Böbrek

Evet, böbrek rahatsızlıkları mideyi etkileyebilir. Böbrek ağrısı ve mide problemleri, sinir sistemi ve dolaşım sistemi aracılığıyla birbirine bağlıdır. Ayrıca, böbrek enfeksiyonları ve taşları gibi durumlar, karın bölgesine yayılan ağrıya neden olarak mide rahatsızlıklarını tetikleyebilir. Böbrek ve mide ile ilgili herhangi bir rahatsızlık durumunda, kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Böbreküstü bezi rahatsızlıkları saç dökülmesine neden olabilir. Bu duruma, başta kortizonlu ilaçların kullanımı olmak üzere, çeşitli durumlar yol açabilir.

Böbrek nakli olan hastaların engellilik oranı %70 olarak belirlenmiştir.

Ödem, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. İşte bazı yaygın nedenler: 1. Kalp Yetmezliği: Kalp yeterince güçlü pompalayamadığında vücutta sıvı birikir ve ödem oluşur. 2. Böbrek Hastalıkları: Böbrekler fazla sıvıyı filtreleyemediğinde ödem meydana gelir. 3. Karaciğer Hastalıkları: Özellikle siroz, karaciğerin sıvı dengesini bozarak ödem yapar. 4. Lenfödem: Lenfatik sistemin tıkanması sonucu lenf sıvısının vücutta birikmesiyle oluşur. 5. Hamilelik: Hamilelik sırasında vücutta sıvı tutulumu artar ve bu durum ödemle sonuçlanır. 6. Hipotiroidizm: Tiroid bezinin yeterli hormon üretmemesi, vücutta sıvı birikmesine neden olur. 7. İlaçlar: Bazı ilaçlar, özellikle yüksek tansiyon ilaçları ve steroidler ödem yan etkisi yapar. Şiddetli veya uzun süreli ödem durumunda bir doktora başvurmak önemlidir.

İdrarın içinde katı parçalar birkaç nedenden kaynaklanabilir: 1. Böbrek Taşları: Böbrek taşları, idrardaki beyaz parçacıkların ve tortuların en sık karşılaşılan nedenlerinden biridir. 2. İdrar Yolu Enfeksiyonu: Enfeksiyonlar, idrarda iltihaplanmaya ve beyaz kan hücrelerinin artmasına neden olarak mukus ve kalıntıların oluşmasına yol açar. 3. Paraziter Enfeksiyonlar: İdrar yollarındaki bazı parazitik enfeksiyonlar da beyaz kalıntılar şeklinde görülebilir. 4. Bakteriyel Vajinoz: Vajinadaki belirli bakterilerin hızlı üremesi, idrarda tortu ve kalıntılara neden olabilir. Bu belirtiler ciddi sağlık sorunlarının işareti olabileceğinden, bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Ultrasonda böbrek anefrik ifadesi, böbreklerde nefronların (böbrek hücreleri) olmaması durumunu ifade edebilir. Bu, böbreklerin fonksiyonel birimlerinin eksik olduğunu ve böbrek fonksiyonlarının bozulduğunu gösterir.

Her böbrek, günde yaklaşık 400 kez kanı temizler.

Böbrek atardamarında bulunan maddeler şunlardır: 1. Su: Böbreklere taşınan kanda yüksek miktarda su bulunur. 2. Üre ve Ürik Asit: Metabolizma atıkları olarak böbreklere taşınır. 3. Oksijen: Kanın oksijen bakımından zengin olduğu damarlardır. 4. Besin Maddeleri: Amino asitler, glikoz ve diğer besin öğeleri içerir. 5. Zararlı Tuzlar: Kandaki fazla tuzlar böbreklere taşınır.

Böbrek anatomisi üç ana bölüme ayrılır: böbrek kabuğu (korteks), böbrek iliği (medulla) ve böbrek pelvisi.

Nefrostomik drenaj, böbrek toplayıcı sistemine bir kateter yerleştirilerek idrarın dışarı alınması işlemidir. Nefrostomi ise, bu drenaj kateterinin yerleştirilmesi için yapılan cerrahi müdahaledir.

Glomerulusta süzülme, böbreklerde nefronlarda gerçekleşen idrar oluşumunun ilk aşamasıdır. Süreç şu şekilde gerçekleşir: 1. Kan Akışı: Aorttan çıkan ve böbrek atardamarı ile böbreğe ulaşan kan, öncelikle böbrek kabuğuna gelir ve nefronlara yayılmaya başlar. 2. Basınç Etkisi: Glomerulus kılcal damarlarında kan basıncı yüksektir ve bu basınç, kan içindeki küçük moleküllerin zardan geçebilmesini sağlar. 3. Madde Geçişi: Kanda bulunan su, glikoz, tuz, vitamin, üre gibi hücre zarından geçebilen maddeler Bowman kapsülüne doğru süzülür. 4. Büyük Moleküllerin Kalması: Protein, kan hücresi gibi büyük moleküller ise kılcal damarlarda kalır ve Bowman kapsülüne geçemez. Bu süreç, pasif taşıma ile gerçekleşir ve ATP harcanmaz.

Evet, böbrek yetmezliğinde kaşıntı olabilir. Böbrek yetmezliği, vücuttaki toksik maddelerin birikmesine neden olur ve bu durum ciltte kaşıntıya yol açabilir.

Tgfh (tahmini glomerüler filtrasyon hızı) düşüklüğü, genellikle böbreklerin filtreleme hızının azalması nedeniyle ortaya çıkar. Bunun başlıca nedenleri şunlardır: Akut hastalıklar. Geçici olarak böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. İdrar yollarının tıkanması. Bu durum, böbreklerin kan süzme kapasitesini düşürür. Hipertansiyon. Yüksek kan basıncı, böbreklere zarar vererek filtreleme hızını azaltabilir. Diyabet. Uzun süreli ve kontrolsüz diyabet, böbreklerde hasara yol açabilir. Genetik böbrek hastalıkları. Kalıtsal hastalıklar, böbreklerin işleyişini bozarak düşük Tgfh değerlerine neden olabilir. Tgfh düşüklüğü, böbrek yetmezliği ve hatta böbrek kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Bu nedenle, düşük Tgfh değerleri tespit edildiğinde bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Böbreğin histolojisi iki ana bölgeye ayrılır: korteks ve medulla.

Organ nakli olan hastalar, diyaliz tedavisi gören hastalara göre ortalama 2-3 kat daha uzun yaşar. Örneğin, böbrek nakli olan hastalarda yaşam süresi 39 yıla kadar çıkarken, diyaliz tedavisi gören hastalarda bu süre 26 yıla düşmektedir. Ancak, organ nakli sonrası yaşam süresi, alıcının genel sağlık durumu, yaşam tarzı ve nakil işleminin başarısı gibi birçok değişkene bağlıdır.

Evet, "Malpigi" ve "Malpighi cisimciği" aynı şeyi ifade eder. Malpighi cisimciği, böbreklerde bulunan ve Bowman kapsülü ile glomerulusdan oluşan yapısal bir birimdir.

En çok böbrek taşı yapan şeyler arasında şunlar bulunur: 1. Yetersiz sıvı tüketimi: Yeterince su içmemek, idrarın yoğunlaşmasına ve minerallerin kristalleşmesine neden olur. 2. Aşırı kalsiyum veya oksalat alımı: Kalsiyum ve oksalat bakımından zengin gıdaların aşırı tüketimi böbrek taşı riskini artırır. 3. Aşırı protein tüketimi: Hayvansal proteinlerin fazla alınması, idrarın pH seviyesini düşürerek taş oluşumuna zemin hazırlar. 4. Genetik yatkınlık: Ailede böbrek taşı öyküsü olan kişilerde bu durum daha sık görülür. 5. Bazı hastalıklar ve ilaçlar: Gut, diyabet, bazı kronik hastalıklar ve bazı ilaçlar böbrek taşı oluşumunu tetikleyebilir. Böbrek taşı oluşumu riskini azaltmak için dengeli bir diyet ve yeterli miktarda sıvı tüketimi önemlidir.

Hemodiyaliz ve periton diyalizi, böbrek yetmezliği olan hastalarda vücuttaki zararlı maddeleri ve fazla sıvıyı dışarı atmaya yardımcı olan tedavi yöntemleridir. Aralarındaki temel farklar şunlardır: Uygulama yöntemi. Sıklık. Ekipman. Mobilite ve esneklik. Diyet ve sıvı kısıtlaması.

Böbrek tomografisi raporunda şu bilgiler yer alır: 1. Normal Bulgular: Sağlıklı böbreklerin simetrik yapısı, düzgün konturları ve belirgin bir yağ kapsülü ile çevrilmesi gibi normal bulgular. 2. Anormallikler: Böbreklerde kitle lezyonları, kistler, taşlar, enfeksiyon veya iltihaplanma gibi anormalliklerin boyutu, sayısı ve yerleşimi. 3. Görüntüleme Yöntemi: Kullanılan tomografi türü (BT veya MRG) ve kontrast madde kullanılıp kullanılmadığı. 4. Radyologun Değerlendirmesi: Radyologun tespit ettiği bulgular, olası tanılar ve öneriler. 5. Ek Test Önerileri: Şüpheli durumlarda ek görüntüleme yöntemleri veya laboratuvar testleri için öneriler. Rapor, hastanın tedavi sürecinde yer alan hekimlerle paylaşılır.

Akut böbrek hasarında serum kreatinin ve kan üre azotu (BUN) değerleri yükselir.