Böbrekler

Renal ve renal olmayan terimleri, böbreklerle ilgili ve böbreklerle ilgili olmayan anlamlarına gelir. - Renal: Bu terim, tıpta ve fizyolojide böbreklerle ilişkili durumları ifade etmek için kullanılır. - Renal olmayan: Böbreklerle ilgisi olmayan durumları belirtir.

ADH (Anti Diüretik Hormon), böbrekleri etkileyen ve vücuttaki su miktarını dengeleyerek iç organların ve kanın fonksiyonlarını tam anlamıyla yapabilmesini sağlayan bir hormondur. Görevleri arasında: - Kan basıncının düzenlenmesi; - Vücut iç sıcaklığının korunması; - Böbreklerde uygun idrar akışının sağlanması yer alır. ADH, ön beyinde sentezlenir ve hipofiz bezinde yer alan küçük keseciklere iletilir.

Vücutta en çok toksin karaciğer ve böbreklerde birikir.

Kadınlarda idrar yolu, aşağıdaki şekilde çalışır: 1. İdrarın Üretimi: Böbrekler, kanı süzerek idrarı üretir. 2. Depolama: Üreterler aracılığıyla idrar, idrar torbasına (mesane) taşınır ve burada depolanır. 3. Kontrol: İdrar torbasının duvarları esnektir ve dolduğunda sinir reseptörleri uyarılır, beyne sinyaller gönderilir. 4. İstek: Kişi, belirli bir doluluk seviyesine ulaştığında idrar yapma isteği duyar. 5. Atım: Detrusor kası kasılırken, üretra açılır ve idrar dışarı atılır.

Bir insan, vücudundaki atık maddelerin uzaklaştırılması ve kanının temizlenmesi için süzülür. Bu süreç, böbreklerde gerçekleşir ve şu işlevleri yerine getirir: - Kanın ph'ının sabit tutulması. - Toksit maddelerin vücuttan uzaklaştırılması. - Kanın su-tuz dengesinin korunması. - Osmotik dengenin korunması.

Artıkların vücuttan atılması boşaltım sistemi tarafından gerçekleştirilir. Boşaltım sistemini oluşturan ana organlar: böbrekler, üreterler, idrar kesesi ve üretradır.

Kolanın en büyük düşmanı olarak kemikler gösterilmektedir. Ayrıca, kola tüketimi böbreklere de zarar verebilir.

Evet, üroloji nefrolojiye yönlendirebilir. Böbreklerle ilgili rahatsızlıklar, hem üroloji hem de nefroloji bölümleri tarafından tedavi edilir.

Boşaltım sistemi organ ve yapılarından iki tane bulunanlar şunlardır: 1. Böbrekler: İnsan vücudunda biri sağda biri solda olmak üzere iki böbrek bulunur. 2. Üreterler (İdrar Boruları): Her böbrekten birer üreter çıkar ve bunlar aşağı doğru inerek idrar kesesinde sonlanır.

Amino asit deaminasyonu başlıca karaciğerde gerçekleşir. Ayrıca, glutamat böbrekler tarafından da deamine edilebilir.

İdrarın süzülmesi ve geri emilimi böbreklerde, nefron adı verilen yapılarda gerçekleşir. Süzülme (filtrasyon), kan basıncının etkisiyle kan plazmasındaki küçük moleküllerin glomerulus kılcallarından Bowman kapsülüne geçmesi ile başlar. Geri emilim (reabsorpsiyon) ise süzülen sıvının, böbrek tübüllerinden geri kazanılması sürecidir ve şu şekilde gerçekleşir: - Proksimal tübül: Su, glukoz, amino asitler ve birçok iyon (sodyum, potasyum, klorür) geri emilir. - Henle kulpu: Su ve sodyum iyonlarının geri emilimi gerçekleşir. - Distal tübül ve toplayıcı kanallar: Hormonların etkisiyle (özellikle antidiüretik hormon ve aldosteron) su ve sodyum geri emilimi düzenlenir.

İnterkale hücreler iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Epitel hücreleri: "İnterkale" terimi, bu hücrelerin "interstisyel epitel hücreleri" veya "epiteliyosit interkalar" olarak da adlandırıldığını belirtir. 2. Böbrek hücreleri: Böbreklerde, özellikle distal tübüllerde ve toplayıcı kanallarda bulunan A ve B interkale hücreleri olarak adlandırılan özel hücreler de vardır.

Malpighi cisimciğinin görevi, böbreklerde bulunan nefronların ilk bölümünde kanın süzülmesini sağlamak ve idrarın oluşum sürecini başlatmaktır. Bu süreçte: - Glomerulus, kılcal damar yumağı olarak kanı süzer ve yüksek basınç altında kandan su, glikoz, amino asitler, mineraller, üre gibi küçük moleküllerin süzülmesini sağlar. - Bowman kapsülü, glomerulusu sarar ve oluşan süzüntüyü toplar. Sonuç olarak, Malpighi cisimciği, vücudun atık maddelerden arındırılması ve elektrolit-su dengesinin sağlanması gibi hayati işlevlerde önemli bir rol oynar.

Renin ve aldosteron, vücutta kan basıncı ve sıvı dengesini düzenleyen hormonal sistemin iki önemli bileşenidir. Renin, böbreklerdeki juxtaglomerüler hücreler tarafından salgılanan bir enzimdir. Aldosteron, adrenal korteksin zona glomerulosa hücreleri tarafından üretilen bir hormondur.

Böbrekler, kanı süzen organlardır.

Böbreklerin Yapısı: Böbrekler, karın boşluğunun en arkasında, omurganın her iki yanında yer alır ve yumruk büyüklüğünde olup, her birinde 1 milyon nefron adı verilen fonksiyonel üniteler bulunur. Böbreklerin Görevleri: 1. Atık Maddelerin Uzaklaştırılması: Kandaki üreyi süzerek idrar yolu ile atar. 2. Vücut Dengesinin Sağlanması: Tuz, potasyum, magnezyum gibi minerallerin dengede tutulmasını sağlar. 3. Kan Basıncının Düzenlenmesi: Renin hormonu yardımıyla tansiyonu dengede tutar. 4. Hormon Üretimi: Eritropoetin hormonu ile kırmızı kan hücrelerinin çoğalmasını, D vitamini ile kalsiyum metabolizmasını etkiler. 5. Su Dengesinin Sağlanması: Vücuda alınan suyun dengede tutulmasını sağlar.

Böbrek toplardamarı, üre miktarının en az olduğu damardır.

Boşaltım sistemi, vücutta oluşan atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan sistemlerdir. Boşaltım sistemini oluşturan yapı ve organlar: 1. Böbrekler: Atık maddelerin süzüldüğü organlardır. 2. Üreter (İdrar Borusu): İdrarın böbreklerden idrar kesesine taşınmasını sağlar. 3. İdrar Kesesi: İdrarın depolandığı yerdir. 4. Üretra: İdrarın vücuttan dışarı atıldığı yapıdır. Boşaltım süreci: Kan, böbreklere gelir ve burada süzülür.

Alkol, idrarı iki ana şekilde etkiler: 1. İdrar Söktürücü Etki: Alkol, idrar söktürücüdür ve idrar üretimini artırır. 2. Mesane Uyarımı: Alkol ayrıca mesaneyi uyarır, bu yüzden normalde olduğundan daha erken idrara çıkma dürtüsünü hissedebilirsiniz. Ayrıca, alkol tüketimi terlemeyi artırarak ve muhtemelen ishal veya kusmaya yol açarak bedeni dehidre eder.

Spironolaktonun etki mekanizması şu şekildedir: Spironolakton, aldosteron antagonistleri sınıfına ait bir ilaçtır ve böbrek tübüllerinin distal bölümünde aldosteron ile ilişkili reseptörlere bağlanarak etkisini gösterir. Bu sayede: - Sodyumun atılmasını artırırken potasyumu tutar, böylece suyun vücuttan atılmasını sağlar; - Testosteron üretimini baskılar ve östrojen seviyelerini yükseltir; - Kan damarlarında aldosteronun etkisini bloke ederek kan basıncını düşürebilir.