Çocukluk

John Bradshaw'un "Eve Dönüş" kitabı, iç dünyamızda çocuksu duygular hissettiğimizde veya ebeveynlik konusunda zorluklar yaşadığımızda, bunun nedeni olarak sıkıntılı bir çocukluk geçirmiş olmayı gösterir. Kitapta ele alınan bazı konular: İçimizdeki çocuğun nasıl besleneceği; Yıkıcı aile kurallarından ve rollerinden kurtulma; Sorumlu bir yaşam sürmek için şimdiki zamanda özgürleşme; Etkileşimli teknikler, anketler, rehberli meditasyonlar ve mektup yazma gibi uygulamalar.

Çocuk gibi davranmak, bireylerin yaşlarına uygun olmayan bir şekilde, çocukça davranışlar sergilemesi durumunu ifade eder. Çocuk gibi davranmanın bazı nedenleri: Psikolojik faktörler. Çevresel faktörler. Genetik faktörler. Gelişimsel bozukluklar. Çocuk gibi davranma, aynı zamanda bir başa çıkma mekanizması olarak da kullanılabilir. Bu tür davranışların altında yatan nedenler genellikle karmaşık ve çok katmanlıdır.

Matürasyon, bireyin gelişim sürecini ifade eder ve bu süreç yaşam boyu devam eder. Biyolojik matürasyon, doğumdan itibaren fiziksel gelişimi kapsar ve ergenlik dönemi bu olgunlaşmanın en belirgin örneklerinden biridir. Psikolojik ve sosyal matürasyon ise bireyin duygusal, zihinsel ve sosyal becerilerinin gelişimini içerir ve erken yaşlarda başlayıp yaşam boyu devam eder. Ekonomik matürasyon, bir pazarın veya ekonomik sistemin gelişim aşamalarını ifade eder ve bu süreç, pazarın başlangıç aşamasındaki hızlı büyümenin ardından gelir. Dental matürasyon, dişlerin kök formasyonuna göre belirlenir ve genellikle 4-12 yaş arasındaki bireyleri kapsar. Bu nedenle, "matürasyon kaç yaşında olmalı" sorusuna kesin bir yaş vermek mümkün değildir.

Özgür Balpınar'ın "Portakal Çiçekleri" adlı romanı, 1970'li yıllarda Adana'da geçen ve gerçek yaşanmışlıklardan esinlenen bir hikaye üzerinden doğa katliamını ele alır. On iki yaşındaki Asım'ın çocukluğu tarlalarda, bağlarda, bahçelerde çalışarak geçer. Roman, dostluk, hayallerin peşinden gitmek ve doğaya sahip çıkmak gibi temalar üzerine kuruludur.

Disosiyatif kimlik bozukluğu (DKB), genellikle çocukluk çağında yaşanan travmatik olaylar, özellikle cinsel istismar, aile içi şiddet ve anne baba arası şiddetli geçimsizlik gibi durumlar sonucunda ortaya çıkar. Bu bozukluk, en sık olarak ergenlik döneminde kendini gösterir. DKB'nin gelişiminde, genetik etkenler, erken gelişimsel bozukluklar ve travmanın şiddeti gibi faktörler de etkili olabilir.

İlhan Geçer'in "Büyüyen Eller" şiirinin teması, çocukluktan yetişkinliğe geçişte yaşanan kırılmalardır. Şiirde, bir zamanlar erik taşlayan küçük ellerin büyüyerek yıldızlara ulaşmak isteyen ama ulaşamayan eller hâline gelişi işlenir. Ayrıca, şiirde yoğun olarak işlenen duygular ve hayaller de temayı oluşturur. Bir şiirin temasını belirlemek için: Şiirin tamamına bakılır. Anahtar kelimeler ve güçlü imgeler tespit edilir. Şiirin yapısı ve tonu analiz edilir. Şairin yaşamı ve dönemi hakkında bilgi edinilir.

Zeynep Cemali'nin "Çılgın Babam" kitabı, yazarın İstanbul'da geçen çocukluk anılarını anlatıyor. Kitapta, yazarın tarih sırasıyla kaleme aldığı 19 öykü yer alıyor. Kitapta yer alan bazı öyküler: Handan Hanım'ın Hırsızlığı; Çılgın Adamın Deli Kızı; Küçük Patroniçe; Benimle Evlenir misin?; Islığıma Gel Oyunu; Şıkır Şıkır Bileziğim; Altınla Beslenen Kaz; Araba Hırsızı; Altın Diş; Siyah Bisiklet. Kitap, her yaştan okura hitap ediyor ve Bulgarca'ya da çevrildi.

"Benim Çocukluğum" ifadesi, farklı yazarlar tarafından yazılmış çeşitli kitapların adı olabilir. İşte bazı örnekler: Maksim Gorki'nin "Çocukluğum". Cengiz Aytmatov'un "Çocukluğum".

Çocukluğun soyutlaması, çocukların zihinsel gelişim süreçlerinde belirli aşamalardan geçerek soyut düşünme yeteneğine kavuşmalarını ifade eder. Jean Piaget'nin bilişsel gelişim teorisine göre, bu süreç şu aşamaları içerir: İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş). Somut İşlemler Dönemi (7-11 yaş). Soyut İşlemler Dönemi (11 yaş ve üzeri). Soyutlama, çocukların düşünsel yeteneklerinin gelişiminde önemli bir rol oynar ve problem çözme, yaratıcılık gibi becerileri destekler.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın çocukluğunu geri almak istemesinin nedeni, yalnızlığın beslediği karamsar ruh halidir. Şair, içinde yaşadığı ortamdan memnun olmadığı için alternatif dünya arayışları içine girmiştir.

İlk çocukluk arkadaşı, kişinin hayatında önemli bir yere sahiptir çünkü: Duygusal destek ve bağlılık sağlar. Özgüven ve sosyal becerilerin gelişimine katkıda bulunur. Kimlik oluşumuna etki eder. Sosyal destek ağı oluşturur. Eğlence ve stres azaltma sağlar.

"Ugly Duckling Don't" dizisinin 1. bölümü, ilkokulda aşık olduğu bir kadına aşkını itiraf eden Maewnam'ın, çocuğun onu arkadaşlarının önünde reddetmesi ve ona "çirkin" demesi üzerine büyük bir üzüntü yaşamasıyla başlar. Daha sonra, okula dönmek zorunda kalan Maewnam, okulda yeni olan tatlı ve arkadaş canlısı Minton ile ve sorunlarını yumruklarıyla çözen kötü şöhretli bir öğrenci olan Zero ile tanışır. Bölüm, görünüşe değil, kalbe bakan sevginin gücünü ve özgüven kazanmanın zor ama değerli olduğunu duygusal ve sevecen bir dille anlatır.

"Turning Red" filminin sonu şu şekilde biter: Mei ve Ming'in Barışı: Mei, 4Town konserine gider ve bu durum Ming ile arasında bir çatışmaya yol açar. Ming, Mei'yi kontrol etmeye çalışırken öfkelenir ve dev bir panda olarak ortaya çıkar. Mei, panda formuyla bağımsızlığını gösterir ve bu durum Ming'in kendi duygularını fark etmesine yardımcı olur. Geleneğin Kabulü: Mei, panda formunu saklamayı reddeder ve bu formu benimsemeyi seçer. Bu karar, onun kim olduğunun bir parçası olduğunu ve bununla gurur duyması gerektiğini fark etmesini sağlar. Aile ve Topluluk: Mei, panda formuyla daha fazla insanın ilgisini çeker ve aile tapınağını kullanarak para kazanmaya başlar. Ayrıca, Ming ve Mei, Cantonese kültürünü tanıtmak için tapınak turlarına çıkarlar. Film, Mei'nin arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelmesi ve değişimlerini kabul etmesiyle sona erer.

Punpun'un animesi olarak bilinen Oyasumi Punpun mangası, aşağıdaki konuları işler: depresyon; aşk; travma; sosyal izolasyon; ölüm; aile. Manga, Japonya'da yaşayan Onodera Punpun adlı küçük bir çocuğun ve arkadaşlarının yaşam deneyimlerini konu alır. Ayrıca, mangada Punpun ve ailesinin normal insanlar olduğu, ancak okuyuculara kaba bir şekilde çizilmiş kuşlar şeklinde tasvir edildiği de belirtilmelidir.

Çocukluk dizisinde Mavi'nin annesi yoktur. Mavi, daha bir bebekken Ali Kağan Umut Evi’ne gelmiş ve başka bir yuva, Mahir’den başka ebeveyn bilmemiştir.

"Autumn and the Black Jaguar" (2024) filmi, 14 yaşındaki Autumn'un, çocukluk köyünü ve en yakın arkadaşı olan jaguar Hope'u kurtarmak için Amazon yağmur ormanlarına geri dönüşünü anlatıyor. Yıllar önce ailesiyle birlikte New York'a taşınmak zorunda kalan Autumn, ormanın ve arkadaşının tehdit altında olduğunu öğrenince, doğayla olan bağını yeniden kurarak onları kurtarma kararı alır. Film, doğa ile insan arasındaki güçlü bağı ve kaybın, dostluğun gücünü vurgulayan duygusal bir hikaye sunuyor.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Affan Dede'ye Para Saydım, Sattı Bana Çocukluğumu" şiiri, çocukluk ve masumiyetin yeniden kazanılması temasını işler. Şiirde, hayali bir karakter olan Affan Dede'ye para verilerek çocukluğun geri alındığı ifade edilir. Şiirde, çocukluğun sorgusuz, sorunsuz ve sorumluluktan uzak olduğu belirtilir. Ayrıca, şiirde bahar havası, bahçe, havuzdaki su, uçurtma ve çember gibi unsurlar, çocukluk anılarının tazeliğini ve canlılığını yansıtır.

Lionel Messi, küçük yaşlardan itibaren futbola büyük bir tutku ve yetenekle bağlı bir çocuktu. Futbola olan sevgisi: Üç yaşından itibaren futbol topuyla oynamaya başladı ve büyüdükçe bu sevgisi arttı. Azimli yapısı: Doktorlar kemiklerinin gelişmediğini ve futbol oynayamayacağını söylese de Messi, sürekli çalışarak ve antrenman yaparak kendini kanıtladı. Küçük boyu: Yaşıtlarına göre daha kısa bir çocuktu. Mütevazı kişiliği: Başarısına rağmen, tevazu sahibi bir yapıya sahipti. Ayrıca, 11 yaşında büyüme hormonu eksikliği teşhisi konuldu ve tedavisi için ailesi, Messi'yi Barcelona'ya taşıdı.

Pencerenin buğusuna yazı yazmak, genellikle çocukluk anılarıyla ilişkilendirilir. Ayrıca, bu durum romantik bir anlam da taşır; ancak yazılan ifadeler genellikle kalıcı olmaz, çünkü bu yazılar, buharın etkisiyle zamanla kaybolur.

Çocuklukta en önemli yaşlar, ilk 3 yıldır. Diğer önemli dönemler ise şunlardır: 2-6 yaş. 7-11 yaş. 12-18 yaş.