CezaHukuku

TCK 217/A, "Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu"nu düzenler. TCK 78 maddesine dair bilgi bulunamamıştır. Mevzuat değişiklikleri ve yeni düzenlemelerin takibi için resmi kaynaklar ve hukuk bürolarının web siteleri ziyaret edilebilir.

Mala Zarar Verme mütalaası yazarken aşağıdaki unsurların dikkate alınması gerekmektedir: 1. Başlık ve Giriş: Mütalaanın başlığı "Mala Zarar Verme Mütalaası" olabilir. Giriş bölümünde, olayın özeti ve hukuki çerçeve hakkında bilgi verilmelidir. 2. Olayların Anlatımı: Olayın meydana geliş şekli, tarih ve yer bilgileri detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. 3. Hukuki Dayanaklar: Türk Ceza Kanunu'nun 151. maddesi gibi ilgili kanun maddelerine atıfta bulunulmalıdır. 4. Hukuki Değerlendirme: Failin kastı, olası kast veya taksirle hareket edip etmediği değerlendirilmelidir. 5. Sonuç ve Talep: Mütalaanın sonunda, şüphelinin cezalandırılması talebi açıkça belirtilmelidir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220/6. maddesi, "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" durumunda uygulanır. Bu fıkra, yalnızca silahlı örgütler hakkında uygulanır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 39, suçun işlenmesine yardım eden kişiler için uygulanır. Bu madde kapsamında, aşağıdaki suçlarda yardım etme durumu söz konusu olabilir: Teşvik etme. Yol gösterme. Araç sağlama. İcrayı kolaylaştırma. Yardım etme suçu, mala karşı işlenen suçlar, terör suçları ve organize suçlar gibi çeşitli suç türleriyle ilişkili olabilir.

Perry Mason karakteri gerçek bir hikayeye dayanmamaktadır, ancak yaratıcısı Erle Stanley Gardner, karakteri oluştururken Los Angeles'ta faaliyet gösteren ünlü bir ceza savunma avukatı olan Earl Rogers'tan ilham almıştır.

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) fikri içtima, "İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır" şeklinde tanımlanır. Fikri içtimanın şartları: Fiilin tek olması. Birden fazla suçun oluşması. Suçların her birinin kovuşturma şartlarının gerçekleşmesi ve başlı başına cezalandırılabilir olması. Fikri içtima, faile sadece en ağır cezalı olan suçtan ceza verilmesini sağlayarak, birden fazla ceza verilmesini önler ve sanık lehine bir düzenleme olarak kabul edilir.

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) gerçek içtima, 42. maddede düzenlenmiştir. Gerçek içtima, failin birden fazla bağımsız fiil işlemesi ve her fiilin ayrı bir suçu oluşturması halinde uygulanır. Örnek: Bir kişi, bir mağdura önce kasten yaralama, daha sonra da hırsızlık suçunu işlerse, her iki suçtan ayrı ayrı ceza alır.

"İmkansız savunmalar" ifadesi, hukuk bağlamında meşru savunma ile ilgili olabilir. Meşru savunma, kişinin kendisine veya başkasına yönelik ağır ve haksız bir saldırıyı, saldırı ile orantılı bir şekilde defetme zorunluluğudur. Meşru savunmanın imkansız olduğu durumlar: Saldırının başlamamış olması. Saldırının tereddütsüz şekilde bitmiş olması. Saldırının tehlike arz etmemesi. Ayrıca, saldırının haksız olmaması ve savunmanın saldırana karşı yapılmaması gibi durumlar da meşru savunmanın imkansız olduğu koşullar arasında yer alır.

Hukukta "leke" kelimesi, genellikle leke suçları bağlamında kullanılır. Leke suçları, bireylerin itibarını zedeleyen eylemler olarak tanımlanır ve üç ana kategoriye ayrılır: iftira, hakaret ve şantaj. İftira: Bir kişinin haksız yere suçlanması. Hakaret: Bir kişinin onur ve saygınlığına saldırıda bulunmak. Şantaj: Bir kişiye baskı yaparak çıkar sağlamak. Ayrıca, "lekeli hukuk" ifadesi, hukuk sisteminin şaibeli veya adaletsiz kararlarını tanımlamak için kullanılır. "Lehe" kelimesi ise, bir hukuki durumun veya davanın bir taraf için faydalı veya avantajlı olduğunu ifade eder.

Kardeşe yardım etme zorunluluğu, belirli koşullar altında ortaya çıkabilir. Dini açıdan: İslam'da, müminlerin kardeşlerine yardım etmesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuki açıdan: Türk Medeni Kanunu'nun 364. maddesine göre, kardeşin kardeşe destek olması için "hali refah" koşulu aranmaktadır. Ancak, genel olarak kardeşler arasında destek olma yükümlülüğü, belirli hukuki ve dini koşullar dışında, hukuk sistemlerinde kural olarak kabul edilmemiştir.

TCK 12 ve 13 arasındaki temel fark, TCK 12'nin bir yabancının Türkiye'nin zararına işlediği ve Türkiye'de bulunan bir suç için, TCK 13'ün ise vatandaş veya yabancı tarafından yabancı ülkede işlenen suçlar için Türk kanunlarının uygulanacağını belirlemesidir. TCK 12: - Suçun Niteliği: Türk kanunlarına göre en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suç. - Zarar Gören: Türkiye veya Türk vatandaşı veya tüzel kişisi. - Yargı Yetkisi: Adalet Bakanının istemi üzerine yargılama yapılır. TCK 13: - Suçun Yeri: Yabancı ülkede işlenen suçlar. - Kapsam: İkinci Kitap, Birinci Kısım ve Dördüncü Kısım altındaki belirli suçlar (örneğin, işkence, uyuşturucu ticareti, çevre kirliliği). - Yargı Yetkisi: Genel olarak Türk kanunları uygulanır, ancak Adalet Bakanının talebine bağlı olarak yargılama yapılabilir.

Meşruiyet, bir eylemin yasal ve kabul edilebilir olup olmadığını ifade eder. Meşru müdafaa ise, bir kişinin kendisine veya başkasına yönelik haksız bir saldırıyı, o anki durum ve imkanlarla, saldırı ile orantılı bir şekilde defetmek için işlediği fiillerdir. Meşru müdafaa şartları: Bir saldırı bulunmalıdır. Saldırı haksız olmalıdır. Saldırı ile savunma eşzamanlı olmalıdır. Savunma zorunlu olmalıdır. Savunma saldırana karşı yapılmalıdır. Savunma ile saldırı arasında orantı olmalıdır. Meşru müdafaa, ceza hukukunda bir hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilir ve bu şartları sağlayan kişiler ceza almazlar.

Hakaret suçu, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek şekilde sözlü veya yazılı eylemlerde bulunulması durumunda oluşur. Hakaret suçu iki şekilde işlenebilir: 1. Somut fiil veya olgu isnadı: Bir kişiye belli bir eylem veya olgu isnat ederek onun onur ve saygınlığını zedelemek. 2. Sövme: Küfür veya aşağılayıcı genel söz ve davranışlarla bir kişiyi değersizleştirmek, rencide etmek. Hakaret suçunun oluşması için: Eylemin kasıtlı olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Mağdurun bu durumu duymuş olması veya öğrenmiş olması gerekir. Üç veya daha fazla kişinin hakareti öğrenmesi durumunda, mağdurun gıyabında hakaret suçu oluşur. Hakaret suçu, mağdurun şikayeti üzerine başlatılan bir süreçle işlenir.

TCK Madde 141/2, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu maddeye göre, hırsızlık suçunun; elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle, doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle, tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak, büyük veya küçük baş hayvan hakkında, herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında işlenmesi durumunda, fail beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırdı.

Şikayeti geri çekmek suç değildir, çünkü şikayet hakkı, suçun mağduruna veya suçtan zarar gören kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup başkaları tarafından kullanılamaz ve mirasçılara geçmez. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nun 73. maddesine göre, şikayetten vazgeçme hakkının kararın kesinleşmesine kadar kullanılabileceği, ceza davası sonucunda verilen hüküm kesinleştikten sonra şikayetten vazgeçme başvurusunun ise herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, şikayetten vazgeçme beyanının geri alınması mümkün değildir.

Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi (TURK-CE-MER), ulusal ve uluslararası alanda ceza hukukuna ilişkin sorunları tespit etmek ve bu sorunlara çözüm yolları geliştirmek amacıyla kurulmuştur. Merkezin bazı faaliyetleri: Ceza hukuku ve bağlantılı alanlarda seminer, konferans gibi etkinlikler düzenlemek. Ceza hukuku ile ilgili yayınlar yapmak. İlgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak. Uzmanlaşma kursları ve seminerleri düzenlemek. Araştırma, inceleme ve proje çalışmaları yürütmek. Merkez, 18 Mayıs 2018 tarihinde, 7141 Sayılı Kanunun 183 Numaralı Ek Maddesi gereğince Gazi Üniversitesinden ayrılarak Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne devredilmiştir.

Haksız tahrikten yararlanan ceza yatar, ancak indirim uygulanır. Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesine göre, haksız tahrik altında suç işleyen kişiye verilecek ceza şu şekilde indirilir: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18-24 yıl arası hapis cezası verilir. Müebbet hapis cezası yerine 12-18 yıl arası hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. Haksız tahrik indirimi, failin kusurunu tamamen ortadan kaldırmaz, sadece cezai sorumluluğunu azaltır.

Konya'da aldatılma iddiasıyla ilgili birkaç farklı dava bulunmaktadır: Avukat Başak A.'nın dolandırıcılık davası: Konya'da yaşayan Soner S., avukatı Başak A.'nın kendisini 286 bin TL dolandırmaya çalıştığını iddia ederek suç duyurusunda bulunmuştur. Boşanma ve tazminat davası: Konya'da bir kadın, eşinin kendisini aldattığını öne sürerek üçüncü bir kişiye karşı manevi tazminat davası açmış, ancak bu dava Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Cinayet davası: Konya'da Neşet Güneş, dini nikahlı eşi Damla Dakım'ı aldattığını iddia ederek 47 bıçak darbesiyle öldürmüştür.

Savcılık tarafından soruşturma için ifadeye çağrılmak, kişinin bir suç şüphesi altında olduğunu gösterir. İfade vermeye çağrılan kişinin karşılaşabileceği durumlar: İfade verme: Kişi, ifade vermeye çağrıldığında bir avukat eşliğinde ifade vermesi önerilir. Zorla getirme kararı: Usulüne uygun şekilde ifadeye çağrıldığı halde gitmeyen kişi hakkında zorla getirme kararı verilir. Tutuklama veya adli kontrol: İfade sonrasında kişi, savcı tarafından tutuklama veya adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilebilir. İfade vermenin sicile işlemesi: Karakolda veya savcılıkta verilen ifade, kişinin adli veya arşiv siciline işlemez.

Arabulucu ve uzlaştırmacı arasındaki temel farklar şunlardır: Görevlendirme: Arabulucu, taraflar tarafından seçilir; uzlaştırmacı ise savcı tarafından görevlendirilir. Hukuki Yeterlilik: Arabulucu, en az 5 yıllık kıdeme sahip bir avukat olmalıdır. Uygulama Alanı: Arabuluculuk, özel hukuk uyuşmazlıklarında; uzlaştırma ise ceza hukuku alanına giren uyuşmazlıklarda uygulanır. Odak Noktası: Arabulucu, taraf kişilerin menfaatleri arasındaki dengeyi kurmaya çalışır. Her iki meslek de alternatif çözüm yöntemleri olup, tarafsız ve bağımsız üçüncü bir kişinin yardımını içerir.