Atatürk

23 Nisan'da ilkokul öğrencileri için yapılabilecek bazı etkinlikler: Anıtkabir veya milli müzeleri ziyaret etmek. Oyuncak Müzesi gibi yerlere gitmek. Park şenliklerine katılmak. Doğa yürüyüşü yapmak. Çocuk atölyelerine katılmak. Evde kutlama yapmak: Evi süslemek, bayram temalı pastalar ve kurabiyeler yapmak, dans gösterileri düzenlemek. Eğlence parklarına veya lunaparklara gitmek. Çocuk tiyatrolarına gitmek. Birlikte fidan dikmek veya bahçe bakımı yapmak. Hayvan barınaklarını ziyaret etmek. Ayrıca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda okullarda bayrak yürüyüşleri, halk oyunları gösterileri ve konserler gibi etkinlikler de düzenlenir.

Demir ağlarını Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde farklı kişiler ve projeler örmüştür. Osmanlı Devleti'nde: - Sultan Abdülmecid döneminde 1856'da İzmir-Aydın arasına ilk demiryolu yapılmıştır. - Sultan Abdülhamid döneminde, Hicaz Demiryolu projesi başlatılmış ve bu proje "Yüzyılın en önemli yatırımı" olarak değerlendirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nde: - Mustafa Kemal Atatürk, demir yollarının önemini vurgulayarak, bu alanda büyük yatırımlar yapmıştır. - Demokrat Parti döneminde, demir yolu ağı genişletilmiş ve 1950'ye gelindiğinde 7 bin 900 kilometreye ulaşmıştır. - 2003-2019 yılları arasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yılda ortalama 135 kilometre yeni demir yolu hattı örülmüştür.

"Dersimiz: Atatürk" filmi, 8-16 yaş kitlesi için uygundur.

Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk miralay (albay) rütbesi, Çanakkale Savaşı sırasında alınmıştır.

"Atatürk 1881-1919" filminin ilk bölümü, 6 yaş ve üzeri izleyici kitlesi için uygundur ve aile eşliğinde izlenmesi önerilir. Ayrıca, filmde şiddet ve korku unsurları ile olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar bulunduğu belirtilmiştir.

Atatürk'ün imzası, 1934 yılında soyadı kanununun kabulüyle birlikte, Robert Koleji'nde uzun yıllar öğretmenlik yapan Hagop Vahram Çerçiyan tarafından tasarlanmıştır. Bazı kaynaklarda, Atatürk'ün imzasının kendi tasarımı olduğu da belirtilmektedir. Ayrıca, Tarsuslu kaligrafi ustası Ethem Çalışkan'ın da bir Atatürk resmi üzerine imza atarak bu imzanın yayılmasında rol oynadığı bilinmektedir.

Atatürk'ün en bilinen özlü sözlerinden bazıları şunlardır: "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır". "Yurtta sulh, cihanda sulh". "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir". "Ne mutlu Türküm diyene!". "Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz".

Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs tarihinde doğmuştur.

"Hayatta en gerçek yol gösterici ilimdir" sözü, bilim ve bilginin insanların ve toplumların hayatında en doğru ve yanılgısız kılavuz olduğu anlamına gelir. Bu söz, Mustafa Kemal Atatürk'e aittir.

19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştır. Atatürk'ün Samsun'a çıkışının bazı nedenleri: Osmanlı Hükûmeti tarafından 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilmesi; İngiliz işgal kuvvetlerine karşı Türk direniş örgütlerini kurma amacı; Anadolu'nun içlerine giderek Türk halkı ile bütünleşme isteği. Samsun'da gördüğü manzara pek parlak değildi; şehirde İngiliz işgal kuvvetleri ve Pontusçular vardı, halk kendisini koruyamayacak durumdaydı.

Füreya Koral, Atatürk’ün silah arkadaşı Kılıç Ali’nin eşi olarak Atatürk’ün yakın çevresinden biridir.

Mustafa Kemal Atatürk, Kocatepe'de Büyük Taarruz'u sevk ve idare etmiştir. 25 Ağustos 1922 akşamı Kocatepe'ye gelerek 26 Ağustos 1922 sabahı başlayan taarruzu buradan yönetmiştir. Atatürk, 27 Ağustos 1922 günü öğle üzeri Kocatepe'den ayrılmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, 8 yıl boyunca siroz hastalığıyla mücadele ettikten sonra 10 Kasım 1938'de vefat etmiştir. Siroz teşhisi ilk olarak 1938 yılının Ocak ayında konulmuş, ancak Atatürk yaşam tarzına dikkat etmeyerek doktor tavsiyelerini göz ardı etmiştir. Atatürk'ün sağlık durumu 1938'in Eylül ayına kadar kötüleşmiş ve 16 Ekim 1938'de ağır bir komaya girmiştir.

"Atatürk 1881-1919" dizisi, Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının ilk 38 yılını anlatıyor. Film, Atatürk'ün Selanik'te doğmasından başlayarak askeri eğitimi, Balkan ve Çanakkale Savaşları, Mondros Ateşkesi ve Samsun'a çıkışı gibi önemli olayları işliyor. Dizi, iki film olarak gösterime girmiştir: 1. Atatürk 1881-1919 (1. Film), 3 Kasım 2023'te sinemalarda gösterime girmiştir. 2. Atatürk II 1881-1919 (2. Film), 5 Ocak 2024'te gösterime girmiştir. Serinin devam filmlerinde, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı yönetmesi, Cumhuriyet'i kurması ve Türkiye'yi çağdaşlaştırması gibi konular işlenecek.

Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletini çağdaş bir toplum haline getirmek istemiştir çünkü çağdaşlaşma, her bakımdan içinde bulunulan zamanın gereklerini benimseme ve o gereklere uyma anlamına gelmektedir. Atatürk'ün Türk milletini çağdaş bir toplum haline getirmek istemesinin bazı nedenleri: Tam bağımsızlık. Modernleşme ve ilerleme. Bilimsellik ve akılcılık. Saygınlık kazanma. Atatürk, bu amaçlarını gerçekleştirmek için hukuk, eğitim, ekonomi ve sosyal yaşam gibi birçok alanda reformlar gerçekleştirmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, müzik alanında birçok yenilik ve gelişme sağlamıştır. İşte bazıları: Müzik Kurumlarının Kurulması: Ankara'da Musiki Muallim Mektebi (1924) ve Riyaset-i Musiki Heyeti (1924) kurulmuştur. İstanbul Belediye Konservatuvarı (1926) ve Ankara Devlet Konservatuvarı (1936) açılmıştır. Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü (1937) ve Ankara Askeri Müzik Okulu (1938) kurulmuştur. Yabancı Uzmanların Daveti: Alman müzikolog Paul Hindemith'in yardımıyla Ankara Devlet Konservatuvarı kurulmuştur. Macar besteci ve etnomüzikolog Bela Bartok, halk müziği derlemeleri yapmak üzere Türkiye'ye davet edilmiştir. Müzik Eğitiminin Yaygınlaştırılması: 1927'den itibaren Avrupa'ya müzik öğrencileri gönderilmiştir. Türk halk müziğinin derlenmesi ve işlenmesi teşvik edilmiştir. Atatürk, çok sesli Batı müziği teknikleriyle işlenmiş, milli ve çağdaş bir Türk müziği anlayışının oluşturulmasını hedeflemiştir.

Ali Rıza Efendi'nin kökeni, Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki Türk kökenli yerleşik halklarından birine dayanmaktadır. Bazı kaynaklarda Yörük kökenli olduğu iddia edilirken, bazı yorumlarda Arnavut ya da Türkmen bir geçmişe sahip olduğu yönünde rivayetler de bulunmaktadır. Ali Rıza Efendi'nin ailesinin, Konya/Karaman'dan göçürülerek Makedonya'ya yerleştirilen "Kızıl Oğuz" ya da Rumeli'deki isimleriyle "Kocacık" Yörüklerine dayandığı düşünülmektedir.

Atatürk (Unkapanı) Köprüsü'nün hikayesi şu şekildedir: İlk İnşaat: Köprü, otuzuncu Osmanlı Padişahı İkinci Mahmut döneminde, Bezmialem Valide Sultan tarafından 1836 yılında tamamı ahşap malzeme kullanılarak inşa ettirilmiştir. İkinci İnşaat: 1875 yılında, yüz otuz beş bin altın karşılığında yapılan anlaşma sonucu bir Fransız şirketi, ahşap köprüyü metalden imal edilmiş bir köprü ile değiştirmiştir. Üçüncü ve Güncel İnşaat: 1936 yılında, 1935'te gerçekleştirilen ihale ile Alman firmalar grubu tarafından, TBMM'nin kararıyla "Gazi Mustafa Kemal Köprüsü" olarak adlandırılan köprünün yapımı tamamlanmıştır. Günümüzde Atatürk Köprüsü adını taşıyan köprü, halk arasında yaygın olarak "Unkapanı Köprüsü" olarak isimlendirilmektedir.

Çanakkale Şehitler Anıtı'nın 41.7 metre yüksekliğinde olmasının nedeni, Mustafa Kemal Atatürk'ün sözüyle ilgilidir. Atatürk, bir sohbet sırasında gazeteci Ruşen Eşref Bey'e, Gelibolu Yarımadası'na yapılacak bir şehitler anıtı için "en az 40 metre boyunda bir anıt" yapılmasını istediğini belirtmiştir. Daha sonra, "yine de şehitlerimizin hakkını ödeyemeyiz" diyerek, anıtın boyuna kendi boyunu da eklemiş ve anıtın yüksekliği 41.7 metreye çıkmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele döneminde yaptığı en önemli çalışmalardan biri, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Milli Mücadele'yi başlatmasıdır. Diğer önemli çalışmaları ise şunlardır: - Havza Genelgesi (28 Mayıs 1919): İşgallere karşı protesto mitingleri düzenlenmesi ve İtilaf Devletleri temsilciliklerine uyarı telgrafları gönderilmesi çağrısında bulundu. - Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919): Kurtuluş Savaşı'nın amacını ve metodunu belirledi, milli bir kurulun kurulmasını ve Sivas'ta kongre toplanmasını kararlaştırdı. - Erzurum Kongresi (23 Temmuz-7 Ağustos 1919): Milli sınırlar içinde vatanın bölünmez bir bütün olduğunu ve manda ve himayenin kabul edilemeyeceğini ilan etti. - Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos-13 Eylül 1921): Savaşın seyrini değiştirerek Türk ordusunun taarruza geçmesini sağladı ve "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" taktiğini uyguladı.