Delil

İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında Anayasa Mahkemesi'ne göre ispat, yazılı delil ile yapılmalıdır. Eğer yazılı delil bulunmuyorsa, delil başlangıcı niteliğindeki belgeler ile dava ispatlanabilir. Ayrıca, yemin gibi kesin deliller de inanç sözleşmesinin ispatında kullanılabilir.

"Nokta nokta kanıt niteliğindedir" ifadesi, bir şeyin doğruluğu veya gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil anlamına gelen "kanıt" kelimesini işaret ediyor olabilir.

Suçluların yakalanması için çeşitli deliller kullanılır, bunlar arasında: 1. Tanık İfadeleri: Suçun işlenme anında olay yerinde bulunan ve suç hakkında bilgi sahibi olan tanıkların ifadeleri. 2. Adli Tıp İncelemesi: Suç mahallinde veya suçlularda bulunan materyallerin adli tıp uzmanları tarafından incelenmesi, DNA analizi ve parmak izi gibi. 3. İz Delilleri: Ayakkabı izleri, araç lastik izleri, el ve diş izleri gibi suç mahallinde bırakılan izler. 4. Elektronik Deliller: Bilgisayar ve cep telefonları gibi elektronik cihazlarda bulunan bilgiler, silinen verilerin kurtarılması ve internet trafiğinin analizi. 5. Gözlem Yöntemi: Suç faaliyetlerinin gerçekleştirildiği alanlarda yapılan incelemeler. Bu delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sürecinde hukuka uygunluk esastır, aksi takdirde deliller geçersiz sayılabilir.

Hükmün iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları noktalar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, red ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki nedenleri içerme gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 388. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiştir. Bu bent uyarınca, hükümde yer alması gerekenler şunlardır: - İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti. - Çekişmeli konular hakkında toplanan deliller. - Delillerin tartışması ve değerlendirilmesi. - Red ve üstün tutma sebepleri. - Sabit görülen vakıalar ve bunlardan çıkarılan hukuki sonuç.

HMK'nın 189 ve 191 maddeleri şu şekildedir: 189. Madde - İspat Hakkı: - (1) Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir. - (2) Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz. - (3) Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz. - (4) Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir. 191. Madde - Karşı İspat: - (1) Diğer taraf, ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. - (2) Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz.

Nafaka artırımı davasında dikkate alınan deliller şunlardır: 1. Ekonomik durum araştırmasına ilişkin belgeler: İşteki gelirler ve benzeri gelir belgeleri, nafaka ödeyen kişinin maddi durumunu belirlemek için sunulur. 2. Çocuğa ilişkin belgeler: Çocuğun okula başlaması veya ekstra eğitim maliyetlerinin doğması durumunda, karşılıklı imzalanan senet, belge veya benzeri evraklar delil olarak kabul edilir. 3. Tanık ifadeleri: Yeminli tanıkların verdikleri açıklamalar geçerli bir delil olarak kabul edilir. 4. Bilirkişi raporu: Dava içerisinde taraflardan biri, kişilerin gelirlerini ve genel ekonomik durumlarını ortaya koyan bir bilirkişi raporu talep edebilir. 5. Hastalık raporları: Kişiler, hastane ve heyet raporlarını sunarak delil elde edebilirler. 6. Fatura ve gider belgeleri: Kira sözleşmesi, okul masrafları gibi giderlere dair belgeler de delil olarak sunulur. Bu deliller, davanın başında sunulabileceği gibi değerlendirme sırasında da eklenebilir.

Hükmü bağlayıcı olmayan bilirkişi görüşü, bilirkişi raporunun mahkeme için bağlayıcı bir delil olmaması anlamına gelir. Bilirkişi raporu, mahkeme tarafından değerlendirilen ancak kararın tek belirleyicisi olmayan bir delildir.

"Hükme esas alınmama" ifadesi, bir delilin veya ifadenin mahkeme kararında temel alınamayacağını, yani delil olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eder. Bu durum, genellikle hukuka aykırı olarak elde edilmiş deliller veya yasak usullerle alınmış ifadeler için geçerlidir.

Delil, doğrudan kendine medlul olamaz, çünkü delil, bir şeyin ispatı için kullanılan araçtır ve kendisi dışında bir şeyi açıklar.

Delil tespitinde karşı tarafın katılımı zorunludur, ancak bazı durumlarda mahkeme, karşı tarafın yokluğunda da delil tespiti yapabilir. Kural olarak, delil tespiti her iki tarafın hazır bulunduğu bir ortamda gerçekleştirilir. Acele hallerde veya usulüne uygun tebligata rağmen karşı taraf gelmezse, delil tespiti gıyabında yapılabilir.

Cinayet dosyası, genellikle bir cinayet vakasının soruşturma sürecini ve hukuki boyutlarını anlatır. Bu dosyalar, aşağıdaki konuları içerir: 1. Olay Yeri İncelemesi: Delillerin toplanması ve korunması, parmak izleri, kan örnekleri gibi suçla bağlantılı materyallerin incelenmesi. 2. Adli Tıp İncelemesi: Kurbanın ölüm nedeni, ölüm zamanı ve suçun işleniş biçimi hakkında bilgi verilmesi. 3. Delil Değerlendirme: DNA analizleri, balistik incelemeler ve kimyasal analizler gibi yöntemlerle delillerin incelenmesi. 4. Tanık İfadeleri: Olayın görgü tanıklarının ifadeleri ve diğer teknolojik delillerin (güvenlik kamera kayıtları, telefon sinyal verileri) kullanılması. 5. Sanık Hakları: Şüphelilerin avukatla savunma hakkı, delil inceleme ve karşı delil sunma hakkı gibi hukuki süreçlerin işlenmesi. 6. Mahkeme Süreci: Toplanan delillerin yargı önünde değerlendirilmesi, sanığın savunması ve adli tıp raporlarının incelenmesi. Ayrıca, çözülememiş cinayet dosyaları da tarih boyunca merak uyandıran ve araştırılan konular olmuştur.

Evet, sigara izmariti delil olarak kullanılabilir. Sigara izmariti, üzerinde tükürük gibi biyolojik deliller bulundurduğu için DNA analizine tabi tutulabilir ve bu şekilde şüpheli kişinin tespitinde önemli bir delil niteliği taşır. Ayrıca, 2008 yılında Konya'da işlenen bir cinayet davasında, 7 yıl önce bırakılmış sigara izmaritleri DNA testi ile katil zanlısının belirlenmesine yardımcı olmuştur.

Bilirkişi raporuna itirazda sunulabilecek deliller şunlardır: 1. Eksik Belgelerin Sunulması: Raporda göz ardı edilen veya eksik incelenen belgelerin eklenmesi. 2. Yanlış Hesaplamaların Düzeltilmesi: Raporda yapılan hesaplamaların yanlış olduğuna dair kanıtlar ve doğru hesaplamaların sunulması. 3. Tanık Beyanları: Raporun oluşturulmasında tanık beyanlarının kullanılması. 4. Uzman Görüşleri: Konuyla ilgili diğer uzmanların raporları veya görüşleri. 5. İlgili Mevzuat: Raporun değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken yasal düzenlemeler. Bu deliller, itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmeli ve hukuki gerekçelerle desteklenmelidir.

Delil tespiti karşı tarafın yokluğunda yapıldığında, mahkeme dilekçeyi ve delil tespiti tutanağı ile varsa bilirkişi raporunun bir suretini derhal karşı tarafa tebliğ etmek zorundadır. Bu durumda, delil tespiti kararına karşı itiraz edilebilir ve itiraz, delil tespitini yapan mahkemeye yapılır.

Evet, iki tarafın da delil sunması zorunludur. Medeni usul hukukuna göre, delillerin taraflarca hazırlanarak mahkemeye sunulması genel kuraldır ve hakim re’sen delil toplayamaz.

Adli tıp fotoğrafçısı, suç mahalleri ve kaza yerleri gibi olay yerlerinde kanıtları belgelemek için fotoğraflar çeker. Görevleri arasında: - Parmak izleri, lifler, saç, kan ve diğer vücut sıvıları gibi olay yeri kanıtlarını fotoğraflamak; - Video kameralar ve yüksek hızlı kameralar gibi özel ekipmanları çalıştırmak; - Modeller, aktörler veya ceza davası ile ilgili diğer kişileri fotoğraflamak; - Olay yerinin detaylı notlarını hazırlamak; - Şiddet suçlarının mağdurlarının fiziksel yaralanmalarını belgelemek. Ayrıca, adli tıp fotoğrafçıları kolluk kuvvetleri ve diğer profesyonellerle işbirliği yaparak, onların sorularına yanıt verir ve çalışmalarını başkalarına açık bir şekilde açıklarlar.

Yargıtay, duruşma tutanağını delillerin takdiri ve kanaate göre hüküm verilmesi esasına dayanarak değerlendirir. Duruşma tutanağı, kovuşturma aşamasının en önemli vesikası olarak kabul edilir ve duruşmada neler olup bittiğini, nelerin söylendiğini ve hangi işlemlerin yapıldığını gösterir. Yargıtay'a göre, duruşma tutanağı sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli bir yazılı belgedir ve bu tutanak içeriğinde yazılanlar somut delil olarak kabul edilir.

Gazhane'nin kapısı, genellikle savcılık kararıyla kapatılır.

Fiziki takip tutanağı ile tutanağı tutan kolluğun beyanı çelişkili olduğunda, bu durum ceza yargılamasında bazı sorunlara yol açabilir. 1. Tutanağın Delil Değeri: Fiziki takip tutanağının delil olarak kullanılabilmesi için aslının veya onaylı bir suretinin dosyada bulunması ve tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tutanağın içeriği ve kolluğun beyanı arasındaki çelişki, tutanağın geçerliliğini etkileyebilir. 2. Mahkumiyet Kararı: Yargıtay'a göre, yalnızca kolluğun beyanına dayanarak mahkumiyet kararı verilemez. 3. Eksik Araştırma: Mahkeme, tutanağı ve kolluğun beyanını diğer delillerle birlikte değerlendirerek eksik araştırma yapıp yapmadığını kontrol eder. Eğer eksik araştırma yapıldığı tespit edilirse, karar bozulabilir.

Evet, maddi vakıalar tanıkla ispatlanabilir. Tanık beyanı, hukukumuzda takdiri delillerden biridir ve mahkeme tanık beyanlarını yorumlayarak karar verir.