Âyîne-i İskender, Makedonya Kralı Büyük İskender'in aynası anlamına gelir. Bu ayna hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır: İskenderiye'de yüksek bir yere konulması: Rivayete göre, İskender'in kurduğu İskenderiye şehrinde, hakimler Belînûs, Hermis ve Valines tarafından yapılan ayna yüksek bir yere konulmuştur. Düşmanların görülmesi: İskender, bu ayna sayesinde yüz fersah uzaklıktaki düşmanları görebiliyormuş. Yalancıların tespiti: Aynaya yalancılar baktığında yansımaları görünmüyormuş, bu sayede İskender yalan söyleyip söylemediklerini anlıyormuş. İskenderiye Feneri ile ilişkilendirilmesi: Bazı kaynaklara göre, üç katlı ve 135 metre yüksekliğindeki İskenderiye (veya Pharos) Feneri'nin tepesinde bulunan ayna, bu nedenle İskenderiye Feneri olarak da anılmıştır. Hediye olarak gelmesi: Hint Hükümdarı Kayd tarafından İskender'e hediye edilen dört değerli eşyadan biri olduğu da rivayet edilmiştir. Âyîne-i İskender, tasavvufta ise Allah’tan başka her şeyden arınmış ve yalnız hakikatlerin aksettiği “insân-ı kâmil”in gönlünü ifade eden bir terim olarak da kullanılır.