Deyimler

Boşlamak kelimesi, TDK'ye göre iki farklı anlama gelir: 1. Bırakmak. 2. İlgi göstermemek, ihmal etmek. Örnek cümle: "Sanayileşme furyası, tüketim yarışı içinde gözünü ihtiras bürüyen insan doğayı boşladı".

Fosur fosur sigara içmek, dumanını savurarak sigara içmek anlamına gelen bir deyimdir. Örnek cümle: "Abin balkonda fosur fosur sigara içiyor." Ayrıca, "fosur fosur sigara içmek" deyimi, İngilizce'de "smoke like a chimney" veya "chain smoke" olarak ifade edilir.

"Ağanın eli tutulmaz" atasözü, cömert ve eli bol insanları ifade eder. Ayrıca, "ağanın elini tutmak" ifadesi, "Ağanın Eli Tutulamaz" adlı, genellikle zengin kişilerin para verirken kullanıldığı düşünülen bir atasözüyle bağlantılı olabilir. Bu atasözü, aynı zamanda, ağayla pazarlık yapılamayacağını, onun ne derse onun olacağını ima eder.

At koşturmak deyimi, çok geniş, alabildiğine rahat hareket edilebilecek yer ve ortam yaratmak veya bulmak anlamına gelir. Ayrıca, otorite boşluğundan dolayı, dilediğini yapabilmek anlamında da kullanılır. Örnek cümleler: "Öğrenciler sınıfta at koşturuyor, öğretmenleri nerede?" "Üst kattakiler yine at koşturmaya başladı."

Evet, "pamuk ipliğiyle bağlı olmak" bir deyimdir. Deyim, genellikle kendine özgü anlam taşıyan, ifadelerin daha zengin ve kapsamlı anlaşılmasına yarayan ve cümleleri daha etkileyici kılmak amacıyla söylenen kalıplaşmış söz öbekleri olarak tanımlanır. "Pamuk ipliğiyle bağlı olmak" deyiminin anlamı ise "etkisi uzun sürmeyecek bir çare ile geçiştirmek" olarak açıklanabilir. Örnek cümleler: "Zaten birbirlerine pamuk ipliği ile bağlılardı, bu kavgadan sonra iyice koptular." "Bu günlerde ilişkimiz pamuk ipliğiyle bağlı, her an bir şey olabilir." "Pamuk ipliğiyle bağlı olan ticari ilişkileri sona ermiş."

"Samanlıkta iğne aramak" deyimi, gerçekleşmesi çok zor bir işi yapmaya çalışmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Bu zamanda doğru insanı bulmak samanlıkta iğne aramak gibi." "Samanlıkta iğne aramaktan farkı yok şimdilerde mutluluğu aramanın." "Bu kadar sahte insanın arasından, gerçek dost bulmak samanlıkta iğne aramaktan farksız."

Güme gitmek deyimi, TDK'ye göre üç farklı anlama sahiptir: 1. Boşa gitmek, boş yere yok olmak (insan için). 2. Boşu boşuna ölmek, hiç uğruna ölmek. 3. Değeri anlaşılmadan yitip gitmek. Ayrıca, "bir söz, bir davranış karışıklığa gelerek boşa gitmek" anlamında da kullanılır.

"Bir erkeğin sulbünden gelmek" ifadesi, bir kimsenin öz evladı olmak anlamına gelir. Örnek cümle: "Yarım asır evvel göç etmiş Çekoslovak Yahudisi bir babanın sulbünden geliyordu".

Emojilerle ifade edilen bazı deyimler ve atasözleri: İki dinle, bir söyle. Dünya kazan, biz kepçe. Kan ter içinde kalmak. Öfkeyle kalkan, zararla oturur. Hamama giren terler. Emojilerle atasözleri ve deyimleri içeren bazı kaynaklar: onedio.com'da "Emojilerle Anlatılan Atasözlerini Tahmin Edebilecek misin?" testi; Prezi platformunda "Emojilerle Atasözü" sunumu; wordwall.net'te "Emojilerle Atasözleri ve Deyimler" etkinliği.

Sidik yarıştırmak, değersiz ve önemsiz konularda üstünlük sağlamak amacıyla birbiriyle yarışa girmek anlamına gelir. Ayrıca, bir deyim olarak "sidik yarışına girmek" de aynı anlamı ifade eder. Bu deyim, aynı zamanda mecazi bir anlam da taşır; saçma bir durumu yarış olarak görüp kendinden geçercesine işler yapma halini anlatır. Çocukluk yıllarında, "kim daha uzağa işeyecek" iddiasıyla başlayan ve somut bir eylemi ifade eden bir davranış olarak da bilinir.

"Ağzından bal damlamak" deyiminin hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu deyimin anlamı hakkında bilgi verilebilir. "Ağzından bal damlamak" deyimi, çok tatlı ve hoş konuşmak anlamına gelir.

"Breaking Bad" ifadesi, kötü yola sapmak, kötüye gitmek anlamlarına gelen bir deyimdir.

"Karşısında kalan" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "karşısında" kelimesi farklı bağlamlarda şu anlamlara gelebilir: Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin esas tutulan yüzünün ilerisi. Ön, kat, huzur. Karşılık olarak, mukabil. Ayrıca, "karşın" kelimesi de "rağmen" anlamında kullanılabilir.

Renk vermek (katmak) deyimi ile ilgili cümle örnekleri: Eti ne butu ne? (birinin) üstüne yürümek deyiminin anlamı nedir. İyi saatte olsunlar deyiminin anlamı nedir. Utanç duymak deyiminin anlamı nedir. Saçı başı birbirine karışmak deyiminin anlamı nedir. Renk vermemek deyimi ile ilgili cümle örnekleri: "Yaptığı suçu göstermemek için hiç renk vermedi." "Eğer renk vermezsem bu durumu kolayca atlatırız ve kimse duymaz." "Babam renk vermese de dedemin partisini destekliyor." "Şaşırmış gibi yüzüme bakıyor ama renk vermiyor."

Avazı çıktığı kadar bağırmak deyimi, çok sinirlenmek ve sınırlarına dayanacak denli yüksek sesle bağırmak anlamına gelmektedir. Ayrıca, bir kimseye sesini duyurmak ya da derdini anlatmak için de bağırmak anlamında kullanılmaktadır. Örnek cümle: "Daha fazla üzerime gelme yoksa avazım çıktığı kadar bağırırım!".

Başı sıkışmak (veya sıkışmak) deyimi, herhangi bir güçlük karşısında kalmak, bunalmak anlamına gelir. Bu deyim, genellikle maddi, manevi ya da günlük hayattaki problemlerle ilgili olarak kullanılır. Örnek cümleler: "Başı sıkışınca hemen beni arıyor ama işler yolunda gittiğinde bir kez bile arayıp sormuyor." "Son anda ödeme yapması gerektiği için başı sıkıştı ve bizden borç almak zorunda kaldı." "Başı sıkıştığında çözüm üretebilen insanlar, hayatta her zaman daha başarılı olur."

"İçime sinmedi" ifadesi, içi rahat etmemek, yaptığı şeyden memnun olmamak anlamına gelir. Ayrıca, istenen gibi olmadığı için rahatlık, mutluluk duymamak; tadına varamamak anlamında da kullanılır. Örnek cümleler: "Onlara da gelin dedim, ama içime pek sinmedi." "İşi bitirdim ama hiç de içime sinmedi." "Yaptığım bu resim pek içime sinmedi." "Bu evlilik hiç içime sinmedi." "Bu pek içime sinmedi."

Teşerrüf etmek deyimi, "onurlanmak, şereflenmek, şeref duymak" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Sizinle yemek yemekten dolayı teşerrüf ederim." "Teşerrüf ettim kızım, memnun oldum, dedi."

"Kan kusup kızılcık şerbeti içtim" deyimi, çok sıkıntı ve üzüntü çektiği hâlde durumunu iyi göstermek, şikayetçi olmamak, suskun kalmak anlamlarına gelir. Bu deyimde geçen "kızılcık şerbeti"nin rengi, kan kırmızısıdır.

Haber uçurmak, gizlice haber göndermek anlamına gelir. Bu deyim, haberlerin eskiden kuşlarla gönderilmesi nedeniyle ortaya çıkmıştır.