CezaMuhakemesi

Nezarethanede kalınabilecek süre, suçun bireysel ya da toplu olarak işlenmesine göre değişiklik gösterir: Bireysel suçlar: Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. Toplu suçlar: Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle, Cumhuriyet savcısı bireysel suçlarda 24 saat olan gözaltı süresini, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatabilir. Ayrıca, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki tüm suçlarda da yukarıdaki gözaltı süreleri uygulanır.

Hayır, katılan avukatı ile müdafi aynı değildir. Katılan avukatı, ceza muhakemesinde suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişiyi temsil eden avukattır. Müdafi ise, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukattır. Her iki avukat türü de dosya inceleme, delil toplama, duruşmalara katılma ve kanun yollarına başvurma gibi temel yetkilere sahiptir.

Beraat kararının gerekçesinde şu hususlar yer almalıdır: İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler. Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi. Beraat nedeninin açıklanması. Beraat kararının gerekçesinde yer alabilecek bazı beraat nedenleri: İsnat edilen eylemin kanunlarda suç olarak tanımlanmamış olması; Sanığın isnat edilen suçu işlemediğinin kesin olarak anlaşılması; Suçun manevi unsurlarından olan kast veya taksir unsurunun bulunmaması; Eylemin hukuka uygunluk nedeni kapsamında değerlendirilmesi; Suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması. Hangi beraat nedeni ile karar verildiği açıklanmazsa, bu durum Yargıtay denetiminde bozma sebebi olarak değerlendirilebilir.

Hükmü birlikte tutuklama kararı, yani sanığın mahkumiyet hükmü ile birlikte tutuklanması, soruşturma aşamasında mümkün değildir. Kovuşturma aşamasında, sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya resen mahkemece karar verilebilir. Sanık müdafiinin hazır bulunmadığı duruşmada tutuklama kararı verilemez.

CMK 10, "Görülmekte Olan Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması" başlıklı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 10. maddesini ifade eder. CMK 10'un içeriği: Kovuşturma evresinin her aşamasında, bağlantılı ceza davalarının birleştirilmesine veya ayrılmasına yüksek görevli mahkemece karar verilebilir. Birleştirilen davalarda, bu davaları gören mahkemenin tabi olduğu yargılama usulü uygulanır. İşin esasına girdikten sonra ayrılan davalara aynı mahkemede devam olunur. Cumhuriyet savcısı veya taraflar da bu hususu mahkemeden isteyebilirler, ancak karar mahkemenin takdirine bağlıdır.

CMK'da (Ceza Muhakemesi Kanunu) yetersiz inceleme, ilk derece mahkemelerince eksik incelemeyle verilen veya taleplerden kimileri hakkında hüküm içermeyen kararlar olarak tanımlanabilir. Yetersiz inceleme nedeniyle ortaya çıkabilecek bazı durumlar: Delillerin değerlendirilmesinde hata. Esaslı iddiaların karşılanmaması. Yetersiz inceleme içeren kararlar, bölge adliye mahkemeleri tarafından istinaf incelemesi kapsamında değerlendirilebilir ve bu tür kararlar, hukuka aykırı bulunursa istinaf başvurusunun kabulü ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasıyla sonuçlanabilir.

Suç vasfının değişmesi, savcı tarafından hazırlanan iddianamede şüphelinin yargılanmasını talep ettiği sevk maddelerinin, şüpheliye isnat edilen suça uymaması anlamına gelir. Suç vasfının değişmesinin sonuçları: Şüpheli lehine değişiklik: Yargılama aşamasında mahkeme, eylemin daha az cezayı gerektiren bir suç teşkil ettiğine karar verebilir. Şüpheli aleyhine değişiklik: Eylemlerin daha ağır bir suçun unsurlarını oluşturduğu sonucuna varılabilir. Ek savunma hakkı: 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi uyarınca, suçun hukuki niteliğinde değişiklik olması halinde sanığa ek savunma hakkı verilir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 13. ve 14. maddeleri şu şekildedir: Madde 13 (Özel yetki): 1. Suçun işlendiği yer belli değilse, şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. 2. Şüpheli veya sanığın Türkiye'de yerleşim yeri yoksa Türkiye'de en son adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. 3. Mahkemenin bu suretle de belirlenmesi olanağı yoksa, ilk usul işleminin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir. Madde 14 (Yabancı ülkede işlenen suçlarda yetki): 1. Yabancı ülkede işlenen ve kanun hükümleri uyarınca Türkiye'de soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlarda yetki, 13. maddenin birinci ve ikinci fıkralarına göre belirlenir. 2. Cumhuriyet savcısının, şüphelinin veya sanığın istemi üzerine Yargıtay, suçun işlendiği yere daha yakın olan yer mahkemesine yetki verebilir. 3. Şüpheli veya sanık Türkiye'de yakalanmamış, yerleşmemiş veya adresi yoksa; yetkili mahkeme, Adalet Bakanının istemi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusu üzerine Yargıtay tarafından belirlenir. 4. Yabancı ülkelerde bulunup da diplomatik bağışıklıktan yararlanan Türk kamu görevlilerinin işledikleri suçlardan dolayı yetkili mahkeme Ankara mahkemesidir.

KYOK (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar) kararına itirazda hukuki ihtilaf, genellikle kararın usul veya esas yönünden hukuka aykırı olduğu iddialarına dayanır. Bu tür itirazlar, aşağıdaki gerekçelerle yapılabilir: Eksik İnceleme: Gerekli bilgi ve belgelerin istenmemesi, tanık ifadelerinin alınmaması gibi eksik incelemeler. Soyut Gerekçeler: Kararın soyut ve yetersiz gerekçelerle verilmesi. Yetersiz Delil: Yeterli şüphe oluşturacak delillerin bulunmaması. Kovuşturma Olanağının Bulunmaması: Şikayete bağlı suçlarda şikayet yokluğu, izin verilmemesi gibi nedenler. İtiraz, suçtan zarar gören kişi tarafından, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine yapılabilir.

CMK 206/2-a, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendini ifade eder ve bu bent, ortaya konulmak istenen delilin kanuna aykırı olarak elde edilmesi halinde reddedileceğini belirtir. CMK 217/2 ise, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 217. maddesinin ikinci fıkrasını ifade eder ve bu fıkra, yüklenen suçun hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebileceğini düzenler. Bu hükümler, ceza muhakemesinde delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesini ve kullanılmasını sağlar.

CMK 98, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 98. maddesini ifade eder. CMK 98'e göre yakalama emri şu durumlarda düzenlenebilir: Soruşturma evresinde. Kovuşturma evresinde. Kolluk görevlisinin elinden kaçış durumunda. Cezaevi veya tutukevinden kaçış durumunda. Yakalama emrinde, kişinin açık eşkali, kimliği, yüklenen suç ve yakalandığında gönderileceği yer belirtilir.

Evet, tutukluluk süresi cezadan düşer. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 63. maddesine göre, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Örneğin, bir kişi 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra 5 yıl hapis cezası alırsa, toplamda 4 yılını cezaevinde çeker.

"Arama Zamanı" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Basshunter'ın albümü. Arama koruma tedbiri. Ayrıca, "Arama Zamanı" ifadesi, telefonla konuşurken gelen aramayı görme özelliğini de ifade edebilir.

Sanığa yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu ve 147. maddede belirtilen diğer hakların bildirilmesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 147. maddesinde yer alan ifade ve sorgu sırasında uyulması gereken usulleri ifade eder. Bu haklar şunlardır: Kimlik tespiti: Sanığın kimliği saptanır ve kimliğe ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırması gerektiği bildirilir. Suçun anlatılması: Sanığa yüklenen suç anlatılır. Avukat bulundurma hakkı: Sanığa müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği bildirilir. Susma hakkı: Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni bir hak olduğu söylenir. Yakınının bilgilendirilmesi: Yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhal bildirilir. Delil toplama talebi: Sanığa, şüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır. Kişisel durum hakkında bilgi: İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır. Tutanak tutulması: İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır.

Somut delil, fiziksel varlığı olan delillerdir. Bazı somut delil örnekleri: suç mahallinden alınan parmak izleri; video görüntüleri; hassas teraziler. Hukuk davalarında, soyut deliller (ifadeler, tanık beyanları gibi) ve somut delillerin birlikte kullanılması, duruşmanın gücünü artırır.

Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) uygulanan bazı kanunlar şunlardır: Türk Ceza Kanunu. Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu. İl İdaresi Kanunu. Bankalar Kanunu. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre, hükmün gerekçesinin açıklanması süresi beş yıldır. Ayrıca, CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrasına göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanabilmesi için sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya mahkemece kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmemesi gerekmektedir.

Veli Özer Özbek'in "CMK Pratik 17. Baskı" kitabının çıkış tarihi 2024 Eylül olarak belirtilmiştir. Kitabın adı "Seçkin Ceza Muhakemesi Hukuku 17. Baskı" olup, 02.03.2024 tarih ve 7499 sayılı Kanun dahil olmak üzere 16. baskıdan sonra gerçekleşen mevzuat değişikliklerini içermektedir.

Gözaltında tutulan kişiye tanınan bazı haklar şunlardır: Susma hakkı. Avukat ve müdafi bulundurma hakkı. Yakınlarına haber verme hakkı. Sağlık kontrolü hakkı. İşkence veya kötü muameleye karşı korunma hakkı. Tercüman isteme hakkı (yabancı uyruklu kişiler için). Bu haklar mutlak ve vazgeçilmezdir.

Soruşturmanın hızlandırılması için yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına aşağıdaki unsurları içeren bir dilekçe sunulabilir: Şikâyetçi Bilgileri: Adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi. Konu: Soruşturmanın hızlandırılması talebi. Açıklamalar: Olayın özeti ve şikayet konusu. Gecikmelerin mağduriyet yaratması. Delillerin zamanında toplanması gerekliliği. Soruşturmanın etkin yürütülmesi için yapılması gerekenler (tanıkların dinlenmesi, delillerin toplanması vb.). Hukuki Nedenler: Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili mevzuat. Sonuç ve Talep: Delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve sürecin hızla sonuçlandırılması talebi. Dilekçe, kişisel bilgilere ve olayın detaylarına göre düzenlenerek sunulmalıdır. Profesyonel hukuki danışmanlık alınması tavsiye edilir.