CezaMuhakemesi

CMK 142, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemini düzenleyen maddesidir. Özetle, bu madde şu koşulları belirler: - Süre: Tazminat talebi, kararın kesinleşmesinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay içinde ve her hâlde kararın kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde yapılmalıdır. - Yetkili Mahkeme: Tazminat istemi, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır. - Başvuru Belgeleri: Tazminat talebinde bulunan kişi, kimlik ve adres bilgilerini, zarara uğradığı işlemle ilgili detayları, zararın niteliğini ve miktarını dilekçesine eklemelidir. - Karar ve Ödeme: Mahkeme, gerekli araştırmaları yaparak tazminat miktarını belirler ve kararını duruşmalı olarak verir.

"Ret sec" ifadesi, belgelerde veya yasal süreçlerde geçen bir terim değildir. Ancak, "ret" kavramı iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Hâkim Reddi: Ceza muhakemesinde, hâkimin reddi istemi, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusu başlayıncaya kadar veya duruşmalı işlerde inceleme raporu ve Yargıtay'da görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından yazılmış olan rapor üyelere açıklanıncaya kadar yapılabilir. 2. Mirasın Reddi: Medeni hukukta, mirasçıların mirası reddetme süresi, mirasbırakanın ölümü veya mirasçının mirasçı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren üç aydır.

CMK Komisyonu, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gereğince zorunlu müdafi veya vekil görevlendirmelerine ilişkin çeşitli görevler üstlenir. Bu görevler arasında: 1. Görevlendirme Koordinasyonu: Baroların CMK kapsamında görev yapan birimlerinin hukuksal yardım uygulamalarının geliştirilmesi için koordinasyon sağlar. 2. Eğitim Programları: Müdafi ve vekil olarak görev yapacak avukatlar için eğitim programları düzenler ve meslek içi eğitim etkinlikleri yürütür. 3. Veri Tabanı Oluşturma: CMK hizmetlerine ilişkin veri tabanı oluşturmak için çalışır. 4. Yayın ve Etkinlikler: Seminer, konferans, toplantı gibi etkinlikler düzenler ve yayınlar yapar. 5. Raporlama: Yönetim Kuruluna çalışmalara ilişkin sistematik ve tematik raporlar sunar. 6. Sorun Tespiti ve Çözüm Önerileri: CMK uygulamalarındaki sorunları tespit eder ve çözüm önerileri geliştirir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) takipsizlik kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172. maddesinde düzenlenmiştir.

Geniş bağlantı konusu, ceza muhakemesi hukukunda, birden fazla dava arasında bağlantı görülmesi durumunda, bu davaların birlikte bakılması ve hükme bağlanması anlamına gelir.

7188 sayılı kanun, Ceza Muhakemesi Kanunu ve bazı kanunlarda önemli değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklerden bazıları şunlardır: 1. Soruşturma aşamasındaki tutukluluk sürelerine sınır getirilmesi: Soruşturma aşamasında tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesi alanına girmeyen suçlarda 6 ayı, ağır ceza mahkemesi alanına giren suçlarda ise 1 yılı geçemeyecektir. 2. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi: Uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar ile belirli suçlar hariç olmak üzere, üst sınırı 3 yıl veya az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesi imkanı getirilmiştir. 3. Seri muhakeme usulü: Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen bazı suçlarda ve ilgili diğer kanunlarda, avukatla temsil edilen şüphelinin cumhuriyet savcısıyla anlaşma yapması usulü getirilmiştir. 4. Basit yargılama usulü: Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilecektir. 5. Temyiz edilebilecek kararların kapsamının genişletilmesi: Belirli suçlar nedeniyle verilen hükümlere karşı bölge adliye mahkemeleri yerine Yargıtay'a temyiz başvurusu yapılabilecektir.

PVSK m.15'de yer alan "polis, yaptığı tahkikat esnasında ifadelerine müracaat lazımgelen kimseleri çağırır ve kendilerine lüzumu olan şeyleri sorar" ifadesi, kolluğun "tanık çağırma ve ifade alma" yetkisini düzenlemektedir.

CMK 309, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi anlamına gelir ve bu madde "kanun yararına bozma" kurumunu düzenler. Kanun yararına bozma, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş olan hâkim veya mahkeme kararlarına karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yoludur. Başvuru süreci şu şekildedir: 1. Adalet Bakanlığı, hukuka aykırılık tespit edilen kararları Cumhuriyet başsavcılıklarının bildirmesi üzerine öğrenir. 2. Bakanlık, kararı gerekçeleriyle birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletir. 3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu gerekçeleri aynen aktararak, karar veya hükmün kanun yararına bozulması talebini içeren yazıyı ilgili ceza dairesine sunar. 4. Ceza dairesi, ileri sürülen hukuka aykırılık nedenlerini yerinde görürse, söz konusu karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Seri yargılama ve basit yargılama usulleri, ceza muhakemesinde kullanılan iki farklı yargılama yöntemidir ve aralarındaki temel farklar şunlardır: 1. Seri Yargılama: Bu usul, Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma sonucunda yeterli delile ulaştığında uygulanır ve şüphelinin müdafii huzurunda bu usulü kabul etmesi şartıyla, savcının belirlediği ceza yarı oranında indirilerek mahkeme tarafından hüküm verilir. 2. Basit Yargılama: Bu usul, iki yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda ve adli para cezasını gerektiren durumlarda uygulanır. Özetle, seri yargılama daha hızlı ve etkili bir yargılama sağlarken, basit yargılama daha kısa sürede ve daha az delil ile yargılanmayı mümkün kılar.

"Hükümlü hakkında sirayet edip etmeyeceğinin bu yönde bir karar verilmesi talep olunur" ifadesi, hükümlünün lehine olan bir bozma kararının diğer sanıklara da uygulanması anlamına gelir. Bu talep, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 306. maddesi uyarınca, aynı mahkemede aynı kararla birden çok sanığın hükümlendirilmesi durumunda, bozma kararının tüm sanıkları etkileyip etkilemeyeceğinin belirlenmesi için yapılır.

CMK madde 307, Yargıtay'ın bozma kararı verdiğinde aşağıdaki hallerde uygulanır: 1. Sanığın Dinlenmesi: Bozma kararı sanığın aleyhine ise ve verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise, sanığın dinlenmesi zorunludur. 2. Duruşmanın Devamı: Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin adreslerine davetiye tebliğ edilememesi veya duruşmaya gelmemeleri durumunda, bozmaya karşı beyanları saptanmamış olsa bile duruşmaya devam edilerek dava yokluklarında bitirilebilir. 3. Temyiz Yolu: Yargıtay'ın bozma kararına uyulması halinde, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı sadece temyiz yoluna başvurulabilir.

Seri muhakeme usulü, aynı gün içinde tamamlanabilir.

Ev arama kararı, geçerlilik süresi açıkça yazılı olarak arama kararında belirtilir.

CMK'da (Ceza Muhakemesi Kanunu) yol gideri, kanun yollarına başvuru sonucunda giderleri kapsayan Madde 330 çerçevesinde hesaplanır. Buna göre: 1. Cumhuriyet savcısının başvurusu: Sanığın ödemek zorunda olduğu giderler Devlet Hazinesine yüklenir. 2. Kısmen kabul durumu: Kanun yoluna başvuranın istemi kısmen kabul edilirse, mahkeme giderleri uygun gördüğü şekilde taraflar arasında bölüştürür. 3. Eski hale getirme istemi: Bu istemden kaynaklanan giderler, hasım tarafının esassız karşı koymasından kaynaklanmışsa, istemi ileri sürene değil, karşı tarafa ödettirilir.

Yetersiz gerekçe ile karar verilmesi, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) açısından, kararın dayandığı kanıtların, iddia ve savunmaların, mahkemenin ulaştığı sonuçların ve değerlendirmelerin açıkça gerekçeye yansıtılmaması anlamına gelir. Bu durum, hukuka kesin aykırılık olarak değerlendirilir ve kararın bozulmasına yol açabilir.

Tefhim ve tebliğ tarihi hesaplamaları farklı yöntemlere göre yapılır: 1. Ceza Muhakemesinde Süreler: Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, süreler gün, hafta veya ay olarak belirlenmişse şu şekilde hesaplanır: - Gün: Süre, tebligatın yapıldığının ertesi günü işlemeye başlar. - Hafta: Takip eden hafta veya haftaların, sürenin işlemeye başladığı günün isim itibarıyla karşılığı olan günde sona erer. - Ay: İzleyen ay veya aylarda sayı itibarıyla karşılığı olan günde, sürenin son bulduğu ayda o sayıda gün yoksa, izleyen ayın son gününde sona erer. 2. E-Tebligat: Elektronik yolla yapılan tebligatlarda, belgenin muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılır.

Katılan avukatı ve müdafi aynı değildir. Müdafi, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı ifade eder. Katılan avukatı ise, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişiyi ceza muhakemesinde temsil eden avukattır.

Nezarethanede kalınabilecek süre, gözaltı süresine göre belirlenir. - Genel durum: Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, gözaltı süresi, yakalama anından itibaren yirmidört saati geçemez. - Toplu suçlar: Eğer suç toplu olarak işlenmişse, gözaltı süresi kırksekiz saate kadar uzatılabilir. Bu süreler aşıldığında, kişi hakim kararı olmaksızın hürriyetinden mahrum bırakılmış olur.

Tekleştirme işlemi, farklı alanlarda farklı anlamlar taşıyabilir. İşte bazı tekleştirme işlemleri: 1. Tapu Birleştirme (Tevhit) İşlemi: İki veya daha fazla taşınmazın tek bir parsel haline getirilmesi işlemidir. Bu işlem için gerekli adımlar şunlardır: - Başvuru: Tapu Kadastro Müdürlüğü'ne başvuru yapılır. - Belgelerin Sunulması: Belediye encümeni veya il idare kurulu kararı, birleştirme dosyası, tescil bildirimi ve kontrol raporu gibi belgeler sunulur. - Harç Ödemesi: Binde 11,38 oranında tapu tevhit harcı ödenir. 2. Excel'de Hücre Birleştirme: Excel'de birden fazla hücrenin tek bir hücrede birleştirilmesi için & (ampersand) operatörü veya METİNBİRLEŞTİR formülü kullanılır. 3. Teşhis ve Yüzleştirme İşlemleri: Ceza muhakemesinde şüpheli veya sanığın kimliğinin ve suçla bağlantısının belirlenmesi için yapılan işlemlerdir.

Beraat kararında gerekçe yazımı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 230. maddesine göre şu hususları içermelidir: 1. İddia ve savunma: Yargılama aşamasında ileri sürülen görüşler açıkça belirtilmelidir. 2. Delillerin tartışılması: Yargılama dosyasında yer alan deliller tartışılmalı ve hükme esas alınan ile reddedilen deliller açıkça ifade edilmelidir. 3. Hukuki nitelendirme: Suç oluşturduğu kabul edilen eylemin yasal unsurları ve nitelendirmesi yapılmalıdır. 4. Uygulamaların dayanakları: Sonuç bölümünde açıklanan uygulamaların dayanakları gösterilmelidir. Ayrıca, kararda tarih, hakim ve zabıt katibinin imzaları gibi zorunlu unsurlar da yer almalıdır.