• Buradasın

    5271 sayılı CMK'ya göre şüpheli ve sanık soruşturma evresinde en fazla kaç avukat bulundurabilir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre şüpheli ve sanık, soruşturma evresinde en fazla bir avukat bulundurabilir. CMK'nın 2. maddesinde "müdafi" olarak tanımlanan avukat, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapar 123.
    Şüpheli veya sanığın müdafi yoksa, hakim veya mahkemenin istemi üzerine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Şüpheli ve sanık arasındaki fark nedir?

    Şüpheli ve sanık arasındaki temel fark, hukuki sürecin hangi aşamasında bulunduklarıdır: Şüpheli, soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişidir. Sanık, kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişidir. Özetle: - Şüpheli, soruşturma aşamasındadır; sanık, kovuşturma aşamasındadır. - Şüpheli, hakkında dava açılana kadar bu sıfatı taşır; sanık, dava açıldıktan sonra bu şekilde anılır.

    Müdafi soruşturma dosyasını inceleyebilir mi?

    Evet, müdafi (avukat), soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Ancak, müdafiin dosyayı inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkiminin kararıyla kısıtlanabilir. Bu kısıtlama, yalnızca belirli suçlara ilişkin yürütülen soruşturmalarda uygulanabilir. Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanaklar, bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında kısıtlama kararı uygulanmaz.

    CMK'ya göre soruşturma evresi nedir?

    CMK'ya göre soruşturma evresi, yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evredir. Soruşturma evresinin amacı, söz konusu suçun oluşup oluşmadığını tespit etmek ve kamu davası açılarak kovuşturma evresine geçilip geçilmeyeceğini belirlemektir. Bu evrede Cumhuriyet savcısı, doğrudan veya adli kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapabilir ve kamu görevlilerinden bilgi talep edebilir. Soruşturma evresi, iki şekilde sona erer: Kovuşturmaya yer olmadığı kararı (takipsizlik). Kamu davasının açılması.

    Avukatın sanıkla görüşme hakkı ne zaman başlar?

    Avukatın sanıkla görüşme hakkı, soruşturma evresinin başlangıcından itibaren geçerlidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 149/3. maddesine göre, avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez ve kısıtlanamaz. CMK'nın 154. maddesi ise şüphelinin vekaletname aranmaksızın müdafi ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebileceğini düzenler.

    Ceza muhakemesi kaç aşamadan oluşur?

    Ceza muhakemesi dört aşamadan oluşur: 1. Soruşturma Evresi: Suç işlendiğine dair bilgi alındığında başlar ve suçun işlenip işlenmediğini, şüphelinin kim olduğunu belirlemeyi amaçlar. 2. Kovuşturma Evresi: Cumhuriyet savcısı tarafından tanzim edilen iddianamenin mahkemeye sunulmasıyla başlar ve sanığın yargılanmasını içerir. 3. Duruşma: Sanık, tanık ve bilirkişilerin dinlendiği, delillerin değerlendirildiği aşamadır. 4. Hüküm ve İnfaz Evresi: Mahkemenin delillere dayanarak karar vermesi ve cezanın infazı ile son bulur.

    CMK avukatı ne zaman talep edilebilir?

    CMK avukatı, aşağıdaki durumlarda talep edilebilir: Gözaltına alınma veya tutuklama. 18 yaş altı, sağır, dilsiz veya kendini savunamayacak durumda olma. Belirli suçların soruşturma ve kovuşturma aşamaları. Seri muhakeme usulü. CMK avukatı talebi, savcılık veya kolluk birimi tarafından baro CMK merkezine "avukat istiyorum" ifadesiyle bildirilir.

    Ağır ceza davasında sanık avukat tutmazsa ne olur?

    Ağır ceza davasında sanığın avukat tutmaması durumunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkabilir: Hak kaybı riski: Sanık, hukuki bilgi ve deneyim eksikliği nedeniyle haklarını tam olarak savunamayabilir. Usul hataları: Delillerin doğru yorumlanamaması veya usul hataları yapılması ihtimali vardır. Karar verilememe durumu: Sanığın geçerli bir mazeret sunmaksızın duruşmaya gelmemesi durumunda, mahkeme yokluğunda karar vermeyebilir. Bozma nedeni: Avukatsız yapılan sorgu veya duruşmalar, Yargıtay tarafından bozma sebebi olarak değerlendirilebilir. Ancak, ceza davalarında avukat tutma zorunluluğu yoktur; kişiler kendilerini savunabilir. Avukat tutmanın zorunlu olduğu haller, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150. maddesinde belirtilmiştir ve bu haller arasında sanığın çocuk olması, kendisini savunamayacak derecede malul olması, sağır veya dilsiz olması ile suçun alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi yer alır.