Atasözleri

"Kork Aprilin Beşinden Öküzü Ayırır Eşinden" atasözü, Anadolu'nun farklı bölgelerine aittir. Sivas ve çevresi: "Sakın Ebrul’un beşinden camuzu ayırur eşinden" şeklinde bilinir. Kayseri ve çevresi: "Kork Abrıl’ın beşinden camızı ayırır eşinden hele hele on beşinden" şeklinde bilinir. Erzurum ve çevresi: "Korkma Mart’ın kışından, kork April’in beşinden, yolcuyu yolundan eder, öküzü ayırır eşinden" şeklinde bilinir. Gümüşhane ve çevresi: "Korkma Zemheri’nin kışından, kork Abril’in beşinden öküzü ayırır eşinden" şeklinde bilinir.

"Kare kare" bir atasözü değil, kareli olarak anlamına gelen bir zarftır. Örnek kullanım: "İZFAD Fotoğraf Derneği üyeleri, ilçenin tabiat harikası güzelliklerini kare kare fotoğraflıyor".

Milliyetçi atasözleri arasında şunlar sayılabilir: "Ya devlet başa ya kuzgun leşe". "Damarda durmaz kan varsa akacağı, gerekirse taş atan tanklar yapacağız". "Türkiye'de, Türk kalabilmektir yangınımız. Yakana hamd olsun". "Türklüğü yüceltmek için yaşa. Türk'e kılıç kaldıran eli kır!". "Vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz". "Türk devletine sadakat, şerefimizdir". "Her devirde coğrafyanın her noktasında biz varız". "Milliyetçilik bize hak olmuyorsa kimseye hak olmaz". Ayrıca, milliyetçi sözleri içeren bazı siteler şunlardır: sozlervadisi.com; dersimiz.com.

"Hayır dile komşuna, hayır gele başına" atasözü, başkaları için iyi niyet beslemenin ve iyilik dilemenin, karşılığında olumlu geri dönüşler getireceğini ifade eder. Bu atasözüne göre, bir kişi çevresindeki insanların iyiliğini isterse, zamanla kendi hayatında da güzellikler yaşar. Ayrıca, atasözünde iyilik ve kötülüğün karşılıklı olduğu, iyilik isteyenin iyilik, kötülük isteyenin ise kötülük bulacağı vurgulanır.

Su ile ilgili bazı özlü sözler: "Suyu kirletmek, hayatı kirletmektir". "Taşı delen suyun gücü değil, damlalarının sürekliliğidir". "Su her şeyi temizler; ama yalnız yüz karasını temizleyemez". "Cömertlikte ve yardım etmede akar su gibi ol" (Mevlana). "Su, ne kadar berrak olsa da içinde dalan için derin bir sırdır". "Bir damla su, toprağa düşerse hayat başlar; çiçekler filizlenir, tohumlar canlanır". "Su stresten ve sıkıntılardan insanı uzaklaştırır". "Durgun sular, derin olur". "Su, yaşamın melodisidir; tasarruflu kullan, melodiyi bozma". "Su gibi aktın geçtin hayatımdan, tadı damağımda kaldı".

"Ateş olmayan yerden duman çıkar" atasözü, küçük de olsa birtakım belirtilerin önemli olaylara işaret olduğunu anlatır. Ayrıca, sıcak ve soğuk havanın karşılaşması gibi doğal olaylar veya teknolojik durumlar da duman oluşumuna neden olabilir; örneğin, derin dondurucu açıldığında yüze doğru duman gelmesi.

İşte bazı mafya sözleri: "Tatlı dil ve bir tabanca, yalnızca tatlı dilden daha etkilidir." - Al Capone. "Bir gün beni boynu bükük görürseniz bilin ki yere düşen birini kaldırmak için boynumu eğmişimdir." - Sedat Peker. "Ya av olacaksın ya da avcı, ama asla avı avcıya götüren köpek olmayacaksın." - Sedat Peker. "Çakalın yaveri tilki olur.". "Korku en bulaşıcı hastalıktır.". "Sadakat, en güçlü panzehirdir.". "Çok büyüğü olan büyüyemez.". "Bizimle dans eden, ateşle oynar.". "Hava attığın yerde rüzgarım eser.". "Sessizliğimiz, fırtınanın habercisidir.". Ayrıca, "Kurtlar Vadisi" dizisinden bazı replikler de mafya sözleri arasında yer alır: "Ölenin arkasından ağlama ki sen öldükten sonra arkandan ağlayan bırakma.". "Geldim Nizamettin, dünyanı karartmaya geldim." - Polat Alemdar. "Madem bu dünya kimseye kalmıyor; biz de kimseye kalmayacak dünyada kimseye kalma diyoruz!" - Süleyman Çakır. Mafya sözleri, genellikle kabadayılık ve racon dolu replikler olarak bilinir.

"Aslan, köpek (it) havlamasına iltifat etmez" atasözü, olgun insanların, huzursuzluk çıkarmak için laf atanlara kulak asmadıklarını ifade eder. Güçlü ve kendinden emin kişiler, küçük veya önemsiz tehditlere ya da eleştirilere aldırış etmezler; büyük ve güçlü insanlar küçük meselelerle uğraşmaz ve kendi değerlerini bilirler.

Bayburtlunun il dışına gittiğinde söylediği bir söz bulunamadı. Ancak, Bayburtluların yer aldığı bazı fıkralar şunlardır: Her yer tehne. İti kırkmak. Bayburtlunun ölüsü, İspirli'nin dirisi. Gökteki ay mı, güneş mi?.

"Su akar yatağını bulur" atasözü mecaz değildir, gerçek anlamlıdır. Bu atasözü, bazı olaylara müdahale edilmese bile o olayların zaman içerisinde kendiliğinden gerçekleşeceğini ifade eder.

"İp inceldiği yerden kopar" atasözü, belirli bir kişiye atfedilmemiş bir sözdür. Bu atasözü, bir durumun en zayıf veya çürük yerinden patlak vereceğini ifade eder. Atasözünün kaynağı olarak belirli bir kişi veya eser belirtilmemiştir.

"Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış" atasözü, görgüsüz kişinin, görgülü kişinin yaptığını yapmaya kalkışırsa beceremeyeceği ve kendisinin doğal davranışını da yitirerek gülünç duruma düşeceği anlamına gelir. İnsanlar, büyüdükleri çevreden ilk eğitimlerini alırlar ve bu süreçte davranışları, bilgi ve becerileri şekillenir.

En güzel Arapça atasözlerinden bazıları şunlardır: Beyaz Boğa Yiyildiği Gün Ben de Yiyildim. Dağ Doğurdu, Fare Doğdu. Sırrın Senin Esirin. Sabır Kurtuluşun Anahtarıdır. Aç Eşek Semerini de Yer. Arapça atasözleri hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: blog.alifbee.com; neoldu.com; fasiharapca.com; tr.wikiquote.org; forum.shiftdelete.net.

"Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir" atasözü, söylenen kelimelerin ve ifade edilen duyguların, henüz dile getirilmediği zaman kontrol altında olduğunu; ancak bir kere söylendiğinde ise geri alınamaz ve kalıcı etkiler bırakabileceğini ifade eder. Bu atasözü, dilin ve sözlerin gücüne dikkat çekerek, konuşurken dikkatli ve ölçülü olunması gerektiğini vurgular.

"Özrü kabahatinden büyük" deyimi, bir hikayeden esinlenerek ortaya çıkmıştır. Bu hikayenin birkaç farklı versiyonu bulunmaktadır: Padişah ve dalkavuk versiyonu. Padişah ve vezir versiyonu. Soytarı versiyonu.

"İyilik yapma, yarın gelir, seni bulur" sözünün sahibi Hz. Ömer'dir. Tam hali şu şekildedir: "Şimdi elinden gelirken iyilik yap. Yoksa yarın 'kefeni' yırtıp da elini çıkartamazsın".

"Taşı sıksa suyunu çıkarır" deyimi, birinin vücutça çok güçlü olduğunu belirtmek üzere söylenen bir sözdür. Ayrıca, bu deyim şu anlamlara da gelebilir: her işte kolaylıkla çalışabilme; her işin altından kalkabilecek güçte olma; kimseye muhtaç olmadan çalışıp hayatını kazanabilme.

"Züğürdün çenesi neden yorulmaz?" sorusuna doğrudan bir cevap bulunamamıştır. Ancak, "Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar" atasözü, fakir veya maddi durumu olmayan kişilerin, zenginlerin mallarını kıskanarak ve hayıflanarak sürekli konuşmalarını ifade eder. Atasözünün ortaya çıkışında etkili olan bazı faktörler şunlardır: Toplumsal sınıf farklılıkları. İnsan doğası. Mizahi yaklaşım.

"Çayın iyisi odun ateşinde, insanın iyisi gönül ateşinde demlenir" sözü, Derviş Celâl Er-Rühavi'ye aittir.

"Ekmeğini yalnız yiyen, sofrasını kendi kaldırır" atasözünün bir hikayesi bulunamamıştır. Ancak, atasözünün anlamı bellidir: Belli imkanları tek başına kullanan ve başkalarının istifadesine izin vermeyen kişiler, bunun getirdiği zorluklara da tek başlarına göğüs germek zorundadırlar.