Anlam

Evet, "ivedi" ve "acil" aynı anlama gelir. "İvedi" kelimesi, "acele" ve "çabuk" anlamlarına gelir.

Mazur görmek, kusura bakmamak, hoş görmek, bağışlamak, affetmek anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Beni mazur görün, sağlık problemlerim nedeniyle sizinle gelemeyeceğim." "Bir seferlik sizi mazur görüyorum, bir daha olmasın." "Bu olayın mazur görülecek bir yanı yok." "Müdür bey, çocukları mazur görün, bir hata yapmışlar."

Mazur görmek, kusura bakmamak, hoş görmek, bağışlamak, affetmek anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Beni mazur görün, sağlık problemlerim nedeniyle sizinle gelemeyeceğim." "Bir seferlik sizi mazur görüyorum, bir daha olmasın." "Bu olayın mazur görülecek bir yanı yok." "Müdür bey, çocukları mazur görün, bir hata yapmışlar."

No Strings Attached (Bağlanmak Yok) filmi, birbirlerine aşık olmadan sadece cinsel birliktelik yaşamayı kabul eden iki arkadaşın hikayesini anlatıyor. Emma Kurtzman ve Adam Franklin, henüz ergenken bir yaz kampında tanışırlar. Film, 2011 yılında Ivan Reitman tarafından yönetilmiş bir romantik komedi olarak vizyona girmiştir.

RIP, İngilizce "Rest in peace" ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçe'de "huzur içinde yatsın" anlamına gelir. Ayrıca, "rip" kelimesi İngilizce'de şu anlamlara da gelir: (bir şeyi) hızla çarpmak, parça parça etmek, parçalanmak; (spor müsabakasında) mutlak galibiyet almak; (birini) çok fena azarlamak veya eleştirmek.

"Olguncu" kelimesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "olgun" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: Meyve için: Yenecek duruma gelmiş. Yazı veya düşünce için: Tamamlanmış, iyice işlenmiş. Kişi için: Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş, ağırbaşlı.

Mecaz ve yan anlam arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Yan anlam, bir kelimenin gerçek anlamından kayarak kazandığı, yeni ve farklı bir anlamdır. Mecaz, bir kelimenin gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak, benzetme yoluyla başka bir anlamda kullanılmasıdır. Bu bağlamda, her yan anlam mecaz olarak kabul edilmez; ancak yan anlam, mecazın bir parçası olarak görülebilir.

Hayır, nitelik ve kalite aynı şey değildir. Kalite, bir ürünün veya hizmetin genel mükemmellik derecesini, standartlara ve beklentilere ne kadar uyduğunu gösteren bir ölçüttür. Nitelik ise bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet anlamına gelir. Aslında, "kalite" kelimesi Fransızca "qualité"den, "nitelik" kelimesi ise Eski Türkçe "neteglik"ten türemiştir, ancak her iki kelime de aynı anlamı taşır.

Clarissa Estes'in "bataklık" metaforu, insanın zarar verdiğini bildiği halde uzaklaşamadığı yerleri ifade eder. Estes'e göre, bu durumdan çıkamamak, cesaret eksikliğinden kaynaklanır. Bu alıntı, Estes'in "Kurtlarla Koşan Kadınlar" adlı kitabında yer almaktadır.

Binaenaleyh, Arapça kökenli bir kelime olup "bundan dolayı", "bu yüzden", "dolayısıyla" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil, kesiş mahallinde yapılır". "Binaenaleyh, bu yapılar daha düzlük bir alana inşa edilecektir". "Süleyman Demirel: 'Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl değildir'".

Manidar kelimesi, anlamlı, düşündürücü, ima edici ve gizli anlamı bulunan anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Babamın 'Seni izliyorum' demesi manidar bir şekilde sessizliğe büründüğümüzde gerçekleşti". "Soruyu soruşum da ses tonum da manidardı" (Ahmet Ümit). Manidar kelimesi, konuşma dilinde nadiren kullanılır; yazılı ifadelerde, edebi metinlerde ve resmi konuşmalarda daha sık kullanılır.

Feragat, Arapça kökenli bir kelime olup "vazgeçme", "bırakma", "geri adım atma" anlamına gelir. Hukukta feragat, bir kişinin sahip olduğu bir haktan kendi iradesiyle vazgeçmesi demektir. Feragat, aynı zamanda manevi ve psikolojik anlamda da kullanılır. Toplumsal bağlamda feragat, bir kişinin kendi çıkarlarını veya isteklerini başkaları için geri plana atması, toplum yararına kişisel çıkarlarından feragat etmesi anlamında da kullanılabilir.

R.I.P., İngilizce "Rest in Peace" ifadesinin kısaltmasıdır. Türkçe anlamı: "Huzur içinde yatsın", "huzurla uyusun". Bu ifade, Hristiyan kültüründe mezar taşlarına da yazılır.

"Mum dibine ışık vermez" atasözü, etkili kişilerin kendi yakınlarına yardımcı olamayacağı anlamına gelir. Bu atasözünün diğer anlamları şunlardır: Özelliği ve yapısı gereği etrafına ışık saçan mum, kendi dibini aydınlatamaz. Güçlü kişiler, uzaktakileri kollayıp kayırdıkları ve çokça yardım yaptıkları gibi kendi yakınlarına o kadar fayda sağlayamazlar. Bir kişi, becerisi olan, bilgili olduğu bir konuda kendisine yakın kişilere, yakınlarına yardımcı olamaz. Ayrıca, "mum dibine ışık vermez" atasözü, insanların en yakın çevrelerine, ailelerine veya arkadaşlarına gereken desteği ya da değerli katkıyı sunmak yerine, bunu dışarıda, başka alanlarda, daha uzak yerlerde veya başkalarına göstermeye daha yatkın olabileceklerini anlatır.

Dehliz, Farsça kökenli bir kelime olup, "üstü kapalı, dar ve uzun geçit" anlamına gelir. Ayrıca, dehliz kelimesi şu anlamlarda da kullanılır: Küçük testi. Binalarda veya yer altı yapılarında uzun koridor ya da geçit.

Kanıksama, sık tekrar edilen durumlara alışmak ve kabullenmek anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre kanıksama kelimesinin iki farklı anlamı vardır: 1. Rutin hale gelmiş, sık aralıklarla yinelenen şeylere alışmak. 2. Bezmek, usanç duymak, yılmak. Kanıksama kelimesi, genellikle olumsuz durumlar ve olaylar için kullanılır.

Minval kelimesi, Arapça kökenli olup "şekil", "suret" ve "tarz", "usul", "üslup", "yöntem" anlamlarına gelir. TDK'ya göre minval kelimesinin üç farklı anlamı vardır: 1. Bir kişinin hedeflerini gerçekleştirirken izlediği yol ve kullandığı yöntemlerin tümü. 2. Konuşma üslubu. 3. Bir kişiyi diğerlerinden farkı kılan ayırt edici özellik, tarz, stil. Örnek cümleler: "Bu minvalde yazmaya devam edersen romanını istediğin her yayınevinde rahatlıkla yayımlatabilirsin" (üslup anlamında). "Ne benimle ne de eşimle bu minvalde konuşmaya hakkınız yok!" (biçim anlamında). "Bu minval üzere davranışlar sergilemesi, henüz olgunlaşmadığı anlamına geliyor" (tarz anlamında).

Aylak, boş gezen, işsiz güçsüz (kimse), avare anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre aylak kelimesinin iki farklı anlamı vardır: 1. Avare avare dolaşıp serserilik yapan, yarınını düşünmeyen. 2. İşsiz. Ayrıca, halk ağzında "devamlı bir işi olmayan, gündelikle çalışan kimse, geçici işçi" veya "Osmanlı donanmasında sürekli asker olmayıp denize çıkılacağı zaman altı ay için toplanan bir sınıf ücretli asker" anlamlarında da kullanılır.

Meşrep, TDK'ya göre "yaratılış, mizaç, huy ve davranış biçimi" anlamına gelir. Ayrıca, "meşrep" kelimesi şu anlamlara da gelir: su içilen yer; adet; manevi haz ve feyz alınan yer ve yol. Örnek cümle: "Bu adam benim meşrebime çok uygun".

Konvansiyonel kelimesi, geniş kitleler tarafından kabul görmüş, geleneksel ve alışılmış anlamına gelir. Ayrıca, anlaşma ile ilgili, uzlaşma ile ilgili manalarında da kullanılır. Bu kelime, mecazi olarak eski tip, klişe ve kalıp manalarında da kullanılabilir. Türk Dil Kurumu'na göre, kullanıldığı yere göre konvansiyonel kelimesinin üç anlamı vardır: 1. Uzun yıllar boyunca yapılıp verimli sonuç alındığı için gelenek haline gelmiş yöntemlerden her biri. 2. Anlaşmaya varılmış, büyük çoğunluğun uzlaşmaya vardığı konu. 3. Basmakalıp, standart.