Değerler

İyi niyetli olmak, herhangi bir kimse veya konuda hiçbir kötü düşünce beslememek anlamına gelir.

"Dün öleni dün gömerler" atasözü, yaşanan üzücü bir olayın üzüntüsünü sürdürmemek, ilgiyi başka şeylere vererek unutmaya çalışmak anlamına gelir. Bu atasözünün özel bir hikayesi değil, genel bir yaşam deneyimi ve öğüt niteliği taşıdığı söylenebilir.

Yol ve yolculuk ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Yolcu yolunda gerek". 2. "Yoldan kal, yoldaştan kalma". 3. "Yol sormakla bulunur". 4. "Yol yürümekle, borç ödemekle tükenir". 5. "Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur".

Ahlak ve değerler arasındaki ilişki şu şekilde açıklanabilir: Değerlerin Ahlaki Davranışları Belirlemesi. Ahlaki Değerlerin Temel Değerleri Yansıtması. Toplumsal Normların Temel Değerlere Dayanması. Kişisel ve Toplumsal Gelişimdeki Rolü. Karar Verme Süreçlerindeki Etkisi.

Fatma ismi, güçlü ve kararlı bir kadını temsil eden anlamlı bir isimdir. Ayrıca, Fatma ismini taşıyan kişilerin fedakar, sabırlı, merhametli ve güvenilir özelliklere sahip oldukları düşünülmektedir. Dolayısıyla, Fatma ismi hem tarihsel hem de kişisel anlamlarıyla güçlü bir isim olarak değerlendirilebilir.

Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş değerleri şu şekilde benimsemiştir: 1. Eğitim ve Bilim: Toplumun her kesimini eğitmek için çeşitli okullar açmış ve eğitimin laik ve bilimsel temellere dayanmasını sağlamıştır. 2. Kadın Hakları: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ön plana çıkarmıştır. 3. Hukuk Reformları: Medeni Kanun'un kabulüyle kadının toplumsal hayatta daha aktif rol almasını sağlamış ve laiklik ilkesini pekiştirmiştir. 4. Sanayi ve Ekonomi: Sanayi tesisleri kurarak Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını desteklemiş ve ekonomik bağımsızlığı hedeflemiştir. 5. Kültürel Değişim: Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nu kurarak kültürel kimliğin yeniden inşasına katkıda bulunmuştur.

"Saraya inek girerse kral olmaz" atasözü, kişinin vasıflarına uygun bir görev verildiğinde başarılı olamayacağını ifade eder. Diğer bir deyişle, büyükbaş hayvanın saraya girmesi onun kral olmasını sağlamaz, aksine sarayın ahır olmasına neden olur.

Saygısızlık ve küstahlık kavramları farklı anlamlar taşır: 1. Saygısızlık: Saygısız olma durumu veya saygısızca davranış, hürmetsizlik anlamına gelir. 2. Küstahlık: Davranışları ve sözleri saygısızca olan, haddini bilmez kimse demektir.

Erkeklerle ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Erkek iş başında, kadın aş başında belli olur". Bir erkeğin gerçek karakteri, yaptığı işler ve sorumlulukları üstlenmesiyle ortaya çıkar. 2. "Erkeğin iyisi eşiğinden, kadının iyisi döşeğinden belli olur". Bir erkeğin iyi olup olmadığı, ev halkına ve çevresine karşı tutumu ile anlaşılır. 3. "Erkek sel, kadın göl". Erkekler daha hareketli ve kararlı, kadınlar ise daha sabırlı ve sakin olarak görülür. 4. "Erkek aslan dişisinden kuvvet alır". Erkeklerin başarıları, kadınların destekleriyle daha da güçlenir. 5. "Düşmez kalkmaz bir Allah". Erkekler de hatalar yapabilir ve düştüklerinde yeniden ayağa kalkmaları gerekir.

Etik Değerlere Yatkınlık Ölçeği 16 maddeden oluşmaktadır.

Kurumların iş yapış şekillerinde ve kültürlerinde benimsedikleri temel ilke ve değerlerin çalışma ortamında nasıl uygulanması gerektiğini ortaya koyan kurallar bütünü, kurum kültürü olarak adlandırılır. Kurum kültürünün uygulanması gereken temel ilkeler şunlardır: 1. Güven Ortamı: Çalışanların kendilerini güvende hissetmeleri için şeffaf iletişim ve liyakat esasına dayanan bir ortam sağlanmalıdır. 2. Kurumsal Değerler: Kurumun vizyon, misyon ve değerleri, çalışanların davranışlarına yansımalı ve bu değerler etrafında bir çalışma ortamı oluşturulmalıdır. 3. Geri Bildirim: Çalışanların kendilerini özgürce ifade edebilmeleri ve gelişim sağlayabilmeleri için geri bildirim mekanizmaları kurulmalıdır. 4. Ekip Ruhu: Farklı karakterlere sahip kişilerin uyum içinde iş birliği yaptığı bir ekip ruhu oluşturulmalıdır. 5. Ofis Adabı: Saygı, nezaket, zaman yönetimi, kıyafet seçimi gibi ofis adabı kurallarına uyulmalıdır.

Sosyal değerler üç ana kategoriye ayrılır: 1. Maddi Değerler: İnsanların fiziksel ihtiyaçları için yararlı olan şeylerdir (yiyecek, giyim, vb.). 2. Hayati Değerler: Faaliyetlerin yürütülmesinde insanlar için yararlı olan her şeydir (bir taksi şoförü için araba, bir romancı için bilgisayar). 3. Manevi Değerler: İnsan ruhu için yararlı olan şeylerdir ve kendi içinde güzellik, hakikat ve dini değerler olarak ikiye ayrılır.

Karakterin üç temel özelliği şunlardır: 1. Dürüstlük: Kişinin doğru ve dürüst olması, iyi bir karakter özelliğidir. 2. Empati: Başkalarının duygularını anlama ve onlara karşı anlayışlı olma yeteneği. 3. Sabırlılık: Bekleme süreçlerine tahammül gösterme ve kararlı bir şekilde hedeflere ulaşma.

Mehmet Vefa ismiyle ilgili doğrudan bilgiler bulunmamakla birlikte, yardımseverlik ve vefa kavramları hakkında genel bilgiler mevcuttur: Yardımseverlik, ihtiyaç duyanlara destek olma isteği ve çabasıdır. Vefa ise sadakat ve minnettarlık anlamına gelir.

"Vaktin kıymetini bilmek" deyimi, zamanı önemli ve değerli bulmak, onu boşa harcamamak anlamına gelir.

"Sabah torna akşam purna" ifadesi, kazandığını günü gününe harcayan, savruk ve müsrif kişileri tanımlamak için kullanılan bir tabirdir.

Sopayla ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Destursuz bağa girilmez; gireni sopa ile kovarlar, girenin yediği sopayı Mevla bilir". 2. "Ya sopa yememiş, ya da sayı saymayı bilmiyor". 3. "Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin". 4. "Allah'ın ondurmadığını, peygamber sopa ile kovar". 5. "Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine sürtünür".

Ahlaklı bir insan şu şekilde davranır: Dürüsttür. Adaletlidir. Sorumluluk sahibidir. Empati ve merhamet sahibidir. Hoşgörülü ve saygılıdır. Öz disiplin ve sabır sahibidir. Allah’a karşı sorumluluk bilincine sahiptir.

"Besle kargayı, oysun gözünü" atasözü, iyilik yaptığıza karşılık nankörlük ve zarar görme ihtimalini anlatmak için söylenir. Bu atasözünde, bir kargayı beslemenin ve ona bakmanın, bir gün o kargadan nankörlük ve hatta saldırı görme ihtimaline yol açabileceği vurgulanır.

Zarardan kurtulma olanağı yoksa bu zararın cana değil, mala gelmesi tercih edilir kümesinin ifadesi, "cana geleceğine mala gelsin" atasözüdür.