Deyimler

"Tefe koydular" ifadesi, birini alay konusu yapmak, hoşa gitmeyecek ve küçük düşürücü yönleriyle başkalarına tanıtmak anlamına gelen "tefe koymak" deyiminden bahsediyor olabilir. Örnek cümleler: "Çekemediği için seni tefe koyuyor." "Bunlar adamı tefe koyarlar, sakın ağzından bir şey kaçırma." "Gazeteciler, ünlü sanatçıyı tefe koymakta gecikmediler."

"Var olasın" ifadesi, Türkçede "var ol" anlamına gelir ve genellikle bir kişiye saygı veya teşekkür ifadesi olarak kullanılır. "Var olmak" kelimesi ise mevcut olmak, sağ olmak, yaşamak anlamlarına gelir.

Sustaya kalkmak deyimi, TDK'ye göre iki farklı anlama sahiptir: 1. (Köpek) Susta durmak. 2. Birinin emrine girmek. Örnek cümle: "Sustaya kalkmış, sahibinden komut bekliyordu."

"Tilki neden aslanın yatağına girer?" ifadesi, "aslan yatağında tilki yatar mı?" şeklinde bir deyim olarak kullanılmaktadır. Bu deyimde aslan, güçlü ve kudretli bir figürü; tilki ise kurnaz ve hilekar bir figürü temsil eder. Ayrıca, "gezen tilki yatan aslandan yeğdir" sözü de aktif, çaba ve hareketin tembel ve sessiz olmaktan daha değerli olduğunu ifade eder.

"Ar namus tertemiz" deyimi, utanma duygusu olmayan kişiler için kullanılır.

Ayağına gitmek deyimi, alçak gönüllülük ederek veya saygı göstererek bir kişinin yanına varmak anlamına gelir. Bu deyim, kişinin yaşça büyük olan birinin yanına gitmesi, makamına gitmesi, ziyarette bulunması gibi durumları ifade eder. Ekşi Sözlük'te bu deyimin anlamına dair bir bilgi bulunmamaktadır.

Yan çizmek, TDK'ye göre "bir işten kaçmak" anlamına gelir. Ayrıca, kişinin savunduğu fikirleri değiştirmesi veya daha önce beyan ettiği sözlerden tamamen farklı şeyler söylemesi de yan çizmek olarak tanımlanır. Örnek cümle: "Bir görev olmasına karşın, biz bu göreve yan çizmeyi yeğliyoruz".

"Kolay Değil" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Podcast: "Kolay Değil" adlı podcast, girişimcilik, satış, pazarlama, perakende ve e-ticaret gibi konularda bilgi ve tecrübeler sunar. Şarkı: Sezen Aksu'nun "Git" albümünde yer alan bir şarkıdır. Söz: "Biraz daha sarılıp sarmala beni, biraz daha dokun yalnızlığıma" gibi dizelerle, aşkın herkes için aynı olduğunu vurgular. Özdeyiş: "Bilgiye dayalı değil, yoruma dayalı yaşıyoruz" ifadesiyle, araştırma ve öğrenmenin önemini vurgular.

Evet, "aptalca bakmak" bir deyimdir. "Aval aval bakmak" ve "öküzün trene baktığı gibi bakmak" gibi ifadeler, aptalca, bön bön bakmak anlamına gelir.

En kısa deyim hikayesi olarak "Çarşamba pazarına dönmek" deyimi örnek verilebilir. Bu deyim, imparatorluk döneminde İstanbul'da Çarşamba günleri kurulan büyük pazarı ifade eder ve kalabalığı, kargaşayı ve düzensizliği anlatmak için kullanılır. Bir diğer kısa deyim hikayesi ise "çizmeden yukarı çıkmak" deyimidir. 19. yüzyılda, Fransız ressam Delacroix'in bir tablosunu inceleyen bir kunduracı, çizme üzerindeki hataları fark eder ve ressamla arasında geçen diyalog sonucunda bu deyim ortaya çıkar.

"180 kere de söyle, sen yine de tekrar et" ifadesi, "Et-tekraru ahsen velev kane yüz seksen" sözüyle ilgili olabilir. Bu söz, "Yüz seksen kere de olsa tekrar etmek daha güzeldir" anlamına gelir.

Mahsur görmek, Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre "sakıncalı bulmak" anlamına gelir.

"Aklı bir (veya beş) karış yukarıda (veya havada) olmak" deyimi, değişik sebeplerden dolayı dengeli düşünememek, olgun davranış gösterememek anlamına gelir. Örnek cümleler: "Onun aklı bir karış havada, söylediklerini unutur." "Aklı bir karış havada olan ve her söylenene hemen inanan zavallı biri." "Aklı bir karış havada olduğundan verilen işi beceremedi."

"Gemi azıya almak" deyimi, binicilikle ilgili bir terimsel durumdan kaynaklanır. "Gemi", atların ağzına takılan ve yönlendirmeyi sağlayan metal parçadır. Zamanla bu durum, mecaz anlamda da kullanılmaya başlanmıştır.

"Ağzına düşmemek" deyimi, yapacak güçte olmamak, becerememek anlamına gelir. Ayrıca, "ağzından düşmemek (veya düşürmemek)" deyimi de her zaman sözünü etmek, söylemek anlamında kullanılır. Örnek cümle: "Bu ne cehennemdir lafı ağzından düşmüyordu".

"Ağırdan satıyorum" ifadesi, "kendini ağır (veya ağırdan) satmak" deyiminden bahsediyor olabilir. Kendini ağır (veya ağırdan) satmak deyimi, iki farklı anlama gelir: 1. Nazlanmak, gönülsüz davranmak. 2. Huylarını yavaş yavaş ortaya koymak.

"Ağzından çıkan sözü kulağı duymamak" deyimi, kişinin sözlerini tartmadan, nereye gideceğini düşünmeden konuşması anlamına gelir. Bu deyim ayrıca, söylediği sözün nelere yol açacağını düşünmeyen kişiler için de kullanılır. Örnek cümleler: "Bulunduğu yere bakmadan ağzından çıkanı kulağı duymuyor." "Öfkelendiğinde, ne dediğini bilmiyor." "Sus artık, rica ediyorum. Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"

"İpe dizilmek" ifadesinin anlamı bulunamadı. Ancak, "ipe dizmek" deyimi, boncuk veya benzeri nesneleri ipliğe geçirmek anlamına gelir. Ayrıca, yazın kurutulacak biber, patlıcan, fasulye gibi yiyeceklerin, kurutmadan önceki aşamasına geçişte yapılan işlem olarak da kullanılır. Bunun dışında, "ipe dizilmek" ifadesiyle ilgili başka bir bilgi bulunamamıştır.

"Çok kişiye batmak" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "batmak" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek. İflas etmek. Tedirgin etmemesi gereken şeyler, tedirgin etmek. Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak. Yok olmak. Daha kötü bir duruma uğramak (mecaz). Yıkılmak, egemenliği sona ermek (mecaz). Dokunmak, incitmek (mecaz).

"Ağzını burnunu çarşamba pazarına (veya çanağına) çevirmek" deyimi, aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek anlamına gelir. Bu deyim, özellikle bir kavgada ya da şiddetli bir tartışmada, birinin yüzüne büyük hasar verildiğinde kullanılır.