• Buradasın

    CezaMuhakemesi

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Duruşma nedir?

    Duruşma, yargılamalarda iddia ve savunma makamlarının delillere dayanarak tartıştıkları süreçtir. Duruşmanın diğer anlamları: Şikayetçi, sanık, tanık, bilirkişi gibi suje ve ispat araçlarının dinlendiği, delillerin toplanarak ortaya konulduğu ve tartışıldığı oturum veya celsedir. İddianamenin mahkeme tarafından kabulüyle başlayıp hüküm verilmesine kadar geçen yargılama safhasıdır. Duruşma, kural olarak herkese açık yapılır.

    308/a maddesi nedir?

    CMK 308/A maddesi, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisini düzenler. Maddeye göre, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, resen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanık lehine itirazda süre aranmaz. İtiraz, ilgili ceza dairesi tarafından incelenir.

    Suç vasfının değişmesi ek savunma gerektirir mi?

    Evet, suç vasfının değişmesi ek savunma gerektirir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesine göre, sanığın suçun hukuki niteliğinin değişmesinden önce haber verilip savunmasını yapabilecek bir halde bulundurulmaması durumunda, iddianamede gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkum edilemez. Bu düzenleme, savunma hakkının kutsallığını ve hukukun üstünlüğü ilkesini yansıtmaktadır.

    Temyiz dilekçesinin tebliği ve cevabı CMK 298 mi 299 mu?

    Temyiz dilekçesinin tebliği ve cevabı, CMK 298 kapsamında değerlendirilir. CMK 298. madde, temyiz isteminin reddedilme nedenlerini düzenler. Buna göre, Yargıtay, süresi içinde temyiz başvurusunda bulunulmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder. CMK 299 ise temyiz incelemesi ve hükümlerin açıklanması gibi konuları kapsar, ancak temyiz dilekçesinin tebliği ve cevabı ile doğrudan ilgili değildir.

    1412 sayılı kanun nedir?

    1412 sayılı kanun, 4 Nisan 1929 tarihinde kabul edilen ve 20 Nisan 1929 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'dur (CMUK). Bu kanun, 31 Mart 2005 tarihinde yayımlanan 23 Mart 2005 tarihli ve 5320 sayılı kanunun 18. maddesi ile 1 Haziran 2005 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır.

    Savcı ifadeyi neden değiştirir?

    Savcının ifadeyi değiştirme nedenleri arasında şunlar bulunabilir: Yeni delillerin ortaya çıkması. İfade veren kişinin beyanlarını geri almak istemesi. İfade değiştirme süreci, mahkeme önünde yeni ifadenin beyan edilmesi, değişiklik gerekçesinin açıklanması ve yeni beyanların detaylandırılması gibi adımları içerir. İfade değiştirme işleminin, dürüstlük kuralına aykırılık, kasıtlı soruşturma başlatma veya gerçek dışı ithamlar gibi durumlarda suç teşkil edebileceğini unutmamak gerekir.

    Ceza Muhakemesi Kanunu kaç kitaptan oluşur?

    Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), birinci kitap ve ikinci kısım olmak üzere iki kısımdan oluşur. Birinci kitap, genel hükümler, kapsam, tanımlar, görev ve yetki gibi konuları içerir. İkinci kısım ise kararlar, açıklanması ve tebliği, süreler ve eski hâle getirme gibi konuları kapsar.

    5271 SK 206 nedir?

    5271 SK 206, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206. maddesini ifade eder. Maddeye göre: Sanığın sorgusundan sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. Mazeretsiz sanık sorgusu yapılamadığında bu, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulması istenen bir delil, kanuna aykırı elde edilmişse, ispat edilecek olayın karara etkisi yoksa veya sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmış bir istemse reddedilir. Cumhuriyet savcısı, sanık veya müdafiin birlikte rızasıyla tanığın dinlenmesinden veya başka bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.

    CMK 251/2 nedir?

    CMK 251/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251. maddesinin ikinci fıkrasını ifade eder ve basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilmesi durumunda izlenecek süreci düzenler. CMK 251/2'ye göre: Sanık, mağdur ve şikâyetçiye iddianame tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını iki hafta içinde yazılı olarak sunmaları istenir. Tebligatta, duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.

    Jandarma yüzleştirme nasıl yapılır?

    Jandarma tarafından yüzleştirme işlemi, genellikle kovuşturma aşamasında yapılır, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde soruşturma aşamasında da gerçekleştirilebilir. Yüzleştirme işleminin yapılması için: Kolluk kuvvetleri, Cumhuriyet savcısının talimatı ile hareket eder. Tanıklar veya şüphelilerin ifadelerinde çelişkiler giderilmeye çalışılır. Tanıklar ve şüpheliler, çelişkili beyanlarının doğruluğunu teyit etmek amacıyla yüz yüze getirilir. Yüzleştirme işleminin usulüne uygun yapılabilmesi için: Tanıklar ve şüphelilerin birbirlerini görmemesi sağlanır. Teşhise tabi tutulan kişiler, aynı cinsten olup aralarında benzerlik bulunur. Şüpheliyle birlikte, olayla bağı olmayan kişiler de teşhise dahil edilir. Teşhis işlemi, tutanağa bağlanarak yazılı hale getirilir. Yüzleştirme işlemi, bir delil elde etme yöntemi olduğundan, genel olarak hakim tarafından gerçekleştirilir.

    Mağdur yazılı ifade verebilir mi?

    Evet, mağdur yazılı ifade verebilir. Ancak, Türk hukuk sisteminde ifadenin yazılı olarak verilmesi kabul edilmez; ifade sözlü ve karşılıklı olarak gerçekleştirilmelidir. İfade, tanık, mağdur veya şüpheli olarak verilebilir ve bu süreç Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile düzenlenmiştir.

    CMK'da sorun var mı?

    CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) sisteminde çeşitli sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunlardan bazıları şunlardır: Ödeme Sorunları: Avukatlar, CMK görevlendirmeleri için uzun süre ödeme alamamaktadır. Mazeret ve Görevlendirme Sorunları: CMK sisteminde kayıtlı avukatların bir yıl içinde 70 gün mazeret koyma hakkı vardır, ancak bu sistem bazen aksaklığa yol açabilmektedir. Eğitim Eksiklikleri: Özellikle büyükşehirlerde, CMK görevlendirmeleri için yeterli meslek içi eğitim verilmediği belirtilmektedir. Dijitalleşme Eksiklikleri: Bazı barolarda, ıslak imzalı tutanak ve "aslı gibidir" onayı gibi uygulamalar devam etmektedir. Bu sorunların çözümü için Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumların işbirliği yapması gerektiği ifade edilmektedir.

    CMK'nın 223 ve 230 maddeleri nedir?

    CMK'nın 223. maddesi, duruşmanın sona ermesi ve hüküm verilmesini düzenler. CMK'nın 230. maddesi ise, hâkim ve mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılmasını ve bu gerekçenin yazımında 230. maddenin göz önünde bulundurulmasını öngörür.

    CMK 280-1-a nedir?

    CMK 280-1-a, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 280. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendini ifade eder. Bu bent, bölge adliye mahkemesinin, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra, ilk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptaması durumunda verdiği kararı düzenler. Bu durumda bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir.

    CMK 308/a nedir?

    CMK 308/A, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itiraz yetkisi" başlıklı maddesidir. Bu madde, 2017 yılında 7035 sayılı Kanun ile eklenmiştir. Sanık lehine itirazlarda süre aranmaz. Bu olağanüstü kanun yolu, yargı hatalarının düzeltilmesi, adil yargılama ilkesinin korunması ve hukuki güvenliğin sağlanması amaçlarıyla düzenlenmiştir.

    Arama kararı hangi hallerde verilir CMK?

    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca arama kararı, aşağıdaki hallerde verilir: Hâkim kararı üzerine. Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile. Kolluk amirinin yazılı emri ile. Ayrıca, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında, özel konut ve eklentilerinde hâkim kararı olmadıkça arama yapılamaz.

    Hırsızlık ve yağma suçlarında aleyhe değiştirme yasağı var mıdır?

    Hırsızlık ve yağma suçlarında da dahil olmak üzere, ceza hukukunda genel anlamda "kazanılmış hak" kavramından bahsedilemeyeceği, ancak belirli koşullar altında uygulanabilecek bir "cezayı aleyhe değiştirememe ilkesi" veya "aleyhte düzeltme yasağı"nın söz konusu olduğu kabul edilmektedir. Aleyhe değiştirme yasağı, yalnızca cezaların türü ve miktarıyla sınırlıdır; güvenlik tedbirleri veya ceza dışı yaptırımlar bu yasağın kapsamı dışında kalır. Örnek: İlk derece mahkemesi suçun vasfını nitelikli hırsızlık olarak belirleyip hüküm vermişse, bu kararı istinaf eden sanık, inceleme sonucunda yağma gibi daha ağır cezayı gerektiren bir suçla karşılaşsa bile verilecek ceza, ilk kararın üzerinde olamaz. Not: İtiraz kanun yolu, cezaya ilişkin bir değerlendirme içermediğinden, aleyhe bozma yasağı bu yola uygulanmaz.

    CMK madde 136 nedir?

    CMK madde 136, "Müdafiin Bürosu ve Yerleşim Yeri" başlıklı olup, şu şekildedir: > "Şüpheli veya sanığa yüklenen suç dolayısıyla müdafiin bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçları hakkında, 135 inci madde hükmü uygulanamaz". Bu madde, avukatın bürosu, konutu ve yerleşim yerindeki telefon, faks, bilgisayar gibi telekomünikasyon araçlarının, savunmasını üstlendiği şüpheli veya sanığın işlediği suç nedeniyle denetlenemeyeceğini belirtir.

    5271 sayılı CMK'ya göre şüpheli ve sanık soruşturma evresinde en fazla kaç avukat bulundurabilir?

    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre şüpheli ve sanık, soruşturma evresinde en fazla bir avukat bulundurabilir. CMK'nın 2. maddesinde "müdafi" olarak tanımlanan avukat, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapar. Şüpheli veya sanığın müdafi yoksa, hakim veya mahkemenin istemi üzerine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.

    CMK'da ölçülülük nedir?

    CMK'da ölçülülük, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) tutuklama ve gözaltına alma gibi koruma tedbirlerinin uygulanmasında dikkate alınması gereken bir ilkedir. Ölçülülük ilkesi, üç alt ilkeye dayanır: 1. Elverişlilik: Sınırlama aracının, amacı gerçekleştirmeye elverişli olması. 2. Gereklilik: Sınırlamanın, amaç için gerekli olması ve aynı amaca daha hafif bir sınırlama ile ulaşmanın mümkün olmaması. 3. Orantılılık: Hakka getirilen sınırlama ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir denge bulunması. Örneğin, CMK'ya göre, gözaltına alma tedbirinin soruşturma yönünden zorunlu olması ve kişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin bulunması gerekir; ayrıca, kişinin sadece ifadesinin alınmasının yeterli olduğu durumlarda gözaltına alınmaması gerekir.