CezaHukuku

7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 2 Mart 2024 tarihinde kabul edilmiş ve 12 Mart 2024 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla yapılan bazı değişiklikler şunlardır: İcra ve İflas Kanunu'nda itiraz, istinaf ve temyiz başvuru süreleri yeniden düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu'nda adli para cezalarında artış yapılmıştır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına ilişkin kanun yolları yeniden düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda temyiz yoluna başvurmanın satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı hükmü getirilmiştir. Bu kanun, 1 Haziran 2024 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar için geçerlidir; bu tarihten önce verilen kararlar için önceki hükümler uygulanmaya devam edilecektir.

Hayır, şüphe suçluluğu ispat etmez; aksine, ceza hukukunda "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi geçerlidir. Bu ilke, masumiyet karinesini tamamlayarak yargılamada şüphenin varlığının sanık lehine yorumlanması gerektiğini ortaya koyar.

Ceza hukukunda somut delil şartı, şüpheli veya sanığın suç işlediğine yönelik kuvvetli suç şüphesini gösteren, elde edilen somut bulguların varlığını ifade eder. Bu şart, özellikle tutuklama gibi koruma tedbirlerinin uygulanması için gereklidir. Ayrıca, ceza muhakemesinde her türlü delilin kullanılabilmesi, bu delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olmasına bağlıdır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 245. madde, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu düzenler. Bu maddeye göre: Başkasına ait kartların izinsiz kullanımı: Kart sahibinin rızası olmaksızın, başkasına ait bir banka veya kredi kartını ele geçiren veya elinde bulunduran kişi, kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Sahte kart üretimi: Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası alır. Sahte kart kullanımı: Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, 4 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası alır. TCK 246. madde hakkında bilgi bulunamadı.

Kamu davasında zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre geçmesi durumunda devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi ve ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre kamu davasında zamanaşımı süreleri: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl; Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 25 yıl; 20 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl; 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl; 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl. Zamanaşımı süresinin başlangıcı: Tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği gün; Teşebbüs hâlinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı gün; Kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği gün; Zincirleme suçlarda son suçun işlendiği gün; Çocuklara karşı işlenen suçlarda çocuğun 18 yaşını bitirdiği gün. Zamanaşımını durduran ve kesen durumlar da mevcuttur.

Damla Hukuk Bürosu, genellikle İcra ve İflas Hukuku alanında faaliyet göstermektedir. Büronun baktığı diğer dava türleri arasında şunlar yer almaktadır: Ticaret Hukuku: Ticari sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar, ticari alacak tahsili, şirketler hukuku. Bankacılık Hukuku: Banka avukatlığı ve finans hukuku ile ilgili konular. Borçlar Hukuku: Genel borçlar hukuku konuları. Ceza Hukuku: Suçlamalar ve ilgili davalar. Medeni Hukuk: Boşanma, velayet, nafaka ve miras gibi konular. Her hukuk bürosunun uzmanlık alanları farklı olabilir, bu nedenle detaylı bilgi için büroyla iletişime geçilmesi önerilir.

Evet, haksız tahrikin uygulanmaması bozma sebebidir. Yargıtay kararlarında, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenemediği durumlarda, sanığın hafif haksız tahrik altında fiilini gerçekleştirdiği kabul edilerek, haksız tahrik indiriminin asgari oranda uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Haksız tahrikin uygulanmaması, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesine aykırılık teşkil eder ve bu durum, ceza indirimi gerektiren bir hata olarak değerlendirilir.

Evet, Türk Ceza Kanunu'nun 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (hürriyeti tahdit) suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekir: Suçun tamamlanmış olması. Failin, mağduru soruşturmaya başlanmadan önce serbest bırakması. Failin, mağdurun şahsına bir zarar vermemiş olması. Failin, mağduru kendiliğinden serbest bırakması. Failin, mağduru güvenli bir yerde serbest bırakmış olması.

Saik ve kast arasındaki temel fark, suçun işlenmesindeki motivasyon ve iradedir: Kast, suçu işleme iradesi ve suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Saik ise kişiyi somut suçu işlemeye sevk eden neden, çıkar veya his olup, kasttan önce gelir ve onu hazırlayan düşünce yapısıdır. Özetle: - Kast, eylemin bilinçli ve isteyerek yapılmasını ifade eder. - Saik, kişiyi suça iten motivasyon veya amaçtır.

Anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanmaya dönüşmesi durumunda süreç şu şekilde ilerler: Davanın Seyri ve Süresi. Delil ve İspat Yükü. Protokolün Geçerliliği. Masraflar ve Ücretler. İstinaf ve Temyiz Aşaması. Bu süreçte taraflar, iddia ve savunmalarını sunma, delil sunma ve tanık dinletme haklarına sahiptir.

Müştekinin hakları, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında farklılık gösterir: Soruşturma aşamasında müştekinin hakları: Delillerin toplanmasını isteme; Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme; Avukatı bulunmaması halinde, belirli suçlarda baro tarafından avukat görevlendirilmesini isteme; Soruşturma belgelerini ve el konulan eşyaları inceleme; Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz etme. Kovuşturma aşamasında müştekinin hakları: Duruşmadan haberdar edilme; Kamu davasına katılma; Tutanak ve belgelerden örnek isteme; Tanıkların dinlenmesini talep etme; Davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma. Müşteki, ayrıca tazminat talep etme hakkına da sahiptir; suç nedeniyle maddi veya manevi zarar görmüşse, ceza davasından bağımsız olarak hukuk mahkemelerinde dava açabilir.

Müştekinin hakları, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında farklılık gösterir: Soruşturma aşamasında müştekinin hakları: Delillerin toplanmasını isteme; Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme; Avukatı bulunmaması halinde, belirli suçlarda baro tarafından avukat görevlendirilmesini isteme; Soruşturma belgelerini ve el konulan eşyaları inceleme; Cumhuriyet savcısının kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz etme. Kovuşturma aşamasında müştekinin hakları: Duruşmadan haberdar edilme; Kamu davasına katılma; Tutanak ve belgelerden örnek isteme; Tanıkların dinlenmesini talep etme; Davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma. Müşteki, ayrıca tazminat talep etme hakkına da sahiptir; suç nedeniyle maddi veya manevi zarar görmüşse, ceza davasından bağımsız olarak hukuk mahkemelerinde dava açabilir.

Ceza hukukunda tevilli ikrar (kaçamaklı ikrar) örnekleri şunlardır: Sanığın bir fiilin sadece bir kısmını kabul etmesi. Sanığın fiilin kendisini kabul etmesine rağmen, fiilin gerçekleşme şekli, nedeni veya sorumluluk konusunda başka bir açıklama yapması. Yargıtay, tevilli ikrarın diğer delillerle birlikte değerlendirilebileceğini belirtmiştir.

TCK 81/1-a-b-c-d-e-f-g-h-ı-j-k-l-m-n-o-p-q-r-s-t-u-v-w-x-y-z ifadeleri, Türk Ceza Kanunu'nun 81. maddesinin 1. fıkrasına ait olabilecek harf kombinasyonlarıdır. Ancak, bu ifadelerin ne anlama geldiğine dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır. TCK 81. madde, kasten öldürme suçunu düzenler ve bu suçu işleyen kişiye müebbet hapis cezası öngörür. Daha fazla bilgi için ilgili kanun maddesinin tam metnine veya yasal kaynaklara başvurulması önerilir.

Bazı avukatlık branşları: Boşanma avukatı. Ceza avukatı. Sigorta avukatı. Bilişim avukatı. Tazminat avukatı. Miras avukatı. İşçi-işveren avukatı. Şirket ve ticaret avukatı. Arabulucu avukat. Kamu avukatı.

Özel avukatlar, uzmanlık alanlarına göre çeşitli davalara bakabilir: Ceza hukuku: Cinayet, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti gibi suçlara ilişkin davalar. Aile hukuku: Boşanma, velayet, mal paylaşımı, nafaka davaları. İş hukuku: İşçi-işveren ilişkilerinden doğan tazminat, işe iade, fazla mesai gibi uyuşmazlıklar. Ticaret hukuku: Şirket kuruluşu, sözleşmeler, icra takipleri, iflas süreçleri. İcra ve iflas hukuku: Alacakların tahsili, haciz, iflas, konkordato işlemleri. Gayrimenkul hukuku: Kat irtifakı, tapu iptali ve tescil, kira hukuku davaları. Miras hukuku: Veraset, miras paylaşımı, tenkis davası. Bilişim hukuku: Siber suçlar, kişisel verilerin korunması, internet içerikleriyle ilgili davalar. Avukatlar, her davaya bakabilir ancak uygulamada genellikle ağırlıklı olarak çalıştıkları alanda hizmet verirler.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 86. ve 87. maddeleri, kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarını düzenler. TCK 86. madde, kasten yaralama suçunu şu şekilde tanımlar: Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. TCK 87. madde, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu şu şekilde düzenler: Kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında zorluğa, organ kaybına, kalıcı hasara veya ölümüne neden olursa, 3 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Ayrıca, 86. maddenin 3. fıkrasında, suçun belirli kişilere (üstsoy, altsoy, eş, kardeş, kamu görevlisi vb.) karşı silahla veya canavarca hisle işlenmesi durumunda cezanın artırılması öngörülmüştür.

Üç kişilik suç örgütüne "suç üçlüsü" veya "suç hücresi" denebilir. Türk Ceza Kanunu'na göre, bir örgütün suç örgütü olarak kabul edilebilmesi için en az üç kişinin suç işlemek amacıyla bir araya gelmesi gerekmektedir. Örgütün silahlı olması veya hangi suçları işlemek amacıyla kurulduğuna göre farklı terimler de kullanılabilir.

Zimmetin ne zaman düzeleceği, zimmetin düşme koşullarına ve ilgili mevzuata bağlıdır. Malın eskimesi veya kullanılamaz hale gelmesi. Belirli bir süre sonunda otomatik düşüş. Zimmetin düzeltilmesi için, zimmetine kayıtlı bir malın eskidiğini veya kullanılamaz hale geldiğini fark edildiğinde, ilgili birime (genellikle idari işler veya muhasebe departmanı) başvuru yapılmalıdır.

Zimmet soruşturmasında kaç yıl geriye gidilebileceği, suçun işlendiği tarihe ve zamanaşımı süresine bağlıdır. Zimmet suçunda dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Örnek: 2023 yılında işlenen bir zimmet suçu için zamanaşımı süresi, 2038 yılına kadar devam eder. Not: Ceza zamanaşımı ise 20 yıldır.