Canlılar

Cansız varlıkların özellikleri: Doğmazlar ve büyümezler. Kendiliğinden hareket edemezler. Solunum yapamazlar. Üreyemezler. Örnekler: Taşlar, su, hava, toprak, masa, sandalye.

Mariana Çukuru'nun içinde şunlar bulunmaktadır: Denizaltı volkanları. Canlılar. Atık maddeler. Ayrıca, çukurun en derin bölgelerinde yaşayan canlıların, tam karanlıkta ve aşırı basınç altında hayatta kaldıkları bilinmektedir.

Pelipper, küçük Pokémonları ve yumurtaları devasa boğaz kesesinin içinde taşıyan uçan bir taşıyıcıdır. Ayrıca, Drizzle yeteneği sayesinde savaş alanına girdiğinde yağmur başlatabilir ve bu özellik, yağmurdan yararlanan Pokémonlarla birlikte kullanıldığında taktiksel bir avantaj sağlar. Pelipper'ın bazı diğer özellikleri: Yuva yapımı: Denize bakan dik yamaçlara yuva kurar. Beslenme: Dalga tepelerini tarayarak yiyecek arar ve büyük gagasıyla deniz suyundan yiyecek toplar. Cinsiyet: %50 erkek, %50 dişi oranı.

Oksijen alıp karbondioksit verme (solunum), çoğu canlıda görülür. Solunum yapan canlılara bazı örnekler: insanlar; hayvanlar; bakteriler; mantarlar; bitkiler. Küçük ve basit hayvanlarda solunum organları yoktur, bu nedenle gaz alışverişi deri yoluyla yapılır.

İlk canlının nasıl oluştuğuna dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu konuda çeşitli teoriler bulunmaktadır: Primordial Çorba Teorisi. Panspermia Teorisi. Hidrotermal Bacalar Teorisi. Ayrıca, 1953 yılında Stanley Miller'in deneyi, organik bileşiklerin inorganik bileşiklerden oluşabileceğini ortaya koymuştur. Bu teoriler, yaşamın başlangıcını açıklamaya çalışsa da, ilk canlının tam olarak nasıl oluştuğuna dair kesin bir bilgi sunmamaktadır.

Biston betularia'da (biberli güve) doğal seçilim, Sanayi Devrimi sırasında İngiltere'deki hava kirliliği nedeniyle ağaçların kabuklarının kararmasıyla ortaya çıkmıştır. Doğal seçilim süreci: 1. Genetik çeşitlilik: Tırtıllar, dalın rengini derileriyle algılayarak kendilerini avcılara karşı korumak için renklerini buna uygun olarak değiştirebilir. 2. Çevresel baskılar: Kararmış ağaçlar üzerinde koyu renkli güveler (carbonaria) daha az fark edilerek avcılardan kaçabildi. 3. Seçici üreme: Koyu renkli güveler daha fazla hayatta kaldı ve üredi, bu da genlerinin sonraki nesillere aktarılmasını sağladı. 4. Adaptasyon: Zamanla, avantajlı genetik özellikler popülasyon içinde baskın hale geldi ve güveler çevresel koşullara daha iyi uyum sağladı. Bu olay, "endüstriyel melanizm" olarak adlandırılır ve türlerin kirleticilere tepki olarak genetik temelli kararmalarını ifade eder.

Adaptasyonun üç temel ilkesi şunlardır: 1. Çevresel değişiklikler. 2. Genetik değişiklikler. 3. Uygunluk ve üreme. Adaptasyon, organizmaların hayatta kalabilmesi ve üreme başarısını artırabilmesi için evrimsel bir süreç sonucunda ortaya çıkar.

Knidliler (Cnidaria), denizanaları, mercanlar, deniz şakayıkları ve hidralar gibi büyük çoğunluğu denizlerde yaşayan (tatlı sularda yaşayan birkaç türü vardır) çok hücreli dokulara sahip hayvanlarda bulunur. Knidositler ise, knidlilerin dokunaçlarında bulunan ve avlarını yakalamak veya kendilerini savunmak için kullanılan özel zehirli hücrelerdir. Dolayısıyla, knidliler ve knidositler sadece knidliler (Cnidaria) şubesine ait canlılarda bulunur.

Hayır, insan eti yiyen bir hayvan yoktur. Yamyamlık, insanın kendi türünü yemesi anlamına gelir ve bu eylem hayvanlarda gözlemlenmez. İnsan eti tüketimi, tarihsel olarak bazı kabilelerde ritüel amaçlarla veya bazı seri katiller tarafından gerçekleştirilmiştir.

Tek hücreli canlılar, genellikle ikiye bölünerek çoğalır. Çok hücreli canlılar, tek hücrelilerden kolonileşme yoluyla oluşur. Kolonileşme süreci: 1. Birkaç hücre bir araya gelir ve koloni oluşturur. 2. Hücreler arasında iş bölümü ve özelleşme başlar. 3. Koloni, daha büyük bir canlı gibi davranmaya başlar. Örnekler: Pandorina: Az sayıda hücreden oluşur ve hücreler arasında iş bölümü yoktur. Volvox: 8000 ila 40 000 hücreden oluşur ve hücreler arasında özelleşme ve iş bölümü bulunur.

Hücrede sindirim iki farklı şekilde gerçekleşir: 1. Hücre içi sindirim: Endositoz ile hücreye alınan besinler, sitoplazmada besin kofulu içerisinde lizozom tarafından sindirilir. 2. Hücre dışı sindirim: Hücre dışına gönderilen enzimlerle besin, hücre dışında sindirilir. İnsanlarda sindirim, sindirim kanalı ve bu kanala salgılarını bırakan yardımcı organlar aracılığıyla gerçekleşir.

Evet, mavi akrep Türkiye'de bulunmaktadır. Ankara'nın Ayaş ilçesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan izin alarak mavi akrep yetiştiriciliği yapan 18 yaşındaki Zilan Özdemir, Türkiye'de mavi akreplerin bulunduğunu belirtmiştir. Mavi akrep, Mezopotamya'da yaygın olan kara akrebin ultraviyole ışık altında mavi renkte parlaması nedeniyle bu ismi almıştır.

Hayır, ölü suyun içinde canlı kalmaz. Ölü su, hareket etmeden bir kapta bir süre beklemiş ve yoğunlaşarak şifa özelliği kalmamış sudur. Bazı yöntemlerle (örneğin, ametist veya pembe kuvars gibi dağ taşları kullanmak, suyu dondurmak veya tuz eklemek) ölü su yeniden canlandırılabilir.

Bakteriler, en hızlı çoğalan canlılar arasında yer alır. Diğer hızlı çoğalan canlılar arasında tavşanlar ve fareler de bulunur.

Hücre, canlıların canlılık olaylarının gerçekleştiği en küçük yapı birimidir.

Plasenta, yalnızca memelilerde bulunur. Plasentanın bulunmadığı canlılara örnek olarak sürüngenler ve kertenkeleler verilebilir.

Biyokütle ve üreme hızının azalmasının bazı nedenleri: Vücut büyüklüğünün artması. Enerji kaybı. Kaynakların sınırlı olması. Toksik metabolik ürünlerin oluşması, substratın tükenmesi ve O2 temininin zorlaşması.

Su altında nefes alabilen insanlar yoktur, çünkü insanlar karada yaşayan memelilerdir ve oksijeni havadan alacak şekilde evrimleşmişlerdir. Ancak, su altında nefes almayı sağlayan bazı ekipmanlar mevcuttur: Şnorkel: Yüzeyde yüzerken nefes almayı sağlar. Dalış tüpleri: Su altında uzun süre kalmayı mümkün kılar. Rebreather: Nefes alırken kullanılan havayı geri dönüştüren bir sistemdir. Ayrıca, Amphibio gibi, suda yaşayan ve nefes alan canlılardan ilham alınarak tasarlanmış giysiler de geliştirilmektedir.

Amonyak (NH3) dışarı atan canlılardan bazıları şunlardır: Paramesyum, hidra ve planarya gibi omurgasız hayvanlar. Balık ve kurbağa larvası gibi omurgalılar. Tatlı su balıkları. Amonyak, suda yaşayan canlılarda fazla enerji kullanmadan kolayca suya verilir.

Mariana Çukuru'nda yaşamın olmamasının bazı nedenleri: Aşırı basınç: Çukurun dibindeki basınç, yeryüzündeki basınca göre yaklaşık 1000 kat daha fazladır. Karanlık ortam: Çukur, son derece karanlıktır. Sınırlı besin kaynağı: Karadan oldukça uzakta olduğu için besin kaynakları azdır. Ancak, yapılan son yıllarda yapılan çalışmalarda, Mariana Çukuru’nun zorlu koşullarında çeşitli yaşamlar keşfedilmiştir. Mariana Çukuru’nda canlıların varlığı konusundaki tartışmalar devam etmektedir.