanmak, tutulmak; tuzağa düşmek.

"Merak gidermek" ifadesi, merakı tatmin etmek, merak edilen bir konuyu öğrenmek anlamına gelir. Ayrıca, "merak getirmek" deyimi, TDK'ye göre "kara sevdaya tutulmak" anlamına gelir.

Eli açık cömert ifadesi, elindeki imkanları ihtiyaç sahipleri için kullanan, paylaşmayı seven ve bonkör olan kişiler için kullanılır. Cömertlik, insanın sahip olduğu imkânlardan muhtaçlara, Allah rızasından başka bir gaye gütmeden, ihsan ve yardımda bulunmasını sağlayan bir ahlak kuralıdır. Eli açık deyimiyle zıt anlamlı kelimeler arasında cimri, hasis, kısmık ve varyemez bulunur.

"Hiç varolmamışçasına yok olmak" ifadesi, kişinin kendini yok sayarak, varlığını azaltmayı ve sonsuz bir varlığa, yani ilahi bir denize kavuşmayı ifade edebilir. Ayrıca, bu ifade, varlığın yokluktan korktuğu, ancak yokluğun aslında sığınılacak bir yer olduğu fikrini de yansıtabilir. Bunun yanı sıra, "hiç varolmamışçasına yok olmak" ifadesi, bir hikayenin veya durumun, kişinin sanki hiç var olmamış gibi bir hissiyat yaratması anlamında da kullanılabilir.

Ölçülü ve tartılı olmak, "itidal" kavramıyla ifade edilir ve dikkatli, hassas, düşünceli olmak anlamına gelir. İslam dininde itidal, inançta, ibadetlerde, dünya ve ahiret işlerinde, harcamalarda, dostluk ve düşmanlıkta, davranış ve konuşmalarda dengeli olmayı ifade eder. Ayrıca, "ölçülü olmak" deyimi, hiçbir şeyde ifrata kaçmamak, kararınca davranmak şeklinde de tanımlanabilir.

"Peyda olmak" deyimi için karikatür çizimi nasıl yapılır konusunda bilgi bulunamadı. Ancak, karikatür çizimi için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: YouTube. Canva. Ayrıca, "deyimlerin karikatür edilmesi" konusunda Pinterest'te fikirler bulunmaktadır.