Biyokimya

Karboksipeptidaz çeşitli işlevlere sahip bir proteaz enzimidir ve proteinlerin sindirimi ve düzenlenmesinde önemli rol oynar. Başlıca görevleri: - Sindirim: Pankreas karboksipeptidazları, gıdaların sindirimi sırasında proteinleri ve peptitleri amino asitlere ayırır. - Biyolojik düzenleme: İnsülin gibi nöroendokrin peptidlerin biyosentezinde gereklidir. - Diğer süreçler: Kan pıhtılaşması, büyüme faktörü üretimi, yara iyileşmesi, üreme gibi birçok biyolojik süreçte yer alır.

Evet, sitokrom P450 monooksijenaz, glutatyonla konjugasyon sağlar. Bu, ilaç metabolizmasının faz II reaksiyonlarından biridir ve ilaçların daha suda çözünebilir ve farmakolojik olarak inaktif formlara dönüştürülmesini içerir.

Ketoasidoz tanısı için kanda β-hidroksibütirat keton cismi ölçülür.

Amino asitin yapısı şu şekildedir: Karboksil ve amino grupları: Her amino asit, bir karboksil grubu (-COOH) ve bir amino grubu (-NH2) içerir. Yan zincir (R grubu): Amino asitlerin her birinde farklı olan ve proteinin yapısını ve aktivitesini belirleyen bir yan zincir bulunur. Optik izomerlik: Glisin hariç, tüm amino asitlerin D- ve L-formları vardır. Nötral sulu çözeltilerde, α-karboksil grubu bir proton kaybeder ve eksi yüklü hale gelirken, α-amino grubu bir elektron kaybeder ve artı yüklü olur.

Hidrolize enzimler, su kullanarak molekülleri parçalayarak işlev görür. Bu enzimler, hidroliz reaksiyonlarını katalizler ve aşağıdaki mekanizmaları kullanır: 1. Kovalent Kataliz: Enzim, substrat moleküllerinin kimyasal bağlarını kırar veya yeniden oluşturur. 2. Asit-Baz Katalizi: Enzim, kataliz sürecinde asit-baz fonksiyonları kullanarak substrat moleküllerinin reaksiyon hızını arttırır. 3. Geçiş Fonksiyonu Katalizi: Enzim, substrat moleküllerinin bağlanma şeklini değiştirerek reaksiyon hızını arttırır. 4. İki Basamaklı Kataliz: Enzim, substrat moleküllerini işlem sırasında düzenler ve basamaklandırır. Örnek olarak, karbonhidratlar, proteinler ve lipitler, hidroliz reaksiyonları yoluyla daha basit bileşenlerine parçalanır ve bu süreçte hidrolize enzimler önemli bir rol oynar.

Evet, dendritten aksona impuls iletimi sırasında ATP harcanır.

Glikoz pirüvat tablosu, glikozun parçalanma süreci olan glikoliz sırasında oluşan ara ürünleri ve bunların miktarlarını gösteren bir tablodur. Bu tabloda yer alan bazı önemli bilgiler: 1. Glikoz: Glikolizin başlangıç molekülüdür. 2. 2 ATP: Glikozu aktifleştirmek için harcanan enerji miktarıdır. 3. 2 PGAL (3C): Glikozun ikiye bölünmesiyle oluşan ara bileşiklerdir. 4. 2 NADH2: PGAL'in yükseltgenmesiyle oluşan indirgenmiş nikotinamit adenin dinükleotit (NAD+) miktarıdır. 5. 4 ATP: Substrat düzeyinde fosforilasyon ile üretilen toplam ATP miktarıdır. 6. 2 Pirüvat: Glikolizin sonunda oluşan üç karbonlu son ürünlerdir.

"Ate;l'ngene" hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "atel"in ne işe yaradığı hakkında bilgi verilebilir. Atel, kırık, incinme ve burkulma gibi yaralanmalarda, ilgili bölgenin daha fazla zarar görmesini önlemek veya ağrıyı hafifletmek için vücudun bir bölümünü sabitleyerek hareketsiz hale getirmek amacıyla kullanılan destekleyici bir ekipmandır. Atel, bazen alçı ile birlikte, bazen de tek başına kullanılır.

Biyokimyada proteinlerin yapısı dört ana düzeyde incelenir: 1. Birincil yapı. 2. İkincil yapı. 3. Üçüncül yapı. 4. Dördüncül yapı.

Asetilkolin ve sitikolin aynı değildir, ancak aralarında bazı benzerlikler bulunmaktadır. Asetilkolin, sinir hücrelerinden salgılandığında diğer sinir hücrelerine veya kas hücrelerine mesaj ileten bir nörotransmitterdir. Sitikolin ise, beyin ve sinir sisteminin işleyişinde hayati bir rol oynayan, kolin ve sitidin moleküllerinden oluşan bir bileşiktir. Sitikolin, vücutta doğal olarak sentezlenir ancak takviye yoluyla da elde edilebilir.

Enzim ve katalizör arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Yapı: Enzimler, organik yapılı protein molekülleridir. 2. Özgüllük: Enzimler, çok spesifik çalışır ve sadece belirli bir substratla etkileşime girer. 3. Çalışma Ortamı: Enzimler, canlı organizmalarda ve metabolik süreçlerde görev alır. 4. Enerji: Enzimler, aktivasyon enerjisini azaltarak tepkimenin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar. 5. Değişim: Enzimler, tepkime sırasında değişmez ve tekrar tekrar kullanılabilir.

Kojka terimi iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Koenzim Q10 (CoQ10): Hücrelerde enerji üretimini destekleyen ve antioksidan özelliklere sahip bir bileşiktir. Faydaları: - Kalp sağlığı: Kalp kasının enerji üretimini artırarak kalp sağlığını korur. - Kas dayanıklılığı: Kasların dayanıklılığını artırır ve egzersiz sonrası toparlanmayı hızlandırır. - Beyin sağlığı: Bilişsel işlevleri destekler ve oksidatif stresi azaltır. - Bağışıklık sistemi: Bağışıklık hücrelerinin enerji ihtiyacını karşılayarak işlevlerini güçlendirir. 2. Kojik asit: Cilt bakım ürünlerinde kullanılan, cilt tonunu dengeleyen ve lekeleri azaltan doğal bir bileşiktir. Faydaları: - Melanin üretimini baskılayarak hiperpigmentasyonu azaltır. - Cildi aydınlatır ve yaşlanma belirtilerini geciktirir.

Şekerler üç ana gruba ayrılır: monosakkaritler, disakkaritler ve polisakkaritler. 1. Monosakkaritler (basit şekerler): Tek bir şeker molekülünden oluşur. 2. Disakkaritler (çift şekerler): İki monosakkaridin birleşmesiyle oluşur. 3. Polisakkaritler (kompleks şekerler): Birden fazla monosakkaridin birleşmesiyle oluşur.

Sistein HCl'nin molekül ağırlığı 175.63 g/mol'dür.

Tusdata Biyokimya kitabı, 344 sayfadan oluşmaktadır.

"Mono" ve "di" önekleri, farklı sayıları ifade eder: - "Mono" tek anlamına gelir ve bir nesneyi veya bileşeni ifade eder. - "Di" ise iki anlamına gelir ve iki tane olan bir nesneyi ifade eder.

Organik maddelerin ayraçları (indikatörleri) şunlardır: 1. Karbonhidratlar: - Nişasta + İyot = Mavi-mor renk. - Glikoz + Benedict Çözeltisi (ısı ile) = Kiremit kırmızısı renk. 2. Proteinler: - Protein + Nitrik Asit (ısı ile) = Sarı renk. - Protein + Biüret Çözeltisi (ısı ile) = Mor-menekşe renk. 3. Yağlar: - Yağ + Eter, Aseton veya Alkol = Saydam leke. - Sudan III Çözeltisi (ısı ile) = Kırmızı damlacıklar. 4. Diğer Ayraçlar: - Selüloz + İyotlu Çinkoklorür = Açık mavi veya yeşil renk. - Glikojen + İyot Çözeltisi = Kahverengi-kırmızı renk.

Ozmolalite yüksek olduğunda (serumdaki çözünmüş kimyasal ve mineral parçacıkların konsantrasyonu arttığında) aşağıdaki durumlar ortaya çıkabilir: 1. Dehidrasyon: Vücuttaki sıvı seviyelerinin düşmesi. 2. Hipernatremi: Kandaki sodyum seviyesinin yükselmesi. 3. Diabetes insipidus: Böbreklerin çok fazla idrar üretmesi. 4. Üremi: Kanda üre ve diğer atık ürünlerin artması. 5. Hiperglisemi: Yüksek kan şekeri seviyeleri. Bu durumlar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir.

ATP'nin yüksek enerjili bir molekül olmasının nedeni, fosfat grupları arasında yer alan bağların kırılması sonucunda serbest enerji açığa çıkmasıdır. ATP, adenin organik bazı, riboz pentoz şekeri ve üç tane fosforik asitten oluşmuş nükleotit yapılı bir moleküldür. Bir molekülden enerji açığa çıkması için parçalanması gerekir. Fosfat bağlarının kırılması sırasında gerçekleşen bazı olaylar şunlardır: Sonda bulunan bir fosfat ayrıldığında her yönden su molekülleri ile çevrilir ve proton değişimleri meydana gelir. Ayrılan fosfat gruplarının etrafı su molekülleri ile çevrilir. Negatif yüklü fosfatlar su molekülleri sayesinde nötr ve kararlı hale gelir. Termodinamiğin ikinci yasasına göre evrende entropi yani düzensizlik sürekli artmalıdır.

Sindirim ve emilim sindirim sisteminde farklı süreçleri ifade eder: 1. Sindirim: Büyük besin moleküllerinin sindirim kanalında mekanik ve kimyasal olarak daha küçük partiküllere ayrılmasıdır. 2. Emilim: Küçük besin moleküllerinin ince bağırsaklardan kana ve lenf dolaşımına geçmesidir.