CezaHukuku

TCK 43. madde, Türk Ceza Kanunu'nda zincirleme suç hükümlerini düzenler. Zincirleme suç, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda, kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçları hariç olmak üzere tek bir ceza verilmesini ifade eder. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için üç unsurun bir arada bulunması gerekir: 1. Aynı suçun birden fazla işlenmesi. 2. Suçların işlenme zamanının farklı olması. 3. Suçların, bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlenmesi. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında zincirleme suç hükümleri uygulanmaz.

Rücu, bir kişinin, hukuken diğerinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı onun haklarını ve sorumluluklarını devralması durumudur. Rücu kelimesi, Türk Dil Kurumu sözlüğünde "geri dönme" veya "sözünü geri alma, cayma" anlamlarına gelir. Rücu hakkı, en çok sigorta şirketleri, kefalet ve borç-alacak ilişkilerinde karşımıza çıkar. Sigorta alanında rücu: Sigorta şirketi, sigortalıya tazminat ödedikten sonra, bu tazminata neden olan üçüncü kişilerden ödeme talep edebilir. Kefalet sözleşmelerinde rücu: Kefil, borçlunun borcunu ödedikten sonra, asıl borçludan bu miktarı geri isteyebilir. İşverenin sorumluluğu: İşveren, çalışanlarının hatalarından kaynaklanan zararları karşıladıktan sonra, bu bedeli çalışanından talep edebilir. Hukuki zorunluluklar: Kanunlarda öngörülen bazı durumlarda, bir kamu kurumu tarafından yapılan tazminat ödemesi, asıl sorumlu kişiden geri istenebilir.

TCK madde 169 ve 168 birlikte uygulanabilir, ancak belirli koşullara bağlıdır. TCK madde 168, malvarlığına yönelik bazı suçlar için etkin pişmanlık hükmünü düzenler. Birlikte uygulama için, suçun tamamlanmış olması ve madde 168'de belirtilen koşulların sağlanması gereklidir. Özetle, madde 169 ve 168 birlikte uygulanabilir, ancak her iki maddenin de koşullarının aynı anda sağlanması gereklidir.

CMK 141-1-j maddesi kapsamında tazminat davası açmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Yetkili ve görevli mahkemeye başvuru: Tazminat davaları, mağdurun ikamet ettiği bölgeye bağlı olarak ağır ceza mahkemelerinde açılır. 2. Gerekçeli dilekçe hazırlanması: Dilekçede tutuklamanın hukuka aykırılık teşkil ettiği, yaşanan mağduriyetler ve istenilen tazminat açıkça belirtilmelidir. 3. Belgelerin sunulması: Maddi ve manevi zararları ispat eden belgelerin mahkemeye sunulması gereklidir. 4. Dava açma süresi: Kararın kesinleşmesini takiben 3 ay içinde ve her halükarda kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır. Örnek belgeler: Haksız tutuklamayı gösteren mahkeme kararı; Maddi ve manevi zararları destekleyen belgeler; Başvuru dilekçesi ve varsa tanık beyanı. Tazminat miktarı, yaşanan zarar, tutukluluk süresi ve sosyal etkiler dikkate alınarak mahkeme tarafından belirlenir. Uzman bir avukattan destek almak, sürecin sorunsuz ilerlemesi açısından faydalı olabilir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 129, hakaret suçunun belirli durumlarda ceza indirimi veya tamamen kaldırılması ile ilgili hükümleri içerir. Madde 129'da düzenlenen durumlar: Haksız fiil nedeniyle hakaret: Hakaret, haksız bir fiile tepki olarak yapılmışsa, ceza üçte birine kadar indirilebilir veya tamamen kaldırılabilir. Kasten yaralama suçuna tepki olarak hakaret: Kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenen hakaret suçu için ceza verilmez. Karşılıklı hakaret: Hakaretlerin karşılıklı olması durumunda, olayın mahiyetine göre her iki taraf veya sadece biri için ceza indirimi yapılabilir veya ceza tamamen kaldırılabilir.

46'lık teber saz ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hukuk: "46'lık" ifadesi, Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesinde yer alan, akıl sağlığı yerinde olmayanların cezai ehliyetlerinin bulunmadığını belirten bir nitelemedir. 2. Oyun: "Teber saz", Mount & Blade II: Bannerlord oyununda bulunan bir silah türüdür.

TCK madde 266 ve 267 şu suçları düzenler: TCK madde 266: Bu madde hakkında bilgi bulunamadı. TCK madde 267: İftira suçunu tanımlar. İftira suçu, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, kişinin işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını veya idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi olarak tanımlanır. Bu suçun cezası, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır.

CMK kapsamında vekalet ücreti, 21.09.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenir. Bazı düzenlemeler: Kamu davasına katılma durumunda: Mahkumiyete veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinde, vekil ile temsil edilen katılan lehine belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir. Beraat durumunda: Vekil veya müdafi ile temsil edilen sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir. Para cezası davaları: Ceza hükmü taşıyan özel kanun, tüzük ve kararnamelere göre yalnız para cezasına hükmolunan davalarda, belirlenecek avukatlık ücreti hükmolunan para cezası tutarını geçemez. Genel kurallar: Avukatlık ücreti, Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesine göre tarifenin altında belirlenemez. Ücret, avukatın emeği ve benzeri hususlar dikkate alınarak, tarifede öngörülen miktardan az ve üç katından fazla olamaz. Yargılama giderlerinin miktarı ve kime yükletileceği, hakim veya mahkeme başkanı tarafından belirlenir.

Hikr 216 ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli içeriklere işaret edebilir. Örneğin, Türk Ceza Kanunu Madde 216, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçlarını düzenler. Bunun yanı sıra, "Hikr 216" ifadesi yetişkinlere yönelik içerik barındıran videoların başlıklarında da kullanılmaktadır. Bu nedenle, "Hikr 216" ifadesinin tam olarak ne anlattığını belirlemek için bağlamın dikkate alınması gereklidir.

Kadın cinayeti soruşturmasında gizlilik kararı, soruşturma dosyalarının içeriğinin avukatların, katledilen kadınların ailelerinin ve kamuoyunun erişimine kapatılması anlamına gelir. Gizlilik kararının amaçları: Etkin soruşturma yürütme: Kararın, soruşturmanın etkili bir şekilde yürütülmesini sağlamak için alındığı iddia edilir. Failin korunması: Gizlilik kararının faili korumak amacıyla alındığı ihtimali de bulunmaktadır. Toplumsal tepkinin azaltılması: Gizlilik kararlarının, var olan toplumsal tepkiyi sönümlemek amacıyla alındığı da öne sürülmektedir. Gizlilik kararına itiraz edilebilir.

TCK'nın 165 ve 168. maddeleri birlikte uygulanabilir, ancak belirli koşullar altında. TCK 165, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu düzenlerken, TCK 168 etkin pişmanlık hükümlerini içerir. Birlikte uygulanabilme durumu: Suçun niteliği: TCK 165'te düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu, TCK 168'de düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerine tabi bir suç ise, her iki madde de birlikte uygulanabilir. Zamanlama: Etkin pişmanlık, suçun tamamlanmasından sonra ancak hakkında kovuşturma başlamadan önce uygulanabilir. Eğer bu koşullar sağlanıyorsa, her iki madde de aynı anda değerlendirilebilir. Birlikte uygulanamama durumu: Kanunilik ilkesi: Etkin pişmanlık, kanunda açıkça düzenlenen suçlar için geçerlidir. Bu nedenle, TCK 165 ve 168. maddelerin birlikte uygulanabilirliği, suçun niteliğine ve zamanlamasına bağlıdır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 53, kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, kişinin belli haklardan yoksun bırakılmasını düzenler. Yoksun bırakılacak haklar şunlardır: Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesi; Seçme ve seçilme ehliyeti; Velayet hakkı, vesayet veya kayyımlığa ait hizmetlerde bulunma; Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olma; Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etme. Bu yoksunluklar, hapis cezasının infazı tamamlanana kadar devam eder. Ayrıca, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçlardan mahkumiyet halinde, ilgili meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına veya sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir.

İnfaz kanunu, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul ve esasları düzenleyen kanundur. Türkiye'de bu kanun, 5275 sayılı "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun" olarak bilinir. Bu kanunun amacı, hükümlülerin ırk, dil, din gibi özelliklerine bakılmaksızın eşit bir şekilde muamele görmesini sağlamak ve ceza infaz kurumlarında güvenlik, düzen ve disiplini korumaktır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 43. maddesi, kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında uygulanmaz. Bu suçların dışında, mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.

Uçar Hukuk, geniş bir dava yelpazesine bakmaktadır. Başlıca çalışma alanları şunlardır: Ticaret Hukuku: Şirket kuruluşları, birleşme ve devralmalar, ticari sözleşmeler. İdare Hukuku: İdari işlemler, kamulaştırma davaları, para cezası ve ruhsat iptali davaları. Gayrimenkul Hukuku: Kira sözleşmeleri, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri, imar hukuku. Ceza Hukuku: Suçlar, cezalar ve suçluların yargılanması. Aile Hukuku: Boşanma, nafaka, velayet, miras. İcra ve İflas Hukuku: Borçluların iflas süreçleri ve borç tahsili. Fikri Mülkiyet Hukuku: Marka, patent, telif hakkı. Enerji Hukuku: Enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlere hukuki danışmanlık. Proje Finansmanı: Finansman sözleşmeleri ve dokümantasyon. Kişisel Verilerin Korunması Hukuku: Kişisel veri envanterleri ve politika oluşturulması. Uçar Hukuk, bu alanlarda hem hukuki danışmanlık hem de dava takibi hizmeti sunmaktadır.

Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin bazı sonuçları: Suç ve cezaların belirli olması. Kıyas yasağı. Ceza kanunlarının geçmişe yürümemesi. Yasama organının yetkisi. Failin lehine durum.

Sönmez Avukatlık Bürosu, yerli ve yabancı şirketlere, kurumlara ve bireylere hukukun birçok alanında hukuki hizmet sunmaktadır. Büronun çalışma alanlarından bazıları şunlardır: Miras hukuku. Sigorta hukuku. SGK ve Türk emeklilik hukuku. Gayrimenkul hukuku. Taşıma hukuku. Aile hukuku. İcra ve iflas hukuku. Büronun iletişim bilgileri şu şekildedir: Adres. Telefon. E-posta.

TCK 86/1/3. fıkra, Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesinin 1. fıkrasının 3. bendini ifade eder ve kasten yaralama suçunun nitelikli hallerini düzenler. TCK 86/1/3. fıkra şu şekildedir: > "Kasten yaralama suçunun; a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, e) Silahla, İşlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır".

TCK madde 220/4, "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma" başlıklı maddenin dördüncü fıkrasını ifade eder. Bu fıkra şu şekildedir: > "Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur". Bu maddeye göre, örgütün faaliyeti kapsamında herhangi bir suç işlenmesi durumunda, hem TCK madde 220 kapsamında tanımlanan suçtan hem de işlenen asıl suçtan ayrı ayrı ceza verilir.

Ceza hukuku, iki ana bölüme ayrılır: 1. Maddi Ceza Hukuku: Suçların tanımlanması, suçun unsurları, cezalar ve bu cezaların uygulanmasına dair esasları kapsar. Genel Hükümler: Suçun unsurları, ceza sorumluluğu, teşebbüs, iştirak gibi konuları içerir. Özel Hükümler: Hırsızlık, dolandırıcılık, adam öldürme gibi belirli suç tiplerini ve bu suçlara uygulanacak cezaları düzenler. 2. Şekli Ceza Hukuku (Ceza Muhakemesi Hukuku): Bir suç işlendiğinde devletin soruşturma ve kovuşturma sürecinde nasıl hareket edeceğini düzenler. 3. İnfaz Hukuku: Verilen cezaların nasıl infaz edileceği, cezaevi koşulları, denetimli serbestlik, tahliye gibi hususları kapsar.